Buradasınız
Kulaklık Takmamak İşten Atılma Nedeniymiş!
diğer yazarlar
Geçenlerde Kayseri’de bir dava, bağımsız denen yargının kimin hizmetinde olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, kulak tıkayıcı takmadığı için iş akdi feshedilen işçinin açtığı işe iade davasında, işçiyi haksız, patronuysa haklı bulmuş. İşçi, son bir yıl içinde üç kez kulak tıkayıcı takmaması nedeniyle uyarılmış ve bu durum gerekçe gösterilerek işten atılmış.
Aslında burjuva yasalarında işçi sağlığı ve iş güvenliği hükümlerine uymamak “haklı nedenlerle fesih” sebebinden sayılmıyor. 4857 Sayılı İş Kanununda, işverenin haklı nedenlerle “derhal fesih hakkını” düzenleyen 25. maddesinde Sağlık Sebepleri diye düzenlenen kısım, işçinin sağlığının bozulmasını gerekçe olarak gösterirken, koruyucu önlem almamasını gerekçeden saymıyor. Deniliyor ki, işçinin sağlığının sürekli veya kısmen bozulması nedeniyle “işe devamsızlığı” durumunda iş akdi feshedilir.
Aynı İş Yasasının İş Sağlığı ve Güvenliğini düzenleyen 77. maddesindeyse, işçilerin alınan her türlü “iş sağlığı ve güvenliği” önlemine uymakla yükümlü olduğu yazılıyor. Yani patronların önlem alacağı varsayılıyor. Fakat önlem almayan patronlara caydırıcı cezalar hiç uygulanmıyor. Kısaca yasanın her maddesinde, işçi sağlığı ve güvenliğinden çok işin sürekliliği ve güvenliği göz önünde bulunduruluyor. Patronun çıkarı yani üretimin sürekliliği esas alınıyor. İşçiler burjuva yasalarda makinelerin bir parçası olarak görüldüğünden insan yerine konulmuyor ve pek tabii çıkarları gözetilmiyor. Yasada olmasa da patronların işçilere yönelik uygulamaları hâkimler tarafından yorumlanıyor, karar alınıyor ve böylelikle bu kararlar da fiiliyatta yasa haline geliveriyor.
İşçiler çalışırken elbette koruyucu malzemeler kullanmalıdır. Aksini savunmak mümkün değildir. Fakat fabrikaların çoğunda patronlar işçi sağlığını ve güvenliği düşünmüyorlar. Tersanelerde ölen işçiler bunun çok açık kanıtıdır. İş kazalarından ölen işçilerin sayısı hiç de az değildir Fakat burjuvazinin bakanları, müfettişleri, savcıları, hâkimleri işçinin sağlığını hiçe sayan ve onları ölüme sürükleyen patronlar için hiçbir yaptırım uygulamamaktadırlar. Oysa bir işçi kulaklık takmamış diye işten atılabiliyor.
Bir fabrikada bulunan aşırı gürültü, işçileri çeşitli sorunlarla karşı karşıya bırakıyor. Bu sorunlar, baş ağrıları ve sinirli ruh halinden tutalım işitmenin tamamen kaybına dek çeşitlilik sergiliyor. Bu düzeydeki gürültüyü patronların plastik tıkaçlarının engellemesi ve işçinin sağlığını koruması mümkün değildir. Gürültüye karşı fabrikaların çoğunluğunda hiçbir önlem alınmazken, alınan önlemlerin başında gelen kulak tıkacının kendisi de hastalık nedeni olabiliyor. Tıkayıcılar uzun süre kullanıldığında kulağı tahriş ediyor ve kulakta bakterilerin üremesi için uygun ortamları hazırlıyor.
Bir yandan kulaklık takmadığı için işçi işten atılırken diğer yandan fabrikalarda sömürü temposu, her geçen gün yükseltiliyor. Sermayenin kârı için işçi, daha çok üretmeye zorlanıyor. İşten atılma tehdidi altındaki işçi, daha çok üretmek adına, çalışma temposunu düşüren koruyucu malzemeleri canı pahasına kullanmaktan vazgeçiyor. Gözlük, baret veya kulaklık kullanmayarak iş temposuna ayak uydurarak, kendi sağlığını riske atmayı göze alıyor.
Sermaye sınıfının sağlık ve güvenlik sistemi konusundaki saldırıları fabrikalarla sınırlı değil. Burjuvazi fabrikalarda göstermelik önlemlerle yetinirken, tüm işçi sınıfının tarihsel kazanımı olan sosyal güvenlik ve sağlık hakkını da yok ediyor. Biz işçilerin yaşadığı her türlü sorunların nedeni kapitalist üretim sisteminin kendisidir. Kendi sağlığımıza dikkat etmek, işçiler lehine yeni uygulamaları hayata geçirebilmek için sınıf bilinciyle donanmak ve örgütlenmek gerekiyor. Sağlık ve güvenlik haklarımızı kazanmanın ve korumanın yolu da sınıf mücadelesinden geçiyor.
Bayramlar ve Yoksullar
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
Son Eklenenler
- İzmir Büyükşehir Belediyesinde 158 işçinin ücretsiz izne çıkarılması üzerine DİSK/Genel-İş Sendikası İzmir 1, 2, 3 ve 9 No’lu Şubeleri 3 Şubatta direnişe başladı. Sosyal-İş Sendikasının örgütlendiği Turkcell Global Bilgi’nin Siirt Şubesinde 4 işçi...
- Adalet Peşinde Aileleri Platformu, 6 Şubat depremlerinin 2’nci yılında Kadıköy İskelesi önünde anma programı düzenledi. 2 Şubatta düzenlenen anmada “Rant Uğruna Ölenlerin Hesabını Sormaya Geldik! Susmak İhanettir, Hesap Sormak Görevdir!” yazılı...
- Çalıştığım işyerinde 60 yaşlarında bir abiyle sohbet ediyorduk. “Ne zaman emekli olacaksın?” diye sordu. “60 yaşında emekli olacağım” dedim. “Ooo senin işin çok zor yahu, o yaşa kadar çalışılır mı?” dedi. “Ama sen de emeklisin, hâlâ çalışıyorsun”...
- Sırbistan’da Belgrad ve Novi Sad başta olmak üzere ülke genelinde kitlesel protestolar devam ederken bir yandan da öğrenciler dersleri boykot ederek üniversiteleri işgal ediyorlar. Yunanistan’da 2023'teki tren kazasının yıldönümünde işçiler,...
- Birleşik Metal-İş Gebze 2 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Kaynak Tekniği (Lincoln Electric) fabrikasında işçiler, 2024 Eylül ayından bu yana süren toplu sözleşme sürecinde, ücret ve sosyal haklarda anlaşma sağlanamaması üzerine greve çıktı. Sabah...
- Bazen gün ağarmadan, bir bardak çay bile içmeden, bir tabak yemek yemeden yeri geldiğinde hoş bir sohbeti yarıda bırakarak gözümüz sürekli saatte, servis bekleriz. Hastanede, okulda, düğünde, misafirlikte bile bir telaşımız oluyor, işyerinin...
- Bolu Kartalkaya’daki Grand Kartal Otelde göz göre göre gerçekleşen katliam, iktidarın bugüne kadarki denetimsizlik ve cezasızlık politikalarının yeniden sorgulanmasına neden oldu. İktidar sahipleri her zamanki gibi “bu meseleye siyaset karıştırmayın...
- Egemen sınıfın siyasetçileri sıklıkla gençliğin öneminden bahsediyor ve gençliği kazanmanın gerekliliğinden dem vuruyorlar. Mesela geçen ay Erzurum’da “Gençlerle Buluşma” programına katılan Erdoğan şöyle seslendi gençlere: “Bizim keyfi yere feda...
- İngiltere’nin başkenti Londra’nın meydanlarında aylardır emekçilerin barış talebi yankılanıyor. 18 Ocak Cumartesi günü, Filistin halkıyla dayanışma kapsamında Londra’da düzenlenen 24. ulusal gösteriye on binlerce kişi katıldı. Sırbistan'da...
- Hatay’ın Payas ilçesinde bulunan Yolbulan Metal fabrikasında 219 gündür grevde olan işçiler, 24 Ocakta Payas Belediyesi önünde eylem yaptılar. 20 Haziranda greve çıkan işçiler, grevlerinin 217. gününde de fabrikanın önünden yürüyüş yaparak yolu...
- İş güvenliği önlemlerinin yetersizliği ve denetimsizlik sebebiyle iş kazaları yaşanmaya, işçiler iş cinayetlerinde ölmeye devam ediyor. Yakın tarihte yaşanan çeşitli iş kazaları ve bunlarla ilgili yayınlanan bilirkişi raporları patronların kâr hırsı...
- İşçi Dayanışması’nın ilk sayısı 2008 Nisan ayında yayın hayatına başlamıştı. Elbette çıkarken kardelenler gibi toprağında kök saldıktan sonra filiz vermişti. İşte o günden beridir 1 Mayıs meydanlarında kırmızı şapka ve önlüklerle gelincik tarlası...
- 24 Ocak 1980’de, sermaye sınıfının ortak talepleri doğrultusunda bir dizi ekonomik karar alınmıştı. Adına “yapısal dönüşüm programı” denilen bu kararların alınmasında IMF, Dünya Bankası gibi emperyalist güçler, bu süre zarfında kurulan hükümetler,...