Buradasınız
İŞKUR Sırası ve Ekmek Parası
İzmir’den emekli bir işçi
“Ekmek parası” sözü yüzyıllardır söylenegelmiştir. Ekmek parası sözü en sıradan işçinin bile zihninde ekmekten tuza, sütten şekere, kiradan faturalara asgari geçimi sağlamayı ifade eder. Ama uzun zamandır Türkiye’de işçiler ekmek parasını dahi kazanamıyorlar. Çünkü her şeyin fiyatı artıyor, hayat pahalılığı aldı başını gidiyor. Enflasyon %50’leri geçmiş durumda. Ekmek bile 4 lira olacak deniyor. Eskiden ekmek aslanın ağzındaydı, şimdi midesinde. Oysa dünyada her şeyden herkese yetecek kadar üretilebilir. Yine de her bir dakikada 11 insan açlıktan ölüyor. Bu durumu görüp isyan etmemek için insan olanın aklını yitirmiş olması gerekir.
Derin bir ekonomik krizin faturası sırtlarına yıkılan işçiler, emekçiler, giderek kitleselleşen işsizlikle, sefaletle, yoksullukla boğuşur hale gelmiştir. Yoksulların arasında değişmeyen konu, her uyandığımız sabah bizi karşılayan yeni zamlardır. Havuz medyası istediği kadar bu zamları saklamaya çalışsın, markete her gittiğimizde değişen fiyat etiketleriyle karşılaşıyoruz. Marketlerde karşılaşan ve birbirini tanımayanlar bile “her şey ateş pahası, eti çoktan unuttuk. Yakında ekmek bile alamayacağız” sözleriyle dert yanıyorlar.
Geçenlerde İŞKUR’a gittim. İŞKUR’un önünden uzayıp giden kuyrukta sıraya girdim. 15-16 yaşında genç çocuklardan, yaşı 60’ı geçmiş emeklilere kadar işsizler bir iş bulma umuduyla sıranın kendilerine gelmesini bekliyordu. Birçoğuyla sohbet ettim. Ne zamandır işsiz olduklarını, mesleklerini, nasıl bir iş aradıklarını sordum. Bir mesleği olandan üniversite mezunu olanına, yaşı 60-65 olduğu halde hiç sigortası olmayanından küçük çocuğu bebek arabasında olan kadınlara dek birçok insan iş bulma umuduyla bekliyorlardı. 66 yaşında olan ve emekli olması için prim gün sayısı yetmeyen bir işsiz “eksik günlerimi tamamlamam imkânsız. İki çocuğum engelli. Eşim çalıştığı için ve kiracı olmadığımız için çocuklarıma engelli aylığı verilmiyor. Evimiz olduğu ve eve maaş girdiği için bu paranın bize yetmesi gerekiyormuş. Oysa eşimin maaşı ile geçinmemizin imkânı yok. İki çocuğuma bez bağlıyoruz. Ben çalışmak zorundayım. Aylardır gelip gidiyorum. Gönderdikleri hiçbir işyeri işe almadı” diyerek iş bulamadığını anlattı. Sırası gelip içeri girip eli boş geri çıkan biri bağıra bağıra “aradığım bir kırtik (parça) ekmek. Açız, evime ekmek bile alamıyorum. Açız, açız, aç” diyerek uzaklaşıp gitti. Sırası gelenlerin büyük çoğunluğu eli boş çıktı.
Kursağına girecek bir parça kuru ekmeği dahi alamaz olanların sayısı çığ gibi büyüyor. Peki, sömürücüler sınıfındaki durum nedir? Özellikle saraylıların ihtişamlı, debdebeli, vur patlasın çal oynasınlı hayatları devam ediyor, keyifleri ziyadesiyle yerinde. Üstelik tarihteki saraylılardan beter körleşmişler. Eski saraylılar gibi düşünüp “böyle gelmiş, böyle gider” sanıyorlar. Yoksullar yoksulluğun ta dibini yaşarken “porsiyonları küçültün” diye buyurmaları gözlerimizin içine bakarak aklımızla alay etmektir. Erdoğan “ekonominin kitabını yazdık” diyor. Sonradan görme saraylılara yaraşır cinsten bir kibirle gözleri kör olmuş. İşçi sınıfının hafızası örgütlü mücadelesidir. Her şeyi üreten ve var eden işçi sınıfı günü gelip çattığında çarları ve çariçeleri tahtından indirerek tarih yazdı. Tarih böyle gelmedi. Böyle de gitmeyecek. Örgütlenip ayağa kalkan işçi sınıfı yeni tarihler yazacaktır.
- Onlar Zevk-ü Sefa İçinde, İşçiye Gelince?
- “İstanbul’da Mezar Yeri Alamayız”
- Battaniyelere Değil Sınıfımıza Sarılalım
- Sağlıksız Gıdalara Mahkûm muyuz?
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- Hani Bu Topluma Güven Olmazdı!
- Sabancı’nın Mutlu Yaşam Sırları
- Rahat Yaşamın Sırrı
- Kent Ekmek Kuyruğu: “Ben Öyle İstediğim İçin”
- Sistem Ne Ölümüze, Ne de Dirimize Saygı Duyuyor!
- “7 Kitap, 7 Defter, 1 Litre Su, Yarım Ekmek”
- Siz Kimi Taşıyorsunuz Sırtınızda?
- Yalanlara Değil Birleşmeye İhtiyacımız Var
- Kupona ve Kuraya Bağlanan Umutlarımız
- “Artık Kiracı Kalmaz”, TOKİ’ye Hücum!
- Yoksulluk Utanılacak Bir Şey Değil!
- İşçi Aileleri ve Kreş Çilesi
- Yaz Tatilinde Kriz Var!
- “Yok mu Arttıran?”
- Bakan Nebati’den “Işıl Işıl” Yorumlar ve Uçurumlar
Son Eklenenler
- Dünyanın dört bir yanında işçi ve emekçilerin yoksulluğa, kamu hizmetleri yerine savaşa devasa bütçeler ayrılmasına, emperyalist savaşa karşı öfkesi ve mücadelesi büyüyor. Meydanlara çıkan işçiler sınıf dayanışmasını büyütüyor, hayatı cehenneme...
- Geçtiğimiz ay 1 Kasımda yürürlüğe giren Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği’ne karşı başlatılan mücadele sürüyor. Başta aile hekimleri olmak üzere sağlık çalışanları “eziyet yönetmeliği”ni protesto etmek için 5-6-7 Kasımda tüm Türkiye’de iş...
- Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) 30 Kasımda Ankara Tandoğan Meydanında “Geçinemiyoruz! Yoksulluğa Karşı Mücadelede Birleşiyoruz” şiarıyla miting düzenledi. Mitinge Türkiye’nin onlarca kentinden KESK’e bağlı sendikalara üye emekçiler...
- Lübnan Ulusal İşçi ve Çalışan Sendikaları Federasyonu (FENASOL), İsrail’in Lübnan’a yönelik saldırılarının yoğunlaşmasının ardından uluslararası dayanışma çağrısı yükseltmişti. UİD-DER, FENASOL’un dayanışma çağrısının ardından Lübnanlı emekçilerin...
- Filistin halkıyla dayanışma eylemlerini aralıksız sürdüren İngiltere işçi sınıfı emperyalist savaş karşıtı mücadelesine devam ediyor. 28 Kasım gününü “Filistin için İşyeri Eylem Günü” ilan eden işçi, emekçi ve öğrenciler ülke çapında kitlesel...
- 30 Kasımda KESK tarafından Ankara’da düzenlenecek miting öncesi 2021 Tüm Emekliler Sendikası çeşitli kentlerde “Emekliler Ankara’ya Yürüyor” başlıklı basın açıklamaları gerçekleştirdi. Tekirdağ’da Hasan Ali Yücel Meydanı’nda gerçekleştirilen...
- Çayırhan Termik Santrali ve maden sahalarının özelleştirilmesine karşı yeraltında ve yer üstünde eylemler yapan Türkiye Maden İşçileri Sendikası ve Tes-İş Sendikası üyesi işçiler, Enerji Bakanlığıyla yapılan görüşmelerden olumlu sonuç alınamaması...
- Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri’nin çağrısıyla, başta İstanbul olmak üzere pek çok kentte, sendika yöneticilerinin, siyasi parti ve demokratik kitle örgütü üyelerinin, gazeteci ve yazarların aralarında olduğu 200’den fazla kişinin gece yarısı...
- Türkiye’nin dört bir yanında, ücretlerini yükseltmek, sendikalaşmak istedikleri için mücadele eden işçiler çeşitli engellerle karşılaşıyor, işten atılıyor, baskıyla sindirilmek isteniyor. Siyasi iktidarın desteğini arkasına alan patronlar işçilerin...
- İspanya’nın Barcelona kentinde on binlerce emekçinin katılımıyla 23 Kasımda yüksek kira fiyatlarına karşı bir protesto gösterisi düzenlendi. Konut kiralarının düşürülmesi ve daha iyi yaşam koşulları talepleriyle bir araya gelen işçi ve emekçiler,...
- 25 Kasım Kadına Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü kapsamında 23 ve 25 Kasımda dünyanın dört bir yanında emekçi kadınlar meydanlara çıkarak öfkelerini haykırdı. Kapitalizm altında çifte ezilmişliğe maruz kalan emekçi kadınlar, kadına şiddetin...
- Bizim mahallenin gençlerinin her birine okuyacakları kitaplar almak için Konak’tan Kemeraltı’na girdim. Kitabın adı Küçük Kara Balık, yazarı Samed Behrengi. Kitap her yaştan işçilere ve işçi çocuklarına dereden çaya, çaydan ırmağa, ırmaklardan...
- Yıllar önce çok sevdiğim, dertlerimizi, sevinçlerimizi paylaştığımız ama hayata dair fikirlerimiz ayrı olan bir arkadaşımla aynı dönemde hamile kaldık. Onu hamile olduğu için işten çıkardılar ve buna karşı çok fazla direnemedi. Patron bana da,...