Buradasınız
Dayanışma En Çok Emekçi Kadınlara Lazım
Biz emekçi kadınlar zamanla yarış halindeyiz: İşe yetişmeli, çocuğu okuldan almaya yetişmeli, ev işlerine, ailenin ihtiyaçlarına yetişmeliyiz.
İşyerinde çalışma arkadaşlarımızla yarış halindeyiz: Ayşe’nin, Ali’nin çıkardığı sayıdan daha çok çıkarmalıyız. Kendimizle yarış halindeyiz: Her şeye yetişmeliyiz, iyi bir eş, iyi bir anne, iyi bir ev hanımı, iyi bir aşçı, iyi bir işçi olmalıyız.
Birbirimizle ve hatta kendimizle yarışıyoruz çünkü dünyanın bugünkü düzeni bizi böyle olmaya zorluyor. Peki, hiç dönüp bakıyor muyuz bu yarış, bu koşturmaca içinde nasıl da yıprandığımıza? Kendimizi nasıl da yalnız ve yorgun hissettiğimize? Onca çalışmamız ve koşturmamız bize rahat bir yaşam sunmuyor, daha iyi bir gelecek de sağlamıyor.
Eşimizin her gün işe gidip çalışması için ihtiyaçlarının giderilmesi sorumluluğu üzerimize yıkılmış. Çocuklarımızın iyi bir geleceği olması, iş bulabilmesi sorumluluğu üzerimize yıkılmış. Eve üç kuruş daha fazla girsin diye çalışma sorumluluğu üzerimize yıkılmış. Ev işlerinin yükü üzerimize yıkılmış. Bu yükü kaldırmaya zorlanmışız. Bu yükle yalnız baş etmeye zorlanmışız. Kendimizi bir yarışın ve rekabetin ortasında bulmuşuz. Dayanışmanın ne olduğu unutturulmuş bize.
Oysa bir parçası olduğumuz işçi sınıfı dayanışmayla güçlüdür. Emekçi kadınlar dayanışmayla güçlüdür.
Dayanışma duygularının köreltilmesi, yerine rekabetin geçirilmesi bizleri yalnızlaştırıyor. Kapitalist kâr sistemi insanlığı yalnızlığa, umutsuzluğa ve çıkışsızlığa sürüklerken en yıkıcı etkilerini biz emekçi kadınlar üzerinde gösteriyor. Kapitalist düzen ve erkek-egemen toplum yapısı bizi çifte ezilmişliğe mahkûm ediyor.
Bu durumla baş edebilmek için bize öğretilen yol mücadele etmek değil, küçük oyunlara başvurmak, fikrimizi, talebimizi dolambaçlı yollardan söylemek, zayıf ve korunmaya muhtaç görünmek, pasif olmak, boyun eğmek, rekabet etmek…
Bize yakıştırılan, saçı uzun aklı kısa, eksik etek, dedikoducu olmak, yok sayılmaya alışmak…
Şöyle bir etrafımıza baksak mahallemizde, işyerimizde bu oyuna gelen, birbirini çekiştiren, suçlayan, küçük gören, düşman gören ne çok emekçi kadın kardeşimiz var. Hemcinsinin tacizi, şiddeti hak ettiğini, kadınlık görevlerini yerine getiremediğini düşünen ne çok kadın var. Kaynana geline, gelin görümceye, elti eltiye, komşu komşuya düşmanlık ediyor, pek çok kadın bu durumun normal olduğunu düşünüyor.
Birbirimizin zincirlerini kalınlaştırırken aslında kendi zincirlerimizi de kalınlaştırıyoruz. Oysa aynı yoksul yaşamlara, aynı kölece çalışmaya mahkûm edilmiş insanlarız hepimiz. Çekişmek yerine el ele versek pek çok sorunumuzu çözebiliriz.
El ele verip bizi sömürenlere karşı mücadele edersek sorunlarımızı çözebiliriz. İşyerinde ve mahallemizde bize unutturulan, elimizden alınan dayanışma, güven ve kardeşliği mücadeleyle geri alabiliriz. Erkek-egemen toplumun önyargılarından kurtulabiliriz. Emekçi kadınlar olarak “biz de varız” diyebiliriz.
El ele vermek, dayanışma içinde olmak en çok biz emekçi kadınlara lazım. O halde ne duruyoruz: Emekçi kadın dayanışmasına sahip çıkalım.
Bir Yerden Başlamak Gerek!
Unutma!
- Bu Televizyonlar Neleri Gösterir, Neleri Göstermez?
- Ekranlar ve Çocuklarımız
- Gelişen Ufkumuz, Değişen Dünyamız
- İşçilerin Canının Hiçe Sayılmasına Birlikte Karşı Duralım!
- Kadına Yönelik Şiddete Karşı Dünyadan Eylemler
- Anastasya, Dilan ve Hafızamız
- Gerçek Adalet Mücadelemizle Gelir
- Geleceğe Dönüşmek, Geleceği Büyütmek
- UİD-DER Kadın Komitesi’nden Polonez Direnişine Dayanışma Ziyareti
- Ağıt Yakmasın Analar, Umut Türküleri Söylesin
- Nurten Abladan Bugünün Emekçi Kadınlarına
- “Kendimiz İçin Yürüdük…”
- Direnç Çiçekleri İşçi Sınıfının Bağrında Filizlenir
- Anne Karnında Başlayan Eşitsizlik
- Clara Zetkin ve Ölümsüz Mirası
- Değişen Dünyam ve Dünyayı Değiştirme İsteğim
- Acımız Öfkeye, Öfkemiz Mücadeleye Dönüşsün!
- Emekçi Kadın Mücadeleyle Güzelleşir
- Emekçi Kadınlar Haydi 1 Mayıs’a!
- Yaşıyoruz Sanıyoruz
- Onlar “Kazanalım” Dedikçe Biz Kaybediyoruz
- Ekranlar ve Çocuklarımız
- Suriyeliler Geri Dönecek mi?
- Asgari Ücret Nasıl Yükseltilir?
- Kumarla Köşeyi Dönenler Neye Dönüyor?
- İşçi Sınıfının Ortak Mücadele Dili: GREV!
- Umudumuzu ve Direncimizi Güçlendirelim, Mücadelemizi Büyütelim!
- İşçi Dayanışması 201. Sayı Çıktı!
- Zeytinyağı, Margarin, Süt Tozu
- Toplumsal Sorunların Bireysel Çözümü Mümkün mü?
- Gelişen Ufkumuz, Değişen Dünyamız
- Köşemize Çekilmiyoruz, Emekçi Gençlik Köşemizle Güçleniyoruz!
- Her Şeyi Paraya Bağlayanlar Kim?
- Devlet Bütçesi Kimin Bütçesi?
- İşçilerin Tek Çıkış Yolu Birlik, Dayanışma ve Mücadeledir!
- İşçi Dayanışması 200. Sayı Çıktı!
- Muhammed Ali’nin Haykırışı ve Gerçek Düşmanlar
- Kapatılan Ocakların Susmayan Bandosu
- Umut Sende Bende Bizde...
- “Ne Olacak Bu Memleketin Hali?”
Son Eklenenler
- Bolu Kartalkaya’daki Grand Kartal Otelde göz göre göre gerçekleşen katliam, iktidarın bugüne kadarki denetimsizlik ve cezasızlık politikalarının yeniden sorgulanmasına neden oldu. İktidar sahipleri her zamanki gibi “bu meseleye siyaset karıştırmayın...
- Egemen sınıfın siyasetçileri sıklıkla gençliğin öneminden bahsediyor ve gençliği kazanmanın gerekliliğinden dem vuruyorlar. Mesela geçen ay Erzurum’da “Gençlerle Buluşma” programına katılan Erdoğan şöyle seslendi gençlere: “Bizim keyfi yere feda...
- İngiltere’nin başkenti Londra’nın meydanlarında aylardır emekçilerin barış talebi yankılanıyor. 18 Ocak Cumartesi günü, Filistin halkıyla dayanışma kapsamında Londra’da düzenlenen 24. ulusal gösteriye on binlerce kişi katıldı. Sırbistan'da...
- Hatay’ın Payas ilçesinde bulunan Yolbulan Metal fabrikasında 219 gündür grevde olan işçiler, 24 Ocakta Payas Belediyesi önünde eylem yaptılar. 20 Haziranda greve çıkan işçiler, grevlerinin 217. gününde de fabrikanın önünden yürüyüş yaparak yolu...
- İş güvenliği önlemlerinin yetersizliği ve denetimsizlik sebebiyle iş kazaları yaşanmaya, işçiler iş cinayetlerinde ölmeye devam ediyor. Yakın tarihte yaşanan çeşitli iş kazaları ve bunlarla ilgili yayınlanan bilirkişi raporları patronların kâr hırsı...
- İşçi Dayanışması’nın ilk sayısı 2008 Nisan ayında yayın hayatına başlamıştı. Elbette çıkarken kardelenler gibi toprağında kök saldıktan sonra filiz vermişti. İşte o günden beridir 1 Mayıs meydanlarında kırmızı şapka ve önlüklerle gelincik tarlası...
- 24 Ocak 1980’de, sermaye sınıfının ortak talepleri doğrultusunda bir dizi ekonomik karar alınmıştı. Adına “yapısal dönüşüm programı” denilen bu kararların alınmasında IMF, Dünya Bankası gibi emperyalist güçler, bu süre zarfında kurulan hükümetler,...
- Sonradan görme bir burjuva olan Turkuaz Tekstilin sahibi Nihat Zeybekçi, asgari ücreti vatan-millet-Sakarya’ya bağlamak için cambazlık yapıyor. Asgari ücret 660 dolara karşılık geliyormuş. 2003’te asgari ücret 100 dolar ediyormuş. Bunlar yanıltıcı...
- Teksif Sendikasında örgütlenen İzmir/Gaziemir’de Digel Tekstil, İstanbul/Tuzla’da TKİS Blinds ve Kayseri’de Almer Tekstil işçileri, patronların sendika düşmanlığına ve işten atma saldırısına karşı mücadele ediyor. İBB’ye bağlı Beltur işçileri, 20...
- Bolu’da Kartalkaya Kayak Merkezinde bulunan Grand Kartal Otel’de 21 Ocakta gece saatlerinde meydana gelen yangında 79 kişi hayatını kaybederken onlarca kişi yaralandı. Yapılan açıklamalara göre yangın sırasında otelde kayıtlı 238 kişi bulunmaktaydı...
- Emekçi kadınlar olarak birçok sorunumuz var. Hayat pahalılığı, yoksulluk, çocuklarımızın ihtiyaçlarını karşılayamamak gibi sorunlar yaşıyoruz. İzmir’de tek göz bir evde çıkan yangında hayatını kaybeden beş küçük çocuk hepimizi çok üzdü. Bu çocuklar...
- İşçi sınıfının emeklileri, abi ve ablalarımız, Erdoğan 2024 yılını “emekliler yılı ilan ediyoruz” demişti. Erdoğan’ın o konuşmasını belki de hepimiz dinledik, gazetelerden okuduk. Bazılarımız burjuva siyasetinin zokasını yutarak, “belki bu sefer iyi...
- Baskılara, yasaklara rağmen direnişlerini sürdüren Polonez işçilerinin mücadelesi kazanımla sonuçlandı. Metal işçilerinin kararlı duruşu kazanım getirdi. Hitachi Energy grevi 24 Aralıkta, Schneider Elektrik grevi 6 Ocakta, Arıtaş Krijojenik grevi 10...