Buradasınız
“Müşteri mi Önemli, Siz mi?”
Beylikdüzü’nden bir işçi
![](https://uidder.org/sites/all/modules/lazyloader/image_placeholder.gif)
Patronların işçileri aşağıladıklarını, onlara değer vermediklerini, bile bile iş cinayetlerine kurban ettiklerini, onları bir böcek, alınıp satılan bir eşya gibi gördüklerini biliyoruz. İşyerlerinde patronların bakışlarından, tavırlarından bizler hakkında ne düşündüklerini aşağı yukarı kestirebiliyoruz. Patronlar çoğu zaman işçilere değer vermediklerini açık açık söylemezler. Onları daha rahat sömürebilmek için onları düşünüyormuş gibi yaparlar. “Aynı geminin yolcusuyuz”, “biz bir aileyiz”, “bu işyeri hepimizin, bu işyeri kazanırsa hepimiz kazanırız” derler ve işçilerin “işlerine” daha fazla sahip çıkmasını sağlarlar. Kendi çıkarları sanki işçilerin de çıkarıymış gibi işçileri kendilerine bağlayıp onları idare etmeye çalışırlar. İşçilerin yasal hakları üzerinde türlü türlü oyunlar oynarlar. Ama bizim patron bugün çok açık sözlüydü. Bugün diyorum, çünkü patronun bugün bize söylediği söz beni çok öfkelendirdi ve hemen UİD-DER’e bu yazıyı yazmak istedim.
Bugün şef bizi asıl işimiz olan montaj-paketlemeden alıp kamyonetten mal boşaltmaya götürdü. Biz iki arkadaş olarak kendi bölümümüzden, diğer iki kişi de başka bölümlerden gelmişlerdi. Malın bir kısmını fabrikanın giriş kapısına diğer kısmını da sevkiyat girişine indirmemiz gerekiyordu. Patron da hemen yanı başımızda dikilmiş bilmediği işi bize tarif etmeye çalışıyordu. Şoför girişteki işimiz bittikten sonra kamyoneti sevkiyat girişine çekmeye başladı. Şoför fabrikanın giriş kısmından araçla dönmek isterken bizler de yön gösteriyorduk. Tam o sırada son model bir cip fabrikanın bahçesine girmek istiyordu. Ama kamyonet dönüş yaparken yolu kapattığı için cip içeri giremiyordu. Patron durumu fark etti ve hemen şoföre bağırarak kamyoneti kenara çekmesini istedi. Ama şoför duymadı. Şoför duymayınca patron öfkelenerek bize iki defa aynen şu cümleyi tekrarladı: “Oğlum, müşteri mi önemli siz mi, müşteri mi önemli siz mi, ha!” Hepimiz patronun bu sözü karşısında şaşırıp kaldık, birbirimize baktık. Hiçbirimiz hiçbir şey diyemedik. Patron müşterisiyle buluşup gittikten sonra bizler aramızda konuşmaya başladık. Yıllardır bu işyerinde çalışan bir işçi “ayıp etti ama, hiç öyle konuşulur mu işçiyle” dedi. Bir genç işçi “kendimi hiç bu kadar aşağılanmış hissetmemiştim” dedi. Ben de zaten patronların işçilere asla değer vermediklerini, ancak bunu açık açık her zaman söylemediklerini anlatmaya çalıştım.
Bizler olmadan, bizler üretmeden müşterinin ne anlamı olabilir ki! Bizim sırtımızdan kâr üstüne kâr elde ediyorlar ama patronların gözünde hiçbir değerimiz olmuyor. Şunu sormamız gerekiyor, patron bizimle bu şekilde konuşma cesaretini nereden alıyor? Tabii ki bizim örgütsüzlüğümüzden, dağınıklılığımızdan alıyor. İşçiler örgütsüzlüğünün acısını iliklerine kadar hissediyor, ama birlik olmak için henüz birbirlerine güvenmiyorlar. Bizlerin örgütlenmekten başka çaremiz yok. UİD-DER işte bunun için var ve ben tüm işçi kardeşlerimi UİD-DER’de örgütlenmeye çağırıyorum.
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
Son Eklenenler
- Yaşanan depremlerin, yangınların, sellerin bir felakete veya katliama dönüşmesinin sebebi patronların kâr düzeni ve kâr hırslarıdır. Dolayısıyla bu yaşananlar sınıfsaldır. Tek tek kişilerin sorunu değil, bir bütün olarak işçi sınıfının sorunudur,...
- Tekstil Dokuma ve Deri İşçileri Sendikası (BİRTEK-SEN) Genel Başkanı Mehmet Türkmen 16 Şubatta ikinci kez gözaltına alındıktan sonra 17 Şubatta savcılık tarafından ifadesi alınmadan, tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edildi ve tutuklandı. Türkmen’...
- İngiltere işçi sınıfı, Filistin halkı için yürüttüğü ulusal eylem günleri kapsamında 15 Şubatta başkent Londra’da bir kez daha meydanlara çıktı. Hükümet binalarının bulunduğu Whitehall’da toplanan çeşitli sendikalardan, siyasi partilerden ve sivil...
- 2025 yılı için asgari ücretin son derece düşük belirlenmesi işçileri şaşırttı ve haklı olarak öfkelendirdi. Pek çok işçi, “daha yüksek belirlenmesini bekliyorduk” dedi. Aynı öfke emekli maaşları için de söz konusu. Öte yandan metal işçileri de...
- Temel Conta işçilerinin grevi 10 Aralıktan bu yana sürüyor. İşçiler, yaklaşık bir yıl önce sendikalı olma kararı almış, Petrol-İş Sendikası Aliağa Şubesi’nde örgütlenmeye başlamışlardı. Petrol-İş Sendikası, Çalışma Bakanlığı’ndan yetki belgesini...
- Sırbistan’ın ikinci büyük şehri olan Novi Sad’in tren istasyonu 2022 yılında cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimleri kampanyası sırasında yapılmıştı. Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic de istasyonun açılış törenine katılarak, 60 yıl sonra bu istasyonu...
- Urfa’nın Viranşehir ilçesinde Kadıköy Güneş Enerji Santrali’nde (GES) Kalyon ve Eksim Real Enerji şirketlerinde çalışan işçilerin 11 Şubatta başlattığı iş bırakma eylemi tüm baskılara rağmen devam ediyor. Bezmialem Vakıf Üniversitesi şantiyesinde...
- 6 Şubat Maraş merkezli depremlerin üzerinden iki yıl geçti. Söylemesi dile kolay olan bu cümle alt metinde bizlere birçok şey anlatıyor. Dönüp geriye baktığımızda yaşanan onca acı ve keder bizlerin zihinlerinde tekrar tekrar canlanıyor. UİD-DER’li...
- Donald Trump bir kez daha ABD başkanı seçildi. Seçilir seçilmez de ilk bakışta deli saçması gibi görünen açıklamalar yapmaya başladı. Mesela Amerika’nın Grönland’ı alması gerektiğini söyledi. Bu, Trump’ın kafasından çıkmış çılgın bir fikir gibi...
- Antep Başpınar Organize Sanayi Bölgesinde sefalet zammına karşı direnişe geçen tekstil işçilerinin mücadelesi yasaklarla, baskı ve saldırılarla engellenmeye çalışılıyor. 14 Şubat günü, tüm saldırılara rağmen direnişlerini sürdüren Başpınar...
- Ağız ve Diş Sağlığı Merkezleri (ADSM), Ağız ve Diş Sağlığı Hastaneleri (ADSH) ve devlet hastanelerinde çalışan diş hekimleri ve sağlık çalışanları “Yüksek MHRS sayıları, kısıtlı süreler, eksik istihdam, sağlıksız ve güvenli olmayan birimler, düşük...
- Türkiye’de yasalarda her işçinin özgürce sendikaya üye olabileceği yazıyor. Ama resmi istatistiklere göre çalışanların yüzde 85’inden fazlası sendikasız. Sendikalı çalışmak yasal olmasına ve ücret, ikramiye, sosyal haklar bakımından avantajlar...
- Çok açık ki iktidarın “Aile Yılı” ilan etmesi aileler refaha kavuşsun diye değil, sermayenin ve iktidarın çıkarları içindir. İşçi aileleri için daha büyük yoksulluk, daha kötü çalışma koşulları, acı ve gözyaşı, hatta ölüm getireceği sır değildir.