Buradasınız
Robotlar ve Kayalar Kimya
Kartal’dan bir büro işçisi
Kayalar Kimya, 1976 yılında kuruldu. 2006 yılında Tuzla Vernikçiler Sanayi Sitesinde bir fabrika açtı. Ve sektöründe Avrupa’nın en önemli tesislerinden birini buraya inşa etti. İç pazarda ahşap koruma sistemlerinde lider kuruluş haline geldi. Türkiye’nin ve dünyanın birçok yerinde de bayilikleri var. Bunun yanında 22 ülkeye ihracat yapan bir firma konumunda. Şu an iki fabrikası var, biri Tuzla’da diğeri ise Kartal’da. Bir de unutmadan İspanya’nın Malaga şehrinde de ofisleri var. Görüldüğü gibi firma kurulduğundan itibaren giderek büyümüş ve büyümeye devam ediyor.
Bu kadar bilgiyi neden verdin diyebilirsiniz. Bizi ne ilgilendirir ki bu kadar büyümesi diye de düşünebilirsiniz. Aslına bakarsanız yukarıdaki bilgilerin hiçbiri benim için de önemli değil ve beni de hiç mi hiç ilgilendirmiyor. İsterseniz beni Kayalar Kimya şirketi hakkında bilgi toplamaya iten şeyi paylaşayım sizinle.
İşyerine trenle gitmek zorunda olan bir büro işçisiyim. Sabahın erken saatlerinde düşüyorum yollara. Ve doğal olarak trenin içi benimle aynı ortak kaderi paylaşan insanlarla dolu oluyor. Yolculuk sırasında genelde tanısın tanımasın insanlar birbirlerine yaşadıkları sorunları anlatıyorlar. Siz de ya katılırsınız bu sohbete ya da kulak misafiri oluverirsiniz. Yine kulak misafiri olduğum bir günde arkamdaki işçi arkadaş borca girdiklerini ve bundan dolayı ailede yaşayacakları sıkıntıları anlatıyor arkadaşına. Maddi durumlarının kötüye gitmesinin nedeninin ise kardeşinin işten çıkartılacak olması olduğunu söylüyor. Şöyle diyor: “Kardeşim kaynakçı ve çalıştığı fabrika yurt dışından kaynak robotu getireceği için kaynak bölümünde çalışan elemanların birçoğunu çıkartacakmış.” Evet, dostlar sizlerin de tahmin edeceğiniz gibi bu firma Kayalar Kimya fabrikasından başkası değil.
Kayalar Kimya’nın patronu, robotlar sayesinde üretimi daha çok arttırmanın ve daha az işçiyle daha çok kâr etmenin peşinde. Tabii ki işçilerin işten atılması sonucunda maddi sıkıntılara düşmesi onun hiç umurunda değil. İşçiler sayesinde bu kadar gelişip büyüyen firma, gelişiminin bu evresinde işçileri kullan-at bir mendil gibi kapının önüne koyabiliyor. Fakat biz biliyoruz ki patronlar ve onların sistemi çareyi robotlarda bulduklarını düşünseler de işçilerden asla kaçamayacaklar. Diğer taraftan Kayalar Kimya’da çalışan işçilerin haklarını ve çıkarlarını korumak için örgütlenmeye ve mücadele etmeye ihtiyaçları var. Bunu bütün işçilerin bilince çıkarması çok önemli. Bizim rakibimiz robotlar değildir, suçlu robotlar değil kâr hırsı ile insanlığımıza saldıran patronlardır.
Dostlar, eminim birçok arkadaşım bu ve bunun gibi sorunları yaşıyor. Ve örgütsüz olduğumuz için bu türden olayları sıradan karşılayabiliyoruz. Açlığı, yoksulluğu kaderimizmiş gibi kabulleniyoruz. Bizler UİD-DER’li işçiler olarak bu kaderi kabul etmiyoruz. Patronların pervasızlığına, yalanına, dolanına, sömürüsüne karşı tüm işçi dostlarımızı örgütlü mücadeleye çağırıyoruz. Önümüze çıkan “kayaları” un ufak etmek için başka çıkar yolumuz yok.
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
Son Eklenenler
- Gerek dünyada gerekse yaşadığımız ülkede öyle olaylar, öyle gelişmeler yaşanıyor ki ilk bakışta her şey çok bilinmeyenli bir matematik denklemi gibi karmaşık ve anlaşılmaz görünebilir. Nasıl ki matematikte karmaşık problemleri çözebilmek için...
- İrfan Yalçın’ın “Ölümün Ağzı” romanı, 1940’lı yıllarda Zonguldak köylüsünün “mükellef” adı altında bedavaya çalıştırıldığını belgeleyen bir tanıklıktır. Dönemin tek partili rejiminde, İsmet İnönü madeni teftişe gittiğinde, karşısına dizilen...
- Ha geldi, ha gelecek, yok yok bu sene gelmeyecek derken Yaren leylek Bursa’nın Karacabey ilçesinde, Uluabat Gölünün kıyısında balıkçı Âdem amcayla buluştu. On dört yıllık dostluk! Adı gibi yarenlik yapıyor Âdem amcaya. Aslında kimsenin haberi...
- 11 Nisan’da Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Emek ve Demokrasi Güçleri ve öğrenciler birçok ilde tutuklu öğrencilerin serbest bırakılması talebiyle basın açıklamaları gerçekleştirdi. İstanbul’da KESK İstanbul Şubeler Platformunun...
- Yunanistan’da işçi ve emekçiler bir kez daha kamu ve özel sektörde 24 saatlik genel grev gerçekleştirdi. Tembi tren felaketinin ikinci yıldönümü olan 28 Şubatta tarihindeki en büyük grev ve protestolara sahne olan Yunanistan’da, 9 Nisanda bir kez...
- KESK’e bağlı Eğitim Sen, Birleşik Kamu-İş’e bağlı Eğitim-İş ve Hürriyetçi Eğitim Sen, 10 Nisanda birçok ilde Milli Eğitim Müdürlükleri önünde, kent meydanlarında, sendika şubelerinde proje okullara yapılan keyfi atamalara karşı basın açıklamaları...
- Üzerine sayfalarca yazı yazılabilecek, saatlerce sohbet edilebilecek bir konunun en öz, en çarpıcı halidir sloganlar… Hele ki işçi sınıfının sloganları! Birkaç kelimeyle büyük anlamlar sırtlanırlar. Kimisi somut bir talebi anlatır, kimisi bir...
- Ankara’nın Beypazarı ilçesinde bulunan Çayırhan Maden Ocağında 10 Nisanda gece vardiyası sırasında meydana gelen patlamada 2’si ağır olmak üzere 14 işçi yaralandı.
- Evrensel sağlık kapsamı; tüm insanların ihtiyaç duydukları sağlık hizmetlerine, ihtiyaç duydukları yer ve zamanda, mali sıkıntı çekmeden erişebilmeleri anlamına gelir. Sağlığın geliştirilmesinden, hastalıkların önlenmesine, rehabilitasyon ve...
- Gençlik yılları insanın en güzel, en verimli, en dinamik yılları olarak tanımlanır. Fakat gençlerin dinamizmleri yok ediliyor, gelecekleri ve hayalleri çalınıyor, toplum nefessiz bırakılıyor. Kapitalizm genç kuşaklara bir gelecek vaat etmiyor....
- Ruhunda özgür bir dünyanın umudunu taşıyan, yüreği bencil çıkarlarla değil, toplumsal kurtuluş özlemiyle çarpan sevgili büyüklerimiz ve değerli genç arkadaşlarımız, merhaba!
- Rejimin 19 Martta başlattığı saldırı dalgasına karşı başlayan protestolarda öğrenci gençler kitlesel katılımıyla dikkati çekmişti. Günlerce süren eylemlerde, polis barikatlarına, polisin şiddetli müdahalesine rağmen alanları terk etmeyen yüzlerce...
- Çünkü büyük kapitalist ülkeler, milyonlarca emekçinin vergileriyle oluşan bütçeleri sağlık, eğitim, barınma gibi temel ihtiyaçlara değil daha fazla silahlanmaya akıtıyorlar. Baskıcı ve otoriter uygulamaları arttırıyor, demokratik hak ve özgürlükleri...