Buradasınız
İşsizliği Kabul Etmiyoruz
Bağcılar’dan genç bir işçi

Üniversitelerin mimarlık ve inşaat mühendisliği bölümünden her yıl yaklaşık 18 bin öğrenci mezun oluyor. Peki, mezun olan öğrencilerden kaçı iş bulabiliyor? TÜİK verileri işsiz mimar, mühendis ve şehir plancısı mezun sayısının 2014’ten bu yana arttığını işaret ediyor. 2014’te 58 bin olan mimar, mühendis ve şehir plancısı sayısının 2018’de %57 artarak 91 bin olduğu söyleniyor.
Mesleki eğitim gördüğümüz okullarda bulunduğumuz koşulların çok iyi olduğu ve mezun olduğumuz anda bütün iş kapılarının bize açık olduğu havasını vermeye çalışıyorlar. Ne yazık ki mezun olup yeni umutlarla iş aramaya başlayınca aslında anlatılanların tamamen bir yalandan ibaret olduğunu görmeye başlıyoruz. Başvuru yaptığımız ilanların çoğundan olumsuz cevap alıyoruz. Hatta çoğu zaman cevap bile alamıyoruz. İşsizlik ordusuna katılan milyonlarca genç işçi olarak patronların gözünde ucuz işgücü olarak görülüyoruz. Bu sebeple karın tokluğuna, sigortasız ve güvencesiz çalışma koşullarıyla karşı karşıya kalıyoruz. Bu durum karşısında umutsuzluğa, çaresizliğe kapılan gençlerin çoğu kendini işe yaramaz olarak görüyor. Bu düşünceler de gençlerin yalnızlaşmasına, intihara sürüklenmesine neden oluyor. Üzüntü ve utanç duyduğumuz bu tablo karşısında, iktidar sahipleri “her şehirde bir üniversite” diyerek biz gençlere umut tüccarlığı yapmaktan, bununla övünmekten geri kalmıyor.
Biz UİD-DER’li genç işçiler olarak önümüze sunulan “işsizlik doğal bir durum” algısını reddediyoruz. Tam tersine ülkemizde yaşanan işsizliğin izah edilemeyecek kadar vahim bir durum olduğunu, işsizliğin ve güvencesiz çalışma koşullarının kader olmadığını, kapitalist sömürü düzeninin bir parçası olduğunu biliyoruz. Bu sebeple yaşadığımız bu sorunlar karşısında tek başına bir sonuca varılamayacağını biliyor ve UİD-DER saflarında örgütleniyoruz. İşçilerin birlik ve mücadele günü 1 Mayıs vesilesiyle tüm dünyadaki genç işçiler adına haykırıyoruz: ÖRGÜTLÜYSEK HER ŞEYİZ ÖRGÜTSÜZSEK HİÇBİR ŞEY!
1 Mayıs Bize Neyi Anlatır?
- Onlar Zevk-ü Sefa İçinde, İşçiye Gelince?
- “İstanbul’da Mezar Yeri Alamayız”
- Battaniyelere Değil Sınıfımıza Sarılalım
- Sağlıksız Gıdalara Mahkûm muyuz?
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- Hani Bu Topluma Güven Olmazdı!
- Sabancı’nın Mutlu Yaşam Sırları
- Rahat Yaşamın Sırrı
- Kent Ekmek Kuyruğu: “Ben Öyle İstediğim İçin”
- Sistem Ne Ölümüze, Ne de Dirimize Saygı Duyuyor!
- “7 Kitap, 7 Defter, 1 Litre Su, Yarım Ekmek”
- Siz Kimi Taşıyorsunuz Sırtınızda?
- Yalanlara Değil Birleşmeye İhtiyacımız Var
- Kupona ve Kuraya Bağlanan Umutlarımız
- “Artık Kiracı Kalmaz”, TOKİ’ye Hücum!
- Yoksulluk Utanılacak Bir Şey Değil!
- İşçi Aileleri ve Kreş Çilesi
- Yaz Tatilinde Kriz Var!
- “Yok mu Arttıran?”
- Bakan Nebati’den “Işıl Işıl” Yorumlar ve Uçurumlar
Son Eklenenler
- İngiltere’de işçi ve emekçiler, İsrail’in Gazze’de yürüttüğü soykırıma karşı her Cumartesi günü yüz binler olup meydanlara çıkıyorlar. Ulusal Demiryolu, Denizcilik ve Ulaştırma İşçileri Sendikası (RMT), bu eylemlere geniş katılım sağlıyor. UİD-DER,...
- Otobüs yolculuğunda 81 yaşında Menemenli bir Yörük amca ile tanıştım. O yaşında hâlâ kâğıt toplayarak geçimini sağlamaya çalıştığını anlattı. Çocukları olmamış. Eşinin küçük tarlalarının işlerinin dışında çalışmasına karşı çıkmış. “Benim kazandığım...
- 31 Mart 2024’te yapılan yerel seçimler sonrası CHP yönetimindeki İzmir Çiğli Belediyesi, bütçe yok diyerek 146 işçiyi işten attı. Verilen kararlı mücadelenin sonucunda 50 işçinin işe iadesi yapıldı. Yaklaşık 1 yıldır mücadele eden ve verilen sözlere...
- KESK Ankara Şubeler Platformu basın açıklaması yaparak Sayıştay’ın giyim yardımı ücretinin çalışanlardan geriye dönük olarak talep edilmesini protesto etti. Tüm Emeklilerin Sendikası, Türkiye genelinde düzenlediği eylemlerle düşük ücretlerle...
- İspanya’nın başkenti Madrid’de 25 Mayıs Pazar günü on binlerce emekçi sağlıktaki özelleştirme politikalarına karşı sokakları doldurdu. Kamu sağlık hizmetlerinin yıllardır sistematik olarak ortadan kaldırıldığını belirten sağlık işçileri ve emekçiler...
- Tren yolculuğumda, karşı koltukta cam kenarında oturan bir kadın dikkatimi çekti. Yüz çizgileri 50 yaşında gibiydi ama yaşı 38’miş. Eşini Soma’daki katliamda kaybetmiş bir madenci eşiydi. Manisa’da bir gıda fabrikasında çalışıyor, Soma’da çocukları...
- İnsanın gençlik dönemleri heyecan doludur, coşkuludur, dinamizm yüklüdür. Gençliğin bu hali var olanı sorgulayan, ezber bozan, sınırları zorlayan, değişim isteyen düşünce yapısının da temelini oluşturur. Bundan birkaç ay önce bu ifadelerle Türkiye...
- 1 Mayıs’ta da taleplerimizi haykırmak için meydanlardaydık. Sağlık ve eğitim başta olmak üzere her alanda kamu harcamalarının giderek daha çok kısıldığı, sağlık ve eğitim sisteminin çöktüğü, hizmetlerin daha niteliksiz ama daha pahalı hale geldiği...
- 2012 yılının Mayıs ayıydı. UİD-DER’in kış ayları boyunca sürdürdüğü “Kıdem Tazminatımızı Gasp Ettirmeyeceğiz” kampanyasında 62 bin imza toplanmıştı. UİD-DER’li işçiler, o dönemde milletvekili olan Sırrı Süreyya Önder ile beraber Meclis’te yapılan...
- Ruhen ve zihnen sağlıklı bir insan haksızlığa uğradığında, zulme tanık olduğunda rahatsız olur, bunu dile getirme, itiraz etme, tepkisini ortaya koyma ihtiyacı duyar. Normal koşullarda bu haksızlığın giderilmesini sağlamak ister. Gücü yetiyorsa bunu...
- Kapitalizm öyle bir ekonomik ve toplumsal düzendir ki insanların vefa, bağlılık, sevgi gibi duygularını bile istismar eder, tüketimi kışkırtmak için kullanır. Bunu öyle bir sinsilikle yapar ki normal koşullarda uzak durmamız gerektiğini düşündüğümüz...
- Geçtiğimiz günlerde bir marketin önünde, lise öğrencisi bir gencin beş market çalışanı tarafından depoya sürüklenmeye çalışıldığını gördüm. Müdahale ettim. Genç, iki parfüm çaldığını itiraf etti. Korkmuştu, gözleri büyümüştü. Market çalışanlarından...
- Erik ağaçları durmuşsa çiçeğe/ Işıldamışsa kavakların yaprakları/ Sular yürümüşse söğütlerin dallarına/ Sarmışsa madımaklar çimenleri/