Buradasınız
“Siz Benimsiniz”
Ankara’dan hizmet sektöründe çalışan genç işçiler
Bizler bir aile ve çocuk kulübünde çalışan genç işçileriz. Asgari ücretle 9 saat çalışıyoruz ve ulaşımımız da kendi cebimizden çıkıyor. 300 lira ulaşım olarak hesaplarsak bize kalıyor 1000 lira. Kulüpte hafta sonları doğum günü, kahvaltı vs. olur. Ve müşteri gelir akın akın… Biz ise karın tokluğuna çalışmaya devam ederiz.
Bizim müdür arada bir toplantı yapar. Özellikle de doğum günü gibi aktiviteler olacaksa… Toplantıda ne iyi çalıştığımızdan söz eder, sevgi sözcükleri söyler bir de ardından utanmadan gelsin dolarlar der. Bununla kalmaz aile olduğumuzdan söz eder, söz eder de kendiyle de çelişir bazen… Bizlerin iş ortamı içinde birbirimizle iş harici konuşmamamızı ne sorun olursa olsun kendi aramızda halletmememizi direkt olarak kendisine iletmemizi söyler. Ve şunu da ekler: “Ne sorun olursa olsun kendi aranızda çözemezsiniz.” Bir gün böyle bir toplantının ardından sevinçle çıktı ve “siz benimsiniz” dedi. Hiç çekinmeden, utanmadan böyle söyledi tam olarak. Bu toplantıdan sonraki günlerde cep telefonlarına yasak geldi. 1300 lirayla emek gücümüzü satın alan patronlar bizleri de satın aldıklarını düşünüyorlar. Zaten “siz benimsiniz” derken de açık açık söylemekte bir beis görmüyorlar. Bunu diyebilme gücünü de bizim örgütsüzlüğümüzden buluyorlar.
Ama biz bu yaşananlar karşısında sadece ah vah etmekle kalmadık.13.00-22.00 vardiyasında çalışırken birçok sorun yaşıyorduk. Bunlardan bazıları eve giderken servisimizin olmayışı ve akşam yemeğimizin verilmeyişi idi. Bu sorunlarımız etrafında işçi arkadaşlarla bir araya gelip bazı kararlar aldık. Bu aldığımız kararlar doğrultusunda müdürden toplantı istedik. Toplantının sonucunda müdür bizim kararlılığımızı görüp taleplerimizi kabul etti. Bizler de bunun sonucunda bu genç yaşımızda ve ilk işçilik deneyimimizde işçilerin bir araya gelip hakkını aradığı zaman birçok şeyi başarabildiğini gördük.
Biz işçilerin işçilerden başka ailesi olamaz. Bizlerin çıkarlarıyla onların çıkarları bir değildir. Bizler saatlerce çalışıp asgari ücrete tabii tutulurken onlar lüks içinde yaşarlar. Biz ancak birlik olursak, mücadele edersek sorunlarımızı çözebiliriz.
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
Son Eklenenler
- Sendikaya üye olan işçilerin önüne çok çeşitli engeller çıkartılıyor. Sendikanın örgütlendiği işyerinde toplu sözleşme yapma yetkisi alması için hem işkolu hem de işletme barajlarını aşması ve Çalışma Bakanlığından çoğunluğu sağladığına dair yetki...
- Tarkett işçileri 18 Eylülden bu yana grevlerini sürdürüyorlar. Taleplerini, mücadelelerinin nasıl başladığını, grevlerini şöyle anlatıyorlar:
- Ücretlerini arttırmak, sendikalaşmak, ücret gaspına dur demek için çeşitli sektörlerden işçiler grev ve direnişlerini sürdürürken her geçen gün bunlara yenileri ekleniyor. Kartal Belediyesi işçileri Toplu İş Sözleşmesi (TİS) masasında anlaşma...
- Dünya İşçi Sınıfının Yoksulluğa, Hak Gasplarına ve Emperyalist Savaşa Karşı Mücadelesi Devam Ediyor!Dünyanın dört bir yanında farklı sektörlerden on binlerce işçi ve emekçi artan yoksullaşmaya, hak gasplarına ve emperyalist savaşlara karşı mücadeleyi büyütmeye devam ediyor. Baskı ve tehditlere boyun eğmeyen işçiler, grevlerle, kitlesel eylemlerle...
- İşçi Dayanışması’nda her vesileyle vurguladığımız gibi kapitalizmde iki temel sınıf var. Yaşam biçimi, düşünme tarzı, çıkarları, hayattan beklentileri farklı olan iki sınıf: İşçi sınıfı ve sermaye sınıfı. Bu nedenle her kavram hangi sınıftan...
- 28 Ekim 2014’te Ermenek’te 18 madenci katledildi. Ermenek katliamı, ekmek kavgası uğruna yerin yüzlerce metre altına inen sarı baretlilerin yaşamdan koparıldığı ne ilk katliamdı ne de son olacaktı. Aynı yıl 13 Mayısta Türkiye tarihinin en büyük...
- Son günlerde de Polonez işçisi kadınların direnişlerini hayranlıkla ve umutla takip ediyorum. Uzun zamandır “grevlerde kadınlar nasıl tepki veriyor” diye kadın ağırlıklı grevleri dikkatle izliyorum. Sizlere de bu merakımdan dolayı karşıma tesadüfen...
- Bu sistemde kâğıt üzerinde herkesin özgür olduğu söylenir, herkesin eşit özgürlükleri varmış gibi sunulur. Ancak gerçeklik başkadır. Gerçeği algılamak için uyanık ve sınıf bilinçli olmak, “hangi sınıfın özgürlüğü?”, “ne çeşit bir özgürlük?” gibi...
- Adana’da SASA-PTA Üretim Tesisi Şantiyesinde çalışan işçilerin Yapı Yol-İş Sendikasıyla birlikte ücret gaspına karşı başlattıkları direniş kazanımla sonuçlandı. Karşıyaka Belediyesi Kent AŞ işçileri, belediye önünde eylem yaparak ücretlerinin...
- Her gün yeni bir vahşet, felaket, savaş haberi alıyoruz. Çünkü içinde yaşadığımız ekonomik ve toplumsal düzen vahşet, felaket, savaş üretiyor. Her gün bir önceki güne göre daha kötü bir dünya ve yaşama açıyoruz gözlerimizi. Beraber çalıştığım bir...
- Çoğu işçi kardeşimiz birlikte hareket etmenin, hak mücadelesi vermenin zor olduğuna inanıyor. Gerçekten de hak mücadelesinde kolay bir yol yok. Peki ama kölelik koşullarında çalışmak, sefalete boyun eğmek kolay mı? Bireysel çabalarla hayat...
- Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) üyesi sağlık emekçileri 24 Ekimde pek çok ilde basın açıklamaları gerçekleştirerek devletin sağlık politikalarını, sağlık emekçilerinin maruz kaldığı sömürüyü ve tüm bunların bir sonucu olan bebek...
- Çalışma koşularımızın kötülüğünden, ücretlerimizin düşük olmasından ve genel sorunlarımızdan bahsederken “peki, bu durumda ne yapmalıyız” diye sorduğumuzda arkadaşlarımız kimi zaman “bu işyerinden bir şey olmaz” diyor.