Buradasınız
İSG’de Değirmenin Suyu Nereden Geliyor?
Bir havaalanı işçisi
İstanbul Sabiha Gökçen Havaalanının işletme hakkı, 1 Mayıs 2008’den itibaren 20 yıllığına, İSG (İstanbul Sabiha Gökçen Uluslararası Havaalanı Yer Hizmetleri A.Ş.) adlı şirkete verildi. Fenerbahçe Spor Kulübü yöneticilerinden Nihat Özdemir’in de ortaklarından olduğu İSG, 2008’den bu yana her geçen gün daha da büyüdü. Havaalanının yolcu kapasitesi %50 artarken, tek pist yetmediği için ikinci pistin çalışmalarına başlandı. İkinci pist için ayrılan bütçe ise 500 milyon dolardır.
Yukarıda açıkladığım “gurur verici” büyümeyi, İSG şirketi tüm çalışanlarına “ailemiz büyüyor” başlığıyla ve böbürlenerek gönderdiği maillerle duyurmuştur. Gerçekten bizlerin neler yaşadığından o kadar uzaklar ki ve o kadar körleşmişler ki, bunu bir de utanmadan bu şekilde duyuruyorlar. Evet, ailemizde birileri büyüyor, bu belli. Nihat Özdemir ve ortakları paralarına para katarak büyüyorlar. Onlar patron ve sermayedarlar. Peki, bu değirmenin suyu nerden geliyor?
Ben bu değirmenin suyunun nereden geldiğini bilenlerdenim. Sizlere de anlatayım da nasıl bir “ailede” büyüdüğümüzü siz emekçi kardeşlerim de öğrenin. 2008 yılında İSG şirketi havaalanına gelir gelmez işe yıllık üç ikramiyelerimizi kesmekle başladı. 2010 yılına gelindiğinde yolcu kapasitesi %50 artmasına rağmen çalışan sayısı 2008’dekinin aynısıdır. Bu merhametli “aile büyükleri” bizlere “şefkat” göstererek 2009 yılında %2, 2010 yılında ise %3 zam vermiştir. Evet, olan bu arada biz “evlatlara” olmuştur. Biz işçilerin emeğini çalarak kazandıkları paralarla, yani 500 milyon dolara yeni bir pist daha yapacaklar. Böylece “ailemiz” daha da büyüyecek, ama kimimiz yoksullaştıkça kimileri zenginleşecek. Böyle bir “aile” insanlığa ve topluma zararlıdır! Hazır fırsatını bulmuşken bu tip “aile babalarına” seslenelim: Bu kadar kazandıktan sonra dahi doymuyorsunuz ve sendika düşmanlığı yapıyorsunuz, biraz olsun insanlığınız yok mu?
Patronlar sınıfını alaşağı etmek istiyorsak bunun tek bir yolu bilinçli ve örgütlü mücadeledir.
Yaşasın Örgütlü Mücadelemiz!
Feniş ve Hasköy’de İşçi Dayanışması
- Çare Sınıfımızda ve Örgütlü Mücadelemizde
- “Eşim Öyle Yerlere İzin Vermiyor”
- Hafta Tatili Haktır, Gasp Edilemez!
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
Son Eklenenler
- Türkiye’de her yıl 3-9 Eylül tarihleri arası Halk Sağlığı Haftası olarak kutlanıyor. Sağlık Bakanlığı, Halk Sağlığı Haftasının amacını “halkın sağlığını korumak, geliştirmek, sağlık için risk oluşturan faktörlerle (bulaşıcı hastalıklar, çevresel...
- Kozasından çıkmaya çalışan kelebeğin hikâyesini bilir misiniz? Bir adam ormanda yürürken, bir kelebeğin kozasından çıkmaya çalıştığını görür. Saatlerce, kelebeğin küçücük bir delikten çıkmak için verdiği mücadeleyi izler. Ancak bir süre sonra...
- Yalova’da bulunan Sefine Tersanesi işçileri, patronun çalışma koşullarında yaptığı tek yanlı değişikliğe karşı direnişe geçti. Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın (SYDV) grevi beşinci gününde anlaşmayla sonuçlandı. Artvin Şavşat Belediyesinde...
- Milyonlarca kamu emekçisinin ve emeklisinin taleplerini boşa çıkaran 8. Dönem Toplu Sözleşme süreci, Kamu Hakem Kurulu tarafından karara bağlandı. Hakem Kurulu, 2026 yılında ilk altı ay için yüzde 11, ikinci altı ay için yüzde 7; 2027 yılı için ise...
- 1 Eylül Dünya Barış Gününde Diyarbakır’dan Ankara’ya pek çok kentte eylemler düzenlendi. Ankara’da Emek Barış ve Demokrasi Güçlerinin çağrısıyla Kolej Meydanında bir araya gelen kitle sloganlar, alkışlar ve zılgıtlar eşliğinde Sakarya Meydanına...
- Bazı zenginlerin “ölmeden yapılacaklar listesi”nde dünyanın en yüksek tepesi olan Everest’e tırmanmak vardır mesela. Zaman zaman sosyal medyada bu insanların “başarı”larını anlatan çeşitli videolar, haberler çıkar karşımıza.
- Şeker-İş Sendikasının örgütlü olduğu Kütahya Şeker Fabrikasında, Mart ayından bu yana süren toplu sözleşme görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 30 Ağustosta başlayan grev, 3’üncü gününde sürüyor.
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri’nin çağrısıyla İstanbul Kadıköy’de yapılan mitinge binlerce kişi katıldı. Kadıköy Söğütlüçeşme’de toplanan kitle, “Savaşa ve Sömürüye Karşı Demokrasi ve Barış Kazanacak” pankartı arkasında rıhtımdaki miting...
- Türk-İş’e bağlı Koop-İş Sendikasının örgütlü olduğu Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bağlı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın (SYDV) Türkiye genelindeki 1003 kurumunda çalışan 10 bin kamu işçisi 29 Ağustosta greve çıktı.
- Güvenliğin ve danışmanın olduğu katta her 5 dakikada bir “sistemsel hata ve arıza olduğu için tüm katlarda hizmet verilemiyor” şeklinde anonslar yapılıyordu. Önce güvenliğe gidip bu yapılanın yanlış olduğunu, insanlara memurların iş bıraktığının...
- Filler Sultanı ile Kırmızı Sakallı Topal Karınca adlı romanında Yaşar Kemal, sömürülenlerle sömürücüler arasındaki büyük çelişkiyi anlatır. “Çünkü” der, “sömüren güçlü azınlıkla, sömürülen ve güçsüz sanılan çoğunluk, her çağda vardı. Ama bu çelişki...
- İktidarın “Kamu Çerçeve Protokolü” sürecindeki tutumunu protesto etmek için yapılan bir eylemin ardından bir kadın işçi çevresindeki insanlara sordu: “Bu sene hiç kiraz yediniz mi?” Bu soruya evet diyen tek bir kişi çıkmadı. Kilosu 700 lirayı aşan...
- Mücadele örgütümüz UİD-DER’in saflarında yer almış her işçi kardeşimizden, çoğu zaman övgü dolu sözler duyarız. Bu sözler tesadüf değil, UİD-DER’in sınıf mücadelesinin tarihsel deneyimlerinden süzülüp gelen mücadele kültürünün bir sonucudur. Ben de...