Buradasınız
İşçi Sınıfının ve Ezilenlerin Gerçek Sanatçıları Mücadelemizde Yaşıyor
İzmir’den UİD-DER’li bir işçi

İnsanların kardeşçe yaşayacağı bir dünya özleyen, böyle bir dünyayı kurabilecek tek güç olan örgütlü işçi sınıfının mücadelesine inanan, o mücadelede yer alan nice şair, yazar, sanatçı var. Nâzım Hikmet ve Orhan Kemal bu sanatçılardan ikisidir. Nâzım Hikmet aramızdan ayrılalı 62 yıl oldu. O, 20’li yaşlarında işçi sınıfının mücadelesiyle tanıştı, son nefesine kadar zihniyle ve yüreğiyle işçi sınıfı için yaşadı. Bu yüzden, sonsuza dek işçi sınıfının sömürüden kurtulma mücadelesi verenlerin yareni, yoldaşı, kardeşi olarak bizimle yürüyecek.
Nâzım Hikmet, belki şiirinde anlattığı o beyaz sofralarda yemek yemiştir ama o sofrada bir kere bile yemek yememiş olanları unutmamıştır. Uğruna ömrünü adadığı işçi sınıfının davası için mahpus damlarında yatmıştır. Ama gün saymakla harcamamıştır zamanını. Aksine, orada yatanlara, yatacaklara, dışardakilere, işçilere yol gösterecek şiirler yazmıştır. O, mahpus damlarında her günü yeni bir işe, yeni bir şiire dönüştürdü. Aynalar kırdı ama hiçbirine küsmedi. Bursalı ipek işçisi kadınları, yapı işçilerini, madencileri anlattı şiirlerinde. Kendisi de tıpkı bir işçi gibi yaşadı, düşündü, hissetti.
Onun her dizesi işçi sınıfının acılarını, yenilgilerini, umutlarını ve zaferlerini nakış gibi işler. Nâzım’ı sınıf temelinde anlayan işçiler, onu yüreklerinde taşır ve mücadelelerinde yaşatır. Grevde, direnişte, 1 Mayıs meydanlarında onun şiirleri okunur. Mahpus damlarında “o duvar, duvarınız, vız gelir bize vız” diye haykırırız.
“Yaşamak güzel şey be kardeşim” şiirinde ve aynı isimli yaşam öyküsünde işçilere şöyle seslenir aslında: “Örgütlü yaşamak ne güzel şey be işçi çocuklarım!” Çünkü Nâzım, örgütlü yaşamanın ne demek olduğunu bilenlerdendi. Umudunu hep işçi sınıfının örgütlü gücüne bağladı. Bu nedenle “umut, umut, umut insanda” dediğinde, aslında işçi sınıfına sesleniyordu.
Nâzım için en büyük armağan, “ömrümde aldığım en büyük hediye” dediği işçi tulumunun cebine saklanmış bir kızıl karanfildi. O karanfili ona getiren genç işçiyi anlatırkenki heyecanı, onun sınıf sevdasının ve mutluluğunun özeti gibiydi. Bu sevinci paylaşmak için birbirleriyle dövüşüp kendilerini mahpusa attıran o iri elli genç işçilerin de ne kadar bahtiyar olduğunu düşünün… İşte Nâzım Hikmet, böyle bir sınıfın sosyalist şairidir. Onun şiirleri ve mücadelesi, sömürüsüz, sınıfsız, sınırsız ve özgür bir dünya kurulana dek bizimle olacak.
İşçi sınıfının ve ezilenlerin saflarında yer alan her emekçiye yol gösteren, ilham kaynağı olan bir insandır O. Orhan Kemal’e bu yolu gösteren kişi de Nâzım Hikmet’tir. Orhan Kemal, başlangıçta tıpkı Nâzım Usta gibi şiir yazmak, onun gibi şair olmak istiyordu. Ancak haksızlığa başkaldırdığı için ceza aldı ve Nâzım’la aynı hapishaneye düştü. Daha sonra kaleme aldığı “Nazım Hikmet’le 3,5 Yıl” kitabında, Ustanın hayatını nasıl değiştirdiğini anlatır.
Evet, Orhan Kemal’in vicdanı da, haksızlığa karşı öfkesi de vardı. Yazma yeteneği de. Ama onu bir işçi sınıfı yazarı yapan kişi Nâzım Hikmet olmuştur. Nâzım Usta, temas ettiği herkesin hayatını dönüştüren, gerçek bir öğretmendir. Orhan Kemal de bu ustalıkla yoğrulmuş ve yazarlığında sınıf karakteri belirginleşmiştir.
Orhan Kemal, daha çocuk yaşlarda çalışmaya başlamıştı. El emeğiyle, alın teriyle yaşamını kazanmıştı. Bu yüzden ezilenin, işçinin, yoksulun içinden biriydi. Sömürücülere karşı büyük bir öfke taşıyordu. Patronların servetlerini işçilerin emeğinden kazandığını çok iyi biliyordu. Bir eserinde şöyle der: “Sen? Bana ekmek veriyorsun ha? Sen kimsin de bana ekmek vereceksin? Çalışıyorum ben, alnımın teriyle kazanıyorum onu…”
Hakkında açılan bir davada yargıç ona şu soruyu sorar: “Neden hep fakirleri, işçileri yazıyorsun? Türkiye’de zenginler de var, onları neden yazmıyorsun?” Orhan Kemal’in yanıtı nettir: “Ben gerçekçi bir yazarım. En iyi bildiğim konuları yazarım. Varlıklı insanların nasıl yaşadıklarını bilmiyorum.”
Evet, Orhan Kemal gerçek anlamda bir işçi sınıfı yazarıdır. Hiçbir eserinde abartıya yer vermez. Gerçekleri yazmıştır. İşçi sınıfının örgütlenmesinin öncü işçilerin bilinçlenmesiyle mümkün olduğunu eserlerinde açıkça ortaya koyar. İşçi sınıfının sınıf temelinde örgütlü mücadelesiyle tanışmış her işçi kardeşimiz Orhan Kemal’in eserlerini okumalı ve okutmalıdır. Orhan Kemal, işçilerin arasında gözleri ilk açılan, mücadeleye katılan öncü işçileri anlatır. Dün olduğu gibi bugün de sınıf mücadelesi, bu öncülerin bilinçli örgütlenmesiyle büyür.
İşçi sınıfının mücadelesini yazarak ören Nâzım Hikmet’in ve Orhan Kemal’in anısına saygıyla…
- İşçi Sınıfının ve Ezilenlerin Gerçek Sanatçıları Mücadelemizde Yaşıyor
- Büyük İnsanlığın Safında Bir Kalem: Sabahattin Ali
- Uçurumun Kenarından Özgürlüğün Dünyasına
- Jack London: İşçi Sınıfının Kalbinden Bir Yazar
- Sömürü Düzenine Paydos Örgütlü İşçilerle Gelecek
- Karıncalar ve Filin Hikâyesi
- Uyandıran Masalcı Samed Behrengi’nin Ekini
- “Mübadele Öyküleri” İzmir’den Anlatıyor…
- Ana Romanı ve Bugüne Yansıyanlar
- Gözbağı ve İşçi Hüseyin’in Dönüşümü
- Erzurumlu Emrah’ın Hikâyesi, Bizim Hikâyemiz
- Savaşın Gerçek Yüzünü Anlatan İki Kitap
- Sarı Mehmet Olmak!
- Fakir Baykurt, “Gece Vardiyası” ve Göçmenler
- Şikago Mezbahaları ve Kapitalizm
- Cefakâr Galip Ustalar ve İnsanlığın Özgürlük Bahçesi
- “Ölümün Ağzı”
- Gücümüz Birliğimizden Gelir!
- Büyük Biraderler İş Başında!
- Rıfat Ilgaz: Ses Ol, Işık Ol, Yumruk Ol!
Son Eklenenler
- DİSK, 15-16 Haziran Büyük İşçi Direnişi’nin 55’inci yılında anma etkinlikleri düzenledi. İstanbul’da Kadıköy Yoğurtçu Parkı’nda gerçekleştirilen basın açıklamasının yanı sıra DİSK Bölge Temsilciliklerinin olduğu Mersin, Eskişehir, Edirne, Samsun,...
- Ekim 2023’ten bu yana Filistin halkına yönelik katliamını sürdüren İsrail devleti, şimdi de İran’a saldırarak savaşı yeni cephelerle büyütüyor. Batılı egemenlerin desteğiyle yürütülen bu savaş şimdiye kadar on binlerce masum insanın canını aldı,...
- Engellilerin Haklarına Erişim Platformu ve Türkiye Körler Federasyonu, 14 Haziranda Ankara’da “Büyük Engelli Buluşması” düzenledi. Platform ve federasyon üyesi yüzlerce engelli emekçinin bir araya geldiği eylemde engelliler, haklarının ellerinden...
- Sabahın ilk anlarına değin usulünce bekledikleri güneşin, en uzun huzmeleri mahallerinden içeri girdiğinde onlar çoktan bulut gibi yüklenmişlerdi. Öyle üstünkörü değil, öyle aniden değil, yarım yamalak değil; biriktirmiş de planlamış da gelmişlerdi...
- Geçtiğimiz günlerde ana-baba-oğul UİD-DER’li iki dostumu konuk ettim, içten bir sohbet eşliğinde zaman su gibi aktı. Bu vesileyle hem eskiye hem bugüne dair düşündük, konuştuk. Onlar gittikten sonra aklımda şu soru yankılandı: Nasıl oldu da aynı...
- İzmir Kemalpaşa’da grevde olan Petrol-İş üyesi Temel Conta işçileri, patronun grev kırıcılığını tespit ettirmek için açtıkları davanın duruşması öncesi Bayraklı Adliyesi Ek Binası önünde basın açıklaması gerçekleştirdiler. İstanbul Şişli Belediyesi...
- İnsanların kardeşçe yaşayacağı bir dünya özleyen, böyle bir dünyayı kurabilecek tek güç olan örgütlü işçi sınıfının mücadelesine inanan, o mücadelede yer alan nice şair, yazar, sanatçı var. Nâzım Hikmet ve Orhan Kemal bu sanatçılardan ikisidir....
- Tuzla’da bulunan Reckitt Benckiser’de Petrol-İş Sendikasında örgütlü işçiler 27 Mayısta greve çıktılar. Bizler de UİD-DER’li işçiler olarak grevci işçileri mücadelelerinde yalnız bırakmıyoruz. Grevlerinin 17. gününde işçi kardeşlerimizi tekrar...
- İsrail devleti Ekim 2023’ten bu yana Filistin halkına yönelik bir soykırım gerçekleştiriyor. Egemenler kimi zaman bu katliamı sözde kınadıklarını belirtseler de İsrail’le her türlü ekonomik ve politik ilişkiyi sürdürmeye devam ediyorlar. Egemenlerin...
- ABD Başkanı Trump, göçmen karşıtı politikalarını sürdüyor. Göçmenleri hedef alarak açık bir savaş ilan eden Trump’ın ABD’sinde, göçmen işçi ve öğrencilerin vizeleri iptal ediliyor, göçmen işçiler tutuklanıyor ve sınır dışı ediliyorlar. ABD’li...
- 15-16 Haziran Büyük İşçi Direnişi bundan tam 55 yıl önce bu topraklardaki işçi sınıfının tarihine altın harflerle yazıldı. O tarihten bu yana örgütlü işçi sınıfı bu iki günü anarak yaşattı ve yaşatmaya devam ediyor. 15-16 Haziran, örgütlü işçi...
- 12 Haziran, Birleşmiş Milletler tarafından 2002 yılında Dünya Çocuk İşçiliği ile Mücadele Günü ilan edildi. Ne yazık ki o zamandan bu zamana çocuk işçiliğin azalması bir yana, 1800’lü yıllara benzer koşullar yaratıldı. Patronlar için tatlı kârlar...
- KESK Ankara Şubeler Platformu ve emekten yana siyasi partiler 11 Haziranda, ABD Büyükelçiliği önünde siyonist İsrail devletinin Filistin halkına uyguladığı soykırımı, Türkiye limanlarından İsrail’e askeri malzeme taşınmasını, Gazze’ye insani malzeme...