Buradasınız
Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
İstanbul’dan sağlık çalışanı
Ekonomik yıkımın faturası bizlere kesiliyor, soframızdaki ekmek küçülüyor. İşçi ve emekçilerden toplanan vergiler büyük şirketlere akıtılırken kamu harcamaları kısıldıkça kısılıyor. Ödediğimiz vergiler emperyalist savaşlara kaynak olarak aktarılıyor, patronlara teşvik adı altında hibe ediliyor. Ne büyük utanmazlık ki işçi ve emekçilerin ekmeğini küçültmek için görüşmeler yapan vekiller, meclis bahçesinde kilolarca etle mangal partileri düzenliyor, üstelik bunu yaparken yüzleri dahi kızarmıyor. Onlar bir yanda mangal partileriyle keyif çatarken diğer yanda ekmek teknesine zabıta tarafından el konan bir emekçi kendisini benzinle yakıyor!
Sağlıklı gıdaya ulaşmak artık pek çok işçi ve emekçi için imkânsız hale gelmiş durumda. Buzdolaplarımız neredeyse bomboş. Evlerde ocaklar yanmazken bir de bunun işyeri ve çalışma ortamlarındaki başka bir boyutu var. Bunun en bilindik örneği hastanelerde, hastalara ve sağlık çalışanlarına verilen yemekler. Sağlık çalışanları deyim yerindeyse kurtlu yemeklerden protein ihtiyacını karşılayacak durumdalar ne yazık ki. Sağlık ve hijyen kelimelerinin yanına yaklaşamayacağı besinler, hastanelerde sağlık çalışanlarına ve hastalara veriliyor. Hastalar sağlıklarının düzelmesi için tedavi olurken, sağlık çalışanları da onların sağlığı için emek veriyor. Gel gör ki çer çöp gıdalarla besleniyoruz. İşyerine nöbetlere gelirken çoğumuz evden yemek getiriyoruz. Biz sağlık çalışanları olarak insan sağlığı için beslenmenin ne denli önemli olduğunu biliyoruz. İnsanlar sağlığına kavuşsunlar diye gece gündüz çalışıyoruz ama ne onlar sağlık hizmeti alabiliyorlar ne de biz sağlıklı kalabiliyoruz. Sağlığa en çok ihtiyaç duyan hastalara da, sağlık işçilerine de reva görülen işte bu böcekli hastane yemekleri.
Peki, ne yapmalıyız? İçinden çer çöp çıkan kurtlu yemekleri yememek için evimizden yemek mi getirmeliyiz? Veya dışarıdan yemek siparişi verip günü mü kurtarmalıyız? Bizler biliyoruz ki bu sağlıksız koşullara sesimizi çıkartmazsak, önümüze koyulacak bir tas kurtlu yemeğe göz yumarsak böyle sürüp gidecek. İşçi Dayanışması’nın 188. sayısında “Fedakârlık Neden Hep Bize Düşer?” başlığıyla bir işçi kardeşimizin mektubunu okumuştum. Bütçe görüşmeleri, sağlığa ve eğitime ayrılan bütçenin hali, bizlere reva görülenler… Sahi neden hep fedakârlık bize düşüyor?
Bu gidişat hep böyle değildi, böyle de olmamalı. Mücadelenin ekmeği tatlı olur. Hem onurundan gelir o tat, hem de sağlıklı, kaliteli besinlerden. Örgütsüzlük bizlere çıkışsızlıktan ve tabiri caizse açlıktan başka bir şey sunmuyor. Bizler örgütlenip sesimizi çıkartmadıkça tepemize çullananlar daha da hoyrat davranmaya devam edecekler. Sağlık emekçileri de son dönemlerde sendikalarıyla birlikte eylemler, yemek boykotları yapıyor, işyerlerinde mücadeleyi büyütüyorlar. Son olarak Bitlis’te, kamu hastanelerinde sağlık çalışanları SES Bitlis Şubesi öncülüğünde, “işyerinde yetersiz ve dengesiz beslenme bir halk sağlığı sorunudur” diyerek yemek boykotu gerçekleştirdiler. Sağlıklı, hijyenik ve doyurucu beslenme hakkı için mücadeleyi büyüten sağlık emekçileri kendilerine dayatılan sağlıksız beslenmeyi kabul etmiyorlar.
Bir kez daha söyleyelim: Sağlıklı ve doyurucu beslenme haktır! Sağlıklı yemek hastanın da çalışanın da hakkıdır! En temel haklarımıza el koyanlara karşı koyabilmek için sendikalarımızda, mücadele örgütlerimizde bir araya gelelim, sorunlarımıza çözümler üretelim, mücadeleyi büyütelim!
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
Son Eklenenler
- “Eğer öleceksem, burada size karşı mücadele ederken öleceğim. Benim düşmanım sizsiniz. Vietnamlılar ya da Çinliler, Japonlar değil. Benim düşmanlarım ben özgürlüğümü istediğimde buna karşı duranlardır. Adalet istediğimde buna karşı duranlardır....
- Adana’da SASA Polyester’in PTA tesis şantiyesinde Gemont Endüstri adlı taşeron şirket bünyesinde çalışan inşaat işçileri gasp edilen 2 aylık ücretleri ve tazminatları için 20 Kasımdan beri fabrika önünde eylem yapıyor. Yapı ve Yol İşçileri...
- Hatay’ın Payas ilçesinde bulunan Atakaş Çelik fabrikasında Birleşik Metal-İş üyesi üç işçi, geçtiğimiz günlerde işten çıkarılmıştı. UİD-DER’li işçiler olarak fabrika önünde direniş başlatan işçilere direnişin beşinci gününde dayanışma ziyaretinde...
- “Her şeyin içinde ve her şeyin dışındayız”. Bu söz bir market çalışanı arkadaşımın ağzından işçilerin yaşamını özetleyen bir söz olarak döküldü. Uzun zamandır büyük bir mağazada çalışan arkadaşım, marketin günlük cirosunun rekorlar kırmasına rağmen...
- 40 yıllık kısacık yaşamına yüzlerce hikâye ve roman sığdıran Amerikalı sosyalist yazar Jack London 22 Kasım 1916’da hayatını kaybetti. Aradan geçen uzun yıllar London’ın eserlerinin güncelliğinden hiçbir şey kaybettirmedi. Çünkü o işçi sınıfının...
- Ankara’nın Nallıhan ilçesinde bulunan Kömür İşletmeleri AŞ (KİAŞ) bünyesindeki Çayırhan Termik Santralinde çalışan madenciler, madenin özelleştirilmesine karşı 20 Kasımda direnişe başladı. Sabah 08.00’de gece vardiyası dışarı çıkmadı, gündüz...
- Emperyalist savaş Ortadoğu başta olmak üzere dünyanın her yerinde kendini hissettiriyor. Egemenler yıllık bütçelerin büyük kısmını “savunma” adı altında savaş sanayisine ayırıyorlar. Burjuva siyasetçilerin politikaları hızlı bir şekilde sertleşiyor...
- Fotoğraftaki reklam panosu kaldırımın ortasında duruyor, gündüz gece. Arka tarafında medya maymunu Hülya Avşar sanki “hadi EYT’liler koşun, sakın geç kalmayın” dercesine sırıtıyor. Mağazada çalışan genç işçi kızımıza EYT reklamını sordum. Kendine...
- Bağımsız Maden-iş üyesi Fernas Madencilik işçilerinin direnişi çeşitli sendika ve işçi örgütlerinin desteği ile kazanımla sonuçlandı. Fernas patronu Ocak 2025’te işçilerin ücretlerine zam yapılmasını ve atılan işçilerin hak kaybı olmadan işe geri...
- Fransa’da devlet demiryolu şirketi SNCF’de örgütlü CGT-Cheminots, UNSA-Ferroviaire, SUD Rail ve CFDT-Cheminots sendikaları, 11 Aralıkta süresiz grev kararı aldı. Dört demiryolu sendikası, grev kararını SNCF’nin yük taşımacılığı birimi olan SNCF Fret...
- Gürcistan’ta madencilik şirketi Georgian Manganese’e ait Zestafoni ferroalyaj tesisi ve Chiatura manganez madeni 1 Kasımdan Nisan 2025’e kadar üretimi durdurduğunu açıkladı. Gürcistan’ın en büyük madencilik şirketi Georgian Manganese’in tesislerinde...
- Çocukların mutlu olduğu, gelecek endişesi taşımadığı, ayrımcılığa maruz kalmadığı; eşitlik, özgürlük, barış dolu bir dünyada yaşamalarını kim istemez ki? Fakat biliyoruz ki dünyamız çocuklar için sıcak bir yuva değil. Kol kanat gerdiğimiz...
- Gebze’de bulunan Grid Solutions ve Schneider Elektrik, İstanbul’da bulunan Hitachi Energy ve Bursa’da bulunan Arıtaş Kriyojenik fabrikaları için Birleşik Metal-İş Sendikası ile MESS arasında yürütülen toplu iş sözleşmelerinde anlaşma sağlanamaması...