Buradasınız
Kör müsünüz, Sağır mısınız, Anlamıyor musunuz?
Kocaeli’den bir kadın metal işçisi
Bir kadın işçi daha yoğun psikolojik baskılar yüzünden çocuğunu düşürdü, vardiya amiri ise “bir şey olmaz” diyip tezgâhının başına gönderdi.
Daha önce çalıştığım fabrikada bir yılda tam 6 kadın işçinin ağır çalışma koşulları yüzünden bebeklerini kaybettiklerini yazmıştım. Acı bir haber daha aldım. İşçi arkadaşımızın hamile olduğunu işverene bildirdiği halde “senden başka bilen yok” diyerek yerini değiştirmemişler. Çalıştığı bu yerden kaynaklı mide bulantısı ikiye katlanmış ve sürekli başı dönüyormuş arkadaşımızın. Uzun süre ısrarla yerini değiştirmeleri için çabalasa da sesine kulak veren olmamış. Derken bir gün arkadaşımız yoğun bir sancının vermiş olduğu dayanılmaz ağrı üzerine izin isteyip tuvalete gidiyor. Ve ne acı ki bebeğini fabrikanın tuvaletinde düşürüyor. Uzun süre tuvaletten çıkamayan arkadaşımıza bakmaya gelen vardiya amiri, “nerede kaldın, bir sürü zaman kaybın oldu” diye de azarlıyor üstelik. Bağır çağır derken işbaşına yollanan arkadaşımız durumu tezgâhtakilerle paylaşıyor. Ve içlerinden biri vardiya amirini yanına çağırıp bağırarak tartışıyor. Bunun üzerine hasta arkadaşımızın yanına giden vardiya amiri “özür dilerim, bilmiyordum senin bebeğini düşürdüğünü, gidebilirsin” deyip ancak gönderiyor. Hani başkasından tepki görmese, yine de inanmayıp göndermeyecek arkadaşımızı eve. Yani işyerlerinde biz işçilerin konuşmalarına bile inanmıyorlar.
Bir arkadaşımız yine hasta hasta işe gelip çalışacak durumda olmadığı için izin istediğinde dövmekten beter etmişlerdi. Söyledikleri şey ise “siz mahsustan hastalanıyorsunuz, çalışmak istemiyorsunuz, işe gelmemek için doktora para verip rapor alıyorsunuz” türünden iftiralar.
Dostlar gerçekten bizler yalan mı söylüyoruz? Patrona yeni firmalar satın aldıracak kadar yıpranıp, hastanelere düşene dek çalıştırılıp hırpalanınca doktora para verip mi rapor alırız? Böyle olmuyor biliyorsunuz. Çoğu işçi kardeşimiz, kayıt dışı çalıştırıldığı için, yani sigortası ve sosyal hakları olmadığı için yaşadığı iş kazası veya geçirdiği hastalık tedavi edilmeden, kısa bir istirahatle iyi olmaya çalışıyor.
Gelelim arkadaşımızın konusuna. Bizim işyerinde sendika olduğu halde bunlar yaşanıyor. Ve temsilciler de maalesef kılını dahi kıpırdatmıyor. Bazı temsilcilerse işin içinden sıyrılıyor: “Ya işten çıkarılırsa ne yapar?” Bu tür savunmalarla maalesef bizimle dalga geçiyorlar.
Değerli işçi kardeşlerim, gördüğünüz gibi bizler bu yaşananlara müdahale etmezsek hiçbir şey düzelmeyecek. Sırtımızda patronları taşımak yetmiyormuş gibi bir de bunları mı taşıyacağız? Eğer başımıza daha büyük felâketlerin gelmesini istemiyorsak, kendi gücümüze güvenip örgütlenmeliyiz. Sendikalaşma mücadelesini sonuna kadar verip, sendikalı olan işyerlerinde de meydanı işveren vekillerinin cirit atmaması için boş bırakmamalıyız.
İşçi kadınların doğmamış bebeklerinin anne karnında patron cinayetine kurban gitmemesi için, körlere, sağırlara, anlayışsızlara inat örgütlenelim, mücadele edelim. Asla yılgınlık yok, mücadeleye var güzcümüzle devam, haydi örgütlenmeye!
Zonguldak Tersanesinde Cinayet
- Hafta Tatili Haktır, Gasp Edilemez!
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
Son Eklenenler
- Sağlık emekçileri, “Eziyet Yönetmeliği” olarak adlandırdıkları, hem sağlık emekçilerinin hem de hastaların hak kaybına uğratıldığı Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliğine karşı 16 Haziran’da İl Sağlık Müdürlüğü önünde eylem yaptı. ASM’lere 6...
- Dünya egemenlerinin emperyalist paylaşım savaşlarında ölenlerin net sayısını telgraf telleri bildirmiyor artık. Bugün sosyal medyayla, telefonlarımıza düşen bildirimlerle çok kısa bir sürede alıyoruz dünyanın başka yerlerindeki saldırıların,...
- Amasya’nın Merzifon ilçesinde bulunan, Kristal-İş Sendikasının örgütlü olduğu GM Teknik Cam fabrikasında toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 17 Temmuzda grev başladı. İzBB Belediyesinde işten atılan Belediye-İş Sendikası...
- Türk-İş’e bağlı Sağlık-İş ve KESK’e bağlı SES üyesi sosyal hizmet işçileri, 18 Temmuzda Bahçelievler Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü Ek Binası önünde ortak bir basın açıklaması düzenledi. Kamuda yürüyen toplu sözleşme süreçlerine dair gerçekleştirilen...
- Merhaba, ben İstanbul’da bir devlet hastanesinde temizlik personeli olarak çalışan bir kadın işçiyim. Bilindiği gibi senenin yarısı geride kalmasına rağmen toplu iş sözleşmemiz halâ imzalanmadı. Bu süreçte sendikalar meydanlarda mitingler yaptılar,...
- 14 Temmuz 2025 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan yasa değişikliğiyle turizm sektöründe çalışan işçilerin hafta tatili hakkı fiilen gasp edildi.
- Ne acıdır, barış sözcüğü ağzımızdan çıkar çıkmaz yüreğimizde savaşın gölgesi belirir. Gözlerimiz dolar, sesimiz titrer, mahzunlaşırız çocuklar gibi. Oysa ne güzeldir kim bilir ağzımızdan taşan gülücüklerle, yüreğimizden kopan kardeşlik türküleriyle...
- Siyasi iktidar zeytinlikleri yok edecek yeni bir torba yasayı Meclise sundu ve Temmuz sonuna kadar yürürlüğe sokmaya hazırlanıyor.
- İşçiler, emekçiler, emekliler, gençler, yani toplumun ezici çoğunluğu için geçinmek, yaşamını sürdürmek giderek daha da zorlaşıyor. Öte yandan işçi ve emekçiler “bunlar daha iyi günlerimiz” diyerek bu zorlukların aşılabileceğine dair bir umut...
- Zeytinliklerin, ormanların, tarım arazilerinin sermayeye peşkeş çekilmesinin önünü açacak olan ve kamuoyunda “süper talan yasası” olarak adlandırılan “Maden Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi”, Meclis Genel...
- İşçiler, emekçiler, emekliler, gençler, yani toplumun ezici çoğunluğu için geçinmek, yaşamını sürdürmek giderek daha da zorlaşıyor. Öte yandan işçi ve emekçiler “bunlar daha iyi günlerimiz” diyerek bu zorlukların aşılabileceğine dair bir umut...
- İzmir Büyükşehir Belediyesi (İzBB) şirketleri İZDOĞA, İZBETON, İZULAŞ ve 185 İZSU çağrı merkezinde işten atılan 368 Belediye-İş Sendikası üyesi işçi, işlerine geri alınma talebiyle mücadele ediyor. İşten atılan işçiler arasında 1,5 senelik genç...
- İranlı sınıf kardeşlerimiz, Sizlere Türkiye’den yazıyoruz. Uluslararası İşçi Dayanışması Derneği (UİD-DER) üyesi işçiler olarak sizleri en içten duygularımızla selamlıyoruz. On yıllardır Filistin halkına yönelik zulmünü sürdüren İsrail, bugün ABD’...