Buradasınız
Kıdem Tazminatı Hakkımız Ne Olacak?
Esenyurt’tan bir işçi

Kıdem tazminatının fona devredilmesinin tekrar gündeme gelmesiyle birlikte ister istemez bu konu işçiler arasında da konuşulmaya başladı. Ama birçok konuda olduğu gibi bu konuda da işçi arkadaşların kafası net değil. Daha doğrusu televizyonlardan duyduklarını söylüyorlar. Çoğu işçi “daha iyi olacak, önceden alamıyorduk, en azından şimdi alacağız” gibi klişe laflar ediyor. Hatta bazıları gayet sahiplenip savunur durumda ve neden karşı çıktığımıza anlam veremiyor. Bu uygulamaya tamamen karşı olanlar da var elbet ve bunlar konu hakkında az çok bilgisi olan arkadaşlar.
Biz bilinçli işçilere bu konu hakkında da çok sorumluluk düşüyor, işçi arkadaşlarımıza inatla doğruları ve onları bekleyen tehlikeyi anlatmak zorundayız. Çünkü kıdem tazminatı gerçekten de önemli ve elimizde kalan son haklarımızdan bir tanesine daha patronlar sözcüleri göz dikmiş durumda. Bir kere biz işçiler patronlara ve onların hükümetine asla güvenmemeliyiz. Çünkü onlar daha önce de emeklilik hakkımızı gasp etmişlerdi. Hem de 1999 depreminin acı ve gözyaşlarının ortasında bir gecede meclisten geçen bir yasayla emeklilik için gereken prim günü beş binden yedi bine yükseltilmişti. Daha sonra ise AKP bu süreyi 7200 güne yükseltmiş ve 65 yaş zorunluluğunu eklemeyi de unutmamıştı. Bizleri çok düşündüklerini söyleyen politikacılar, “biz herkes kıdem tazminatı alsın diye yapıyoruz bunu” diyorlar. Burjuva politikacılar acaba gerçekten bizleri düşünüyorlar mı? Düşünüyorlarsa neden fabrikalarda işçi atmak suç sayılmıyor? Neden yasaları uygulamayan patronlara gerçekten de caydırıcı cezai işlemler uygulanmıyor ve denetimler yapılmıyor?
Başka bir yalan ise yeni yasaya göre herkesin tazminat alabileceğinin söylenmesi, sanki varolan yasada herkes alamaz diye bir şey varmış gibi. Şimdi eğer biz işçiler bu saldırı karşısında sessiz kalırsak ne iş güvenliğimiz kalacak ne de alacak bir tazminatımız. Ayrıca işverenler bizleri kolayca kapıya koyabilecekler. On yıl boyunca fonda biriken para patronlara peşkeş çekilecek ve işçilerin o fona ulaşması imkânsız olacak.
İşçi dostlar, neredeyse hemen her yerde çalışma süresi 12 saate çıkmış durumda. Bizler hafta sonlarını da fabrikalarda geçirmemize rağmen yine de yoksullukla boğuşuyoruz. Bu kadar uzun saatler çalışmamıza rağmen yine geçinemiyoruz, yine patronların gözü doymuyor ve yine kazanılmış haklarımıza saldırılar bitmek bilmiyor. Durum gösteriyor ki, “artık yeter” demediğimiz sürece, patronlar bizleri kaz gibi yolmaktan ve şu güzelim dünyayı bize zindan etmekten vazgeçmeyeceklerdir.
Kıdem tazminatımızın gaspını, emeklilik saldırısını, iş kazalarını ve işçi ölümlerini, uzayan iş saatlerini engelleyecek olan şey, işçilerin örgütlü mücadelesidir.
Ben İşçi Sınıfıyım
- Metal İşçileri: “İşçinin Hakkı İşçiye!”
- Kıdem Tazminatı Hakkımız Egemenlerin Ağzını Sulandırıyor
- “Olmaz Öyle Şey”
- Sendika Biziz!
- Engel Olduk, Yine Olabiliriz!
- Su Uyur Düşman Uyumaz
- Kötü Gün Dostu Kıdem
- Patronların Oyununa Kanmamak İçin UİD-DER’e
- Kıdem Tazminatı Bize Mirastır
- Sağlıklı ve Güvenli Çalışma İçin Kıdem Tazminatına Sahip Çık
- Kıdemden Elinizi Çekin!
- Kıdem Tazminatı Sınıfımızın Bize Mirasıdır
- Kıdem Tazminatımızın Patronların Cebine Girmesine İzin Vermeyeceğiz!
- Gebze Sendikalar Birliği: Kıdem Tazminatımızı Gasp Ettirmeyeceğiz!
- Kıdem Tazminatı Maliyet Değil Haktır!
- İçimiz Isınır mı?
- Dün Ayağa Kalkmışlardı, Peki Ya Bugün?
- Kıdem Tazminatını Gasp Ettirmeyelim
- Burjuva Medyanın Dezenformasyonlarına Kanmayalım!
- Kıdem Tazminatı: Yalanlar ve Gerçekler!
Son Eklenenler
- Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), 14 Temmuzda Ankara’da bulunan Genel Merkez binasında düzenlediği basın toplantısında 2026-2027 yıllarını kapsayan 8. Dönem Toplu İş Sözleşmesi taleplerini ve mücadele programını açıkladı. Basın...
- DİSK Emekli-Sen, 13 Temmuzda Çankaya Zübeyde Hanım Sosyal Tesisleri’nde “Emekli Buluşması” düzenledi. DİSK-AR tarafından hazırlanılan 2025 Emekli Raporu’nun kamuoyuyla paylaşıldığı etkinliğe DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, DİSK Emekli-Sen Genel...
- Haydarpaşa Dayanışması, son banliyö seferlerinin durdurulduğu 2013’ten bu yana Haydarpaşa Garında her Pazar günü “Ne Otel Ne Müze, Haydarpaşa Gardır Gar Kalacak!” pankartıyla basın açıklamaları gerçekleştiriyor. 13 Temmuz Pazar günü gerçekleştirilen...
- Modern tıbbın temel kurallarından biri elleri çok iyi yıkamak, el hijyenine dikkat etmektir. Peki, el yıkamanın bile geçmişte mücadele konusu olduğunu biliyor muydunuz? Ignaz Semmelweis, 1840’lı yılların sonunda, Viyana’daki bir kadın doğum...
- Hayat pahalılığı ve yüksek enflasyon karşısında işçi ücretleri erimeye devam ederken kamudan özel sektöre işçiler, düşük ücretlere karşı mücadele ediyor. Harb-İş Sendikası, 11 Temmuzda Ankara’da basın açıklaması yaparak sefalet zammı dayatmasına...
- Kamu çerçeve protokol süreci uzadıkça uzuyor. Savunma sanayi sözleşmesi hakem heyetine gönderildi. Diğer işkolları ise 3. teklifi bekliyor. Kamu çerçeve protokolü kamu işçilerinin asgari ücretini belirleyen bir protokoldür. Nisan 2024’te Anayasa...
- İspanya’nın Cadiz kentinde 23 Hazirandan bu yana süresiz grevde olan metal işçileri, 8 Temmuzda eylemlerini sonlandırdılar. Yetkili sendika UGT sendikasının işverenle imzaladığı ön anlaşmayı kabul etmeyen yaklaşık 30 bin metal işçisi, 18-19...
- 600 binden fazla kamu işçisini ilgilendiren Kamu Çerçeve Protokolü (KÇP) görüşmelerinde siyasi iktidarın dayattığı düşük zam oranları sağlık işçileri tarafından “sefalet dayatması” olarak değerlendiriliyor. Yüksek enflasyon ve ağır vergi yükü...
- Gebze Sendikalar Birliği, geçtiğimiz hafta İsrail’in Filistin’deki zulüm ve katliamını protesto etmek için bir eylem organize etti. Biz de UİD-DER’li işçiler olarak, zulme uğrayan Filistinli işçi ve emekçilerin haklı mücadelesine destek olmak için...
- 9 Temmuzda Hindistan genelinde milyonlarca işçi, emekçi, çiftçi ve genç, Modi hükümetinin işçi düşmanı politikalarına karşı ülke çapında greve çıktı. Kentlerden köylere, fabrikalardan tarlalara kadar yaşamı durduran dev grev, Hindistan’daki tüm...
- Annem, ablamla birlikte dördüncü katta oturur. Sokağa inmez ama mahallede, köyde, Almanya’daki akrabalarda ne olup bittiğini mutlaka bilir. Evden her çıktığımda balkonundadır. Selamlaşır, iki laf ederiz. Başımda bazen UİD-DER yazılı kırmızı şapkam,...
- Karanlık ve aydınlık… Ölüm ve yaşam… Emek ve sermaye… Sonsuz evrenimizde her şey karşıtıyla birlikte var. Sömürü ve zulüm varsa isyan da var. Sınır, din dil, ırk farkı tanımadan dünya meydanlarında tek ses tek yürek olan işçiler, işçi sınıfımız var...
- Emperyalist savaşın alevlerini büyüten, milyonlarca masum insanı, doğayı katleden, kentleri yok eden egemenler ne yaparlarsa yapsınlar emekçilerin birbirleriyle dayanışmasının önüne geçemiyorlar. İşçi ve emekçiler fabrikalardan limanlara,...