Buradasınız
Onlar Değil Biz Düzelteceğiz Bu Gidişatı!
Kocaeli/Gebze’den metal işçisi bir kadın

Yıllardır çiftçilik yaparak geçimini sağlayan babam artık verdiği emeğin, yaptığı masrafın asla karşılığını alamadığını söylüyor. Köyde yaşayan annem köy yerinde tavuk beslemiyor artık. Çünkü aldığı yem durmadan pahalanıyor. Biz de burada 15 adet yumurtayı 20 liraya alıyoruz. Eskiden kış için hazırlık yapardık. Kışın en azından yemeğimiz daha ucuza gelsin, hazırda yemeklik bulunsun diye konserve yapardık. Dondurucuya koyardık yazın sonunda sebzeleri, meyveleri. Ama bu sene her şey ateş pahasıydı. Yaz sebzesi, meyvesi mevsiminde bile öyle pahalıydı ki yanına yaklaşamadık hiçbirinin. Mesela biraz taze barbunya alır dolaba koyardım. Bu sene 15 liranın altına düşmedi. Domates fiyatları yaz günü 9-10 liraydı. Eskiden yaptığımız birçok şeyi bu sene yapamadık.
Asgari ücrete ne kadar zam yapacaklar? Bilmiyoruz! Her şeyin fiyatı artıyor, hiçbirine yetişemiyoruz ki. Madem işçiyi bu kadar düşünüyorlar o zaman önce bu fiyatların artışını engellesinler. Almamız gereken en temel ürünlerin fiyatları her gün değişiyor. Artık asgari ücrete yapılacak zammı bir kenara bıraktım, yeter ki bu zamlara, fiyat artışlarına müdahale etsinler.
Geçen gün alt kattaki komşuma uğradım iş çıkışında. Baktım ki kadıncağız kat kat giyinmiş. Küçük çocuğu da geldi yanımıza koşturarak, çocuk da aynı annesi gibi kat kat giyinmiş. Neden peki? Çünkü ev buz gibi. Kadıncağız sırf doğalgaz faturasıyla baş edebilmek için o soğukta kombiyi kapatmış. İnsanlar geçinebilmek için yediği yemekten, açtığı gazdan fedakârlık yapıyor. Aldığımız, yediğimiz her şeyin her gün kalitesi düşüyor. Çünkü en ucuzuna gidiyor elimiz.
İnsan düşündükçe bunun böyle gitmeyeceğini, bir şeylerin değişmesi gerektiğini anlıyor. Sanki yarın seçim olacakmış gibi bir hava var. Biz hep biri gelsin, bir parti gelsin bizi kurtarsın, bir şeyleri düzeltsin diye bekledikçe hiçbir şey düzelmeyecek, ben anladım. Çünkü bütün sıkıntıyı bizim gibi işçiler yaşıyor. Ancak biz hepimiz, hatta sadece Türkiye’de de değil, dünyada bir araya geleceğiz ki, gerçekten artık bizim için bir şeyler düzelsin. Bu gidişat hayra alamet değil, değiştirecek olansa biziz!
Lila Kâğıt’ta Sendika Düşmanlığı
İŞKUR Sırası ve Ekmek Parası
- Onlar Zevk-ü Sefa İçinde, İşçiye Gelince?
- “İstanbul’da Mezar Yeri Alamayız”
- Battaniyelere Değil Sınıfımıza Sarılalım
- Sağlıksız Gıdalara Mahkûm muyuz?
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- Hani Bu Topluma Güven Olmazdı!
- Sabancı’nın Mutlu Yaşam Sırları
- Rahat Yaşamın Sırrı
- Kent Ekmek Kuyruğu: “Ben Öyle İstediğim İçin”
- Sistem Ne Ölümüze, Ne de Dirimize Saygı Duyuyor!
- “7 Kitap, 7 Defter, 1 Litre Su, Yarım Ekmek”
- Siz Kimi Taşıyorsunuz Sırtınızda?
- Yalanlara Değil Birleşmeye İhtiyacımız Var
- Kupona ve Kuraya Bağlanan Umutlarımız
- “Artık Kiracı Kalmaz”, TOKİ’ye Hücum!
- Yoksulluk Utanılacak Bir Şey Değil!
- İşçi Aileleri ve Kreş Çilesi
- Yaz Tatilinde Kriz Var!
- “Yok mu Arttıran?”
- Bakan Nebati’den “Işıl Işıl” Yorumlar ve Uçurumlar
Son Eklenenler
- Kültür Radyo Televizyon (KRT) çalışanları, düşük ücret dayatması, aylardır maaşlarının, yemek haklarının ödenmemesi, ağır çalışma koşulları, artan iş yükü ve baskıya karşı iş bırakma eylemlerini sürdürüyor. 4 Hazirandan bu yana iş görmekten kaçınma...
- İngiltere hükümeti işçi haklarına yönelik saldırılarını arttırdı. 7 Haziranda başkent Londra’da bir araya gelen işçiler, öğrenciler, sendikalar ve kampanya grupları, hükümetin kemer sıkma ve savaş politikalarını protesto etti. “Savaşa Değil Emekçiye...
- Bir sabah uyandığımızda tekerleğin icadı sonrası hayatımıza giren tüm icatlar ortadan kalkmış, unutulmuş olsa ne olurdu? Şöyle bir düşünelim; tekerlek icat edilmeseydi çark olmazdı, çark olmasaydı değirmen olmazdı. Ne üretim ne ulaşım gelişirdi....
- Kültür Radyo Televizyonu (KRT) çalışanları Mart ayından bu yana ödenmeyen ücret ve sosyal hakları için 4 Haziranda iş bıraktı. 5 Haziranda İstanbul Maslak’taki KRT binasının önünde “İşçiyiz Haklıyız Kazanacağız” diyerek toplanan kanal çalışanları,...
- İstanbul Tuzla’da bulunan ve Petrol-İş Sendikası İstanbul 2 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Reckitt Benckiser fabrikasında 27 Mayısta başlayan grev kararlılıkla sürüyor. UİD-DER’li işçiler olarak, bayrama mücadeleyle giren grevci işçileri grevlerinin...
- ABD ve İngiltere gibi emperyalist devletlerin desteğini arkasına alan İsrail’in Filistin halkına yönelik katliamları kadın, bebek, çocuk, genç, yaşlı on binlerce masum insanın yaşamını aldı, almaya devam ediyor. Egemenler, kendi çıkarları uğruna...
- Toplumda gelecekle ilgili düşünceler ve planlar genellikle maddiyat üzerinden oluşuyor. İyi bir eğitim, iyi bir iş, iyi bir kariyer… Bunları yerine getirince ekonomik ve sosyal açıdan rahat yaşamak mümkünmüş gibi düşünülüyor. Ama sömürü düzeni olan...
- Petrol-İş Sendikası Gebze Şubesinin örgütlü olduğu Kocaeli Çayırova’da bulunan Portakal Plastik ve Porvil fabrikalarında 7 Mayısta başlayan grev 3 Haziranda anlaşmayla sona erdi. Petrol-İş Sendikası Genel Merkezinde Petrol-İş Genel Merkez...
- İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı İZELMAN, İZENERJİ ve Egeşehir şirketlerinde çalışan yaklaşık 23 bin işçi, DİSK’e bağlı Genel-İş Sendikasının öncülüğünde 29 Mayıs’ta greve çıktı. Grev yedinci gününde sürerken, grevi ve işçilerin mücadelesini...
- İzmir Büyükşehir Belediyesine ait İZELMAN, İZENERJİ ve Egeşehir’de çalışan Genel-İş üyesi yaklaşık 23 bin işçi, toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde düşük ücret dayatılmasına karşı ve eşit ise eşit ücret talebiyle 29 Mayısta greve çıktı. Belediye...
- Her 1 Mayıs sabahını gecesinde uyuyamadığım, bir an önce sabahı karşılamanın heyecanıyla beklerim. Tüm dünyada milyonlarca işçi renk, ırk, ülke gözetmeksizin alanlara meydanlara çıkıyor ve tek yürek oluyor! Taleplerimiz ve mücadelemizde ortaklaşıyor...
- Neden “UİDER” değil, UİD-DER” dediğimi anlatmak istiyorum size. Geçtiğimiz günlerde bir işçi kardeşimiz bana UİD-DER’in açılımını sordu. Yanıtladım: “Uluslararası İşçi Dayanışması Derneği, kısaca UİD-DER.” Fakat internette arama yaparken kısaltmayı...
- Son yıllarda egemenlerin ekonomik ve siyasi krizlerden söz ederken “fırtına” ya da “kasırga” benzetmesine çok sık başvurduklarına şahit oluyoruz. Mesela JP Morgan CEO’su 2022’de yaklaşan ekonomik belirsizlikleri tarif etmek için “ekonomik kasırga”...