“Almış dizginleri eline
Bir avuç vurguncu müteahhit toprak ağası
Onların kemik yalayan dostları
Onların sazı cazı villası doktoru dişçisi
...Bizler Gebze’de çeşitli fabrikalarda çalışan, Birleşik Metal-İş ve Türk Metal sendikasına üye işçileriz. İşveren örgütü Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası (MESS) ile sendikalarımızın 2019-2021 Grup Toplu İş Sözleşme süreci başladı. Sendikalarımız 130 bin işçiyi kapsayan taslaklarını açıkladı. Ama biliyoruz ki, metal toplu iş sözleşmesi 130 bin işçiden fazla insanı ilgilendiriyor. Metal sektöründe çalışan tüm işçileri doğrudan ilgilendiren bu süreç daha baştan çetin geçeceğe benziyor.
Henüz sendikalarımız taslaklarını açıklamadan önce, işveren örgütü MESS, neredeyse tüm fabrikalarda bir tür anket çalışması yürüttü. MESS’in yürüttüğü bu anket çalışmasının amacı, TİS sürecinde yapacakları çalışmaların bir tür özeti gibiydi. Henüz sendikalar örgütlü oldukları işyerlerinde TİS sürecinin hazırlıklarını yapmadan, MESS bu sürece hazırlıklı ve planlı bir giriş yaptı. Birçoğumuz sendikalarımızdan TİS ile ilgili açıklamalar ve işçilerin taleplerini almalarını beklerken, MESS kendi gündemini biz işçilerin gündemine yerleştirmeye çalıştı. MESS hem Birleşik Metal-İş hem de Türk Metal’in örgütlü olduğu işyerlerinde farklı türde anketlerle algı operasyonu yürüttü. Böylece bizler de MESS’in TİS sürecindeki niyetini görmüş olduk. MESS baştan aşağıya tuzak sorularla, bir tür algı operasyonu yürüterek bizleri oyuna düşürmek istedi. Şu gibi sorular gerçek niyetlerini özetler niteliktedir;
MESS’in amacı sözleşmeyi üç yıla çıkartmak ve işçiler arasında bölünmeler yaratarak birbirimize düşürmektir. MESS’in yürüttüğü bu çalışmaların ardından, sendikalarımız da taslaklarını hazırladı. Birleşik Metal-İş, TİS’e bağlı olan fabrikalarda işçilerin önerilerini aldıktan sonra taslağı açıkladı. Açıklanan taslağın bazı maddeleri şöyleydi:
“İlk altı aylık dönem için %34,2 ücret zammı. Sosyal haklarda ise %55 zam. Çalışma saatinin haftalık 37,5 saate düşürülmesi. Gelir vergisinin %15’e sabitlenmesi. 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Gününde, kadın işçilere ücretli izin verilmesi.” Türk Metal sendikası ise ilk 6 ay için saat ücretine toplamda %20 ücret zammı, sosyal haklarla birlikte toplam %26,28’e tekabül eden zam talep ediyor.
Her sözleşme döneminde olduğu gibi, MESS’e bağlı patronlar pek çok bahanelerle karşımıza gelecekler. “Zor durumdayız, kâr elde edemiyoruz” diyecekler. Peki ya gerçek böyle mi? Tabi ki hayır! Çalıştığımız işyerleri tıkır tıkır çalışıyor ve patronların kârları artıyor. Ülkede bir kriz olduğu gerçeği var ama krizin yaratığı sonuçların en ağırını biz işçiler yaşıyoruz. Aldığımız ücretlerin düşük olması, ücret dışında hemen her şeye gelen zamlar yüzünden, karnımızı doyurmakta zorlanıyoruz. Ücretlere yapılan küçücük bir zam ülkedeki gerçek enflasyon karşısında eriyip yok olmakla kalmıyor, adeta eksiye düşüyoruz. Patronlar kâr etmeye devam ederken, kriz nedeniyle ücretsiz izinlere çıkartılan, işten atılanlar bizler oluyoruz.
İşçi sınıfının mücadele tarihi ve biz işçilerin yaşadığı onca deneyimden de biliyoruz ki, talep edilen şeyler sağlam, kararlı ve örgütlü işçiler tarafından sahiplenildiğinde kazanılır. Geçmiş dönemde hazırlanan taslaklarda da gördüğümüz gibi, işçilerin taleplerinin karşılanması, sendikaların işçi sınıfının çıkarlarını başa alması ve işçilerin birleşmesinden geçiyor. Aksi halde hiçbir hak altın tepside bizim önümüze sunulmuyor. Bu açıdan 2019-2021 TİS sürecinde işçilerin taleplerini elde edebilmesi ancak ve ancak biz işçilerin kararlı bir mücadele vermesinden geçiyor. Sendika ayrımı gözetmeden, sendikalı-sendikasız bütün işçilerin ortak talepler etrafında kenetlenmesi gerekiyor.
Hem Birleşik Metal-İş hem de Türk Metal’in örgütlü olduğu işyerlerinde işçiler arasında sözleşme süreci ile ilgili bir umutsuzluk, karamsarlık yaratılmak isteniliyor. Ayrıca Türk Metal’in TİS süreci ile ilgili kırmızıçizgileri olmadığını ve pazarlık masasının anlaşmayla, uzlaşmayla sonuçlanmasını umduklarını söylemesi ne anlama geliyor? Elbette toplu sözleşme bir anlaşmayla sonuçlanır. Ama bu tür açıklamalarla isteniliyor ki işçiler aza rıza göstersin, pazarlık masasından çıkana ses çıkarmasın, MESS’in ve hükümetin dediğini kabul etsin, üretimden gelen güçlerini kullanmasınlar!
Biliyoruz ki MESS, biz işçilerin haklarını baltalamak için çalışan bir patron örgütüdür. Her defasında bizler MESS’in dayatmalarıyla karşılaşıyoruz. Türk Metal sendikasının sınıf uzlaşmacı tutumu ve hükümetlerin işverenlerin bir dediğini iki etmemesi yüzünden, TİS süreci de olumlu bir havada geçmiyor. Bugünkü TİS sürecinde sendikalar kadar biz işçilere de büyük sorumluluklar düşüyor. Fabrikalarda yaratılmak istenen olumsuz havayı dağıtmak, bizleri birbirimize düşürmelerinin, kutuplaştırmalarının önüne geçmek, yan yana omuz omuza olmak biz işçilerin önceliği olmalıdır.
“Almış dizginleri eline
Bir avuç vurguncu müteahhit toprak ağası
Onların kemik yalayan dostları
Onların sazı cazı villası doktoru dişçisi
...Bir seçim sürecinde daha burjuva siyasetçiler, yani patronların siyasi temsilcileri sahnedeler. Milyon dolarlık reklam kampanyaları eşliğinde, işçileri yalanlarına inandırmak için kapı kapı geziyorlar. İşçilere, emeklilere...