Buradasınız
MESS Sözleşmesinden Çıkardığımız Bir Ders Var
Gebze’den bir grup metal işçisi
2023-2025 MESS Grup Toplu İş Sözleşmesi 4 aya yakın süren müzakereler, arabulucu görüşmesi ve nihayet grev aşamasında son buldu. Görüşmelerin başında MESS’in yüzde 35 zam teklifiyle gelmesi hepimizi öfkelendirmişti. MESS patronları yüzde 300’lere varan oranlarda kâr elde etmişken sıra ücretleri arttırmaya gelince çok şey istiyormuşuz gibi oyalama politikasını sürdürüyor, dayatmacı tavırlarından vazgeçmiyordu.
Ama biz de talebimizden vazgeçmedik. Bir saatlik iş durdurduk, arabuluculuk sürecinden sonra bunu iki saate çıkardık. Daha sonra grev gündeme geldi, MESS zam teklifini yükseltmeye başladı. Son olarak MESS yeni bir teklifle masaya oturdu. Böylece ilk 6 ay için saat ücretlerine ortalama yüzde 98 oranında zam önerdi. Üç sendika da son zam teklifini kabul ederek MESS ile anlaştı. Yapılan anlaşmaya göre yakacak yardımıyla birlikte ücretlerimiz 32 bin 500 lira oldu. Her ne kadar zamlı ücretlerimiz yoksulluk sınırının çok altında kalsa da asgari ücretle kıyaslayınca arkadaşlarımızın çoğu zamdan memnun olduğunu söylüyor.
Fakat unutmamamız gereken bir gerçek var. İçinde bulunduğumuz ekonomik yıkım koşullarında, ücret zamları tek başına belirleyici değildir. Ücretlere yapılan zamların hemen ardından kira, mutfak, fatura ve benzeri giderlerimize zam üstüne zam geliyor. Hayat pahalılığı artıyor, alım gücümüz düşüyor. İşte bu nedenle sözleşme sürecinde sadece ücret artışına kilitlenmemiz doğru değil. Dağ gibi büyüyen sorunları tek başına MESS sözleşmesiyle çözemeyiz. Sendikal mücadele sözleşmeden sözleşmeye zam talep etmekle sınırlı olamaz. Sözleşmeden sonra da birlik ve beraberliğimizi güçlendirmeli ve mücadeleye devam etmeliyiz. Zamların durdurulması, vergi yükünün azaltılması, sosyal haklarımızın iyileştirilmesi için de mücadele etmeliyiz.
Bu süreçte bir kez daha gördük ki hiçbir hak kendiliğinden verilmiyor. Kepçeyle hatta kazanla kazanan patronlar işçiye çay kaşığıyla vermeye devam ediyor. İşçi düşmanı siyasi iktidar ücretleri düşük tutma politikasından şaşmıyor. Haklarımızı korumak ve yeni haklar kazanabilmek için işe metal işkolunda sendikalı işçi sayısını arttırmak, taban örgütlülüğünü güçlendirmek ve sendikalarımızı mücadeleci işçi örgütleri haline getirmekle başlamak son derece hayatidir. Siyasi iktidarın saldırılarına birlikte karşı durabilmenin yolu da buradan geçmektedir.
Patron Haklı mı?
DİSK 17. Genel Kurulu Gerçekleştirildi
- Bu Cesareti Nereden Alıyorlar?
- İlk Adımlarını Direnişte Atan, “Eylem” Adını Alan Çocuklarımız
- “Kim Uğraşacak Şimdi” Deme, Aradığın Çözüm Sende…
- “Hayal Vergisi” de İster misin?
- Bu Akşam Yemekte Tağşişli Gıda Var!
- “Bir Yemeklik Bamya”
- Kim Viral Olmalı?
- Sınıfına Ters Düşme!
- Asıl Hırsız Kim?
- Ruhumuzu Esir Alan Korkuyu Çıkarıp Atalım
- Konserve Yapmak Çözüm mü?
- “Çocuklarınız Zekiyse Bile İş Bulamaz!”
- Avrupa Bizi Kıskanırken Market Raflarına Ne Oldu?
- Biri Yıllık İzin mi Dedi!
- Annelerin Acıları Bize Ne Anlatıyor?
- Borsa’da Sadece Para mı Kaybedilir?
- Tatlı Meyve, Acı Reçete
- Bu Ülkenin Gündeminde Ne Var?
- Su Tasarrufu Çözüm mü?
- Haksızlığın Karşısında UİD-DER Var
- Umut Sende Bende Bizde...
- “Ne Olacak Bu Memleketin Hali?”
- Anastasya, Dilan ve Hafızamız
- Ülkeyi Şirket Gibi Yönetmek…
- İşçilerin Birliği ve Dayanışması Güçlendikçe Umut da Büyür!
- İşçi Dayanışması 199. Sayı Çıktı!
- Gerçek Adalet Mücadelemizle Gelir
- Özgür Olmak Demek…
- Hangisi Daha Zor?
- Olur Kardeşim Olur!
- Yiyorlar, İçiyorlar Hesabı Bize Ödetiyorlar
- 2025, 2024’ten Daha mı İyi Olacak?
- Ters Yüz Edilen Gerçekler: Suç Ne? Suçlu Kim?
- Dünya İşçi Sınıfının Birliği Yolunda Mücadelemizi Büyütelim!
- İşçi Dayanışması 198. Sayı Çıktı!
- Artan Zenginliğin Arkasında Büyüyen Yoksulluğumuz
- Kaynakları Tüketen Kim?
- Yaşadım Diyebilmek İçin!
- Sınır Tanımayan Irmaklar Gibi
- İşçinin Değeri Yok mu?
Son Eklenenler
- Son zamanlarda pek çok insanın aklında, dilinde aynı sorular var: Biz nasıl bir toplum olduk böyle? Nasıl olur da insanlar bu kadar kötü olabilir? Teşbihte hata olmaz derler. Toprağı düşünelim. Toprakta her zaman zehirli bitkiler yetişebilir. Ama bu...
- İşyerinde, mahallede, parkta, sokakta, kahvede… Sohbetler döner dolaşır hep aynı soruya bağlanır: “Ne olacak bu memleketin hali?” Soru bakidir, cevabı ise yaşadığımız koşullara, ait olduğumuz sınıfa göre değişiklik gösterir. Çünkü işçi ve...
- Şair “Kuşların vurulduğu zamandır şimdi” demiş. Gerçekten de haksızın haklı, hırsızın namuslu, haydudun yiğit sayıldığı zamandır şimdi. Her gün yeni bir “bu kadarı nasıl olur?” sorusuyla başlıyoruz güne. Geçtiğimiz günlerde Bursa’da bir tekstil...
- Yaklaşık iki ay boyunca hakları için mücadele eden, bu süreçte polisin ve jandarmanın saldırısına maruz kalan, gözaltına alınan Fernas işçilerinden biri arkadaşlarından birinin çocuğunun ilk adımını direniş alanında attığını söylemişti. Bir başka...
- Bir an için hafızamızı kaybettiğimizi düşünelim. Annemizin, babamızın, kardeşlerimizin, evlatlarımızın kim olduğunu, nereli olduğumuzu, yaşadığımız evi, ne iş yaptığımızı hatırlamadığımızı hayal edelim. Bütün yüzlerin, sokakların yabancı olduğunu...
- Bugünlerde kiminle konuşsak, herkes sorunlardan bahsediyor. Tezgâh başında, sokakta, pazarda, toplu taşımada, markette, bir hastanenin ya da bir okulun bahçesinde… Eğitimden sağlığa, kira derdinden geçim sıkıntısına, işçi ve emekçilerin gündemleri...
- İstanbul’da Maltepe Belediyesi ile İzmir’de Buca Belediyesi işçileri, Denizli’de Pamukkale Üniversitesi İktisadi İşletmelerde çalışan işçiler, toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine greve çıktılar. Çeşitli illerden gelerek...
- “Benim derdim ne biliyor musunuz? Bir anonim şirket nasıl yönetiliyorsa, Türkiye de öyle yönetilmelidir. Yoksa bileklerine bağlıyorlar prangayı, yürü yürüyebilirsen. Bu ülke bu şekilde sıçramaz.” Erdoğan’ın 2015’te söylediği bu sözlerin amacı işçi...
- İspanya’da 29 Ekimde yaşanan sel felaketi Valencia bölgesinde 250 insanın yaşamını yitirmesine neden oldu. Onlarca insan hâlâ kayıp. Şehir, evler harap olmuş durumda. Felaket boyunca kendi başının çaresine bakmak zorunda kalan, sevdiklerini,...
- Kanada’nın batı eyaleti Britanya Kolumbiyası limanlarında işçiler, 4 Kasım itibariyle 72 saatlik grev kararı aldılar. Geçtiğimiz yıldan bu yana Kanada’nın çeşitli limanlarında gerçekleştirilen kısmi grevlerin ardından gelen yeni grev kararı, devam...
- Son zamanlarda siyasi iktidar vergi düzenlemeleri konusunda sınır tanımayan bir performans sergiliyor. O kadar ki hiç harcamadığımız ya da hiç almadığımız şeylerden bile vergi almak için kolları sıvadı. 100 bin liranın üzerinde kredi kartı limitine...
- “N’olmuş yani, yarın süte daha fazla su karıştırır satarsın, yapmadığın iş sanki!” Kemal Sunal’ın oynadığı “Yüz Numaralı Adam” filminde geçen bu cümle trajikomik bir durumu ifade ediyor. İzlerken gülüyoruz ama yaşadığımız tam da bu. Soralım...
- Tarih boyunca gelmiş geçmiş tüm sultanlar, komutanlar, yöneticiler, iktidarlar insanların ve toplumların algılarını şekillendirmeye, psikolojilerini yönetmeye odaklanmışlardır. Başka türlü egemenliklerini koruyamayacaklarını bildiklerinden toplumun...