Buradasınız
Nasrettin Hoca Dolmuşa Binerse
Esenyurt’tan bir işçi

Geçenlerde dolmuşa binmiştim. Bizim buraların dolmuşları özellikle bazı saatlerde çok dolu olur ve ayakta on kişi varsa şoföre göre araç boş gidiyordur. Özellikle havaların aşırı ısınmasıyla birlikte sıkışıklık, ter kokusu, iş stresi ve günün yorgunluğu derken iyice çekilmez hale geliyor. Neyse, ayakta gidiyorum, tam önümde bir genç var. Başka bir genç dolmuşa bindi, kendine bir yer açtı, ücretini gönderdi ve öğrenci olduğunu bildirdi. Şoför, öğrenci kimliğini göreyim deyince, genç de “tamam abi” dedi ve yolladı. O an şoför biraz yavaşladı, hemen önümde duran bir başka genç “bu ne ya, üç kuruşun hesabını yapıyorsunuz, o kadar insanı bekletiyorsunuz” diye sinirlendi. Şoför de “biz bu üç kuruş paralarla nafakamızı ucu ucuna denk getiriyoruz biliyor musun?” diye cevap verdi. Ayaktaki genç “üç kuruşun lafı mı olur adam öğrenciyim diyor neden inanmıyorsun?” derken bir anda tansiyon yükselip ortalık iyice gerildi. Her ikisi de haklı her ikisi de kırmızı görmüş boğa gibi ateş püskürüyor, derken şoförün el frenini çekip koltuğun altından sopayı çıkarmasıyla araya ben girdim ve olay tam da Nasrettin hocanın fıkrasına dönüşüverdi bir anda.
Şoföre bu kadar da abartacak bir şeyin olmadığını aslında arkadaşın haksız da sayılmadığını söyledim. Şoför ise “ne haklısı akşama kadar bunun gibi nice insanlarla uğraşıyorum, bu sıcakta anam ağlıyor, tuvalete bile gidemiyorum, üç kuruş para için yırtınıyorum” dedi. Ben de “aslında sen de haklısın” dedim. Genç “hiç de haklı değil! Hayvan gibi üst üste gidiyoruz bir de neyin hesabını yapıyor? Çocuk öğrenciyim diyor bir de kimlik istiyor bu yaşta biri başka ne olabilir ki?” dedi. O anda başka bir yolcu atladı: “Arkadaşlar bura kavga yeri değil, aileler var, sürün gidelim” deyince yolcuya “sen de haklısın” dememle yanımdaki genç bu defa bana parlayarak “birader sen de herkese haklısın deyip duruyorsun” şeklinde çıkıştı. Ben de “bak kardeşim tabii ki herkes haklı. Peki, bu üç kuruş için bizi nasıl bu hale getirdiler, birbirimize düşürdüler, bu kısmını hiç düşündünüz mü?” deyip anlatmaya devam ettim ve bir anda ortalık sakinleşti, yolcular benim için “adam doğru söylüyor” deyip birbirleriyle konuşmaya başladılar.
Yani kardeşler her ne kadar fıkra gibi olsa da bu olayı birebir yaşadım ve eminim bu ve benzerlerini birçoğumuz her gün yaşıyoruz. Birileri Türkiye’nin büyümesiyle böbürlenirken, biz işçiler, emekçiler üç kuruşun hesabını yapar hale geliyor, birbirimizle gırtlak gırtlağa giriyoruz. İşyerlerimizde patronun işi aksamasın diye yeri geliyor tartışıyor, yeri geliyor küs kalıyor, yeri geliyor kavga ediyoruz. Sömürü çarkı yürüyor ama ilişkilerimiz zedeleniyor. İşyerlerimizde, mahallelerimizde esas suçluyu göremiyor, bizim gibi yaşayan insanlarla kavga ediyoruz. Zaten istedikleri de bu değil mi, aramıza bunca ayrımı, bunca ötekileştirmeyi sokmalarının, bizleri bu kadar bölüp parçalamalarının sebebi de bu değil mi? Biz birbirimizle kavga edelim, biz birbirimizi hırpalayalım, bizi iliklerimize kadar sömürenler de bizleri birbirimize düşürmeye devam etsin. Onların bu sömürü çarkı bizleri dişlileri arasında öğütmeye devam etsin. İşte biz işçiler üç kuruşun hesabını yapmamak ve birbirimize düşmemek için, bizi birbirimize düşürenleri daha net görebilmek için mücadele saflarında birleşmeliyiz.
Yusuf’un Hayallerini Çalan Kimdi?
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
Son Eklenenler
- İnsanların kardeşçe yaşayacağı bir dünya özleyen, böyle bir dünyayı kurabilecek tek güç olan örgütlü işçi sınıfının mücadelesine inanan, o mücadelede yer alan nice şair, yazar, sanatçı var. Nâzım Hikmet ve Orhan Kemal bu sanatçılardan ikisidir....
- Tuzla’da bulunan Reckitt Benckiser’de Petrol-İş Sendikasında örgütlü işçiler 27 Mayısta greve çıktılar. Bizler de UİD-DER’li işçiler olarak grevci işçileri mücadelelerinde yalnız bırakmıyoruz. Grevlerinin 17. gününde işçi kardeşlerimizi tekrar...
- İsrail devleti Ekim 2023’ten bu yana Filistin halkına yönelik bir soykırım gerçekleştiriyor. Egemenler kimi zaman bu katliamı sözde kınadıklarını belirtseler de İsrail’le her türlü ekonomik ve politik ilişkiyi sürdürmeye devam ediyorlar. Egemenlerin...
- ABD Başkanı Trump, göçmen karşıtı politikalarını sürdüyor. Göçmenleri hedef alarak açık bir savaş ilan eden Trump’ın ABD’sinde, göçmen işçi ve öğrencilerin vizeleri iptal ediliyor, göçmen işçiler tutuklanıyor ve sınır dışı ediliyorlar. ABD’li...
- 15-16 Haziran Büyük İşçi Direnişi bundan tam 55 yıl önce bu topraklardaki işçi sınıfının tarihine altın harflerle yazıldı. O tarihten bu yana örgütlü işçi sınıfı bu iki günü anarak yaşattı ve yaşatmaya devam ediyor. 15-16 Haziran, örgütlü işçi...
- 12 Haziran, Birleşmiş Milletler tarafından 2002 yılında Dünya Çocuk İşçiliği ile Mücadele Günü ilan edildi. Ne yazık ki o zamandan bu zamana çocuk işçiliğin azalması bir yana, 1800’lü yıllara benzer koşullar yaratıldı. Patronlar için tatlı kârlar...
- KESK Ankara Şubeler Platformu ve emekten yana siyasi partiler 11 Haziranda, ABD Büyükelçiliği önünde siyonist İsrail devletinin Filistin halkına uyguladığı soykırımı, Türkiye limanlarından İsrail’e askeri malzeme taşınmasını, Gazze’ye insani malzeme...
- İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı İZELMAN, İZENERJİ ve Egeşehir şirketlerinde çalışan yaklaşık 23 bin işçi, 29 Mayısta greve çıkmıştı. DİSK’e bağlı Genel-İş Sendikası üyesi işçiler, Türk-İş’e bağlı Belediye-İş sendikası üyeleriyle aynı işi...
- Yaşamın hangi alanına bakarsak bakalım, her başarının ancak büyük emekler vererek, sabırla çalışarak elde edildiğini görürüz. Henüz ilk denemede iyi sonuçlar elde etmek, hedefe ulaşmak mümkün değildir. Özellikle toplumsal alanda hiçbir değişim bir...
- Kültür Radyo Televizyon (KRT) çalışanları, düşük ücret dayatması, aylardır maaşlarının, yemek haklarının ödenmemesi, ağır çalışma koşulları, artan iş yükü ve baskıya karşı iş bırakma eylemlerini sürdürüyor. 4 Hazirandan bu yana iş görmekten kaçınma...
- İngiltere hükümeti işçi haklarına yönelik saldırılarını arttırdı. 7 Haziranda başkent Londra’da bir araya gelen işçiler, öğrenciler, sendikalar ve kampanya grupları, hükümetin kemer sıkma ve savaş politikalarını protesto etti. “Savaşa Değil Emekçiye...
- Bir sabah uyandığımızda tekerleğin icadı sonrası hayatımıza giren tüm icatlar ortadan kalkmış, unutulmuş olsa ne olurdu? Şöyle bir düşünelim; tekerlek icat edilmeseydi çark olmazdı, çark olmasaydı değirmen olmazdı. Ne üretim ne ulaşım gelişirdi....
- Kültür Radyo Televizyonu (KRT) çalışanları Mart ayından bu yana ödenmeyen ücret ve sosyal hakları için 4 Haziranda iş bıraktı. 5 Haziranda İstanbul Maslak’taki KRT binasının önünde “İşçiyiz Haklıyız Kazanacağız” diyerek toplanan kanal çalışanları,...