Buradasınız
Sırtımızdaki Vergi Yükü Kaldırılsın!
Bostancı’dan bir işçi
Patronlar sınıfının ve onun çıkarına iş gören devletin biz işçileri sömürme yollarından biri de vergilerdir. Ücretlerimizden kesilen vergilere baktığımızda patronun değil işçinin bu devleti sırtında taşıdığını görüyoruz. Bizlere ücretlerimiz verildiğinde bir de ücret bordrosu verilmesi gerekiyor. Ancak birçok işyerinde böyle bir durum söz konusu bile değil. Bu yüzden ücretlerimizden ne kadar vergi kesiliyor hiç bilmiyoruz. Ama kontrol ettiğimizde görüyoruz ki, elimize geçen ücretin neredeyse yarısı cebimize girmeden, vergi olarak devletin kasasına giriyor. Bunu da hiçbirimiz uyanmayalım diye habersiz bir biçimde yapıyorlar. Gelir vergisi, damga vergisi, İşsizlik Sigorta Fonu vb. için yapılan kesintiler bize hizmet olarak dönmüyor. Örneğin asgari ücretin brüt hali 693 TL, bu haliyle bile evimizin ihtiyacını karşılamaya yetmezken, yapılan kesintilerle elimize geçen miktar ise 496,53 TL. Çünkü 693 liradan 39 lira gelir vergisi, 97 lira SGK primi, 4 lira damga vergisi ve 7 lira da İşsizlik Sigorta Fonu kesintisi yapılıyor. Ve biz işçiyiz, ömrümüz boyunca çalışıyoruz. Ömrümüz boyunca bizden vergi kesiliyor. Bu vergileri topladığımızda, eğitimden sağlığa her türlü ihtiyacımızın karşılığını haddinden fazla ödüyoruz. Bize reva görülense “primin yetmiyor” diye tedavi masraflarımızın karşılanmaması, ilacımızı alamamak oluyor. Ömür boyu çalışıp emekli olduğumuzda ise, emekliliğin tadını çıkaramıyoruz. Tersine borç batağında yaşamaya çalışıyoruz.
Sermaye sınıfının devleti biz işçilerin kazandığı ücretten bu kadar vergi ve kesinti yaparken, sıra patronlara gelince bu oranlar indiriliyor. Meselâ bizden %15 oranında kesilen gelir vergisi, patronlarda %5’lere kadar iniyor. Ayrıca patronların ödemesi gereken primler biz işçilerin sırtından ve fonlarından ödeniyor. Üstelik onlar bu yükü bile taşımak istemiyorlar ve vergi kaçırıyorlar. Hâlbuki vergisini ödemeyen bir işçi cezalandırılıyor. Bunlar da devletin, işçilerin değil patronların devleti olduğunu gösteriyor.
Devlet, yalnızca ücretimizden değil, A’dan Z’ye aldığımız her şeyden de vergi kesiyor. İğneden, ekmeğe kadar kesilen bu dolaylı vergiler, ÖTV ve KDV vergileri adı altında devletin kasasına giriyor. Devletin gelir kaynağının en büyük kısmını bizden alınan vergiler oluşturuyor. Peki, aldığımız her şeyden kesilen vergiler bu kadar çokken, devlet bize hangi olanakları ve hizmetleri sunuyor? Ödediğimiz vergilerin bize yol, su, elektrik, köprü, sağlık, eğitim olarak geri döneceği sözü devletin koca bir yalanıdır. Bizden alınan vergiler devletin bütçe açıklarına, silah sanayiine, patronların krizden etkilenmemeleri için çıkarılan teşvik ve istihdam paketlerine gidiyor. Biz işçi ve emekçilere ise hayatımızı daha da zorlaştıran zamlar, iş güvencesinden yoksunluk, sağlıksızlık, eğitimsizlik, açlık ve yoksulluk olarak geri dönüyor.
Biz işçiler bir yandan patron tarafından sömürülürken bir yandan da onun devleti tarafından soyuluyoruz. Bu soygunun son bulması için ve sırtımızdaki tüm yüklerin kaldırılması için mücadele etmeliyiz.
Tüm dolaylı vergiler kaldırılsın!
Asgari ücret vergi dışı bırakılsın!
Zenginden daha çok vergi alındığı artan oranlı gelir vergisi uygulansın!
- Avukatlar Anlatıyor: Yasalar Yetmez, İşçi Sınıfını Örgütlülük Kurtarır
- İşsizlik Fonu Yine Patronların Hizmetinde
- Asgari Ücretin Vergi Dışı Bırakılması ve Asgari Geçim İndirimi (AGİ)
- Buzdağının Görünmeyen Kısmı: Meslek Hastalıkları Gerçeği
- Grev Kırıcılığı ve Grev Hakkı
- Kazı Bağırtmadan Yolma Meselesi: Vergi
- Patronun Keyfi Kısa Çalışma Uygulamasına Karşı Dava Açan İşçi Kazandı
- Şimdi de İstirahat Parasına Göz Diktiler!
- Kod 29 ve SGK’nın Algı Oyunları
- Kod 29 Mağduriyeti Ortadan Kalkıyor mu?
- Kölelik Düzeninin “Yeni Normali”: Uzaktan Çalışma
- Yasal Olan Meşru mudur?
- Tazminatsız İşten Atma Saldırısı: Kod 29
- Patronların Pandemi Saldırısı: Kod 29!
- Çalışma Yaşamında Orman Kanunları
- Sigorta Hakkımız Gasp Ediliyor
- Sermayenin Elindeki Kamçı: Pandemi
- Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi, Kıdem Tazminatımızın Elimizden Alınmasıdır
- Sokağa Çıkma Yasaklarıyla Birlikte Telafi Çalışması Yaygınlaşıyor
- Kısa Çalışma Ödeneği ve Ücretsiz İzin Uygulaması
Son Eklenenler
- Kocaeli Gebze’de bulunan Alman sermayeli Erlau Metal fabrikasında işçiler, Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze 1 No’lu Şube’de örgütlendi. Sendika yakın zamanda Çalışma Bakanlığından yetki belgesini almasına rağmen işveren yetki itirazında bulundu....
- Kasım 2024’te Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer tutuklanarak görevden alınmış ve ardından belediyeye kayyum atanmıştı. İşçiler üzerinde baskı uygulayan kayyum yönetiminin tazminatlarını ödemeden, haklı gerekçe göstermeden pek çok işçiyi...
- Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) geçtiğimiz hafta Özel Program ve Proje Uygulayan Eğitim Kurumlarına Öğretmen Atama ve Yönetici Görevlendirme sonuçlarını açıkladı. Sonuçların açıklanmasının ardından eğitim sendikaları atamaların ölçülebilir ve somut...
- Gerek dünyada gerekse yaşadığımız ülkede öyle olaylar, öyle gelişmeler yaşanıyor ki ilk bakışta her şey çok bilinmeyenli bir matematik denklemi gibi karmaşık ve anlaşılmaz görünebilir. Nasıl ki matematikte karmaşık problemleri çözebilmek için...
- İrfan Yalçın’ın “Ölümün Ağzı” romanı, 1940’lı yıllarda Zonguldak köylüsünün “mükellef” adı altında bedavaya çalıştırıldığını belgeleyen bir tanıklıktır. Dönemin tek partili rejiminde, İsmet İnönü madeni teftişe gittiğinde, karşısına dizilen...
- Ha geldi, ha gelecek, yok yok bu sene gelmeyecek derken Yaren leylek Bursa’nın Karacabey ilçesinde, Uluabat Gölünün kıyısında balıkçı Âdem amcayla buluştu. On dört yıllık dostluk! Adı gibi yarenlik yapıyor Âdem amcaya. Aslında kimsenin haberi...
- 11 Nisan’da Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Emek ve Demokrasi Güçleri ve öğrenciler birçok ilde tutuklu öğrencilerin serbest bırakılması talebiyle basın açıklamaları gerçekleştirdi. İstanbul’da KESK İstanbul Şubeler Platformunun...
- Yunanistan’da işçi ve emekçiler bir kez daha kamu ve özel sektörde 24 saatlik genel grev gerçekleştirdi. Tembi tren felaketinin ikinci yıldönümü olan 28 Şubatta tarihindeki en büyük grev ve protestolara sahne olan Yunanistan’da, 9 Nisanda bir kez...
- KESK’e bağlı Eğitim Sen, Birleşik Kamu-İş’e bağlı Eğitim-İş ve Hürriyetçi Eğitim Sen, 10 Nisanda birçok ilde Milli Eğitim Müdürlükleri önünde, kent meydanlarında, sendika şubelerinde proje okullara yapılan keyfi atamalara karşı basın açıklamaları...
- Üzerine sayfalarca yazı yazılabilecek, saatlerce sohbet edilebilecek bir konunun en öz, en çarpıcı halidir sloganlar… Hele ki işçi sınıfının sloganları! Birkaç kelimeyle büyük anlamlar sırtlanırlar. Kimisi somut bir talebi anlatır, kimisi bir...
- Ankara’nın Beypazarı ilçesinde bulunan Çayırhan Maden Ocağında 10 Nisanda gece vardiyası sırasında meydana gelen patlamada 2’si ağır olmak üzere 14 işçi yaralandı.
- Evrensel sağlık kapsamı; tüm insanların ihtiyaç duydukları sağlık hizmetlerine, ihtiyaç duydukları yer ve zamanda, mali sıkıntı çekmeden erişebilmeleri anlamına gelir. Sağlığın geliştirilmesinden, hastalıkların önlenmesine, rehabilitasyon ve...
- Gençlik yılları insanın en güzel, en verimli, en dinamik yılları olarak tanımlanır. Fakat gençlerin dinamizmleri yok ediliyor, gelecekleri ve hayalleri çalınıyor, toplum nefessiz bırakılıyor. Kapitalizm genç kuşaklara bir gelecek vaat etmiyor....