Buradasınız
Kendimize ve Sınıfımıza Güvenelim, Örgütlenelim!
Gebze’den bir işçi
İşçi kardeşlerim; aynı tezgâhta yıllarca beraber çalıştığımız arkadaşlarımızdan zaman zaman duyduğumuz, “bu fabrikadan bir şey olmaz, bu işyerinde kimseye güvenilmez” lafları var. Birisi bir soruna işaret edip “bu soruna karşı birlikte mücadele etmemiz lazım” dediğinde adeta papağan gibi otomatik bir şekilde hemen bu sözler söylenir. Peki, doğru mudur bu düşünce? Asıl olması gereken nedir?
Günümüzde, biz işçiler birbirine güvenmeyen, bir araya gelmekten sakınan, hakkını aramaktan korkan bir topluluk görüntüsü çiziyoruz. Aslında birçok ülkede durum aşağı yukarı aynı. Fakat Türkiye işçi sınıfı olarak bizler belki de daha da vahim durumdayız. 41 ülke arasında başkalarına en az güvenen insanlar Türkiye’de yaşıyormuş. Yapılan anketlerde insanlara güvenilebileceğini söyleyenlerin oranı sadece %14’müş. Bunun sebebi aslında çok belli. Aileden başlayarak eğitim gördüğümüz okullara kadar sürekli güvensizlik aşılanan, “babana bile güvenme” düşüncesinin hâkim olduğu bir toplumda yaşıyoruz. Oysa insanlar birbirlerine güvenmeye, yalnız olmadıklarını hissetmeye ihtiyaç duyar. Diğer insanlara güvenmezsek, aynı zamanda kendimize güvensizliğimizi dışa vurmuş oluruz.
İşçilerin hem kendilerine hem de sınıflarına güven duymaları ihtiyaç olmanın ötesinde, bir zorunluluktur. Güvensizliğimizin başlıca bir nedeni de elbette ki örgütsüz oluşumuzdur. Bugün toplumun, özellikle de işçi kitlelerin örgütsüzlük ve güvensizlik girdabında nasıl savrulduğunu maalesef yaşayarak görüyoruz. Geçim derdimiz, fiziksel yorgunluğumuz, aşağılanma, sosyalleşecek zaman bulamama, iş kazası riskleri, mobbing gibi sorunlarla boğuşan biz işçiler, sorunlarımızı dillendirdiğimizde işten atılmakla tehdit ediliyoruz. Çözüm yolu bulamadığımız için yılgınlığa düşüp, yaşadığımız sorunları yok farz ederek, devekuşu gibi kafamızı kuma gömerek hayatlarımızı sürdürmeye çalışıyoruz. Örgütsüz işçi, patronun dayatmalarına karşı duramaz, taleplerini dile getiremez. Yaşadıkları sorunlara rağmen iş arkadaşlarıyla ya da sendikasıyla birlikte hakkını arayamayan işçiler, kendilerine de diğer işçilere de güvenlerini kaybederler. Örgütsüzlük güvensizliği, güvensizlik örgütsüzlüğü besler.
Yaşama biçimi düşünme biçimini belirler. Öyleyse güvensizliğin çaresi birleşmek, örgütlenmek ve birlikte mücadele etmektir. Örgütlenmenin, birlikte mücadele etmenin yolu da kendine ve yıllarca beraber çalıştığımız, ailemizden daha çok birlikte olduğumuz, işçi arkadaşımıza güvenmekle başlar. Sıkıntılarımıza karşı tepkimizi eyleme dönüştürmemiz için önce kendimize sonra sınıfımıza güvenmeli, örgütlenmeliyiz. Birlikte eyleme geçmek, ruh halimizi de bilincimizi de bir anda değiştirir. Bugüne değin yaşanan yüzlerce örnek bize, işyerlerinde işçilerin bıçak kemiğe dayandığı vakit bir anda harekete geçebildiklerini, o güne kadar biriktirdikleri tepkileri patlamalı biçimde dışa vurabildiklerini ve “bu işyerinde kimseye güvenilmez” diyen işçilerin mücadele içinde birbirlerine sıkı sıkıya kenetlenecek kadar güven duyar hale geldiğini, kardeş olabildiğini gösteriyor. Mücadele, işçileri birleştirdiği gibi, kendi gücünün de farkına varmasını sağlıyor. Sorunlarımızı alt edecek başka bir sihirli formül yok! Kendimize güvenelim, sınıfımıza güvenelim, birleşip haklarımız için mücadele edelim!
Bir Tabak Makarna!
İyi ki Varsınız!
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
Son Eklenenler
- Türkiye’deki grev ve direnişlere her geçen gün yenileri eklenirken işçilerin mücadelesi dayanışmayla büyüyor. Çayırhan Termik Santrali ve Linyit İşletmelerinin özelleştirilmesine karşı işçilerin başlattığı direniş devam ediyor. Genel Maden İşçileri...
- 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele Gününde her yıl olduğu gibi bu yıl da emekçi kadınlar alanları doldurdu. Dünyanın dört bir yanında olduğu gibi Türkiye’de de kadınlar onlarca kent ve ilçede protesto yürüyüşleri, nöbet eylemleri...
- Yunanistan’da 20 Kasımda pek çok sektörden on binlerce işçi genel greve çıktı. Yunanistan İşçi Sendikaları Konfederasyonu (GSEE) ve Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu’nun (ADEDY) çağrısıyla gerçekleşen grevle birlikte 70 şehirde protesto...
- Ankara’dan UİD-DER’li işçiler olarak özelleştirmeye ve hak gasplarına karşı eyleme geçen Çayırhan Termik Santrali ve Linyit İşletmesi işçilerini eylem alanlarında ziyaret ettik. 20 Kasımda maden işçileri iş bırakarak direnişe başlamış, ardından...
- “Eğer öleceksem, burada size karşı mücadele ederken öleceğim. Benim düşmanım sizsiniz. Vietnamlılar ya da Çinliler, Japonlar değil. Benim düşmanlarım ben özgürlüğümü istediğimde buna karşı duranlardır. Adalet istediğimde buna karşı duranlardır....
- Adana’da SASA Polyester’in PTA tesis şantiyesinde Gemont Endüstri adlı taşeron şirket bünyesinde çalışan inşaat işçileri gasp edilen 2 aylık ücretleri ve tazminatları için 20 Kasımdan beri fabrika önünde eylem yapıyor. Yapı ve Yol İşçileri...
- Hatay’ın Payas ilçesinde bulunan Atakaş Çelik fabrikasında Birleşik Metal-İş üyesi üç işçi, geçtiğimiz günlerde işten çıkarılmıştı. UİD-DER’li işçiler olarak fabrika önünde direniş başlatan işçilere direnişin beşinci gününde dayanışma ziyaretinde...
- “Her şeyin içinde ve her şeyin dışındayız”. Bu söz bir market çalışanı arkadaşımın ağzından işçilerin yaşamını özetleyen bir söz olarak döküldü. Uzun zamandır büyük bir mağazada çalışan arkadaşım, marketin günlük cirosunun rekorlar kırmasına rağmen...
- 40 yıllık kısacık yaşamına yüzlerce hikâye ve roman sığdıran Amerikalı sosyalist yazar Jack London 22 Kasım 1916’da hayatını kaybetti. Aradan geçen uzun yıllar London’ın eserlerinin güncelliğinden hiçbir şey kaybettirmedi. Çünkü o işçi sınıfının...
- Ankara’nın Nallıhan ilçesinde bulunan Kömür İşletmeleri AŞ (KİAŞ) bünyesindeki Çayırhan Termik Santralinde çalışan madenciler, madenin özelleştirilmesine karşı 20 Kasımda direnişe başladı. Sabah 08.00’de gece vardiyası dışarı çıkmadı, gündüz...
- Emperyalist savaş Ortadoğu başta olmak üzere dünyanın her yerinde kendini hissettiriyor. Egemenler yıllık bütçelerin büyük kısmını “savunma” adı altında savaş sanayisine ayırıyorlar. Burjuva siyasetçilerin politikaları hızlı bir şekilde sertleşiyor...
- Fotoğraftaki reklam panosu kaldırımın ortasında duruyor, gündüz gece. Arka tarafında medya maymunu Hülya Avşar sanki “hadi EYT’liler koşun, sakın geç kalmayın” dercesine sırıtıyor. Mağazada çalışan genç işçi kızımıza EYT reklamını sordum. Kendine...
- Bağımsız Maden-iş üyesi Fernas Madencilik işçilerinin direnişi çeşitli sendika ve işçi örgütlerinin desteği ile kazanımla sonuçlandı. Fernas patronu Ocak 2025’te işçilerin ücretlerine zam yapılmasını ve atılan işçilerin hak kaybı olmadan işe geri...