Buradasınız
Hükümete Göre İş Cinayetlerinin Sorumlusu İşçi!
Geçen Nisan ayında iş cinayetlerinde en az 177 işçi hayatını kaybetti. Böylece bu yılın ilk 4 ayında en az 575 işçi hayattan kopartıldı. Geçen yıl en az 2006 işçi iş cinayetlerinde hayatını kaybetmişti. AKP’nin iktidar yıllarında ölen işçilerin toplam sayısı ise en az 21 bin 22 oldu. Bu sayıya dâhil edilmeyen, haberi yapılmayan, medya organlarına yansımayan yüzlerce işçinin daha iş cinayeti kurbanı olduğu biliniyor.
Başta inşaat işkolu olmak üzere tüm işkollarında denetimsizlik ve iş güvenliği yasalarının gerektiği şekilde uygulanmaması, patronlara caydırıcı yaptırımlar uygulanmaması nedeniyle iş cinayetleri her gün birkaç işçinin canını almaya devam ediyor.
Soma, Ermenek, Isparta, Torunlar gibi toplu iş cinayetlerinin ardı ardına gerçekleştiği dönemde, oluşan tepkiler üzerine hükümet bazı adımlar atmak zorunda kalmıştı. Ancak tepkilerin dinmesinden bir süre sonra başlangıç noktasına geri dönüldü. İşçinin canından çok sermayenin çıkarlarına daha çok önem verildiği tekrar tekrar gözler önüne serildi. Sonuç olarak iş cinayetleri artarak devam ediyor.
Hükümet sözcülerinin çeşitli zamanlarda yaptıkları açıklamalar, bu gidişata dur demeye niyetleri olmadığını gösteriyor. 6 Mayısta, 9. Uluslararası İş Sağlığı Güvenliği Kongresi’nde Başbakan Binali Yıldırım bir konuşma yaptı. Binali Yıldırım’ın, iş cinayetlerinin suçunu işçilere yüklediği konuşmasının bir bölümü şöyle:
“Esasında iş hayatının tarihsel gelişimine baktığımızda iş kazalarının yüzde 80-85 insan hatasından, insan unsurundan kaynaklandığını görürüz. Hayatının büyük bir bölümünü ağır sanayide, gemi inşa sektöründe geçirmiş biri olarak, yaşayarak tecrübe ettiğim iş kazası ve iş sağlığıyla ilgili önemli anılarım var. Biz tersanede gemi yaparken çalışanlara baret giydirmek için alnımızın derisi çatlardı. ‘Bana bir şey olmaz’. Kardeşim sana bir şey olmaz deme, canın bu kadar ucuz değil, çoluğun çocuğun var. Geleceğin var. Eldiven takmaz, baret giymez, güvertede çalışır kemer takmaz. Sürekli peşlerinden koşacaksın. Her an başında duracaksın.”
Binali Yıldırım, açıkça iş cinayetlerinden işçileri sorumlu tutuyor. Anlayış bu olduğu için ne denetleme yapıldığından, ne iş güvenliğine dair düzenlemelerin ne kadar uygulandığından, ne ölümlü iş kazalarının gerçekleştiği madenlerdeki üretim zorlamasından ve ne de 3. Havalimanı gibi büyük projelerin sahalarında göz yumulan hayati hatalardan bahsetti. Tecrübeli olduğunu söylediği gemi inşa sektöründe, tersanelerde kum torbası yerine konulan işçilerin bile bile ölüme gönderildiğinden de söz etmedi.
Hükümete DİSK’ten tepki
Başbakan’ın bu sözlerine DİSK Yönetim Kurulu adına Genel Sekreter Arzu Çerkezoğlu yaptığı açıklamayla tepki gösterdi. Çerkezoğlu, Başbakanın açıklamalarına yönelik olarak şöyle konuştu:
“Ülkemizde İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği alanında yaşanan devasa olumsuzlukların ana sorumlusu olarak çalışanların gösterilmesi, sermayenin vahşi sömürü ilişkilerini ve bu vahşi sömürü ilişkilerine göz yuman kamu otoritesinin sorumluluğunu saklamaya yöneliktir.
İş cinayetlerinin sorumlusu asla çalışanlar değildir. Mevcut “piyasacı” yasalarda ve yönetmeliklerde bile sorumluluklar işverenlerin uhdesindedir. Madenlerde, inşaatlarda bizzat devletin ilgili kurumlarının hazırladığı raporlarda taşeronlaşma, güvencesizlik, üretim zorlaması sorunun kaynağı olarak gösterilmekte ve teknik önlemlerin maliyeti düşürmek için bilerek alınmadığı ifade edilmektedir.
Soma, Ermenek, Torunlar ve daha niceleri göz önünde yaşanmışken, çalışanların suçlu gösterilmesi, bu sömürü düzeninin devamı içindir. Soma’da işçilerin baretleri, Torunlar’da işçilerin emniyet kemerleri bulunmaktadır. Türkiye’nin gözü önünde gerçekleşen bu katliamlar hafızalarda iken, iş cinayetlerinin temel sebebini işçilerin kişisel koruyucu önlemleri almamasını iddia edebilmek vicdanları daha da kanatmıştır.”
Yıllardır dile getirilen somut çözüm önerilerinin dikkate alınmadığını hatırlatan Çerkezoğlu, hükümetin iş cinayetlerinin izleyicisi olmaya devam ettiğini, işçileri suçlamaya yöneldiğini vurguladı. Konuşmasının sonunda çözüm önerilerini bir kez daha dile getirdi:
- Sendikal örgütlenmenin önündeki barajlar, engeller kaldırılmalı ve böylece işletme düzeyinde etkin bir iç denetimi sağlanmalıdır.
- Güvencesiz istihdam biçimlerine tamamen son verilmelidir.
- Sağlık, güvenlik ve çevreyle ilgili özerk-demokratik bir kurumsal yapının sendikalar, meslek oda ve birlikleri ve üniversiteler ile oluşturulması sağlanmalıdır.
UİD-DER’le 1 Mayıs
8 Saat Yetmez, Dünya Emeğin Olacak Elbet
- Toplu Konut Değil, Toplu Mezar!
- Örgütlenmeye İhtiyacımız Var
- Kâr Hırsı Doğayı ve İşçileri Katlediyor
- Gençlerimiz Ölmeye Devam Ediyor
- Kocaeli’de “MESEM’e ve Çocuk İşçiliğine Son”Eylemi
- Sağlıksız ve Kötü Çalışma Koşullarına Karşı Birleşelim
- Mesleki Eğitim mi Kâr Hırsı mı?
- Hayatımızı Değiştirecek Parolayı Unutmayalım!
- Gizli Açlık Tehlikesi Büyüyor
- Biz Mücadele Edersek Her Şey Düzelir!
- Hasköy Sanayi Sitesinden Sonra Şimdi Sıra Kimde?
- Ya Beni İşten Atarlarsa?
- İSG-SEN Ankara’da Siyah Baret Eylemi Yaptı
- Patronların Prestiji Yangın Riskinden Daha Önemli
- “El Cerrahisi 7/24 Yanınızda”
- Yangından Haberimiz Bile Olmadı!
- TMO Silosundan Fabrikalara Patlamalar ve Yangınlar Ne Anlatıyor?
- Aşırı Sıcaklar İşçi Sağlığı ve Güvenliğini Tehdit Ediyor
- Teknoloji Çağındayız Ama İşçiler Çalışırken Ölüyor!
- Örgütsüzlüğümüzün Bedeli: Artan İş Cinayetleri
- İşçilerin Canının Hiçe Sayılmasına Birlikte Karşı Duralım!
- Amasra Katliamının 10. Duruşması Görüldü
- İş Cinayetleri Artıyor, Hayatımız İçin Mücadele Etmeliyiz
- İran’da Maden Faciası: Kapitalizm Can Almaya Devam Ediyor
- Kocaeli’de Oba Makarna’daki İş Cinayeti Eylemle Protesto Edildi
- Oba Makarna’da İş Cinayeti
- Soma Katliamı Davası: “Parasına Göre mi İşliyor Bu Adalet?”
- Torunlar Center Katliamının 10. Yılında Kâr Hırsı Can Almaya Devam Ediyor
- İşçi Sınıfı Örgütlü Olursa İş Cinayetleri Son Bulur…
- Desan Tersanesinde İş Cinayeti Protesto Edildi
- İş Cinayetinde Ölen Zafer Açıkgözoğlu Anıldı
- Örgütlenmeye İhtiyacımız Var
- Hendek Katliamının Dördüncü Yılında Ailelerin Adalet Arayışı da Yası da Sürüyor!
- Güney Kore’de Fabrika Yangını: Kâr Hırsı Öldürüyor
- 12 Haziran: Kapitalizmin Çocuk İşçi Sömürüsü Büyüyor
- Soma’nın 10. Yılı: Unutmadık, Unutmayacağız!
- Soma Katliamının 10. Yılında Eylemler
- Soma’dan Bugüne Acımız ve Öfkemiz Büyüyor!
- Amasra Maden Katliamı Davasında 3 Tutukluya Tahliye
- 28 Nisan: Yaşamak İçin Örgütlen!
Son Eklenenler
- Eskiden her sorunun beni bulduğunu, bu sorunları yaşayan tek kişinin ben olduğumu düşünüyordum. Sonra UİD-DER ile tanıştım ve İşçi Dayanışması’nı düzenli olarak okumaya başladım. Bir genç olarak, gençlik yazılarını okudukça bu sorunları yalnızca...
- Ben büyük bir tekstil fabrikasında çalışıyorum. Başta Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek olmak üzere siyasi iktidar sözcülerinin, asgari ücret zammının hedeflenen enflasyon oranına göre yapılacağını her fırsatta söylemelerine rağmen asgari ücrete...
- Son günlerde sohbet edebildiğim her insana Türkiye’deki Suriyeliler hakkında ne düşündüklerini soruyorum. Devamındaysa nerede dünyaya geldiklerini, neden göçüp büyük kentlere geldiklerini soruyorum. Son olarak aile büyüklerinin nerelerden göçerek...
- Sevgili işçi kardeşlerim, 8 yaşına kadar babasız, 8 yaşından sonraysa hem anasız hem de babasız büyümüş sayılırım. 12-13 yaşıma kadar mahallede ve çalıştığım fabrikada anası-babası yanında olan arkadaşlarıma imrenmiş, onları kıskanmışımdır. O halimi...
- DİSK 24-27 Aralık tarihleri arasında bölge temsilciliklerinin olduğu şehirlerdeki vergi daireleri önlerinde, Ankara’da Hazine ve Maliye Bakanlığı önünde “İnsanca Ücret Vergide Adalet” talebiyle basın açıklamaları gerçekleştirdi. İşyerlerinde...
- Bir an için zifiri karanlıkta kaldığımızı düşünelim. Yanımızı yöremizi görememenin huzursuzluğuyla korkuya kapılırdık. Ne yazık ki bugün milyonlarca işçi ve emekçi yüreğinde benzer bir korku taşıyor. Çünkü dünyamıza egemen olan kapitalist düzende,...
- İşçi Dayanışması’nın 197. sayısında, Emekçi Gençlik köşemizdeki “Yaşadım Diyebilmek İçin” yazısında şöyle deniyordu: “Öyle bir zamandan geçiyoruz ki her geçen gün daha fazla sayıda genç arkadaşımızın kendine “en güzel yıllarım bu mu?” diye sorduğunu...
- Merhaba, ben Polonez işçisiyim. Daha doğrusu işçisiydim. Direnişimizin 163. günündeyiz, son 21 gündür direnişimizi Çatalca Adliye Sarayı önünde yürütüyoruz. Geçenlerde bir gazeteci arkadaşımız “2025’ten beklentiniz nedir?” diye bir soru sordu. “...
- Sendikalı, sendikasız, hatta sigortasız çalıştırılan işçi kardeşlerim, her yılın son ayında hepimizin kulak kesildiği asgari ücret tiyatrosu başlar. Bu sene de aynı şekilde adeta bir tiyatro izledik. Sınıf temelinde örgütlü mücadelenin bir parçası...
- Yıllar önce fabrika önlerine gidip işçi kardeşlerimize vardiya çıkışlarında İşçi Dayanışması’nı ulaştırıyorduk. Bu fabrikalar arasında sendikalı olan da vardı olmayan da. Amacımız sendikalı ya da sendikasız olsun fabrikalardaki işçi kardeşlerimize...
- Kocaeli’de Gebze Organize Sanayi Bölgesinde üretim yapan Betek Boya (Filli Boya) işçileri Petrol-İş Sendikası Gebze Şubesinde örgütlendiler. Çoğunluğu sağlayarak yetki belgesini alan sendika, toplu sözleşme görüşmeleri için haftalardır patrona çağrı...
- 24 Aralıkta Balıkesir’de ZSR A.Ş’de meydana gelen patlamada 11 işçi hayatını kaybetti. Katledilen işçilerin kimi henüz hayatının baharında fidan, kimi ana, kimi babaydı. Hepsi bir ananın evladıydı. Patlamanın ardından şirket internet sitesinde...
- Birleşik Metal-İş’in Aralık ayında grev kararı aldığı işletmelerden beşincisi olan Green Transfo Energy’de 25 Aralıkta grev başladı. Kocaeli Çayırova’da bulunan fabrikada çalışan 263 işçi, “sefalet ücreti dayatmasına boyun eğmiyoruz” diyerek şalteri...