Buradasınız
Sermaye Partilerinin İkiyüzlülüğü
Gebze’den bir kadın metal işçisi
Tekel işçileri, işlerine sahip çıkmak, haklarını korumak için Türkiye’nin çeşitli yerlerinden yola çıkarak Ankara’da Abdi İpekçi Parkı’nda direnişe geçtiler. Polis, hakkını arayan işçilere saldırıp onları yerlerde sürükledi, yüzlerine biber gazı sıktı. Kışın dondurucu soğuğunda üzerlerine tazyikli su sıkılıp gaza boğulan işçiler, polisin gazabından kaçmak için parkın buz gibi havuzuna kendilerini atmak zorunda kaldılar. Evet, o gün haber bültenlerinde polisin işçilere “orantısız güç kullanmasından” çokça bahsedildi. “Hakkını arayan işçilere polisten sert cevap” şeklinde başlıklarla verildi haber bültenleri. İyi ama bu çok alışılan normal bir durum değil miydi? Ne olmuştu da daha düne kadar hakkını arayan herkesi, greve çıkan işçileri, harçları protesto eden, üniversiteler demokratikleşsin diyen öğrencileri terörist ilan eden medya, işçilerin sadece anayasal haklarını kullandıklarını ve haklarını aradıklarını dillendiriyor ve bu olaya bu kadar geniş yer veriyordu? Çünkü o gün milletvekilleri de oradaydılar ve CHP’li Çetin Soysal da orada “işçilere destek olmaya” çalışırken biber gazına maruz kalmıştı. Vatandaş tabii ki hakkını arayacaktı, bu faşizan tutum da neyin nesiydi böyle ve nasıl olur da bir milletvekili böyle muamele görebilirdi! Evet, milletvekili Çetin Soysal böyle söylüyordu. Peki, aynı milletvekili işçilerin hak arama mücadelelerine bu kadar destek veriyordu da, neden aynı meydanda seslerini duyurmaya çalışan ve CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’la görüşmek isteyen Kent A.Ş. işçilerinin direnişine destek vermemişti? Yoksa onlar işçi değil miydi? Hani vatandaş hakkını arayacaktı ve bunda da sonuna kadar haklıydı! Kent A.Ş. işçileri Baykal’la görüşmek için günlerce Abdi İpekçi Parkı’nda yatıp kalktılar ve burada polisin ve faşist bir güruhun saldırısına maruz kaldılar. Peki, işçinin ve hakkını arayan vatandaşın yanında olduğunu söyleyen Çetin Soysal neredeydi o zaman?
Evet dostlar, ister CHP olsun ister MHP, sermaye partileri biz işçilerin sorunlarına ne gerçekten kafa yorar ne de çözüm bulmak için kılını kıpırdatır. Biz işçilerin çıkarları onların çıkarları ile bağdaşmaz. Onlar bir sonraki seçimde iş başına gelebilmek, bizleri kendi peşlerine takabilmek için ellerinden geleni yaparlar. Sonrasında da temsil ettikleri sınıfın isteklerini bir bir hayata geçirirler. İşçi sınıfının payına düşen ise her zaman açlık, yoksulluk ve daha ağır çalışma koşulları olur. Bu nedenle biz işçiler şu ya da bu sermaye partisinin kuyruğuna takılarak kendi çıkarlarımızı savunamayız. Bizler sermaye partilerinden ve politikacılarından medet ummak yerine kendi gücümüze güvenmeli ve kendimiz için bir şeyler yapmalıyız. Dünyadaki bütün zenginliği yaratan işçiler neden kendileri için güzel bir dünya yaratmasınlar ki? Çözüm örgütlü mücadelede dostlar, çözüm dil, din, ırk gözetmeksizin bir araya gelmekte.
Yaşasın örgütlü mücadelemiz!
Sefaköy UİD-DER’den Merhaba!
İşçi Dayanışmasını İlmik İlmik Örmek
- Çare Sınıfımızda ve Örgütlü Mücadelemizde
- “Eşim Öyle Yerlere İzin Vermiyor”
- Hafta Tatili Haktır, Gasp Edilemez!
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
Son Eklenenler
- Yalova’da bulunan Sefine Tersanesi işçileri, patronun çalışma koşullarında yaptığı tek yanlı değişikliğe karşı direnişe geçti. Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın (SYDV) grevi beşinci gününde anlaşmayla sonuçlandı. Artvin Şavşat Belediyesinde...
- Milyonlarca kamu emekçisinin ve emeklisinin taleplerini boşa çıkaran 8. Dönem Toplu Sözleşme süreci, Kamu Hakem Kurulu tarafından karara bağlandı. Hakem Kurulu, 2026 yılında ilk altı ay için yüzde 11, ikinci altı ay için yüzde 7; 2027 yılı için ise...
- 1 Eylül Dünya Barış Gününde Diyarbakır’dan Ankara’ya pek çok kentte eylemler düzenlendi. Ankara’da Emek Barış ve Demokrasi Güçlerinin çağrısıyla Kolej Meydanında bir araya gelen kitle sloganlar, alkışlar ve zılgıtlar eşliğinde Sakarya Meydanına...
- Bazı zenginlerin “ölmeden yapılacaklar listesi”nde dünyanın en yüksek tepesi olan Everest’e tırmanmak vardır mesela. Zaman zaman sosyal medyada bu insanların “başarı”larını anlatan çeşitli videolar, haberler çıkar karşımıza.
- Şeker-İş Sendikasının örgütlü olduğu Kütahya Şeker Fabrikasında, Mart ayından bu yana süren toplu sözleşme görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 30 Ağustosta başlayan grev, 3’üncü gününde sürüyor.
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri’nin çağrısıyla İstanbul Kadıköy’de yapılan mitinge binlerce kişi katıldı. Kadıköy Söğütlüçeşme’de toplanan kitle, “Savaşa ve Sömürüye Karşı Demokrasi ve Barış Kazanacak” pankartı arkasında rıhtımdaki miting...
- Türk-İş’e bağlı Koop-İş Sendikasının örgütlü olduğu Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bağlı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın (SYDV) Türkiye genelindeki 1003 kurumunda çalışan 10 bin kamu işçisi 29 Ağustosta greve çıktı.
- Güvenliğin ve danışmanın olduğu katta her 5 dakikada bir “sistemsel hata ve arıza olduğu için tüm katlarda hizmet verilemiyor” şeklinde anonslar yapılıyordu. Önce güvenliğe gidip bu yapılanın yanlış olduğunu, insanlara memurların iş bıraktığının...
- Filler Sultanı ile Kırmızı Sakallı Topal Karınca adlı romanında Yaşar Kemal, sömürülenlerle sömürücüler arasındaki büyük çelişkiyi anlatır. “Çünkü” der, “sömüren güçlü azınlıkla, sömürülen ve güçsüz sanılan çoğunluk, her çağda vardı. Ama bu çelişki...
- İktidarın “Kamu Çerçeve Protokolü” sürecindeki tutumunu protesto etmek için yapılan bir eylemin ardından bir kadın işçi çevresindeki insanlara sordu: “Bu sene hiç kiraz yediniz mi?” Bu soruya evet diyen tek bir kişi çıkmadı. Kilosu 700 lirayı aşan...
- Mücadele örgütümüz UİD-DER’in saflarında yer almış her işçi kardeşimizden, çoğu zaman övgü dolu sözler duyarız. Bu sözler tesadüf değil, UİD-DER’in sınıf mücadelesinin tarihsel deneyimlerinden süzülüp gelen mücadele kültürünün bir sonucudur. Ben de...
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri, 1 Eylül Dünya Barış Günü kapsamında 31 Ağustos Pazar günü Kadıköy’de bir miting düzenleyeceklerini duyurdu. Miting çağrısı, Mecidiyeköy’de bulunan Tüm Bel-Sen İstanbul Şube binasında 27 Ağustosta...
- Toplamda 6,5 milyon kamu emekçisi ve emeklisini ilgilendiren 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinde, anlaşma sağlanamadı. Kamu İşveren Heyeti ile konfederasyonlar arasında görüşmeler çıkmaza girdiği için, süreç Kamu Görevlileri Hakem Kuruluna...