Buradasınız
Talih Kuşu: Sömürenlerin Oltasına Takılmak
Tuzla’dan UİD-DER’li bir kadın işçi

Bir sabah servise bindiğimde işçi arkadaşlarımın sohbeti dikkatimi çekti, arkadaşlardan üçünün gündemi akşam oynadıkları lotonun sonuçlarıydı. Hararetle tartışıyorlardı. Dayanamadım ve gülümseyerek “paraya mı ihtiyacınız var, niye oynadınız?” diye sordum. İşçi arkadaşlardan biri “paraya ihtiyacı olmayan mı var?” deyince, ben de “peki, loto oynamak yerine iyi maaşlar almak için mücadele etsek daha iyi olmaz mı? “dedim. Önce bir sessizlik oldu. Arkasından sohbetimiz koyulaştı. Dertleştik, sıkıntılarımızı, yoksulluğumuzu konuştuk.
Evet, doğru söylüyorlardı. Paraya ihtiyacımız vardı. Bu kapitalist düzende yaşamak için para olması gerekiyordu. Yalnız bizler değil tüm işçi ve emekçiler yaşam koşullarından memnun değildi ve dünyada açlık, sefalet, yoksulluk alabildiğine derinleşiyordu. Aldığımız ücret yetmeyince ve fazla mesailer de çare olmayınca, kısa yoldan zengin olma hayalleri devreye giriyor, şans oyunlarından medet ummak aklımıza geliyor.
Yani kendi gücünün farkında olmayan işçinin kurtuluş yolu şans ve talih oyunları oluyor. Bu durum genel olarak ceplerindeki son kuruştan da olma dışında işe yaramıyor, yine de yoksulluk içinde debelenen işçilerin birçoğunun umudu iddaa, loto, toto, at yarışı gibi oyunlar oluyor. Patronlara karşı mücadele ederek ücretlerini yükseltmek, çalışma ve yaşam koşullarını iyileştirmek yerine bireysel kurtuluş umudu içinde, köşeyi dönmeyi hayal ediyorlar. Çünkü egemenler tam da işçilerin bunu hayal etmesini istiyorlar. İşçi emekçilerin umudunu hayallerini loto, iddaa gibi şans oyunlarına bağlayarak bilinçlerini köreltiyorlar. Bunu yaparak işçileri mücadeleden uzaklaştırdıkları gibi işçinin cebindeki son kuruşuna da göz dikip milyonlar kazanıyorlar.
Yedikleri önlerinde yemedikleri arkalarında; yatları, arabaları, villaları ve devasa servetleri olan patronlar sınıfı, işçilerin alın teriyle sefa sürerken, işçi ve emekçiler “talih kuşu bana da vursun” diye umutla bekliyor. “İstersen sen de zengin olabilirsin” diyenler tarafından aldatılıyor. Her gün “bir kez daha şansımı deneyeyim” diyerek şans oyunlarının esiri oluyor. Biz işçi emekçilerin kurtuluşunun yolu bu değil.
İşsizliğin olmadığı, kira ödemek zorunda kalmadığımız, ailemizle, sevdiklerimizle zaman geçirmenin tadına vardığımız, açlık ve yoksullukla boğuşmadığımız, iş kazalarında ölmediğimiz ya da sakat kalmadığımız, sağlık hizmetlerinden, eğitim ve ulaşım olanaklarından kaliteli ve ücretsiz faydalandığımız günleri yaratmak için mücadele etmeliyiz. Bundan başka kurtuluş yok. Egemenlerin kurtuluşu iddia, loto gibi “şans” oyunlarında göstermesinin asıl sebebi işçilerin gözünü açıp mücadele etmesini engellemektir. Egemenlerin bu oyunlarına gelmeyelim. Biz işçilerin örgütlenmek ve bilinçlenmekten başka çaresi yoktur.
“Acil Satılık Böbrek!”
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
Son Eklenenler
- Kültür Radyo Televizyonu (KRT) çalışanları Mart ayından bu yana ödenmeyen ücret ve sosyal hakları için 4 Haziranda iş bıraktı. 5 Haziranda İstanbul Maslak’taki KRT binasının önünde “İşçiyiz Haklıyız Kazanacağız” diyerek toplanan kanal çalışanları,...
- İstanbul Tuzla’da bulunan ve Petrol-İş Sendikası İstanbul 2 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Reckitt Benckiser fabrikasında 27 Mayısta başlayan grev kararlılıkla sürüyor. UİD-DER’li işçiler olarak, bayrama mücadeleyle giren grevci işçileri grevlerinin...
- ABD ve İngiltere gibi emperyalist devletlerin desteğini arkasına alan İsrail’in Filistin halkına yönelik katliamları kadın, bebek, çocuk, genç, yaşlı on binlerce masum insanın yaşamını aldı, almaya devam ediyor. Egemenler, kendi çıkarları uğruna...
- Toplumda gelecekle ilgili düşünceler ve planlar genellikle maddiyat üzerinden oluşuyor. İyi bir eğitim, iyi bir iş, iyi bir kariyer… Bunları yerine getirince ekonomik ve sosyal açıdan rahat yaşamak mümkünmüş gibi düşünülüyor. Ama sömürü düzeni olan...
- Petrol-İş Sendikası Gebze Şubesinin örgütlü olduğu Kocaeli Çayırova’da bulunan Portakal Plastik ve Porvil fabrikalarında 7 Mayısta başlayan grev 3 Haziranda anlaşmayla sona erdi. Petrol-İş Sendikası Genel Merkezinde Petrol-İş Genel Merkez...
- İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı İZELMAN, İZENERJİ ve Egeşehir şirketlerinde çalışan yaklaşık 23 bin işçi, DİSK’e bağlı Genel-İş Sendikasının öncülüğünde 29 Mayıs’ta greve çıktı. Grev yedinci gününde sürerken, grevi ve işçilerin mücadelesini...
- İzmir Büyükşehir Belediyesine ait İZELMAN, İZENERJİ ve Egeşehir’de çalışan Genel-İş üyesi yaklaşık 23 bin işçi, toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde düşük ücret dayatılmasına karşı ve eşit ise eşit ücret talebiyle 29 Mayısta greve çıktı. Belediye...
- Her 1 Mayıs sabahını gecesinde uyuyamadığım, bir an önce sabahı karşılamanın heyecanıyla beklerim. Tüm dünyada milyonlarca işçi renk, ırk, ülke gözetmeksizin alanlara meydanlara çıkıyor ve tek yürek oluyor! Taleplerimiz ve mücadelemizde ortaklaşıyor...
- Neden “UİDER” değil, UİD-DER” dediğimi anlatmak istiyorum size. Geçtiğimiz günlerde bir işçi kardeşimiz bana UİD-DER’in açılımını sordu. Yanıtladım: “Uluslararası İşçi Dayanışması Derneği, kısaca UİD-DER.” Fakat internette arama yaparken kısaltmayı...
- Son yıllarda egemenlerin ekonomik ve siyasi krizlerden söz ederken “fırtına” ya da “kasırga” benzetmesine çok sık başvurduklarına şahit oluyoruz. Mesela JP Morgan CEO’su 2022’de yaklaşan ekonomik belirsizlikleri tarif etmek için “ekonomik kasırga”...
- Bazı insanlar vardır, kalpleri sadece kendileri için değil, tüm insanlık için, yeryüzünün tüm canlıları için özgürlük tutkusuyla çarpar. Tıpkı Haziran ayında sonsuzluğa uğurlanan üç yürek işçisi gibi. 3 Haziran 1963’te Nâzım Hikmet’in, 2 Haziran...
- UİD-DER’de emekçi kadınların bir araya geldiği bir etkinlikte çocuklarla ilgilenmek için kreşte görevliydim. Yaşları 3 ile 10 arasında değişen 7-8 çocuk vardı. Hangi oyunları oynamak istediklerini sorduğumda, içlerinden biri oyun oynamak...
- ABD’de yaşıyor olsaydık, muhtemelen Türkiye’de olduğu gibi, en çok konuşacağımız konuların başında gelecekti ekonomi. Son yıllarda ABD’den Türkiye’ye işçi ve emekçiler düşük ücretlerden kamu hizmetlerinin kısıtlanmasına benzer sorunlarla...