Buradasınız
Mavi Gökyüzü Altında Özgürdük 1 Mayıs’ta
UİD-DER Kadın Komitesi olarak 1 Mayıs’ta taleplerimizi birlikte haykırdığımız emekçi kadınlarla sohbet ettik, neler hissettiklerini sorduk. Bu sohbetlerin ancak çok az bir kısmını paylaşabiliyoruz ama bu kadarı bile UİD-DER kortejinde nasıl bir hava soluduğumuzu anlatmaya yeter.
İstanbul/Sefaköy’den 1 Mayıs meydanına gelen tekstil işçisi bir kadın, önce sorunlarımızdan bahsediyor. Sonra kortejdeki çocukları işaret ederek “geleceği biz yetiştiriyoruz. Bizim elimizde büyüyecek bu çocuklar. Bunun için bu meydanlardayız” diyor. 23 yaşında genç bir öğrenci de anlatmak istiyor neden UİD-DER kortejinde olduğunu: “Genç olarak ayrı, kadın olarak ayrı sıkıntılar yaşıyorum. Tüm bunların üstünden tek başıma gelemeyeceğimi biliyorum. Ancak hep birlikte mücadele ederek bir şeyleri değiştirebileceğimize inanıyorum. Bu nedenle bu alandayım.”
İstanbul/Esenyurt’tan bir başka tekstil işçisi kadın “her şeyden şikâyetçi oluyoruz. Ama bir miting falan olunca da korktuğumuz için gitmiyoruz. UİD-DER’le 1 Mayıs’a katıldım. Alanda kendi kendime ‘yahu sen bu zamana kadar niye gelmemişsin, niye bu birlikten uzak kalmışsın’ dedim” diyor, UİD-DER Kadın Komitesine çok teşekkür ediyor. Tıpkı onun gibi ilk kez 1 Mayıs’a katılan genç bir kadın 1 Mayıs’ın gerçek anlamını bu sene öğrendiğini anlatıyor. Burjuva medyadan yansıtılan 1 Mayıs imajının nasıl da yanıltıcı olduğunu söylüyor ve ekliyor: “Aynı hep birlikte haykırdığımız gibi; çaresiz değiliz, milyonlarız!”
Kocaeli/Gebze’den metal işçisi sendikalı bir kadın UİD-DER’le 1 Mayıs’a katılmayı istediğini, heyecandan sabahı zor ettiğini söylüyor. “Gurur duyuyorum UİD-DER’li olmaktan. Yıllardır sendika ile katılıyordum. İçimden geçense UİD-DER kortejinde olmaktı. Şapka ve önlükler dağıtılırken görevli arkadaş uyardı; «başörtünüzü zorluyorsa şapka takmasanız da olur» dedi. Gururla dedim ki ben yıllardır bu anı bekliyorum. Şapkamı da takacağım önlüğümü de giyeceğim.” Bir diğer emekçi kadın, metal işçisi eşini sendika kortejine uğurlayarak iki çocuğuyla ilk kez 1 Mayıs’a katıldığını belirtiyor: “Kalabalık ortamda konuşmaktan bile çekiniyordum. Ama bugün kabuğumu kırıp olanca gücümle bağırıp yürüdüm. Çok güzel tarifi yok bu duygunun.”
Mersin’den gelen genç kadın işçiler de ilk defa 1 Mayıs’a katıldıklarını belirtiyorlar. “En çok dikkatimizi çeken şey UİD-DER’li arkadaşlarımızın sorumluluk bilinciydi. Bizler de bunun bir parçası olduk. UİD-DER’le 1 Mayıs videolarını izleyince ‘yok canım öyle değildir’ diye düşünüyorduk. Bu kadar kalabalık olacağını tahmin etmiyorduk. Kortejimizdeki disiplini hiçbirimiz bu denli beklemiyorduk. Şaşırdık, gurur duyduk. Gelip göremeyen akranlarımıza anlatacağız olanları. UİD-DER ailesinin çok büyük emeği var. Bu emek karşılıksız kalmayacak. Tüm gençleri mücadelemize, UİD-DER’e davet ediyoruz.”
Tuzla’dan bir metal işçisi de “Gördük ki çok kalabalığız. Aynı şeyleri, eşitlik, saygı, barış istiyoruz. Her dilden, her kültürden işçiler kardeşçe bir arada olabiliyoruz. Bu meydanda da gördük ki sorunları yaratanlar egemenler, bizim sınıf düşmanlarımız” diyor. Yine Tuzla’dan metal işçisi bir kadın geçen yıl evinin balkonundan 1 Mayıs marşını çalmış. “Bizim bu meydanlara çıkabilmemiz için ne bedeller ödenmiş. Biz bugün bu mirasa da sahip çıkıyoruz” diyerek önemli bir vurgu yapıyor. Genç bir metal işçisiyse, “burada kalabalığın içinde değil de birliğin içinde hissediyorum kendimi. İkisi birbirinden çok farklıymış” diyor heyecanla.
Kamu emekçisi bir kadın, bugün dünya işçi sınıfı ile buluştuğumuzu hatırlatıyor. Sohbet ilerleyince şöyle diyor: “Haksız savaşlara, yoksulluğa, çocuklarımızın geleceksizliğine karşı alanlardayız. Kızımın yüzüne her baktığımda nasıl bir dünya bırakacağız bu çocuklara diye düşünüyorum. Aslında bizi mücadeleye iten de bu duygu. Sınıf mücadelesinde şunu öğrendim: İyi bir gelecek iyi bir okul ve banka hesapları değil. İyi bir gelecek iyi bir dünya bırakmaktır.Bizim de tek amacımız bu çürümüş sistemi yıkıp sınırsız, sınıfsız güzel bir dünya kurmak çocuklarımıza.”
İstanbul/Sancaktepe’den tekstil işçisi bir kadın dışarıdan bakanların gözünden anlatıyor UİD-DER’i: “Bugün İşçi Dayanışması gazetemizi verdim işçilere. 1980 öncesinin işçi mücadelesini bilen bir abimizin dikkatini çekmiş kortejimiz. «Buraya baktığımda geçmişim geldi gözümün önüne. Çok düzenli, ne yaptığını bilen, gözlerinin içi gülen ama dimdik bir duruşunuz var» dedi. Bir müddet bizi izleyen bir çift geldi sonra. «Kortejiniz çok zengin bir kortej olmuş. Çocuğuyla, yaşlısıyla, genciyle her yaştan insanı bir araya getirmişsiniz. Başka yerde böyle bir şey görmedik. Bir düzen var kortejinizde. Emek verildiği çok belli» dediler. Öyle güzel yorumlar duydum ki çok duygulandım. Bir kez daha gurur duydum mücadele örgütümüzle.”
- Anastasya, Dilan ve Hafızamız
- Gerçek Adalet Mücadelemizle Gelir
- Geleceğe Dönüşmek, Geleceği Büyütmek
- UİD-DER Kadın Komitesi’nden Polonez Direnişine Dayanışma Ziyareti
- Ağıt Yakmasın Analar, Umut Türküleri Söylesin
- Nurten Abladan Bugünün Emekçi Kadınlarına
- “Kendimiz İçin Yürüdük…”
- Direnç Çiçekleri İşçi Sınıfının Bağrında Filizlenir
- Anne Karnında Başlayan Eşitsizlik
- Clara Zetkin ve Ölümsüz Mirası
- Değişen Dünyam ve Dünyayı Değiştirme İsteğim
- Acımız Öfkeye, Öfkemiz Mücadeleye Dönüşsün!
- Emekçi Kadın Mücadeleyle Güzelleşir
- Emekçi Kadınlar Haydi 1 Mayıs’a!
- Yaşıyoruz Sanıyoruz
- Her İşyerine, Her Mahalleye Kreş İstiyoruz!
- UİD-DER’de Bir Kez Daha 8 Mart Coşkusu
- Dünden Bugüne Barış ve Adalet Özlemimiz İçin
- Mücadelenin Adıdır Kadın
- Ekmeğe Zam Yapılırsa
- Muhammed Ali’nin Haykırışı ve Gerçek Düşmanlar
- Kapatılan Ocakların Susmayan Bandosu
- Umut Sende Bende Bizde...
- “Ne Olacak Bu Memleketin Hali?”
- Anastasya, Dilan ve Hafızamız
- Ülkeyi Şirket Gibi Yönetmek…
- İşçilerin Birliği ve Dayanışması Güçlendikçe Umut da Büyür!
- İşçi Dayanışması 199. Sayı Çıktı!
- Gerçek Adalet Mücadelemizle Gelir
- Özgür Olmak Demek…
- Hangisi Daha Zor?
- Olur Kardeşim Olur!
- Yiyorlar, İçiyorlar Hesabı Bize Ödetiyorlar
- 2025, 2024’ten Daha mı İyi Olacak?
- Ters Yüz Edilen Gerçekler: Suç Ne? Suçlu Kim?
- Dünya İşçi Sınıfının Birliği Yolunda Mücadelemizi Büyütelim!
- İşçi Dayanışması 198. Sayı Çıktı!
- Artan Zenginliğin Arkasında Büyüyen Yoksulluğumuz
- Kaynakları Tüketen Kim?
- Yaşadım Diyebilmek İçin!
Son Eklenenler
- Ankara’dan UİD-DER’li işçiler olarak özelleştirmeye ve hak gasplarına karşı eyleme geçen Çayırhan Termik Santrali ve Linyit İşletmesi işçilerini eylem alanlarında ziyaret ettik. 20 Kasımda maden işçileri iş bırakarak direnişe başlamış, ardından...
- “Eğer öleceksem, burada size karşı mücadele ederken öleceğim. Benim düşmanım sizsiniz. Vietnamlılar ya da Çinliler, Japonlar değil. Benim düşmanlarım ben özgürlüğümü istediğimde buna karşı duranlardır. Adalet istediğimde buna karşı duranlardır....
- Adana’da SASA Polyester’in PTA tesis şantiyesinde Gemont Endüstri adlı taşeron şirket bünyesinde çalışan inşaat işçileri gasp edilen 2 aylık ücretleri ve tazminatları için 20 Kasımdan beri fabrika önünde eylem yapıyor. Yapı ve Yol İşçileri...
- Hatay’ın Payas ilçesinde bulunan Atakaş Çelik fabrikasında Birleşik Metal-İş üyesi üç işçi, geçtiğimiz günlerde işten çıkarılmıştı. UİD-DER’li işçiler olarak fabrika önünde direniş başlatan işçilere direnişin beşinci gününde dayanışma ziyaretinde...
- “Her şeyin içinde ve her şeyin dışındayız”. Bu söz bir market çalışanı arkadaşımın ağzından işçilerin yaşamını özetleyen bir söz olarak döküldü. Uzun zamandır büyük bir mağazada çalışan arkadaşım, marketin günlük cirosunun rekorlar kırmasına rağmen...
- 40 yıllık kısacık yaşamına yüzlerce hikâye ve roman sığdıran Amerikalı sosyalist yazar Jack London 22 Kasım 1916’da hayatını kaybetti. Aradan geçen uzun yıllar London’ın eserlerinin güncelliğinden hiçbir şey kaybettirmedi. Çünkü o işçi sınıfının...
- Ankara’nın Nallıhan ilçesinde bulunan Kömür İşletmeleri AŞ (KİAŞ) bünyesindeki Çayırhan Termik Santralinde çalışan madenciler, madenin özelleştirilmesine karşı 20 Kasımda direnişe başladı. Sabah 08.00’de gece vardiyası dışarı çıkmadı, gündüz...
- Emperyalist savaş Ortadoğu başta olmak üzere dünyanın her yerinde kendini hissettiriyor. Egemenler yıllık bütçelerin büyük kısmını “savunma” adı altında savaş sanayisine ayırıyorlar. Burjuva siyasetçilerin politikaları hızlı bir şekilde sertleşiyor...
- Fotoğraftaki reklam panosu kaldırımın ortasında duruyor, gündüz gece. Arka tarafında medya maymunu Hülya Avşar sanki “hadi EYT’liler koşun, sakın geç kalmayın” dercesine sırıtıyor. Mağazada çalışan genç işçi kızımıza EYT reklamını sordum. Kendine...
- Bağımsız Maden-iş üyesi Fernas Madencilik işçilerinin direnişi çeşitli sendika ve işçi örgütlerinin desteği ile kazanımla sonuçlandı. Fernas patronu Ocak 2025’te işçilerin ücretlerine zam yapılmasını ve atılan işçilerin hak kaybı olmadan işe geri...
- Fransa’da devlet demiryolu şirketi SNCF’de örgütlü CGT-Cheminots, UNSA-Ferroviaire, SUD Rail ve CFDT-Cheminots sendikaları, 11 Aralıkta süresiz grev kararı aldı. Dört demiryolu sendikası, grev kararını SNCF’nin yük taşımacılığı birimi olan SNCF Fret...
- Gürcistan’ta madencilik şirketi Georgian Manganese’e ait Zestafoni ferroalyaj tesisi ve Chiatura manganez madeni 1 Kasımdan Nisan 2025’e kadar üretimi durdurduğunu açıkladı. Gürcistan’ın en büyük madencilik şirketi Georgian Manganese’in tesislerinde...
- Çocukların mutlu olduğu, gelecek endişesi taşımadığı, ayrımcılığa maruz kalmadığı; eşitlik, özgürlük, barış dolu bir dünyada yaşamalarını kim istemez ki? Fakat biliyoruz ki dünyamız çocuklar için sıcak bir yuva değil. Kol kanat gerdiğimiz...