Buradasınız
Sömürülen İşçiler ve Patronların Oyunları
Bahçelievler’den bir grup tekstil işçisi
Selam işçi arkadaşlar. Bizler bir grup tekstil işçisiyiz. Yaşadığımız birtakım sorunları sizlerle paylaşmak istiyoruz. Öncelikle senelik izinlerimiz elimizden alınmak istendi. Zaten patronun verdiği bir haftalık izindi. Ama biz direnerek bu konuda patrona geri adım attırdık, bir haftalık da olsa senelik iznimizi kullanmayı başardık. Sonra bizimle bir toplantı yaparak bize kendi isteğimizle işten çıktığımıza dair bir kâğıt imzalatmak istedi. Bize kâğıdı imzalatıp sigortamızı iptal edeceğini, bu sürede de İşkur’dan işsizlik parası alabileceğimizi söyledi. Yani tazminat haklarımızı almadan bu belgeyi imzalamamızı istiyordu. İlk etapta fazla bilgimiz olmadığı için sustuk.
Daha sonra içimizden birinin tanıdığı UİD-DER’li bir arkadaşa ulaştık ve onlar sayesinde bilgilendik. Ve kesinlikle böyle bir şeyi kabul etmeyeceğimizi patrona söyledik. Ama patron hâlâ bunu bize kabul ettirmek için birtakım dayatmalar yapıyor. Bazı arkadaşlarımıza elden verdiği parayı kesti, vermemeye başladı. Tabii elden para vermenin de kanunen büyük bir suç olduğunu öğrendik. Biz bir grup işçi olarak direnmeye devam ediyoruz. Direnmeyen arkadaşların çıkışları yapıldı ve bu arkadaşlar İşkur’a, işsizlik ödeneğine yönlendirildi. Dolayısıyla bütün tazminat hakları yandı.
Ayrıca bu sene Ramazan ayında almamız gereken erzakları da bizlere vermediler. Gerekçe olarak da bir işçinin erzakları beğenmemesi ileri sürüldü. Ama biz bunun tamamen bahane olduğunu biliyoruz, çıkış belgesini imzalamadığımız için bizlere psikolojik baskı yapılıyor. Patron çalıştığımız bandın içinde gezinerek sürekli bağırıp çağırarak gözdağı vermeye çalışıyor. İşimizi düzgün yapmadığımızı ve işin az çıktığını söyleyip duruyor. Hâlbuki öyle değil, biz işimizi bu kötü çalışma koşullarına rağmen en iyi şekilde yapıyoruz. Şu anda çıkışı yapılan ve sigortası iptal edilen işçi arkadaşlar hem işyerinde çalışıyorlar hem de İşkur’dan işsizlik ödeneği alıyorlar. Maaşımızın asgari ücret kısmı bankaya yatırılıyor, geri kalan kısmı ise elden veriliyor. Sigortası yapılan çıraklara asgari ücretin altında maaş veriliyor.
Asgari ücreti bankaya yatan çıraklar bankadan parayı çekip bir kısmını muhasebeciye geri vermek zorunda kalıyor. Biz de bir grup işçi olarak bütün bunlara karşı göğüs germeye çalışıyoruz. Ve biliyoruz ki biz işçiler birlik olmazsak patronların sömürüsü sona ermeyecek. Bizlere bu konuda yol gösterdiği için UİD-DER’e teşekkür ediyoruz. Unutmayalım ki gücümüz birliğimizden gelir.
Rüzgarlarım Konuşuyor
Askeri Tersanede İş Cinayeti!
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
- “Geçmiş Olsun” Yerine “Rapor Almayın”
Son Eklenenler
- İzmir’de Bayraklı ve Çiğli belediyelerinde emekçiler haksız işten atmalara ve maaş kesintilerine karşı mücadele ediyor. Bayraklı Belediyesi’nde çalışan Tüm Bel-Sen üyesi kamu emekçileri ve belediye işçileri, ücretlerindeki haksız kesintileri 14...
- “Çöl kalsın gurbeti, çöl kalsın Zonguldak’ı...” Eşini maden kazasında kaybetmiş bir emekçi kadın, duyduğu acıyı bu sözlerle haykırır. Aslen bir öğretmen olan Hasan Kalyoncu, tayin olduğu Karadeniz şehirlerinde bunun gibi nice feryada tanık olur ve...
- Geçtiğimiz Ramazan Bayramında emekçilerin çoğunluğu çocuklarına bayramlık bile alamadan bir bayram geçirmek zorunda kaldılar. İmkânını bulup memleketine giden emekçiler yol ücretleri, yakıt parası derken ellerindeki üç kuruşu da tükettiler. İmkânı...
- Türkiye işçi sınıfı tarihindeki en büyük işçi katliamı olan Soma maden katliamının üzerinden on yıl geçti. Acımız da öfkemiz de taptaze. Ne yazık ki bu on yılda binlerce işçi kardeşimizi daha iş cinayetlerinde yitirdik. Kapitalist kâr düzeni her gün...
- Ticaret Bakanlığı 2 Mayısta İsrail’le ticaretin tamamen durdurulduğunu açıkladı. Bakanlık 9 Nisanda ise ihracatı “kısıtlama” kararı almıştı. 7 Ekimden bu yana kahve zincirlerini, deterjan markalarını boykot çağrıları yapan, fırınlara, bakkallara “...
- Merhaba dostlar. Ben İstanbul’dan bir eğitim işçisiyim. Haftalar öncesinde başlayan coşkumuz, enerjimiz takvimler 1 Mayıs dediğinde zirveye çıktı. 1 Mayıs’ı geride bıraktık ama ben hâlâ çok heyecanlıyım. 1 Mayıs’tan önce kendi kendime düşündüğüm ve...
- Merhaba dostlar, bizler Gebze’de yaşayan genç işçi ve öğrenci gençler olarak geçtiğimiz 1 Mayıs’ta UİD-DER ile mücadele alanlarında yerimizi aldık. Bu sene derneğimizin aldığı ortak karar ile Bursa ve Lüleburgaz’da 1 Mayıs mitinglerine katıldık....
- Hep birlikte çok uzaklara baksak/ Bugünden yarından çok uzaklara/ Geçmişin ve geleceğin en uzak düşüne/ O barış ve kardeşlik çağına/
- 301 maden işçisinin hayatını kaybettiği Soma Katliamının 10’uncu yılında Soma ve İstanbul başta olmak üzere pek çok yerde eylemler yapıldı. Somalı madenciler anıldı, iş cinayetleri protesto edildi. İstanbul Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri...
- Arjantin’de sendikaların çağrısıyla işçiler 9 Mayısta 24 saatliğine genel greve gitti. Faşist devlet başkanı Javier Milei ve hükümetine karşı yapılan genel grev çağrısına çeşitli sektörlerden işçiler karşılık verdi. Genel İş Konfederasyonu’nun (CGT...
- Zorlu bir yıldan geçerken işçi sınıfının birlik, mücadele ve dayanışma günü olan 1 Mayıs’ı, heyecan ve coşku içinde karşıladık. UİD-DER olarak 1 Mayıs’a işçi kentleri Lüleburgaz ve Bursa’da katıldık. Lüleburgaz’da geçirdiğimiz ilk 1 Mayıs’ımız...
- Emekli bir işçi: Bu 1 Mayıs’ta da sınıf kardeşlerimizle kol kola yürüdük. Sınıfımızın taleplerini hep birlikte haykırdık. İyi ki önümüzde bizlere yolu açan sınıfımızın mücadele örgütü UİD-DER var. Kendini, sınıfın taleplerine ve sadece sınıfın...
- Bugün 13 Mayıs 2024. Soma madenci katliamının 10. yıldönümü. 10 yıldır dinmeyen bir acı ve öfkedir Soma Türkiye işçi sınıfının kalbinde. Çünkü Soma’nın hesabı sorulmadı, çünkü Somalar devam ediyor, çünkü kapitalistlerin kâr hırsı yeni Somaların...