Buradasınız
“Müşteri mi Önemli, Siz mi?”
Beylikdüzü’nden bir işçi
Patronların işçileri aşağıladıklarını, onlara değer vermediklerini, bile bile iş cinayetlerine kurban ettiklerini, onları bir böcek, alınıp satılan bir eşya gibi gördüklerini biliyoruz. İşyerlerinde patronların bakışlarından, tavırlarından bizler hakkında ne düşündüklerini aşağı yukarı kestirebiliyoruz. Patronlar çoğu zaman işçilere değer vermediklerini açık açık söylemezler. Onları daha rahat sömürebilmek için onları düşünüyormuş gibi yaparlar. “Aynı geminin yolcusuyuz”, “biz bir aileyiz”, “bu işyeri hepimizin, bu işyeri kazanırsa hepimiz kazanırız” derler ve işçilerin “işlerine” daha fazla sahip çıkmasını sağlarlar. Kendi çıkarları sanki işçilerin de çıkarıymış gibi işçileri kendilerine bağlayıp onları idare etmeye çalışırlar. İşçilerin yasal hakları üzerinde türlü türlü oyunlar oynarlar. Ama bizim patron bugün çok açık sözlüydü. Bugün diyorum, çünkü patronun bugün bize söylediği söz beni çok öfkelendirdi ve hemen UİD-DER’e bu yazıyı yazmak istedim.
Bugün şef bizi asıl işimiz olan montaj-paketlemeden alıp kamyonetten mal boşaltmaya götürdü. Biz iki arkadaş olarak kendi bölümümüzden, diğer iki kişi de başka bölümlerden gelmişlerdi. Malın bir kısmını fabrikanın giriş kapısına diğer kısmını da sevkiyat girişine indirmemiz gerekiyordu. Patron da hemen yanı başımızda dikilmiş bilmediği işi bize tarif etmeye çalışıyordu. Şoför girişteki işimiz bittikten sonra kamyoneti sevkiyat girişine çekmeye başladı. Şoför fabrikanın giriş kısmından araçla dönmek isterken bizler de yön gösteriyorduk. Tam o sırada son model bir cip fabrikanın bahçesine girmek istiyordu. Ama kamyonet dönüş yaparken yolu kapattığı için cip içeri giremiyordu. Patron durumu fark etti ve hemen şoföre bağırarak kamyoneti kenara çekmesini istedi. Ama şoför duymadı. Şoför duymayınca patron öfkelenerek bize iki defa aynen şu cümleyi tekrarladı: “Oğlum, müşteri mi önemli siz mi, müşteri mi önemli siz mi, ha!” Hepimiz patronun bu sözü karşısında şaşırıp kaldık, birbirimize baktık. Hiçbirimiz hiçbir şey diyemedik. Patron müşterisiyle buluşup gittikten sonra bizler aramızda konuşmaya başladık. Yıllardır bu işyerinde çalışan bir işçi “ayıp etti ama, hiç öyle konuşulur mu işçiyle” dedi. Bir genç işçi “kendimi hiç bu kadar aşağılanmış hissetmemiştim” dedi. Ben de zaten patronların işçilere asla değer vermediklerini, ancak bunu açık açık her zaman söylemediklerini anlatmaya çalıştım.
Bizler olmadan, bizler üretmeden müşterinin ne anlamı olabilir ki! Bizim sırtımızdan kâr üstüne kâr elde ediyorlar ama patronların gözünde hiçbir değerimiz olmuyor. Şunu sormamız gerekiyor, patron bizimle bu şekilde konuşma cesaretini nereden alıyor? Tabii ki bizim örgütsüzlüğümüzden, dağınıklılığımızdan alıyor. İşçiler örgütsüzlüğünün acısını iliklerine kadar hissediyor, ama birlik olmak için henüz birbirlerine güvenmiyorlar. Bizlerin örgütlenmekten başka çaremiz yok. UİD-DER işte bunun için var ve ben tüm işçi kardeşlerimi UİD-DER’de örgütlenmeye çağırıyorum.
Barış
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
- “Geçmiş Olsun” Yerine “Rapor Almayın”
Son Eklenenler
- Mersin Çevre Platformu, MIP AŞ’nin limanı genişletmek amacıyla Atatürk Parkını kapatmasını Özgür Çocuk Parkında basın açıklaması ile protesto etti. Mersin halkı, şehir merkezinde bulunan Atatürk Parkının MIP A.Ş tarafından liman genişletme...
- 28 Nisan birçok ülkede iş kazalarında ve meslek hastalıklarında yaşamını yitirmiş işçileri anma günü olarak kabul edilmiş durumda. İlk defa Kanada Kamu Çalışanları Sendikası (CUPE), 1984’te kendi üyeleri için 28 Nisanı Yas Günü olarak ilan etti. Bir...
- ABD’nin New York şehrindeki Columbia Üniversitesi öğrencilerinin başlattığı Filistin halkıyla dayanışma eylemleri ülke çapındaki diğer üniversitelere de yayılarak büyüyor. ABD’nin 22 eyaletinde 40’tan fazla kampüste öğrenciler aynı taleplerle...
- Aralık 2023’te iktidara gelen faşist Javier Milei ve hükümeti, kemer sıkma politikalarıyla krizin faturasını Arjantinli emekçilerin sırtına yıkmaya devam ediyor. İktidara geldiği günden bu yana birçok protesto gösterisiyle Milei hükümetine...
- İşçi sınıfının kadınları olarak birçok sorun yaşıyoruz ve bu 1 Mayıs’ta bizim de yükselteceğimiz taleplerimiz var. Sohbetimiz sırasında emekçi kadın kardeşlerimiz hangi taleplerle 1 Mayıs’a katılacaklarını anlattılar.
- Bizler bir grup petrokimya işçisiyiz. Tüm sınıf kardeşlerimizi 1 Mayıs’ın birlik, mücadele ve dayanışma coşkusuyla selamlıyoruz.
- İşçilerin sendikalaşma hakkı, ücretleri patronlar tarafından gasp edilirken bu duruma itiraz eden, hakkını arayan işçiler cezalandırılıyor, darp ediliyor. Ancak saldırılara, baskılara boyun eğmeyen işçiler mücadeleyi sürdürüyor. İstanbul Finans...
- Tekirdağ Çorlu’da 8 Temmuz 2018’de meydana gelen tren katliamında 7’si çocuk 25 kişi yaşamını yitirmiş, 300’den fazla kişi yaralanmıştı. Katliama ilişkin davanın karar duruşması 25 Nisanda Çorlu Halk Eğitim Merkezi’ne kurulan 1. Ağır Ceza...
- Emekçi kadınlar olarak hayatın her alanında çeşitli sorunlarla karşılaşıyoruz. Bu sistem bizi sokakta katledip, savaşlarda öldürüyor. Emeğimiz yok sayılıp hayatımız değersizleştiriliyor. Bizler işçi sınıfının kadınlarıyız, ellerimizdeki hünerle...
- Biz işçilerin yaşadığı sıkıntılar, zorluklar gün geçtikçe artıyor. Aldığımız ücretler açlık sınırına denk durumda. Üstelik ücretlerimizin enflasyon karşısında erimesi belimizi iyice büküyor. Çalıştığımız işyerlerinde, fabrikalarda çalışma...
- Her geçen gün yoksullaşan, hayat pahalılığıyla beli bükülen işçiler olarak vergi rekortmeni olmamız pek mümkün görünmeyebilir. Ancak gerçek bu. Milyarlarca dolarlık servetlere sahip patronlar servetleriyle kıyaslayınca tabiri yerindeyse bir kuruş...
- Bizler, Avcılar’dan genç işçi ve öğrencileriz. Kimimiz fabrikalarda saatlerce çalışıyor, kimimiz ise okul sıralarında dirsek çürütüyor. Hepimiz işçi çocuklarıyız ve bizi birleştiren, bir araya getiren ortak sorunlara sahibiz. Çünkü içinde...
- 1 Mayıs’a sayılı günler kaldı ve biz emekçi kadınlar böylesine anlamlı bir güne hep birlikte hazırlanmak üzere yan yana geldik. Sınıfımızın birlik, dayanışma ve mücadele günü için UİD-DER’de birleştik. Hep birlikte coşkulandık, umutla dolduk. 1...