Buradasınız
Sizin Tecrübelerinizle Öğreniyoruz
Sefaköy’den UİD-DER’li bir üniversite öğrencisi

Genç olmak… Bugün belki de birçok insanın tekrar geri dönmek istediği yaşlardayım, 20’li yaşların başında... Genç olmanın birçok iyi tarafı var. Bir kere yaşam enerjisiyle doludur gençler. Cesur, atılgan olurlar, tuttuklarını koparma potansiyeline sahiptirler.
Biliyorum, şimdi hepiniz etrafınızdaki genç insanları getirdiniz gözünüzün önüne. Evet, haklısınız bu tanıma uygun pek de genç insan kalmadı şimdilerde. Benim okuduğum üniversitede de genelde hayattan bezmiş, hiçbir şeyi umursamayan, biran evvel mezun olup büyük firmaların tepelerindeki koltuklardan birine oturma telaşına kapılmış, cebindeki para küçük, hayalleri büyük gençlerle dolu. Bugünün gençleri, doğruyu söylemek gerekirse tam tersine pısırık, boş hayaller peşinde koşan, hak aramayı bırakalım en temel haklarını bile bilmeyen, sorumluluk almaktan kaçan insanlar. Ama bu duruma şaşmamak gerek, gençlere doğduğundan beri “oku, büyük adam ol!” dendi. Evde anne babası, okulda öğretmeni, televizyonda takım elbiseli siyasetçiler tarafından “sen onu bunu boşver, kendini kurtarmaya bak” diye uyarıldı. Sanki işçi anne babamız yeterince çalışmamış, kafasını kullanmamış da o yüzden böyle yoksulluk içindeymişiz gibi gösterildi. Bize sınıfımızdan, tarihimizden, gücümüzden yani gerçeklerden bahsedilmedi. Hep yalanlar öğretildi, asla gerçekleşmeyecek içi boş hayaller kurduruldu.
Ama ben şanslı gençlerden biriyim. Yani gerçeklere erişme şansına sahip olanlardan. UİD-DER’li bir genç olarak ileride işçi olacağımı, sizler gibi işgücümü satarak yaşam kavgası vereceğimi biliyorum. İşçi Dayanışması bültenini okuyarak sınıfımızın tarihini, haklarımızı, gücümüzü öğreniyorum. Yazdığınız mektuplar sayesinde birçoğunuzu tanımasam da işyerlerinde yaşadığınız sorunları ve onlarla nasıl başa çıktığınızı biliyorum. Yaşıtlarımın birçoğu medyanın yalan bombardımanı altında gerçeklerden uzakken, ben İşçi Dayanışması bültenimiz sayesinde dünyada ve Türkiye’de işçi sınıfının mücadelesini öğreniyorum. İşçi sınıfına yönelik saldırılardan, yaşanan gelişmelere işçi ve emekçilerin nasıl bakması gerektiğine kadar birçok şeyi bültende bulabiliyorum. İşçi Dayanışması bülteni sayesinde Türkiye’nin bir ucundaki bir işçinin yaşadıkları öteki ucundaki işçi ve emekçilere ulaşıyor. İşte bu yüzden bu ay 10. yılına giren İşçi Dayanışması bülteni biz gençler için çok kıymetli. Daha 20’li yaşlarda olsak da sizlerin tecrübeleri, deneyimleri sayesinde işçi sınıfının sınıf bilinçli gençleri olmaya çalışıyoruz. Bu yüzden bizler de bültenimize sahip çıkıyor, etrafımızdaki diğer gençlere ulaşmasını sağlayarak bu çok kıymetli bilgi ve deneyimlerin yayılması için uğraşıyoruz. İşçi sınıfı ve onun gençleri olarak gazetemizi okuyalım okutalım, mektuplarımızla zenginleştirelim!
Bellum Omnium…
- Gıda Siyasetin Dışında mı?
- İşçi Dayanışması’yla Geçmişimizi Öğreniyor, Geleceğimizi Örmeye Devam Ediyoruz
- “Beynimizi Kim Yıkamalı?”
- “Anne Bak, Köfte Yazıyor”
- Yeter Demenin Vakti Geldi!
- İşçi Dayanışması’nın Kıymetini Bilelim
- İşçi Dayanışması, Emekçi Kadınların Pusulası
- İşçi Dayanışması'nın 151. Sayısı Çıktı!
- İşçi Dayanışması Gözlerimdeki Bağı Açtı
- İşçi Sınıfının Rehberi 150. Sayısında Yol Göstermeye Devam Ediyor
- İşçiden İşçiye, İşçi Dayanışması!
- Kutup Yıldızımız İşçi Dayanışmamız!
- 150. Sayısıyla İşçilere Temiz Bir Nefestir İşçi Dayanışması
- İşçi Dayanışması İşçi Sınıfının Hafızası
- Gençlerin Gazetemize Mesajları
- Sınıf Bilinci Oluşturma ve Koruma Kalkanı
- İşçi Dayanışması Biz Gençlere Işık Tutuyor
- Elimizde Bir Fenerdir Dayanışma!
- UİD-DER’in Mutfağında Mücadele Pişiyor
- İşçi Dayanışması Dilsiz Bırakılan İşçilere Dil Oluyor
Son Eklenenler
- Onlar komşumuz, iş arkadaşımız. Aynı mahallede, aynı sokakta yaşıyoruz; aynı işyerlerinde çalışıyoruz. Ama kim olduklarının, adlarının, geçmişlerinin bir önemi yok. Onlar mülteci, onlar göçmen… Türkiye’de Suriyeliler, Afganlar”, Amerika’da “...
- Son dönemde dünya genelinde internet ve sosyal medyada yoğun rağbet gören bir teori var, karınca teorisi. Bu teorinin ne kadar bilimsel olduğu tartışmalıdır ama anlatı siyasal ve toplumsal alanla kesiştiği için ilgi görmektedir. Anlatı şöyle: “Gidin...
- En yakın akrabalardan işyerlerimizdeki işçi arkadaşlarımıza dek çevremizdeki insanların sözlerine kulak verdiğimizde, deryada yaşayıp deryadan bihaber olduklarını anlarız. Sıcağı sıcağına canlarını yakan ekmek fiyatının iki katına çıkmasını bile...
- Düzce’de bulunan Standart Profil fabrikasında çalışan Petrol-İş üyesi işçiler, artan enflasyon karşısında aldıkları ücretin her geçen gün erimesi sebebiyle, işverenden ücretlerinin iyileştirilmesini talep etmiş fakat işveren bu talebi geri çevirerek...
- İstanbul Tuzla’da faaliyet gösteren ETF Tekstil fabrikasının patronu fabrikayı kapatacağını duyurup ilk etapta 30 işçiyi işten atmış işçilere ihbar tazminatını ödemeyeceğini, kıdem tazminatının ise yüzde 70’ini ödeyeceğini duyurmuştu. İşçiler işten...
- Türkiye’de neredeyse yüzde 200’e varan enflasyon ücretleri her geçen gün eritirken işçilerin tepkisi de giderek artıyor. Her gün bir fabrikada, şantiyede, lojistik deposunda işçilerin mücadelesi başlıyor.
- Çalıştığım işyerinde arkadaşım Erman abi, televizyon kanallarının popüler yarışması MasterChef’de yapılan bir yemeği çok beğenmiş, çay molasında ballandıra ballandıra anlatıyordu. 350 gram dana bonfile, dana füme, 300 gram kestane mantarı, tereyağı...
- “Bir zaman makinesi olsa ve mesela üç yüz yıl öncesine gidebilsek bugünün dünyasından çok farklı bir dünya ile karşılaşırdık.” Böyle başlıyordu İşçi Dayanışması’nın bir önceki sayısında Emekçi Kadın köşemiz. Gelin geçmişe yolculuğumuzu sürdürelim....
- Eşe dosta selam. İnandığım doğruların adamı oldum, böyle yaşadım karınca kararınca. Bu doğruların savaşını daha çok sanatımda yapmaya çalıştım. Kursağıma hakkım olmayan bir tek kuruş dahi girmemiştir.” Böyle diyordu işçi sınıfının yazarlarından...
- Düzce’de bulunan Standart Profil fabrikasında çalışan Petrol-İş üyesi işçiler, artan enflasyon karşısında aldıkları ücretin her geçen gün erimesi sebebiyle, ücretlerinin iyileştirilmesini talep ettiler. Ancak Standart Profil yönetimi işçilerin bu...
- 1980’lerde İngiltere’de kadın bir başbakan iktidardaydı, adı da Margaret Thatcher’dı. Bu kadın başbakan emekten, işçiden, toplumdan yana ne varsa ona düşmandı. İngiltere’deki işçiler ona “süt hırsızı” derlerdi. Çünkü daha henüz Eğitim ve Bilim...
- Bir yere baktığımızda gördüklerimize bir daha dönüp bakarsanız mutlaka dikkatinizi çeken bir şey vardır. Ben de bir yere baktım ve dikkatimi bir manzara çekti. Bu manzaranın iki ayrı hikâyesi var. Burası benim ikamet ettiğim mahalledir. Kocaman olan...
- İnsanlık tarihi yüz binlerce yıl öncesine uzanıyor. Bu tarih içinde kısacık bir zaman dilimine yayılan ve birkaç yüzyıllık ömrü olan kapitalist sömürü düzeni, insanlık tarihinin en kanlı dönemini temsil ediyor. Yaşanan iki dünya savaşı, bugün içinde...