Buradasınız
Isınmak mı İstiyorsun? Daha Hızlı Çalış!
Tuzla’dan bir metal işçisi

Duydunuz mu? İşçiler ısınınca mayışıyor ve çalışamıyormuş. Daha yeni işe girdiğim fabrika çok soğuk. Isınma sistemi yok. Patronun fabrikayı ısıtmamasının ve ısıtıcı koydurmamasının sebebi de, işçilerin sıcaktan mayıştığını iddia etmesiymiş. Bu nedenle fabrikanın hiçbir yerine bir tek ısıtıcı bile koymamış. Onun yerine ısınabilmemiz için farklı bir çözüm bulmuş. Bulduğu çözüm şu soğuk kış günlerinde her eve lazım!
Çalıştığım bölümdeki on bir arkadaşın beşi soğuktan üşütüp hasta olmuştu. Patron gelip bölümde sadece bizi görünce ustaya kızgın bir sesle “diğer adamların nerede?” diye sordu. Usta dört işçinin hasta olduğu için raporlu olduğunu, bir işçinin de yine aynı nedenle izin aldığını söyledi. Patron kızgın bir sesle “nesi varmış adamlarının?” diye sordu. Usta “üşütmüşler” deyince, patron etrafına bakarak “gerçekten de hava soğukmuş. Sıcak olunca da mayışıyorsunuz. Çalışmıyorsunuz. Hava soğuk, siz de yerinizde durduğunuz için üşüyorsunuz. Tabii hasta olursunuz. Şimdi işleri nasıl yetiştireceğiz? Daha hızlı çalışın, o zaman ısınırsınız” dedi ve çekti odasına gitti. Tabii ya işçiler sıcakta mayışıp çalışamıyorlar. Isıtıcı olmasa da olur. Soğuktan hasta olmamak için de daha hızlı çalışmamız gerekiyor. Daha hızlı çalışıp, patrona daha çok iş çıkartmamız lazım değil mi? Hem bu şekilde soğuktan hasta da olmayız. Pes doğrusu!
İşte patronların bize layık gördükleri çalışma koşulları. Fabrikada 24 saat üç vardiya çalışıyoruz. Bir ısıtıcı bile getirmeyen patron, utanıp sıkılmadan daha hızlı çalışırsanız ısınırsınız diyebiliyor. Isıtıcı getirmesi onun için maliyeti arttıran bir sorundur. Biz işçiler onların gözünde insan değiliz, hatta fabrikadaki makinelerden bile değersiz görüyorlar bizi. Niye bizim için masraf yapsınlar? O yüzden “hızlı çalışın, o zaman ısınırsınız” diyorlar. Bütün bunları bu kadar rahat söyleyebilmelerinin tek bir sebebi var, o da maalesef biz işçilerin sessiz kalıyor oluşudur. Biz sessiz kaldıkça patronlar en temel haklarımıza saldırmaya devam edecek. Biz de ısınmak için daha hızlı çalışmak zorunda kalacağız. Çözüm birlikte ve örgütlü davranmakta. Bunu başarabildiğimizde bu aşağılayıcı davranışları da durdurabiliriz.
- Çare Sınıfımızda ve Örgütlü Mücadelemizde
- “Eşim Öyle Yerlere İzin Vermiyor”
- Hafta Tatili Haktır, Gasp Edilemez!
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
Son Eklenenler
- Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES), 23 Temmuzda üniversite hastaneleri önünde basın açıklamaları yaparak TİS taleplerini açıkladı.
- Biz bir grup genç olarak UİD-DER’li abilerimizle birlikte, mücadeleye yıllarca katkı sunan, tecrübe sahibi bir büyüğümüzü Çatalca’daki evinde ziyaret ettik.
- İşçi sınıfının uluslararası marşı Enternasyonal 137 yıldır her dilde söyleniyor, işçi sınıfının sömürüden kurtuluşu mücadelesinin en güzel sembollerinden biri olmaya devam ediyor. Sınıfımızın mücadele geleneğinden doğan bu marşın nasıl ortaya...
- Sağlık Bakanlığı’nın son düzenlemeleriyle birlikte Aile Sağlığı Merkezleri (ASM) büyük bir çöküşe sürükleniyor. Halk sağlığını korumakla görevli ASM’ler, sağlık hizmeti sunulan yerler olmaktan çıkarılıp, sağlık emekçilerini cezalandıran, halkı...
- Türkiye işçi sınıfının unutulmaz önderi, DİSK’in kurucusu ve Maden-İş Genel Başkanı Kemal Türkler, katledilişinin 45. yılında Topkapı Mezarlığı’nda düzenlenen törenle anıldı.
- Katledilişinin 45’inci yılında Kemal Türkler’i ve lideri olduğu Maden-İş Sendikasının mücadeleci sınıf sendikacılığı anlayışını hatırlamak, belki de her zamankinden daha büyük önem taşıyor.
- Sınıf temelinde örgütlü olmak, işçi sınıfının gücüne inanmak demektir. “Bu işçiler değişmez” diyenlerin yanıldığını, İzmir’deki grev ve direnişlerde bir kez daha gördük.
- Geçtiğimiz günlerde evde bazı tadilat işleri yapmaya başladık. Eşim de ben de emekli olduğumuz için bu masraflar bütçemizin biraz üzerine çıktı. Ben de düşük limitli kredi kartımın limitini yükseltip, taksitlendirmeyle bu sorunu çözmeyi düşündüm.
- İngiltere’de işçi, emekçi ve öğrenciler, yaklaşık 22 aydır devam eden İsrail’in Gazze’deki saldırılarına karşı durmak, Filistin halkıyla uluslararası dayanışmayı büyütmek ve suç ortağı İngiltere hükümetinin barış eylemlerine yönelik baskılarını...
- Eşimiz, kardeşimiz ya da başka bir yakınımız dayanışmanın öneminin farkında olmayabilir. Eğer biz biliyorsak, bilmeyenlere sabırla öğretelim ve yol gösterelim! Unutmayalım ki işçinin işçiden başka dostu yoktur.
- Sağlık emekçileri, “Eziyet Yönetmeliği” olarak adlandırdıkları, hem sağlık emekçilerinin hem de hastaların hak kaybına uğratıldığı Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliğine karşı 16 Haziran’da İl Sağlık Müdürlüğü önünde eylem yaptı. ASM’lere 6...
- Dünya egemenlerinin emperyalist paylaşım savaşlarında ölenlerin net sayısını telgraf telleri bildirmiyor artık. Bugün sosyal medyayla, telefonlarımıza düşen bildirimlerle çok kısa bir sürede alıyoruz dünyanın başka yerlerindeki saldırıların,...
- Amasya’nın Merzifon ilçesinde bulunan, Kristal-İş Sendikasının örgütlü olduğu GM Teknik Cam fabrikasında toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 17 Temmuzda grev başladı. İzBB Belediyesinde işten atılan Belediye-İş Sendikası...