Buradasınız
Psikolojik Baskı: Alarm!
Sincan Organize’den bir metal işçisi

Ankara çok önceleri memur kenti olarak biliniyordu. Ancak kapitalizm geliştikçe, sanayinin de gelişmesiyle birlikte hemen her yerde olduğu gibi Ankara’da da organize sanayi siteleri oluşmaya ve büyümeye başladı. Ankara artık memur kenti olarak anılmamaya başlandı. Organize sanayi siteleri yürümeye çabalayan çocuklar gibi geliştikçe, işçilerin üzerindeki sömürü ve baskı da arttıkça arttı. Patronlar kârlarını daha da çoğaltmak için, yani sömürüyü daha da artırmak için çeşitli yollar denemeye başladı ve elbette ki bu yolların her biri işçilerin işgücünün her gün biraz daha fazla sömürülmesine denk düştü.
Çalıştığım fabrikadan örnek verecek olursam, işçileri hem oyalamak hem de baskı altına almak için, “ayın personeli”, “kaizen” gibi verimi yükseltmeye dayalı çalışma biçimleriyle bizleri baskı altına almaya çalıştılar. Yakın zamanda buna benzer bir uygulama daha başladı. Daha önce beş işçinin yaptığı işi bir kişiye yüklemeye ve bunu da sadece 70 saniyede yapmamızı sağlamaya çalışıyorlar. Eğer önümüzdeki işi 70 saniyede yapamazsak çalıştığımız istasyona monte edilmiş alarm bir anda çalmaya başlıyor. Alarm çaldığı zaman müdürlerin ve şeflerin bir anda başımızda toplanacağı hissine kapılıyoruz. Bu psikolojik baskı yüzünden bizler daha da çok hızlanmaya başlıyoruz ve hızlandıkça iş kazaları da meydana gelmeye başlıyor, elini, kolunu kesen birçok işçi arkadaşımız oluyor.
Bizler bu durumdan çok rahatsızız, ancak arkadaşlarımızın birçoğu rahatsızlıklarını ya küfür ederek gösteriyorlar ya da bu baskıya karşı mücadele etmek yerine işin kolayına kaçıyorlar. Yaşadıklarımız gösteriyor ki, bizler dayatılan bu baskı koşulları altında ezilmeye devam ettikçe üzerimize gelmeye devam edecekler. Psikolojik ya da fiziksel tüm baskılara karşı durmak için örgütlü olarak mücadele etmeli ve birliğimizden aldığımız güçle bu baskıları geri püskürtmeliyiz.
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
Son Eklenenler
- Petrol-İş Sendikasının örgütlü olduğu rüzgâr tribünleri için kanat üretimi yapan Amerikan menşeli TPI Compozit’in İzmir Menemen ve Çiğli’de bulunan fabrikalarında 13 Mayısta grev başladı.
- Somayı hatırlamak demek haksızlıklara, adaletsizliğe, sömürü düzenine karşı örgütlenmek demektir. Soma’yı hatırlamak demek hesap soracağımız günleri yakın eylemek için mücadele etmek demektir.
- Soma Katliamının üzerinden 11 yıl geçti. Soma’nın ardından Ermenekler, Torunlar, Hendekler, Amasralar, İliçler devam etti, ediyor. Erol Eğrekler katlediliyor, holdingler işçilerin kanıyla büyüyor. Patronlar siyasi iktidardan aldıkları güçle iş...
- DİSK, KESK, TMMOB, TTB, İstanbul Barosu ve İstanbul Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri’nin çağrısıyla, güvenlik görevlileri tarafından dövülerek katledilen işçi Erol Eğrek için 12 Mayısta Çalık Holding önünde eylem düzenlendi. Eyleme sendikalar,...
- Merhaba dostlar. 1 Mayıs’ı geride bıraktık. Bizler de genç işçiler olarak 1 Mayıs’ta UİD-DER’le birlikte alanlardaydık. Sınıfımızın saflarında olmanın heyecanını yaşadık. Duygularımızı sizlerle de paylaşmak istiyoruz.
- Erol Eğrek’in katledilmesinin sorumlusu yalnızca Çalık Holding değildir. Mahkeme kararına rağmen işçinin kazanılmış hakkını 10 yıldır ödemeyen Çalık Holding’e hiçbir yaptırım uygulamayan; patronları denetlemeyen, adaletsizlik ve cezasızlığı temel...
- Yaşanan her türlü baskı ve zorbalığa karşı, işçi sınıfı kendi saflarında gücünü birleştirmeli ve öfkesini doğru adrese yönlendirmelidir. 1 Mayıs bu birliğin ortaya çıktığı uluslararası bir mücadele günü olarak önemli bir yere sahiptir.
- 1980 darbesinin üzerinden 45 yıl geçti ama bıraktığı karanlık hâlâ silinmedi. O darbe devrimci hareketi ve örgütlü işçi sınıfını ezmek için yapıldı. Bugün hâlâ baskılarla karşı karşıyayız. Ama nasıl ki o karanlık günlerde Hasanlar, Haticeler...
- Her sene olduğu gibi bu 1 Mayıs’a da büyük bir titizlik ve ciddiyetle hazırlandık. UİD-DER ailesi olarak çocuklarımızla, gençlerimizle kadın erkek hep birlikte kapitalizmi teşhir ettik. Ekonomik, sendikal ve siyasal taleplerimizi dosta düşmana...
- İstanbul Sultangazi’de bulunan Bezmialem Validesultan Kız Anadolu İmam Hatip Lisesinin Okul Müdürü Refik Albayrak’a, İBB’nin dağıttığı ücretsiz yemeğin öğrencilere ulaştırılmasını sağladığı için Milli Eğitim Bakanlığı tarafından kınama cezası...
- Gebze Organize Sanayi Bölgesinde bulunan Alman sermayeli ERLAU Metal fabrikasında işçilerin direnişi sürüyor. Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze 1 No’lu Şubede örgütlenen işçiler kod 46 ile işten atıldı. Direnişin 26. gününde UİD-DER’li işçiler...
- Bazı kayıplar vardır ki ifadesi mümkün olmaz, sanki bir parçamızı alıp götürür. Pazar günü emekçi bir abimizi, bir değerimizi, bir rengimizi, “bu ülkede barışı savunan bir kişi bile kalsa umut vardır” diyen, savunduğu değerlerin bedelini...
- Bu yıl 1 Mayıs’ta Kadıköy’de yan yanaydık! Yağmur da yağdı, çamur da vardı ama biz çocuk, yaşlı, genç, engelli, üniversiteli, liseli, emekli, kadın, işçi, emekçi oradaydık. Omuz omuza, yürek yüreğeydik…