Buradasınız
Patronlara El Ense Çekmek
Sultanbeyli’den bir taşeron sağlık işçisi
25 Ekim Pazar günü UİD-DER Bostancı temsilciliğinde Zengin Mutfağı adlı filmi izledik. Film, 15-16 Haziran 1970’te işçi kardeşlerimizin durumunu anlatıyordu. Filmde kapitalist sistemin çarpıklıkları çok güzel anlatılıyordu. O dönemin patronları işçilerin haklarını gasp etmeye başlamışlar ve sendikalarını yani DİSK’i kapatmak istemişler. İşçi sınıfı da buna dur demek için 15-16 Haziran günlerinde iş durdurarak sokağa çıkmış. O kadar büyük bir eylem olmuş ki patronlar bu mücadeleyi durduramayacaklarını anlayınca çareyi ülkeyi terk etmekte bulmuşlar. Zengin mutfağında aşçılık yapan eski pehlivan Lütfü Usta’nın deyimiyle işçiler patronlara bir el ense çekmişler ama patronları yere düşürmeyi başaramamışlardır. Orduyu göreve çağıran patronlar işçilerin üzerine saldırmışlar. Olaylardan sonra yürüyüşlere katılan binlerce işçi işten atılmış.
Filmde ortalık sakinleştikten sonra patronların İstanbul’a geri dönüşleri de anlatılıyor. Filmde çok net olarak gördüğüm şey, işçi sınıfı ne zaman mücadele etmeye kalksa patronların işçileri anarşistlikle suçladıkları, “vatan millet Sakarya” edebiyatıyla faşist çeteler oluşturup işçiyi işçiye kırdırttığı oldu. Burjuvalar biz işçileri o kadar iyi tanıyorlar ki bizi nasıl böleceklerini çok iyi biliyorlar. Peki biz işçiler neden patronları bu kadar iyi tanıyamıyoruz? Neden onların yapmak istediklerini anlayamıyoruz? Çoğu işçi kardeşimiz bir işyerinde çalışırken sanki o işyeri kendisininmiş gibi davranıyor ve patronun savunucusu oluyor ne yazık ki. Bence her işçi bunu sorgulamalı ve şunu çok iyi bilmeli ki, patronlar bizi sömürdüklerini söylemezler ama hakkımızı aradığımız zaman da anında kapının önüne koyarlar.
Biz işçiler kazanılmış haklarımızın ne olduğunu bilmeli ve bu haklara sahip çıkmalıyız. Bunun için de tek tek bireyler olarak değil örgütlü bir güç olarak hareket etmeliyiz. Örgütlü bir güç olabilmek içinse sınıfımızın mücadele tarihini bilmeliyiz. Tarihimizi öğrenelim, okuyalım, araştıralım. Öğrendiklerimizi başka işçi kardeşlerimizle paylaşalım. İşte o zaman biz işçiler patronların oyunlarına gelmemeyi başarabileceğiz. İnanıyorum ki işçi sınıfı bir gün kapitalist sistemi yenecek ve o zaman güzel günler bizim olacak.
“Zengin Mutfağı” ve 15-16 Haziran
Taraf Olmayan Bertaraf Olur!
- “Yüzücüler” Filmi: İnsanlığın Göç Yollarındaki Yaşam Mücadelesi
- Üzgünüz Size Ulaşamadık!
- Umutsuzluk içinde “Umut”
- Sahte umudun umutsuzluğu
- Umutla gerçek arasındaki fark
- Cabbar’ın ümitsiz umudu
- “Umut fakirin ekmeğidir” derler
- Yılmaz Güney’in UMUT filminden
- Dövüşenler ölenlerin tutmaz yasını!
- “Gazap Üzümleri” Film Gösterimi
Son Eklenenler
- Yeni bir yılın, 2025’in ilk günlerini yaşıyoruz. Ama işçi ve emekçilerin yüreğinde “yeni” olanın getirdiği heyecan ve umut yerine büyüyen endişeler ve kasvet var. Takvim yaprakları hariç hayatımızda değişen tek şey yaratılan ekonomik yıkımın...
- Her Aralık ayında izlediğimiz asgari ücret tiyatrosu bu yıl çok daha trajik bir şekilde sonuçlandı. Resmi enflasyonun, TÜİK’in uydurma rakamlarıyla bile yüzde 47 olduğu, ENAG’a göre yüzde 87 olduğu bir süreçte asgari ücrete sadece yüzde 30 zam...
- DİSK’e bağlı Birleşik Metal-İş Sendikası ile Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası (MESS) arasında 2024-2026 dönemi için yürütülen TİS görüşmelerinde MESS’in yüzde 40 oranında zam dayatması üzerine Schneider Elektrik’in Manisa ve Kocaeli...
- İzmir Büyükşehir Belediyesi bünyesinde, İZENERJİ, İZELMAN, Ege Şehir Planlama, İZFAŞ şirketlerinde çalışan DİSK/Genel-İş Sendikasında örgütlü işçiler maaş, yılsonu ikramiye ve eğitim alacakları ödemelerinin geç ve eksik yapılmasını protesto etmek...
- UİD-DER’li emekçi kadınlar olarak, bir grup Polonez direnişçisi kadın kardeşimizle güzel bir sohbet gerçekleştirdik. Direnişçi bir ablamız “bize hep ‘aman kurulu düzenimiz bozulmasın’ düşüncesini bellettiler” dedi. Bu söz üzerine uzunca sohbet ettik...
- Polonez işçileri 173 gün süren mücadelelerinin kazanımla sonuçlanmasının ardından fabrika önünde kurdukları direniş çadırını halaylarla, sloganlarla kaldırdılar. 7 Ocakta direniş alanında zaferlerini kutlayan işçiler, davul zurna eşliğinde halaylar...
- İktidar ve sermaye sınıfının saldırıları böylesine ağırken işçilerin birlik olamayacağını düşünmek kime yarar sağlar? Bu düşünce doğru bir akıl yürütme yöntemi olabilir mi? Karşımızdaki yıkım tablosu, işçilerin birleşmek dışında bir çıkış yolu...
- İstanbul Çatalca’da bulunan Polonez fabrikasında işçiler Tekgıda-İş Sendikası’nda örgütlendikten sonra gerekli şartları sağlamalarının ardından yetki başvurusunda bulunmuş ve hemen ardından 146 işçi işten atılmıştı. İşten çıkarmaların ardından...
- Aile Sağlığı Merkezi (ASM) çalışanları, 1 Kasımda yürürlüğe giren Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği’ni protesto etmek için 6-10 Ocak günlerinde Türkiye genelinde iş bırakıyor. ASM çalışanları “Eziyet Yönetmeliği” olarak nitelendirdikleri...
- Vivident, Mentos gibi sakız ve şekerleme markalarının üreticisi olan Perfetti Van Melle’nin İstanbul/Kıraç’ta bulunan fabrikasında çalışan işçiler Tekgıda-İş Sendikasında örgütlenmiş, şirket yönetiminin sendika düşmanı tutum ve baskılarıyla...
- Sevgili işçi kardeşlerim, Rus yazar Tolstoy “acı duyabiliyorsan canlısın, başkasının acısını duyuyorsan insansın” der. Tolstoy’un bu ifadeleri özü itibariyle insanlaşmayı anlatır. İşçi sınıfı olarak, sömürücü efendilerden insanlık için insanlaşma...
- İşçilerin mücadele örgütü UİD-DER, sözünü İşçi Dayanışması’yla söylüyor. Kapitalist sömürüye, zorbalığa, ayrımcılığa, haksız savaşlara karşı işçi sınıfına sesleniyor ve diyor ki kurtuluş ellerinizde, birliğinizdedir.
- İşçi ve emekçiler pek çok ülkede 2024 yılını mücadeleyle kapattı, 2025’i mücadeleyle karşıladı. Kapitalist sömürü düzeninin yol açtığı sorunlar büyürken, buna karşı işçilerin mücadelesi ve dayanışması da güçleniyor. Emperyalist savaşın yayıldığı,...