Buradasınız
Sigortasız Çalışmaya Hayır!
Bostancı’dan bir grup işçi
Çalıştığımız fabrikalarda çoğumuz kayıt dışıyız, yani sigortasız çalıştırılıyoruz. Oysaki çalışma hayatı biz işçiler açısından türlü türlü risklerle doludur. İş güvenliğinin olmadığı alanlarda iş kazası geçirir, sakat kalırız. Ürettiğimiz her şey emeğimizi alıp götürdüğü gibi sağlığımızı da alıp götürür. Meslek hastalığına yakalanırız. Tüm gençliğimiz boyunca hoşafımızı çıkartan patron, biraz yaşlanınca bizleri kapı önüne koyar. İşsiz kalabiliriz. Ama yalnızca yaşlanınca değil, her zaman işsiz kalabiliriz! Çalışamaz duruma düşebiliriz. Biz öldükten sonra ailemiz geçimini sağlayamayabilir. Yaşadığımız hayat daha doğrusu kapitalist sistem öylesine risklerle dolu ki hiç kimse “bana bir şey olmaz” diyemez!
İşte tüm bunların karşısında sigortalı olmak, yani kayıtlı olmak, her ne kadar bu riskleri azaltmasa da bizi ve ailemizi sınırlı bir biçimde korur. Patron işçi işe başlar başlamaz sigortasını yapmak zorundadır. Ancak kriz fırsatçılığı yapan patronlar ölümü gösterip sıtmaya razı ediyorlar. Bugün her iki işçiden birisi sigortasız çalışmayı kabul ediyor. Yani iki işçiden birisi iş kazası ya da ölüm halinde kayıtlara geçmiyor. Bir yandan deneme süresi adı altında sigortamız yapılmıyor. Bir yandan da patrona kazandırdığımız servetin karşısında, bizlerin ücretinden kesilen sigorta masrafı, büyük maliyet olarak görülüyor. Sigortalı çalışmak en doğal hakkımızdır, devletin ya da patronların keyfi olarak sunduğu bir avantaj değildir.
Eğer patron bunu yapmıyorsa onun yerine biz “bu işyerinde şu tarihte işe başladım” diyerek Bölge Çalışma Müdürlüklerine kendi kaydımızı yaptırmalıyız. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı “ALO 170 Kayıt Dışı İstihdam Hattı” diye bir çağrı merkezi kurmuş. Suç işleyen patronumuzu buraya ihbar edebiliriz. Sigortasız işçi çalıştıran işyerini buraya bildirdiğimizde bizlerden kimliğimiz istenmiyor, yani işten atılmaktan korkmamıza gerek yok.
Patronlar bir taşla iki kuş vuruyorlar. Sigorta yaptıkları zaman da bunu kâra dönüştürüyorlar. Sigorta primlerimizi aldığımız gerçek ücretler üzerinden yatırmayarak, bir yandan vergi kaçırıyorlar bir yandan da düşük ödenen pirimler yüzünden bizler düşük emekli maaşı alıyoruz. Sigorta primlerimizin gerçek ücretimiz üzerinden yatırılmasını talep etmeliyiz. Haklarımızı bilmek patronlar sınıfının bize karşı saldırılarını engellemek için şarttır. Yasal haklarımızı uygulatmak ve yani haklar elde etmek için birleşmeliyiz. Ancak birleşen ve örgütlenen işçiler haklarını ve taleplerini patronlar karşısında sonuna kadar alır ve savunur. Unutmayalım ki patronlar, biz işçiler mücadele etmedikçe haklarımızı vermezler.
46. Yılında Kavel Destanı
1 Mayıs Tatil Oldu mu?
- Avukatlar Anlatıyor: Yasalar Yetmez, İşçi Sınıfını Örgütlülük Kurtarır
- İşsizlik Fonu Yine Patronların Hizmetinde
- Asgari Ücretin Vergi Dışı Bırakılması ve Asgari Geçim İndirimi (AGİ)
- Buzdağının Görünmeyen Kısmı: Meslek Hastalıkları Gerçeği
- Grev Kırıcılığı ve Grev Hakkı
- Kazı Bağırtmadan Yolma Meselesi: Vergi
- Patronun Keyfi Kısa Çalışma Uygulamasına Karşı Dava Açan İşçi Kazandı
- Şimdi de İstirahat Parasına Göz Diktiler!
- Kod 29 ve SGK’nın Algı Oyunları
- Kod 29 Mağduriyeti Ortadan Kalkıyor mu?
- Kölelik Düzeninin “Yeni Normali”: Uzaktan Çalışma
- Yasal Olan Meşru mudur?
- Tazminatsız İşten Atma Saldırısı: Kod 29
- Patronların Pandemi Saldırısı: Kod 29!
- Çalışma Yaşamında Orman Kanunları
- Sigorta Hakkımız Gasp Ediliyor
- Sermayenin Elindeki Kamçı: Pandemi
- Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi, Kıdem Tazminatımızın Elimizden Alınmasıdır
- Sokağa Çıkma Yasaklarıyla Birlikte Telafi Çalışması Yaygınlaşıyor
- Kısa Çalışma Ödeneği ve Ücretsiz İzin Uygulaması
Son Eklenenler
- Sarayları süsleyen altın, sultanların ve soyluların yaşamında zenginliğin en önemli ölçüsü olmuştur. Fakat bu zenginliği üreten zamanın köleleri ve günümüzün işçileri için bu maden her zaman acı, gözyaşı ve ölüm getirmiştir. Altın madenlerinde...
- Çalıştığım işyerinde uzun yıllardır çalışan ve EYT yasası çıktıktan sonra SGK’ya başvurup emekli olanlar var. Malûm, emeklilik maaşı iktidar eliyle kuşa çevrildi. Bizim patron da sayıları azımsanmayacak kadar çok olduğu için EYT’li işçileri bir an...
- DİSK, 3 Mayısta Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) Ankara’daki merkez binası önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Burada konuşan DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, TÜİK’in enflasyon sepetindeki maddelerin fiyat listesini 2 yıla yakın bir...
- Geçenlerde yeğenimle sohbet ederken “kolajenlerin içerisinde en kalitelisi hangisi bilgin var mı?” diye sordu. Ben de doğal olarak “bir sağlık sorunun mu var, neden kolajen kullanma gereği duyuyorsun?” diye sordum. O da yarı utanarak “hep güzel...
- Dünya genelinde yoksulluk ve baskılar büyüyor, emperyalist savaşın alevleri gün geçtikçe yayılıyor. Kapitalist sömürü düzeninin yarattığı sorunlar, krizler derinleşiyor. İşçi sınıfı ise kapitalist sömürüye karşı mücadele etmekten, birlik olup...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs’ta Türkiye’nin dört bir yanında yüzbinlerce işçi ve emekçi alanlara çıktı, ekonomik yıkımın bedelini ödemek istemediklerini haykırdı. Sendikaların ve demokratik kitle...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs’ta bir kez daha dünyanın ve Türkiye’nin dört bir yanında işçiler meydanlara çıktılar. Kapitalist sömürüye, emperyalist savaşa, yoksulluğa, baskılara, eşitsizliğe, adaletsizliğe...
- İngiltere’de 7 Ekimden bu yana her Cumartesi ulusal çapta eylemler düzenleyerek Filistin halkının yanında yer alan işçi ve emekçiler, egemenlerin savaşına karşı meydanlarda yerlerini almaya devam ediyor. 20 Nisanda ülke çapında çeşitli kent...
- İtalya’da büyük işçi sendikaları iş cinayetlerine karşı binlerce işçinin katıldığı kitlesel bir miting düzenledi. 20 Nisan’da işçiler “Artık Yeter!” sloganıyla işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliği, kamu sağlığı hakkı, adil vergi reformu ve...
- İşyerinde, sokaklarda, toplu taşıma araçlarında insanların yüzlerinden okunan yorgunluk ve mutsuzluk dikkatimi çekiyor. Öfke, mutsuzluk, umutsuzluk bir virüs gibi yayılmaya başladı. “Ama insanlar neden bu kadar mutsuz?” diye düşündüm kendi kendime....
- 1 Mayıs’ın gelmesiyle emekçiler, kadınlar, üniversiteli gençler, emekliler kendi taleplerini haykırmak için alanları doldurmaya hazırlanıyor. Ben de genç bir işçi olarak kendi talebimi haykırmak için alanda yerimi alacağım. Benim talebim çalışma...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşırken UİD-DER Mersin temsilciliğinde de “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Karşı 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye!” başlıklı etkinlik gerçekleştirildi. Etkinliğe çeşitli...
- Bugünün stajyer öğrencileri, yarının sağlık işçileri olarak 1 Mayıs’ta sesimizi duyurmaya geliyoruz. Kimimiz ailelerinden uzakta farklı şehirlerden gelip yurtlarda kalan, kimimizse aileleriyle İstanbul’da yaşayan öğrencileriz. Biliyoruz ki stajyer...