Buradasınız
Susarak Doğru mu Yapıyoruz?
Çayırova’dan bir işçi

Dedem, babama sürekli “ne yaptıysam hep senin için” derdi. Dedem çok çalışıp didinmiş, haksızlıklara uğramış ama yaşadığı sorunlar karşısında da hep susmuş. “Her şey çocuklarım için, iyi bir gelecekleri olsun, güzel bir hayat yaşasınlar, benim gibi olmasınlar…” der dururmuş dedem. Dedem her şeyi babam için yapmasına yapmıştı ama ne değişmişti? Tabi ki hiçbir şey… Babam yine dedem gibi çalışıyor, üstelik daha ağır şartlarda. Babam dedemin hayat boyu uğraşıp aldığı evi alamadı. Babam evlenirken düğün dahi yapamamış.
Bugün de babam dedesinden duyduğu bu sözü sıklıkla bana söylüyor, “oğlum her ne yapıyorsam senin için yapıyorum” diyor. Çocukluğumda hatırlıyorum, 1990’lı yılların sonuydu, babamın ayağına büyük bir malzeme düşmüş, ayak parmakları patlamış ve kanlar içinde eve gelmişti. Annemle babam hastaneye gitmiş, biz ablamla evde yalnız kalmış ve çok korkmuştuk. Zaman geçmiş, ortaokulu bitirmiş ve çalışıp maddi anlamda aileme destek olabilmek için liseye gitmek istememiştim.
Yıllar sonra UİD-DER ile tanıştım. Geçmişte ailemin yaşadıklarını daha iyi anlamış oldum. Bir gün babama sordum; “baba sen iş kazası geçirdiğinde neden hastaneye gitmemiştin? Neden iş kazası tutanağı tutmamıştın?” diye. Babam cevap olarak, “oğlum o gün bu dediğin şeyleri yapsaydım işten atılırdım, ben ne yapıyorsam sizin için yapıyorum!” dedi.
Dedemin babama, babamım da bana söylediği “ne yaptıysam senin için, sizin için yaptım” lafına artık bir dur demek gerekiyor. Böyle diye diye hayatımızda hiçbir şey değişmedi. Bu sözü söyleye söyleye patronlara karşı suspus olunuyor. İş kazalarına, işten atmalara, düşük ücretlere ses çıkarmaya çıkarmaya her şey daha da kötü oldu. Her şey bizim içinse, geleceğimiz içinse örgütlenmeli ve mücadele etmeliyiz. Patronlar sınıfının haksızlıklarına sessiz kalırsak sorunlar daha fazla büyüyüp artacaktır.
- Çare Sınıfımızda ve Örgütlü Mücadelemizde
- “Eşim Öyle Yerlere İzin Vermiyor”
- Hafta Tatili Haktır, Gasp Edilemez!
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
Son Eklenenler
- Türkiye’de her yıl 3-9 Eylül tarihleri arası Halk Sağlığı Haftası olarak kutlanıyor. Sağlık Bakanlığı, Halk Sağlığı Haftasının amacını “halkın sağlığını korumak, geliştirmek, sağlık için risk oluşturan faktörlerle (bulaşıcı hastalıklar, çevresel...
- Kozasından çıkmaya çalışan kelebeğin hikâyesini bilir misiniz? Bir adam ormanda yürürken, bir kelebeğin kozasından çıkmaya çalıştığını görür. Saatlerce, kelebeğin küçücük bir delikten çıkmak için verdiği mücadeleyi izler. Ancak bir süre sonra...
- Yalova’da bulunan Sefine Tersanesi işçileri, patronun çalışma koşullarında yaptığı tek yanlı değişikliğe karşı direnişe geçti. Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın (SYDV) grevi beşinci gününde anlaşmayla sonuçlandı. Artvin Şavşat Belediyesinde...
- Milyonlarca kamu emekçisinin ve emeklisinin taleplerini boşa çıkaran 8. Dönem Toplu Sözleşme süreci, Kamu Hakem Kurulu tarafından karara bağlandı. Hakem Kurulu, 2026 yılında ilk altı ay için yüzde 11, ikinci altı ay için yüzde 7; 2027 yılı için ise...
- 1 Eylül Dünya Barış Gününde Diyarbakır’dan Ankara’ya pek çok kentte eylemler düzenlendi. Ankara’da Emek Barış ve Demokrasi Güçlerinin çağrısıyla Kolej Meydanında bir araya gelen kitle sloganlar, alkışlar ve zılgıtlar eşliğinde Sakarya Meydanına...
- Bazı zenginlerin “ölmeden yapılacaklar listesi”nde dünyanın en yüksek tepesi olan Everest’e tırmanmak vardır mesela. Zaman zaman sosyal medyada bu insanların “başarı”larını anlatan çeşitli videolar, haberler çıkar karşımıza.
- Şeker-İş Sendikasının örgütlü olduğu Kütahya Şeker Fabrikasında, Mart ayından bu yana süren toplu sözleşme görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 30 Ağustosta başlayan grev, 3’üncü gününde sürüyor.
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri’nin çağrısıyla İstanbul Kadıköy’de yapılan mitinge binlerce kişi katıldı. Kadıköy Söğütlüçeşme’de toplanan kitle, “Savaşa ve Sömürüye Karşı Demokrasi ve Barış Kazanacak” pankartı arkasında rıhtımdaki miting...
- Türk-İş’e bağlı Koop-İş Sendikasının örgütlü olduğu Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bağlı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın (SYDV) Türkiye genelindeki 1003 kurumunda çalışan 10 bin kamu işçisi 29 Ağustosta greve çıktı.
- Güvenliğin ve danışmanın olduğu katta her 5 dakikada bir “sistemsel hata ve arıza olduğu için tüm katlarda hizmet verilemiyor” şeklinde anonslar yapılıyordu. Önce güvenliğe gidip bu yapılanın yanlış olduğunu, insanlara memurların iş bıraktığının...
- Filler Sultanı ile Kırmızı Sakallı Topal Karınca adlı romanında Yaşar Kemal, sömürülenlerle sömürücüler arasındaki büyük çelişkiyi anlatır. “Çünkü” der, “sömüren güçlü azınlıkla, sömürülen ve güçsüz sanılan çoğunluk, her çağda vardı. Ama bu çelişki...
- İktidarın “Kamu Çerçeve Protokolü” sürecindeki tutumunu protesto etmek için yapılan bir eylemin ardından bir kadın işçi çevresindeki insanlara sordu: “Bu sene hiç kiraz yediniz mi?” Bu soruya evet diyen tek bir kişi çıkmadı. Kilosu 700 lirayı aşan...
- Mücadele örgütümüz UİD-DER’in saflarında yer almış her işçi kardeşimizden, çoğu zaman övgü dolu sözler duyarız. Bu sözler tesadüf değil, UİD-DER’in sınıf mücadelesinin tarihsel deneyimlerinden süzülüp gelen mücadele kültürünün bir sonucudur. Ben de...