Buradasınız
Ankara’da “Ateşkes” Filmini İzledik
Hacettepe Üniversitesi’nden bir işçi

Derneğimizin Ankara temsilciliğinde 23 Eylül Pazar günü işçi kardeşlerimizle “Ateşkes” filmini izledik. Etkinliğimize direnişleri sonlanan TOGO işçileri, inşaat işçileri, sağlık ve temizlik işçileriyle üniversite öğrencileri katıldı.
Film 1914 yılında, 1. Dünya Savaşı cephelerinde geçiyor. İskoç, Fransız ve Alman askerlerin karşı karşıya geldiği cephelerde, askerler aslında hiç de kendilerinin olmayan bu savaşta birbirlerini öldürmekte ve ölmektedirler. Filmde, savaş sürerken 24 Aralık 1914 günü Noel dolayısıyla kendiliğinden bir ateşkes ilan edilir. Üç cephenin askerleri bu sefer mermilerini değil sevdiklerinin fotoğraflarını, anılarını, şarkılarını paylaşırlar birbirleriyle. Noel günü birlikte şarkılar söyleyen, ölüleri için birlikte dua eden askerler için sabah olduğunda artık her şey bambaşkadır. Cephe gerisindeki hiçbir asker “düşman hattına” kurşun sıkamaz hale gelmiştir. Çünkü bir gün öncesinde yan yana geldiklerinde nasıl da kardeş olabildiklerini hepsi görmüştür.
Cephede yaşananlar askerlerin, yaşadıklarını sevdiklerine, ailelerine anlattıkları mektuplarla ortaya çıkar. Ve tabi egemen güçler hemen olaya müdahale ederler. Savaşın devam etmesi için askerlere baskı uygularlar. Buna direnen askerler, başka cephelere sürgüne gönderilirler. Bu filmin asıl vurucu yanı ise yaşanmış bir olaya dayanmasıdır. Yılbaşı Ateşkesi olarak da bilinen bu gün, egemenlerin çıkarları için halkların birbirlerine nasıl düşman edildiklerini açıkça göstermektedir.
İzlediğimiz filmle bir kez daha gördük ki, onlarca yıl önce olduğu gibi, patronlar sınıfının derinleşen ekonomik krize bir “çözümü” var: Savaş! Evet, dostlar ne yazık ki egemenler kendi yarattıkları krizlerin bedelini bize savaşlarla ödetiyorlar. Bizler savaş mevzilerinde hiç de düşmanımız olmayan sınıf kardeşlerimizle karşı karşıya getiriliyor, öldürülüyor ya da öldürüyoruz. Bugün Ortadoğu coğrafyasında sürüp giden savaş tam da böyle bir gerçekliğin göstergesidir. Bu yaşadıklarımız tarihte ilk kez yaşanmıyor. Patronlar sınıfı, her zaman içine girdiği krizleri halkları birbirine kırdırarak “çözmek” istiyor. Karşı karşıya olduğumuz bu tehlikeyi görmeli ve patronlar sınıfının bize oynadığı bu oyunu bozmalıyız.
Babam Öldü! Ama Niye…
Dünyada Grev Rüzgârları
- “Yüzücüler” Filmi: İnsanlığın Göç Yollarındaki Yaşam Mücadelesi
- Üzgünüz Size Ulaşamadık!
- Umutsuzluk içinde “Umut”
- Sahte umudun umutsuzluğu
- Umutla gerçek arasındaki fark
- Cabbar’ın ümitsiz umudu
- “Umut fakirin ekmeğidir” derler
- Yılmaz Güney’in UMUT filminden
- Dövüşenler ölenlerin tutmaz yasını!
- “Gazap Üzümleri” Film Gösterimi
Son Eklenenler
- Petrol-İş Sendikası Gebze Şubesinin örgütlü olduğu Kocaeli Çayırova’da bulunan Portakal Plastik ve Porvil fabrikalarında 7 Mayısta başlayan grev 3 Haziranda anlaşmayla sona erdi. Petrol-İş Sendikası Genel Merkezinde Petrol-İş Genel Merkez...
- İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı İZELMAN, İZENERJİ ve Egeşehir şirketlerinde çalışan yaklaşık 23 bin işçi, DİSK’e bağlı Genel-İş Sendikasının öncülüğünde 29 Mayıs’ta greve çıktı. Grev yedinci gününde sürerken, grevi ve işçilerin mücadelesini...
- İzmir Büyükşehir Belediyesine ait İZELMAN, İZENERJİ ve Egeşehir’de çalışan Genel-İş üyesi yaklaşık 23 bin işçi, toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde düşük ücret dayatılmasına karşı ve eşit ise eşit ücret talebiyle 29 Mayısta greve çıktı. Belediye...
- Her 1 Mayıs sabahını gecesinde uyuyamadığım, bir an önce sabahı karşılamanın heyecanıyla beklerim. Tüm dünyada milyonlarca işçi renk, ırk, ülke gözetmeksizin alanlara meydanlara çıkıyor ve tek yürek oluyor! Taleplerimiz ve mücadelemizde ortaklaşıyor...
- Neden “UİDER” değil, UİD-DER” dediğimi anlatmak istiyorum size. Geçtiğimiz günlerde bir işçi kardeşimiz bana UİD-DER’in açılımını sordu. Yanıtladım: “Uluslararası İşçi Dayanışması Derneği, kısaca UİD-DER.” Fakat internette arama yaparken kısaltmayı...
- Son yıllarda egemenlerin ekonomik ve siyasi krizlerden söz ederken “fırtına” ya da “kasırga” benzetmesine çok sık başvurduklarına şahit oluyoruz. Mesela JP Morgan CEO’su 2022’de yaklaşan ekonomik belirsizlikleri tarif etmek için “ekonomik kasırga”...
- Bazı insanlar vardır, kalpleri sadece kendileri için değil, tüm insanlık için, yeryüzünün tüm canlıları için özgürlük tutkusuyla çarpar. Tıpkı Haziran ayında sonsuzluğa uğurlanan üç yürek işçisi gibi. 3 Haziran 1963’te Nâzım Hikmet’in, 2 Haziran...
- UİD-DER’de emekçi kadınların bir araya geldiği bir etkinlikte çocuklarla ilgilenmek için kreşte görevliydim. Yaşları 3 ile 10 arasında değişen 7-8 çocuk vardı. Hangi oyunları oynamak istediklerini sorduğumda, içlerinden biri oyun oynamak...
- ABD’de yaşıyor olsaydık, muhtemelen Türkiye’de olduğu gibi, en çok konuşacağımız konuların başında gelecekti ekonomi. Son yıllarda ABD’den Türkiye’ye işçi ve emekçiler düşük ücretlerden kamu hizmetlerinin kısıtlanmasına benzer sorunlarla...
- Kısa bir zaman öncesine kadar direnişte olan, direniş boyunca pek çok kez polis saldırılarıyla yüz yüze gelen bir işçi kardeşimizle 19 Mart’tan sonra yaşanan protestolarla ilgili haberleri izliyor, sohbet ediyorduk. Bir anda öfkeyle, “şunlara bak,...
- Siyasi iktidar yoksullaştırma politikalarını sürdürüyor. Enflasyon balyozunu işçi ücretlerine, emekli aylıklarına, kamu çalışanlarının maaşlarına indiriyor, ücretleri tuzla buz ediyor. İşçilerin, kamu emekçilerinin, emeklilerin cebinden çalınan...
- TPI Kompozit işçileri grevlerinin 19. gününde İzmir Çiğli Kasaplar Meydanında buluşma gerçekleştirdi. İstanbul Şişli Belediyesinde çalışan Genel-İş Sendikası İstanbul Avrupa Yakası 3 No’lu Şube’de örgütlü işçiler, ödenmeyen alacakları için 30...
- Sevgili işçi kardeşlerim, Tavşan korktuğu için kaçmaz, kaçtığı için korkar. Patronlar ve onların devleti de işçi sınıfının örgütlü gücünden ölümüne korktukları için saldırıyorlar. Örgütlü değilken bile bu kadar korkuyorlarsa, bir de işçi sınıfı...