Buradasınız
İzne Çıkmakta Özgürsün Ama…
Aydınlı’dan bir metal işçisi

Merhaba dostlar. Yazın gelmesiyle birlikte çalıştığımız fabrikada arkadaşlarımız izne çıkmak istedikleri tarihleri aylar önce yazdırmışlardı. İzne çıkacak arkadaşlarıma, bütün yıl böyle yoğun çalıştıktan sonra dinlenmek veya gezmek için nereye gideceklerini sorduğumda, yüzde sekseni, yaşam koşullarının giderek daha da zorlaştığını, memleketlerine gidip çiftçilik, hayvancılık yaparak ek gelir sağlamaya çalışacaklarını dile getirdiler.
Aldığımız ücret ortada. Patronlar zam yapmıyor. İzinde dinlenebilmemiz mümkün olmuyor. İzne çıkarken hak ettiğimiz maaşlarımızı bile vermiyorlar. Buna örnek olarak çalıştığım fabrikada izne çıkan işçi arkadaşımın yaşadığı olayı sizlerle paylaşmak istiyorum.
Ağustosun 6’sında izne çıkacak arkadaşım normal şartlarda ayın 5’nde verilmesi gereken maaşların yatırılmasının 10 Ağustosa erteleneceğini biliyordu. Ayın başında maaşlarımızın zamanında verilmeyeceğini bildiği için avans çekmek istedi. Fabrikada avans çekebilmek için bölüm ustası vesilesiyle muhasebeye avans çekmek istediğimize dair bir yazı iletmek zorundayız. Sonra muhasebeden gelecek cevabı bekleriz. Arkadaşım da bu kurallara uyarak isteğini iletti ve sonuç iki gün sonra geldi. Verilen cevap şuydu: “Avansınız Cuma günü değerlendirilecektir.” Cuma günü de avans vermeyeceklerini bilen arkadaşım tepki gösterip, “Ben yıllık iznimde memlekete gitmek için nereden yol parası bulacağım?” diye isyan etti. Bu kızgınlıkla çalışırken ustabaşı arkadaşımızın yanına gelmiş. İmalat müdürünün Cumartesi mesaisine gelmesini istediğini söylemiş. Durumu fırsat bilen arkadaşım, eğer Cuma günü avans verirlerse gelmeyi kabul edeceğini söyledi. Bunun üzerine imalat müdürünün yanına giden ustabaşı beş dakika sonra gelerek, Cumartesi mesaisine gelmesi için avans verilmesi şartının kabul edildiğini söyledi.
Ancak patron, her zamanki gibi sözünü tutmadı. Avans yatırılmadı. Bunun üzerine işçi arkadaşımız da Cumartesi mesaisine gitmedi. Pazartesi günü işe gittiğimde arkadaşımı arayarak avansının yatıp yatmadığını sordum. Cumartesi öğleden sonra burnundan getirdikleri avansını çektiğini, yıllık iznini köye gidip babasına yardım ederek geçireceğini söyledi.
Patronlar tüm haklarımıza el koymak için ellerinden geleni yapıyorlar. Yaz geçti ama ihtiyaçlarımızı karşılayabilecek düzeyde bir ücret alamadığımız için ne tatil yapabildik, ne de doğru düzgün izin hakkımızı kullanabildik. Maaşlarımızı düzenli alamıyoruz. İşyerimizde örgütlü olsaydık, koşullarımız çok daha farklı olurdu.
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
Son Eklenenler
- İzmir Çiğli Belediyesine bağlı Çibel’de çalışan işçiler Toplu İş Sözleşmesi (TİS) görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 17 Nisanda greve çıktı. İzmir Narlıdere Belediyesine bağlı Narbel’de de Genel-İş İzmir 4 No’lu Şube ile SODEMSEN arasında...
- İzmir’de Tekgıda-İş Sendikasının örgütlü olduğu Oryantal Tütün Paketleme (OTP), TTL Tütün ve Sunel Tütün fabrikalarında süren grevler anlaşmayla sonuçlandı. Genel-İş Sendikasında örgütlü İzmir Konak Belediyesine bağlı MER-BEL işçileri düşük ücret...
- Dünyada ve Türkiye’de olup bitenler üzerine sohbet ederken genç bir işçi kardeşimiz, “valla artık haberlere bakmıyorum, zaten benim kendi derdim başımdan aşkın” dedi. Aslında hepimizin derdi başından aşkın. Ama belki de bu nedenle çevremizdeki...
- Sömürüye başkaldırının sembolü, tüm dünya işçilerinin ortak duygularla ve taleplerle alanlara çıktığı, evrensel bir mücadele günü olan 1 Mayıs yaklaşıyor. Yüreği 1 Mayıs coşkusuyla, sınıfsız ve sömürüsüz bir dünya özlemiyle çarpan tüm işçilere selam...
- 2 Nisan 2024’te İstanbul Beşiktaş’ta Masquerade isimli gece kulübünde çıkan yangında 29 işçi yaşamını yitirmişti. Aileler aradan geçen bir senede adaletin sağlanmamış olmasına, asli kusurluların tutuklanmamasına tepkili. Mahkemeye sunulan ikinci...
- Arjantin’de faşist devlet başkanı Javier Milei’nin 2023 yılı sonunda iktidara gelmesinden bu yana işçiler üçüncü kez genel greve çıktı. Genel İş Konfederasyonu’nun (CGT) çağrısıyla 10 Nisan Perşembe günü ülke çapında 24 saatlik grev gerçekleşti....
- Panayırdaki gösteri için adam avazı çıktığı kadar bağırarak müşteri çekmek istiyormuş ama gösteri o kadar kötüymüş ki kimse adama kanıp gösteriye gitmiyormuş. Panayır açılalı epey olmuştur ve çığırtkana kanarak girenlerin söyledikleri de kulaktan...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşıyor. Peki, hangi koşullarda karşılıyoruz 1 Mayıs’ı? İşçiler, emekçiler olarak hepimiz ağırlaşan sorunlarımızın çözülmesini, üzerimizdeki baskının hafiflemesini istiyoruz....
- Kocaeli Gebze’de bulunan Alman sermayeli Erlau Metal fabrikasında işçiler, Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze 1 No’lu Şube’de örgütlendi. Sendika yakın zamanda Çalışma Bakanlığından yetki belgesini almasına rağmen işveren yetki itirazında bulundu....
- Kasım 2024’te Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer tutuklanarak görevden alınmış ve ardından belediyeye kayyum atanmıştı. İşçiler üzerinde baskı uygulayan kayyum yönetiminin tazminatlarını ödemeden, haklı gerekçe göstermeden pek çok işçiyi...
- Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) geçtiğimiz hafta Özel Program ve Proje Uygulayan Eğitim Kurumlarına Öğretmen Atama ve Yönetici Görevlendirme sonuçlarını açıkladı. Sonuçların açıklanmasının ardından eğitim sendikaları atamaların ölçülebilir ve somut...
- Gerek dünyada gerekse yaşadığımız ülkede öyle olaylar, öyle gelişmeler yaşanıyor ki ilk bakışta her şey çok bilinmeyenli bir matematik denklemi gibi karmaşık ve anlaşılmaz görünebilir. Nasıl ki matematikte karmaşık problemleri çözebilmek için...
- İrfan Yalçın’ın “Ölümün Ağzı” romanı, 1940’lı yıllarda Zonguldak köylüsünün “mükellef” adı altında bedavaya çalıştırıldığını belgeleyen bir tanıklıktır. Dönemin tek partili rejiminde, İsmet İnönü madeni teftişe gittiğinde, karşısına dizilen...