Buradasınız
İşçilerin Sordukları/65 - Ücret Garanti Fonu Nedir, Nasıl Yararlanırız?

Kriz nedeniyle çok sayıda işyeri daralmaya gidiyor, kapanıyor ya da konkordato ilan ediyor. İşçiler hakları ve ücretleri verilmeden yıllarca emek verdikleri işyerlerinden atılıyor. Böyle durumlarda işçilerin haklarını bilmesi ve bu haklarını alabilmek için mücadele etmesi büyük önem taşıyor. Ücret Garanti Fonuna başvurmak ve alacaklarımızın bir kısmının karşılanmasını sağlamak da bu yollardan biri.
Ücret Garanti Fonu nedir?
Ücret Garanti Fonu, İşsizlik Sigortası Fonu bünyesinde oluşturulan bir fondur ve İŞKUR tarafından işletilmektedir. Kapanmış, iflas etmiş ya da konkordato ilan edilmiş işyerlerinde çalışan işçiler, bu fona başvurabilirler ve ödenmemiş son üç aylık maaşlarını alabilirler. Kıdem tazminatı, yıllık izin, yol ve yemek gibi alacakları bu fon karşılamaz.
İşçiler hangi koşullarda bu fondan yararlanabilir?
İşçinin Ücret Garanti Fonundan yararlanabilmesi için işverenin iflas, iflas ertelemesi, konkordato ilanı gibi durumlar nedeniyle işçi ücretlerini ödeme güçlüğüne düşmüş olması gerekir. Bu durumda işçiler İŞKUR’a başvurarak son üç aylık ücret alacakları için Ücret Garanti Fonu Talep Dilekçesi verir. Dilekçenin ekine işçinin ücret alacağını aylar itibariyle gösteren İşçi Alacak Belgesi eklenmesi gerekmektedir. İşverenin durumuna göre mahkemece verilen konkordato ilan edildiğini gösteren belge, iflas ya da iflas erteleme olduğuna dair belge, icra dairesinden alınmış aciz vesikası veya hacze kabil mal bulunmadığına dair haciz tutanağı da dilekçenin ekinde olmalıdır. Bu belgeleri sağlayan işçiler fona başvuruyu kendileri bizzat yapabilecekleri gibi, noter tasdikli vekâletnameye dayalı olarak vekilleri aracılığıyla da yapabilirler.
Ücret Garanti Fonundan yararlanabilmek için işçinin son bir yıl içerisinde söz konusu işyerinde çalışıyor olması, ücret alacağı için beş yıllık zamanaşımı süresinin dolmamış olması gereklidir. İşçinin ücreti ne olursa olsun SGK prim tavanını geçmeyen kısmı üç ayla sınırlı olmak üzere tam olarak İŞKUR tarafından ödenecektir.
İşverenin ödeme güçlüğüne düşmesinden önceki bir yıllık dönemde işçinin askerlikte, tutukluluk ve hükümlülükte geçirdiği süreler ile bir yıldan uzun süreli tedavi gerektiren hastalıklar nedeniyle işe gidememiş olması, fondan yararlanmaya engel teşkil etmez. İşsizlik maaşı alanlar da işverenin ödemediği ücretlerini fondan talep edebilirler. Taşeron firmada çalışan işçilerinse taşeron firmanın iflas veya diğer nedenlerle ödeme güçlüğüne düşmesi durumunda, ödenmeyen ücretleri için öncelikle ana işverene başvurmaları gerekmektedir.
Ücret Garanti Fonu işçilerin sorununu çözemez!
Ne yazık ki işçilerin geneli Ücret Garanti Fonunu bilmiyor ve bu nedenle fona başvurmuyor. Kayıplarını Ücret Garanti Fonuna başvurarak telafi etmek isteyen işçileri ise pek çok zorluk bekliyor. Fondan yararlanmak isteyen işçiler başvuruyu bizzat kendileri yapmak zorunda. İşverenin ödeme güçlüğü içinde olduğunu kanıtlayan belgeleri elde etme yükü de işçinin sırtında. Yani devlet, müfettiş gönderip durumu inceletmek yerine işçiye, “borçlunun alacaklarını ödeyemeyeceğini bana kanıtla” diyor. Ödemelerse üç aylık ücretle sınırlı tutuluyor, işçinin diğer alacakları fon kapsamında karşılanmıyor.
Hükümet patronların kayıplarını azaltmak için vergi indirimleri yapıyor, teşvik üstüne teşvik veriyor. Sıra işçiye gelince yalnızca üç aylık bir maaş ödemesi imkânı sunuyor, bunu da bizzat işçilerin fonundan karşılıyor. Üstelik bu paranın alınmasını işçi açısından meşakkatli bir süreç haline getiriyor. Ancak bu durum işçileri yıldırmamalıdır. Bu fon işçilerin ücretlerinden kesilen paralarla oluşturuluyor ve konkordato ilanlarının, işyeri kapatmaların sıklaştığı bu süreçte işçilerin bu fona ihtiyacı büyüyor. Ücret Garanti Fonuna başvurmak isteyen işçilerin sendikalarından, işçinin tarafında duran avukatlardan, UİD-DER’den yardım alması büyük önem taşıyor.
- Özlemini Çektiğimiz Güzel Günler İçin Birleşelim!
- İşçi Dayanışması 203. Sayı Çıktı!
- Uyanmak İçin Sabırsızlanacağımız Günler İçin
- “Hey Kızlar Siz de Katılın Bize!”
- Hak Verilmez, Alınır!
- Hüsrevlerin Değil Ferhatların Destanıdır Hatırlanan
- Büyük Resmi Görelim, Birliğimizi Örelim!
- Sendikalaşmak Türkiye’de Neden Zor?
- “Aile Yılı” İlan Edenler Neyin Peşinde?
- Katliamların Sorumlusu Kim?
- Patronlar Çok Para Kazanırken…
- Örgütlüysek Her Şeyiz, Örgütsüzsek Hiçbir Şey!
- İşçi Dayanışması 202. Sayı Çıktı!
- Onlar “Kazanalım” Dedikçe Biz Kaybediyoruz
- Ekranlar ve Çocuklarımız
- Suriyeliler Geri Dönecek mi?
- Asgari Ücret Nasıl Yükseltilir?
- Kumarla Köşeyi Dönenler Neye Dönüyor?
- İşçi Sınıfının Ortak Mücadele Dili: GREV!
- Umudumuzu ve Direncimizi Güçlendirelim, Mücadelemizi Büyütelim!
- İcra ve İflas Yasasındaki değişiklik ne anlama geliyor?
- Covid-19, Kısa Çalışma ve Ücretsiz İzin Gerçeği
- AKP’nin Torba Yasası: Patronlara Kıyak, İşçilere Saldırı
- Pandemi, Ücretsiz İzinler ve Hak Gaspları
- İş Güvenliği Yasasına 4. Kez Erteleme Ne Anlama Geliyor?
- Kronik Hastalığı Olan İşçilerin ve Hamile Kadınların Yasal Hakları
- Koronavirüs ve Yasal Haklarımız
- Avukat Mesut Badem ile Arabuluculuk Üzerine/2
- Avukat Mesut Badem ile Arabuluculuk Üzerine/1
- İşçilerin Sordukları/78
- Emeklilik Hakkımız İçin Topyekûn Mücadele Edelim!
- Yargıtay’ın Hamile İşçiler İçin Emsal Kararı
- İşçilerin Sordukları/75
- İşçilerin Sordukları/74
- İşçilerin Sordukları/73
- İşçilerin Sordukları/72
Son Eklenenler
- 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Gününde yüz binlerce emekçi kadın dünya meydanlarına aktı. Dünyanın dört bir yanında derinleşen ekonomik krize, artan işsizliğe ve yoksulluğa, yaygınlaşan emperyalist savaşa ve yükselen faşizme karşı emekçi kadınlar...
- UİD-DER ve Belediye-İş Sendikası İstanbul 2 Nolu Şube, 8 Mart Uluslararası Emekçi Kadınlar Günü vesilesiyle 9 Martta, Avcılar Barış Manço Kültür Merkezinde “8 Mart Yol Gösteriyor: Engeller Mücadeleyle Aşılır!” şiarıyla etkinlik düzenledi. Düzenlenen...
- Elinizde tuttuğunuz broşür, İşçi Dayanışması bülteninde yer alan Emekçi Kadın köşemizde yayınlanan yazılardan bir seçki yapılarak hazırlandı. Gururla söylemeliyiz ki Emekçi Kadın köşemizdeki tüm yazılar işçi ve emekçi kadınlar tarafından yazıldı,...
- 8 Mart Uluslararası Emekçi Kadınlar Gününde İstanbul’dan Diyarbakır’a, Kocaeli’den Antep’e, Hatay’dan İzmir’e Türkiye’nin dört bir yanında binlerce emekçi kadın engellemelere rağmen alanlara çıktı, taleplerini haykırdı. Diyarbakır’da kadınların...
- 8 Mart’ın ortaya çıkışının ve bir gelenek olarak yükselmesinin hikâyesi, emekçi kadınların birlik olup en zorlu engelleri aşmasının hikâyesidir. Gelecek kuşaklara nice deneyimleri, nice hakları miras bırakmasının hikâyesidir. Bu hikâye, bizim devam...
- Bizler 8 Mart’ı yaratan işçi kuşaklarının, emekçi kadınların direncini ve azmini yarınlara aktaracak bugünün işçi kuşaklarıyız. Tüm zorluklara rağmen, azimle mücadele ederek miras bırakılan bu geleneğe sahip çıkmaya devam edeceğiz. Çünkü savaşların...
- 8 Mart Emekçi Kadınlar Günü, emekçi kadınların çalışma saatlerine, işyerindeki baskı ve tacizlere, düşük ücretlere karşı başlattığı mücadeleden doğdu. 8 Mart ne kadınlara hediye verme günüdür ne de bütün kadınları aynı potaya koyan, hangi sınıftan...
- Bizler farklı hastanelerde, branşlarda ve meslek gurubunda olan sağlık emekçisi kadınlarız. Bir kez daha 8 Mart coşkusu yaşıyoruz. Hastaneler, aile hekimlikleri ve daha nice sağlık kurumu ile evlerimiz arasında mekik dokuyarak geçiyor hayatımız....
- Biz emekçi kadınlar, kadın işçilerin sağlık, güvenlik ve aile yaşamı üzerindeki olumsuz etkileri nedeniyle gece vardiyasının yasaklanmasını talep ediyoruz! Gece vardiyasının kadın işçileri fiziksel ve psikolojik olarak yıpratırken güvenlik riski...
- Bazen insan yaşadıklarını, içinde bulunduğu durumu tam olarak anlamlandıramaz. İşte benim durumum da buydu. Ben metal işkolunda, sendikalı bir fabrikada yıllardır çalışan bir kadın işçiyim. Tüm yaşamım mücadele içinde geçti. Bazen işyerinde verdim...
- Bizler fabrikalarda vardiyalı çalışan metal işçisi kadınlarız. Zorlu ekonomik koşullar altında, mutfakta tencereyi kaynatmaya çalışıyoruz. Bir taraftan evin işlerini sırtımızda taşırken, bir taraftan da çocuklarımızı yetiştirmeye çalışıyoruz. Yeteri...
- Sözde aile içinde birlik beraberliğin korunması gerekçesiyle 2025’i aile yılı ilan ettiler. Ama aile içindeki huzurun bozulmasındaki en büyük nedenin geçim sıkıntısı olduğunu yok saydılar. Bir babanın kiraya, faturalara, çocukların eğitim...
- Bundan 168 yıl önce Amerika’da tekstil işçileri uzun çalışma saatlerine, düşük ücretlere, insanlık dışı çalışma koşullarına karşı mücadele veriyorlardı. Fabrikada çıkan yangında 128 kadın işçi yanarak hayatını kaybetti. 8 Mart işte bu yüzden...