Buradasınız
Sincan’da İmza Kampanyamız İçin Standımızı Kurduk
Ankara’dan bir sağlık işçisi
Bu vesileyle pek çok işçiyle konuşma fırsatı da bulmuş olduk. Temelli bölgesinde bir döküm fabrikasında çalışan işçiler işyerlerinde mesailerden kaynaklı sıkıntılar yaşadıklarını anlattılar. Mesai ücretlerini çok geç aldıklarını ve her defasında mesai ücretlerinden kesintiler yapıldığını, maaşlarının düşük olduğunu, geçinemediklerini söylediler. Bizler de bugün hemen hemen her işyerinde aynı sorunların yaşandığını, bugün elimizde kalan en temel haklarımızdan kıdem tazminatına bile devletin ve patronların göz koyduğunu söyledik ve ekledik: Yapacağınız tek şey var, o da işyerindeki arkadaşlarınızla bir araya gelip hep birlikte bunların hesabını sormak! Bu elbette kolay olmayacak ama sorunları çözmenin de bundan başka yolu yok. Konuştuğumuz işçilere İşçi Dayanışması bültenimizi de verdik ve isterlerse bizimle iletişime geçebileceklerini söyledik.
Sincan’da genç işçi nüfusu oldukça fazla. Bunu imza standımızda bir kez daha gördük. Genç işçilerin en büyük sorunu ise sigortasız ve düşük ücretle çalıştırılmak. Genç bir işçi arkadaşımız iki sene bir işyerinde çalıştıktan sonra patronunun onu işten çıkardığını söyledi ve ekledi: “O zaman kıdem tazminatı hakkımın olduğunu bilmiyordum, benim sigortam bile yoktu. Bilseydim hakkımı mutlaka arardım.” Ne yazık ki pek çok işçi yasal haklarını bilmiyor, bu yüzden hak kaybına uğruyor ve yıllarca emek verdiği işinden elinde hiçbir şey kalmadan çıkıp gitmek zorunda kalıyor. Biz de ulaşabildiğimiz işçi dostlarımıza bu vesileyle hem kıdem tazminatının ne olduğunu, neden bu hakkımıza sahip çıkmamız gerektiğini anlatıyoruz, hem de genel olarak bir işçi olarak haklarımızı bilip bunlar için işyerlerimizde mücadele etmemiz gerektiğini dile getiriyoruz.
Sincan merkezde açtığımız imza standından sonra akşam da kapı kapı mahalleleri gezerek kampanyamız için imza topladık. Sincan bölgesinde oturanlar böylesi etkinliklere alışık olmadığı için önce garipsediler bizi. Uzun uzun kim olduğumuzu, ne yaptığımızı anlattık işçi dostlarımıza ve ailelerine. Kimi dinledi bizi kimi dinlemedi, imza atanlar oldu elbette ama büyük çoğunluk imza atmaktan kaçındı. Bizler imza atmasalar bile böylesi bir hakkımızın elimizden gitmekte olduğunu bilmelerini ve buna duyarlı olmalarını istedik.
Patronlar sınıfı ve hükümet el ele verip kıdem tazminatı hakkımızı elimizden almak, işçi sınıfına karşı ellerini daha da güçlendirmek için büyük bir saldırı adımı atıyorlar. Ancak biz örgütlü işçiler de onlara mücadelemizle karşılık veriyor ve kıdem tazminatı hakkının gaspına izin vermeyeceğimizi haykırıyoruz. Bu elbette kolay bir mücadele olmayacaktır ancak bundan başka bir çıkar yol da yok. Bugün örgütlenmek ve mücadele etmek zorunluluğuyla bir kez daha haykırıyoruz:
Kıdem Tazminatının Gaspına İzin Vermeyeceğiz!
- Metal İşçileri: “İşçinin Hakkı İşçiye!”
- Kıdem Tazminatı Hakkımız Egemenlerin Ağzını Sulandırıyor
- “Olmaz Öyle Şey”
- Sendika Biziz!
- Engel Olduk, Yine Olabiliriz!
- Su Uyur Düşman Uyumaz
- Kötü Gün Dostu Kıdem
- Patronların Oyununa Kanmamak İçin UİD-DER’e
- Kıdem Tazminatı Bize Mirastır
- Sağlıklı ve Güvenli Çalışma İçin Kıdem Tazminatına Sahip Çık
- Kıdemden Elinizi Çekin!
- Kıdem Tazminatı Sınıfımızın Bize Mirasıdır
- Kıdem Tazminatımızın Patronların Cebine Girmesine İzin Vermeyeceğiz!
- Gebze Sendikalar Birliği: Kıdem Tazminatımızı Gasp Ettirmeyeceğiz!
- Kıdem Tazminatı Maliyet Değil Haktır!
- İçimiz Isınır mı?
- Dün Ayağa Kalkmışlardı, Peki Ya Bugün?
- Kıdem Tazminatını Gasp Ettirmeyelim
- Burjuva Medyanın Dezenformasyonlarına Kanmayalım!
- Kıdem Tazminatı: Yalanlar ve Gerçekler!
Son Eklenenler
- Yüzyıllar evvel yaşamış bir Alman filozof, şöyle demişti: “Sarayda yaşayan başka, kulübede yaşayan başka düşünür.” Bu sözler zenginlerle yoksulların dünyasının, düşünce ve hareket tarzlarının birbirinden çok farklı olduğunu anlatır. İnsanlar bu...
- Yeni eğitim yılı başlarken çocuklarımız heyecanlı. Bizlerse düşünceliyiz. Çocukların heveslenip istedikleri rengârenk çantalar, kalemler, defterler ne yazık ki el yakıyor. Daha çocuklarımız okul çantalarını sırtlarına takamadan, bizim sırtımıza okul...
- Bir grup UİD-DER’li işçi olarak Tuzla Kimyacılar Sanayi Sitesindeki MKB Rondo grevini ziyaret ettik. Duymayan işçi kardeşlerimize MKB Rondo grevini duyurmak, grev yerine dayanışmaya davet etmek için bu mektubu yazmak istedik. Grevci işçiler bizi...
- 6 Eylül 2014’te İstanbul Mecidiyeköy’de Torunlar Center inşaatında meydana gelen işçi katliamının üzerinden tam 10 yıl geçti. Asansörün otuz ikinci kattan yere çakılması sonucu 10 işçi feci şekilde can vermişti. İşçiler asansörün bozuk olduğunu...
- İktidarın her türlü desteğini arkasına almanın rahatlığı ve pervasızlığı içindeki sermaye sınıfı insanların üzerine ateş açarak katledecek kadar gemi azıya almış durumda. Bugün doğasını savunduğu için Reşit Kibar’ı katleden, İliç’te işçileri toprak...
- İstatistikler, rakamlar, raporlar Türkiye tarihinin en büyük yoksullaşma dalgasının yaşandığını gösteriyor. Yoksullaşmayı iliklerinde hisseden, hayat pahalılığı, geçim derdi altında ezilen işçi ve emekçiler düze çıkmayı, sorunlarının çözülmesini...
- İşten atma saldırısına, sendika düşmanlığına, kötü çalışma koşullarına, düşük ücretlere karşı Bağımsız Maden-iş Sendikası öncülüğünde direnen Fernas Madencilik işçileri, 4 Eylülde maden önünde aileleriyle birlikte kitlesel bir eylem gerçekleştirdi....
- İsrail devletinin 7 Ekimden bu yana Filistin halkına yönelik sürdürdüğü katliam dünyanın dört bir yanında işçi ve emekçiler tarafından protesto ediliyor, meydanlarda barış talebi yankılanıyor. İşçi ve emekçiler İsrail devletine, savaşı körükleyen...
- Sevgili işçi kardeşlerim, ben de ustalarımızın söylediklerini yani umutlu olmak ve umut tohumları ekmek gerektiğini her daim aklımda tutarım. Bu mektupta sizlerle paylaşacağım hikâye şimdi 23 yaşında olan 2 çocuk annesi genç bir kadının hikâyesi. Bu...
- Fabrikadaki işçi arkadaşlarımızla kimi zaman dışarıda bir araya gelip sohbet ediyoruz. Birlikte bir iş yapmak, buluşmalar, geziler organize etmek bizleri keyiflendiriyor. Fabrikanın stresinden biraz uzaklaşıp birlikte bir şeyler yapmak bizlere iyi...
- Merhaba dostlar. Ben daha önce Mersin Liman işçisiydim. Limanda çalıştığım dönemde zor koşullarda çalışıp haksızlığa uğrayan işçiler olarak bir araya geldik ve sendikalı olduk. Evet, haksızlığa karşı anayasal hakkımızı kullanarak sendikalı olduk ama...
- 1 Eylül Dünya Barış Gününde Türkiye’de onlarca kentte yapılan eylemlerde İsrail devletinin Filistin halkına uyguladığı soykırım ve emperyalist devletlerin İsrail’e verdiği destek protesto edildi. Yapılan açıklamalarda emperyalist savaşın alevlerinin...
- Bugün 1 Eylül, bugün Dünya Barış Günü… Bugün sadece Türkiye’de veya yaşadığımız coğrafyada değil, dünyanın dört bucağında ezilenlerin yüreği barış özlemiyle atıyor. Emekçiler, ölümlerin son bulduğu, acı ve gözyaşının dindiği, yaraların sarıldığı bir...