Buradasınız
8 Mart’ta İşçi Kadınlar Haykırıyor: İş Kazalarına ve Meslek Hastalıklarına Karşı Mücadeleye!
UİD-DER Kadın Komitesi

8 Mart 1857’de, ABD’nin New York kentinde kadın dokuma işçileri daha iyi çalışma koşulları, daha kısa çalışma saatleri ve eşit işe eşit ücret talebiyle bir tekstil fabrikasında greve başladılar. Ancak, kadın işçiler polis saldırısıyla karşılaştılar. Patronlar ve polis işçileri fabrikaya kilitledi. Fabrikada çıkan yangında içeride kilitli olan 129 kadın işçi yanarak can verdi.
1910’da Uluslararası Sosyalist Kadınlar Konferansında 8 Mart’ın, 1857’de tekstil fabrikası yangınında hayatını kaybeden kadın işçilerin anısına “Uluslararası Emekçi Kadınlar Günü” olarak kutlanılması oybirliği ile kabul edildi. 100 yılı aşkın süredir 8 Martlar, işçi sınıfının kadınıyla, erkeğiyle, bir yandan cins ayrımcılığına, iş kazalarına ve kapitalizmin katmerli sömürüsüne; diğer yandan her türlü zulme, militarizme ve emperyalist savaşlara karşı; barış, özgürlük ve eşitlik için verdikleri mücadelenin simgelendiği bir gün oldu.
Kadın işçilerin sorunları devam ediyor ve kapitalizm yıkılana kadar da devam edecek. 24 Kasım 2012’de Bangladeş’te bir tekstil fabrikasında yangın çıktı, yangın çıkışının olmadığı fabrikada çoğunluğu kadın 120 işçi korkunç bir şekilde yanarak can verdi. Yaşanan bir iş kazası değil tam anlamıyla toplu bir iş cinayetiydi! Kapitalist sömürü altında kadın işçiler pek çok sorunla karşılaşıyorlar. Bunlardan birisi de iş kazaları ve meslek hastalıklarıdır. Daha geçen yıllarda, İstanbul’daki bir fabrikada mal taşınan bir araca bindirilerek işyerine götürülen 6 kadın işçinin, meydana gelen selde nasıl da boğularak can verdiğine şahit olmuştuk. Kadın işçilerin dünyada ve Türkiye’de karşı karşıya kaldığı bu sorunlarla 1857 yılında gerçekleşen katliam arasında pek bir fark yoktur.Ayda ortalama 100 işçinin hayatını kaybettiği iş cinayetlerinden kadın emekçiler de ağır bir şekilde nasiplerini almaktalar. 2012 yılında tespit edilebilen rakamlara göre 61 kadın işçi iş cinayetlerinde yaşamını yitirdi. Kadın işçilerin büyük kısmının kayıt dışı çalıştığını ve geçirilen iş kazalarının büyük oranda kayıt altına alınmadığını düşündüğümüzde, bu rakamın ne yazık ki daha da yüksek olacağı açıktır.
Kadın işçiler, gerek kendileri iş kazaları geçirerek, gerekse yakınlarını iş cinayetlerinde kaybederek büyük bir altüst oluş yaşıyorlar. Eşlerini, oğullarını kaybeden kadınlar, anneler travmalar yaşıyor ve uzun süre çektikleri acının etkisinden kurtulamıyorlar. Tüm ailenin yükü bir anda kadının üzerine biniyor; kimi zaman bir yandan iş kazasında sakat kalan eşine bakmaya, öte yandan da çocuklarını yetiştirmeye çalışıyor. Madenci eşleri, kocalarının akşam eve dönememesinden korkmakta ve her sabah dualarla vedalaşmaktalar. Her gün bu korkuyla yaşamak emekçi kadınların psikolojisini alt üst etmektedir.
Kadın işçiler çalıştıkları işyerlerinde de sürekli kaygı içindedirler. Erkek işçilere göre ortalama yüzde 25 düşük ücrete çalışan kadınlar; erkek işçiler, ustabaşları ve amirleri tarafından tacize ve baskıya maruz kalmaktalar. Vardiya çıkışlarında, gece karanlığında kadın işçiler eve dönerken sıkıntılar yaşıyorlar. Hamile kadın işçiler işten atılma tehdidiyle yüz yüze kalmaktalar. İşyerlerinin büyük çoğunluğunda kreş olmadığı için çocuklarının bakımında zorlanmakta ya da işten ayrılmak zorunda kalmaktalar. Hamile ve emzikli kadınların gece çalışması yasak olmasına rağmen, kadın işçiler hem işyerinde uygulanan baskı ve ekonomik sebeplerden dolayı hem de gündüzleri çocuklarına bakabilmek için gece çalışmak zorunda kalıyorlar. Ağır ve tempolu çalışma ve en önemlisi gece çalışmaları sebebiyle birçok kadın işçi düşük yapmakta ve ölümle burun buruna gelmektedir.
İşyerlerinde özellikle tuvaletlerin yeterince temiz tutulmaması, temizlik malzemelerinin oldukça kısıtlı bulundurulması ya da kimi yerlerde bulundurulmaması sebebiyle kadın işçiler pek çok kadın hastalıklarına yakalanmaktadırlar. Ancak bu hastalıkların çok azının işyeri kaynaklı olduğu tespit edilebilmektedir. Kadın işçilerin en sık yaşadıkları sorunlardan bir diğeri ise muayyen günlerinde izin alamamalarıdır. Uzun saatler boyunca, yoğun bir tempoyla erkek işçilerle aynı eforu sarf eden kadın işçiler, erkek işçilerle benzer meslek hastalıklarına yakalanmakla beraber adet düzensizliği veya çocuk sahibi olamama gibi birçok farklı rahatsızlıklara da yakalanmaktadırlar.
Derneğimizin 4 aydır yürütmekte olduğu “İş Kazaları Kader Değildir, İşçi Ölümlerini Durduralım!” kampanyası vesilesiyle gerek UİD-DER Kadın Komitesi, gerekse İşçi Sağlığı ve Güvenliği Komitesinin birlikte yürüttüğü çalışmalar sırasında pek çok kadın işçiden benzer sorunlar yaşadıklarını dinledik. Bu nedenle yürüttüğümüz kampanyanın kadın işçilerin yaşadığı sorunlar açısından da son derece önemli olduğu ortadadır.Toplumsal bir çürüme ve ahlaksızlık üreten erkek egemen kapitalist düzende, dünya üzerinde her üç kadından biri cinsel tacize ve tecavüze uğruyor. Bu durum savaşların yoğunlaştığı Güney Asya, Afrika ve Ortadoğu gibi bölgelerde daha yoğun bir şekilde yaşanıyor. Oğlunu, kocasını savaşta kaybeden kadın, tıpkı iş cinayetlerinde yaşadığı travmayı yaşıyor ve bir kat daha fazla bu durumdan etkileniyor. Anneler bir yandan çocuklarının parçalanmış bedenlerini eteklerinde toplarken, diğer yandan hayatta kalabilme ve geride kalan çocuklarını yaşatma savaşı veriyorlar.
İşten atmalarda ilk önce kapının önüne konan, çocuklarının karnını doyurabilmek için mutfakta ne pişireceğini kara kara düşünen, savaşta, iş cinayetlerinde evlatlarını, kocalarını kaybeden hep bizim kadınlarımız. Acı ve gözyaşı hep biz işçi ve emekçilerin payına düşüyor.
Ama artık açlığı, yoksulluğu, işsizliği iliklerine kadar hisseden emekçi kadınlar, çocukları babasız kalmasın, analar oğulsuz kalmasın diyerek mücadelenin ön saflarında yerlerini almalılar. Kadın işçi ve emekçiler olarak UİD-DER’in iş kazalarına karşı sürdürdüğü kampanyanın bir parçası olabilmek, iş kazalarının, meslek hastalıklarının ve iş cinayetlerinin önüne geçebilmek için bir adım atmak son derece önemlidir. Emekçi kadınlar, erkeklerini de yanlarına alarak omuz omuza mücadelede yerlerini almadıkça savaşlar da, iş cinayetleri de son bulmayacak ve insanlık güzel günler göremeyecektir.
102. yılında tüm emekçi kadınların 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü Kutlu Olsun!
- Nefes Almak İçin…
- UİD-DER’de 8 Mart Etkinlikleri: 8 Mart Yol Gösteriyor, Engeller Mücadeleyle Aşılır!
- Emekçi Kadın, Yaşam, Mücadele, Dönüşüm
- “Hey Kızlar Siz de Katılın Bize!”
- UİD-DER Kadın Komitesi: Sorunlar, Engeller Mücadeleyle Aşılır!
- Güvencesiz ve Esnek Çalışma Modellerine Bir Yenisi Eklendi: “Komşu Annelik”
- Bu Televizyonlar Neleri Gösterir, Neleri Göstermez?
- Ekranlar ve Çocuklarımız
- Gelişen Ufkumuz, Değişen Dünyamız
- İşçilerin Canının Hiçe Sayılmasına Birlikte Karşı Duralım!
- Kadına Yönelik Şiddete Karşı Dünyadan Eylemler
- Anastasya, Dilan ve Hafızamız
- Gerçek Adalet Mücadelemizle Gelir
- Geleceğe Dönüşmek, Geleceği Büyütmek
- UİD-DER Kadın Komitesi’nden Polonez Direnişine Dayanışma Ziyareti
- Ağıt Yakmasın Analar, Umut Türküleri Söylesin
- Nurten Abladan Bugünün Emekçi Kadınlarına
- “Kendimiz İçin Yürüdük…”
- Direnç Çiçekleri İşçi Sınıfının Bağrında Filizlenir
- Anne Karnında Başlayan Eşitsizlik
- Sömürü ve Zorbalığa Karşı 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye!
- UİD-DER Kadın Komitesi: Sorunlar, Engeller Mücadeleyle Aşılır!
- İşçilerin Canının Hiçe Sayılmasına Birlikte Karşı Duralım!
- 7 Ekim’in Birinci Yılı: Emperyalist Savaş Büyüyerek Devam Ediyor
- Ukrayna Savaşının İkinci Yılı: Ukrayna’dan Gazze’ye Emperyalist Savaşa Hayır!
- Emekçi Kadınlarız, 8 Mart Ruhuyla Birleşiyoruz!
- 6 Şubat Depremlerinin Birinci Yılı: Asrın Kötülüğünü Unutma, Unutturma!
- Gazze’de Savaş Büyüyerek Devam Ediyor
- Filistin ve Ortadoğu’da Yangın Büyüyor
- Oylar Emek ve Özgürlük İttifakı Partilerine!
- Ülkeyi Enkaz Yığınına Çeviren Yağmacı Düzene Artık Yeter!
- İşçi Sınıfı 1 Mayıs’ta Asrın Kötülüğüne ve Yağmacı Enkaz Düzenine “Artık Yeter” Diyecek!
- Felaket Göz Göre Göre Geldi: Depremzedeler İçin Tüm Olanaklar Seferber Edilsin!
- Asgari Ücret Görüşmeleri Algı Oyunlarıyla Başladı
- UİD-DER Kadın Komitesi: Kadına Yönelik Şiddetin Kaynağı Kapitalizmdir!
- Savaş Emekçiler İçin Yıkım Demektir! Savaşa Hayır!
- Şimdi Birlik ve Mücadele Zamanı!
- UİD-DER Kadın Komitesi: 1 Mayıs’ta Birlik, Dayanışma ve Coşkumuzla UİD-DER Kortejinde Buluşalım!
- Birlik ve Dayanışma İçinde 1 Mayıs’a!
- İşçi Sınıfının Tek Güvencesi Örgütlü Gücüdür!
Son Eklenenler
- Gaziantep’teki Zeugma Mozaik Müzesinde dünyaca bilinen bir mozaik yer alıyor. “Çingene Kızı” adı verilen ve 1800 yıllık geçmişe sahip bu mozaiğin göreni etkileyen, güçlü bir yanı var. Farklı renk ve dokulardaki binlerce küçük taşın birleşiminden...
- 1 Mayıs yaklaşıyor. Ankara’dan emekçi kadınlar olarak sizlerle 1 Mayıs’a hangi taleplerle katılacağımızı paylaşmak istedik. Bu vesileyle tüm emekçi kadın kardeşlerimizi kendi taleplerini, ortak taleplerimizi birlikte dile getirmek için 1 Mayıs’ta...
- Geçtiğimiz günlerde yandaş medyada tam anlamıyla “yersen” cinsinden bir haberle karşılaştım. Manşeti oldukça cafcaflıydı: “60 bin maaşla çoban bulamıyorlar!” Bu “hadi canım” dedirten cinsten haber, kandırılmaya açık olanlara “köyümüze dönelim,...
- 19 Mart’tan bu yana artan baskılara, gözaltılara, tutuklamalara ve proje okullarındaki keyfi atamalara karşı protestolar devam ediyor. Bursa Demokrasi Bileşenleri ve Anne-Baba Dayanışma Ağı öncülüğünde yüzlerce kişi 19 Nisanda “Hak, Hukuk, Özgürlük...
- Tekgıda-İş Sendikasının örgütlü olduğu Sunel Tütün, Oryantal Tütün ve TTL Tütün fabrikalarında TİS görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 1700 işçi greve çıkmıştı. İşçilerin grevi 12 Nisanda kazanımla sonuçlandı. Doruk Madencilikte çalışan...
- Gebzeli işçi, emekçi kadınlar olarak bir araya geldik ve “UİD-DER ile 1 Mayıslar” videosunu izledik. Sizlerle duygu ve düşüncelerimizi paylaşmak, tüm emekçi kadın kardeşlerimizi ortak bir mücadele duygusuyla ayağa kalkmak için 1 Mayıs’a çağırmak...
- Uçak yolculuğu yapanlar bilir. Yolculuk esnasında uçağın kabin basıncının düşmesi, oksijen seviyesinin azalması durumunda oksijen maskeleri devreye girer. Yanımızda çocuğumuz olsa böyle bir durumda çoğumuz maskeyi önce çocuğumuza takmaya çalışırız,...
- Gelsinler yoldaşlar ben hazırım/ İki satır, bir mısra şiirle hazırım/ En karanlık dönemlerde/ Ektiğim tohumlar yeter bana/ Gelsinler yoldaşlar ben hazırım
- Milli Eğitim Bakanlığının proje okul atamalarına tepkiler devam ediyor. Eğitim Sen, proje okul uygulamaları ve atamalarına karşı 18 Nisanda Cağaloğlu Anadolu Lisesi önünde basın açıklaması yaptı.
- Vezir Muhammed Nurtani… Tanıdık gelmiştir bu isim pek çoğunuza… Yine de hikâyesinin bildiğimiz kısmını bir kez daha paylaşalım sizinle: Afganistanlı göçmen işçi Vezir Muhammed Nurtani 10 Kasım 2023’te çalıştığı kaçak maden ocağında kalp krizi...
- Artık eski kuşak işçilerden sayılırım. Mücadele örgütümüz UİD-DER saflarında yaş alıp 60’a merdiven dayadığım için kendimi bahtiyar hissediyorum. İlk 1 Mayıs’a 1979 yılında, İzmir’de, ustamla birlikte katıldım. Katılım oldukça yüksekti. Kalabalıkta...
- TTL tütün işçileri, örgütlü oldukları Tekgıda-İş Sendikası ile birlikte, 41 gün önce “Bu işyerinde grev var” pankartını fabrikanın dört bir yanına asarak greve çıktılar. Grev çadırlarını fabrika önüne kurdular. Büyük çoğunluğu kadın olan işçi...
- DİSK, KESK, TMMOB ve TTB, 1 Mayıs’ı bu yıl İstanbul Kadıköy Meydanı’nda kutlama kararı aldıklarını basın açıklaması yaparak duyurdu.