Buradasınız
Taşeronlukta Kafalar Niçin Karıştırılıyor?
Çalışma Bakanı Faruk Çelik yememiş içmemiş, taşeron işçilerin sorunlarını çözmenin derdine düşmüş! Bakanın dediğine göre taşeronluk sistemi, işçilerin talepleri doğrultusunda yeniden tanımlanıyor. Medyada yer alan haberlere göre Faruk Çelik, taşeron işçilerin taleplerini işçi ve işveren temsilcileriyle paylaşmış. Bakan, “taşeron işçilerin taleplerini öğrenmiş, çözümler üretmiş, işçi ve işveren örgütleriyle toplantılar yapıp anlatıyormuş” diye gazetelerde okuyunca, “hayırdır inşallah” diyerek haberlerin ayrıntılarına baktık.
Bakan, işçilerin taleplerini alt alta sıralamış. Bir de ne görelim! İşçilerin ilk talebi şuymuş: “Kıdem tazminatı sorunu fonlu sisteme geçilerek çözülmeli!” Pes vallahi! Hükümet kıdem tazminatının fona devredilmesini rafa kaldırdığını açıklamamış mıydı? Hatta Başbakan, Çalışma Bakanına “Nedir bu kıdem tazminatı tartışmaları? Bir yandan sendikalar bağırıyor, bir yandan ortada bir taslak dolanıyor. Böyle şey olur mu? Kaldırın bu çalışmayı. Kıdem tazminatı konusu bugünün konusu değil. Bu konuyu kapatın” diye esip gürlememiş miydi? Demek ki hükümetin bir bildiği varmış. Birkaç ay önce işçiler istemiyor diye konuyu kapatmışlardı, bugün taşeron işçilerden gelen “yoğun istek” üzerine konu tekrar açılmış! Dün Başbakan Erdoğan “rafa kaldırın” dediğinde gerçek planlarını açıklamıyor ve taktik olarak geri adım atıyordu, bugün de Çalışma Bakanı “taşeron işçiler istiyor” diyerek patronların isteklerini işçiler üzerinden kabul ettirmeye çalışıyor.
Faruk Çelik’in açıklamalarına göre taşeron işçiler öncelikle, İş Kanunu’nun 2. maddesinde alt işverenliğin net olarak tanımlanmasını istiyormuş. Bakan, yeni düzenlemeyle alt işverenlik, yani taşeronluk tanımını daha anlaşılır hale getirecekmiş. Şimdiye dek sadece bir işletmedeki asıl işin dışındaki yardımcı işler taşerona verilebiliyordu. Şimdi bu ayrım kalkıyor. Tüm işler taşerona verilebilecek. Yani tüm çalışma yaşamı esnekleştirilecek, taşeron sistemi ana sistem haline getirilecek ve hiçbir işçinin güvencesi olmayacak. İşte adaletsizlik böyle ortadan kalkacak!
Patronlar kısa süreli işlerde belirli süreli (geçici) iş sözleşmesi düzenliyorlar. Süreklilik taşıyan işlerde ise, işçiyi belirsiz süreli sözleşmeyle, yani kadrolu olarak çalıştırmak zorunda kalıyorlar. Ana işlerin de taşeronlara verilmeye başlanmasıyla, süreklilik arz eden işlerde kadroya gerek kalmayacak. Bunun yerine patronlar, 1-2 yıllık süreli (geçici) iş sözleşmeleri düzenleyebilecekler. İşte Bakan Çelik, bunun müjdesini veriyor! Biz, bu sistemi patronların istediğini sanıyorduk. Çelik’e bakılırsa, meğer bunu da işçiler istiyormuş! Bakan da işçilerin ricasını kıramayıp süreklilik taşıyan işlerde çalışan işçilerin de, aynı işte 2-3 yıl çalışsalar bile sonunda işsiz kalmasını garanti altına almaya karar vermiş! Ama Çelik, nedense işçilerin şu taleplerini duymamış: Esnek çalışma düzenine, taşeronlaştırmaya, geçici işçiliğe, güvencesizliğe, sigortasız ve sendikasız çalışmaya son verilmeli, kadrolu işçilik zorunlu olmalıdır!
Yeni düzenlemeyle, bazı iş müfettişlerinin densizliklerine de son verilecekmiş! Bazı işgüzar müfettişler tuttukları raporlarda, patronların kâğıt üzerinde taşeron şirketler kurduğunu ve işçileri bu şirketlerde çalışıyor gösterdiğini tespit ediyorlar. Müfettişler bu durumu tespit edip rapor ettiklerinde, kâğıt üzerinde taşeron şirkette çalışan işçiler asıl işverenin işçileri sayılıyor. Taşeron işçi de kadrolu işçiyle aynı ücret ve sosyal haklara sahip oluyor. Herhalde taşeron işçiler bundan rahatsız olmuş ki, taşeron işçileri pek düşünen Çalışma Bakanı Faruk Çelik, “bu taşeron şirket asıl işverenin kurduğu şirkettir” yönünde rapor tutulmaması için, müfettişlerin yetkilerini kısacaklarını açıklamış. “Taşeron şirketin değil ana işveren şirketin çalışanıyım” diyen işçiye mahkeme yolu gösterilecekmiş bundan böyle. Yani çıkmaz sokak! İşçilerin taşerona mı yoksa asıl firmaya mı bağlı olduğu bir çırpıda verilecek bir karar olmadığından, dava süreci uzatılacak ve yıllara yayılacak. Patronların yanından ayrılmayan, sürekli onlarla içli dışlı olan, yemekler yiyen, iş kotaran ve hatta kendisi de işveren olan bir Çalışma Bakanının işçileri düşünmesi böyle oluyor işte!
Kıssadan hisse: İşçiler birleşmedikleri ve kendi güçlerine güvenerek mücadele etmedikleri müddetçe, hiçbir hak elde edemezler.
İş Başa Düşünce
- Her Şeyi Paraya Bağlayanlar Kim?
- Devlet Bütçesi Kimin Bütçesi?
- İşçilerin Tek Çıkış Yolu Birlik, Dayanışma ve Mücadeledir!
- İşçi Dayanışması 200. Sayı Çıktı!
- Muhammed Ali’nin Haykırışı ve Gerçek Düşmanlar
- Kapatılan Ocakların Susmayan Bandosu
- Umut Sende Bende Bizde...
- “Ne Olacak Bu Memleketin Hali?”
- Anastasya, Dilan ve Hafızamız
- Ülkeyi Şirket Gibi Yönetmek…
- İşçilerin Birliği ve Dayanışması Güçlendikçe Umut da Büyür!
- İşçi Dayanışması 199. Sayı Çıktı!
- Gerçek Adalet Mücadelemizle Gelir
- Özgür Olmak Demek…
- Hangisi Daha Zor?
- Olur Kardeşim Olur!
- Yiyorlar, İçiyorlar Hesabı Bize Ödetiyorlar
- 2025, 2024’ten Daha mı İyi Olacak?
- Ters Yüz Edilen Gerçekler: Suç Ne? Suçlu Kim?
- Dünya İşçi Sınıfının Birliği Yolunda Mücadelemizi Büyütelim!
Son Eklenenler
- Kasım ayı boyunca İstanbul ve İzmir’in ilçe belediyelerinde TİS görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması nedeniyle grevler yaşandı. İstanbul’da Hizmet-İş’in örgütlü olduğu Bayrampaşa ile Genel-İş’in örgütlü olduğu Ataşehir, Kadıköy ve Maltepe...
- Güney Kore’de sıkıyönetim ilan etme girişiminin ardından devlet başkanının azledilmesine yönelik önerge 14 Aralıkta mecliste kabul edildi. Devlet başkanı Yoon Suk Yeol görevinden uzaklaştırıldı. Başkent Seul ve diğer şehirlerde önergenin görüşüldüğü...
- Çalıştığım işyerinde bazı işçi arkadaşlarım aldıkları düşük ücretin sebebinin yaptıkları işten kaynaklandığını, daha iyi maaş alabilecekleri bölümlere, görevlere veya mesleklere gelerek maddi sorunlarının çözüleceğini düşünüyorlar. Bu yolla hem iş...
- Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), 19 Aralıkta Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı önünde, DİSK’in 2025 yılı için belirlenecek asgari ücrete dair görüş ve önerilerini içeren bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Basın açıklamasına DİSK...
- Birleşik Metal-İş Sendikası ile Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası (MESS) arasında süren toplu iş sözleşmesi görüşmelerinin anlaşmazlıkla sonuçlanması üzerine Birleşik Metal-İş Sendikası kademeli grev kararı almıştı. 4 Aralıkta Hitachi Energy’nin...
- Son zamanlarda her şey pahalanırken işçi ve emekçilerin hayatının ne kadar ucuzladığını hep birlikte görüyoruz. İzmir’de bir anne 5 çocuğunun üzerine kapıyı kilitleyip işe çıktığında, elektrikli sobanın devrilmesiyle çıkan yangında 1 ilâ 5 yaşındaki...
- Filistin’de bir yıldır süren savaşta 43 binden fazla insan katledildi. Sokaklarda çocukların sesleri yankılanırken şimdi bombaların gürültüsü ve sessiz çığlıklar yankılanıyor. Peki, Filistin’de bu kahredici savaşın tek sorumlusu Siyonist İsrail...
- Merhaba arkadaşlar. Geçtiğimiz günlerde gerek kamuda gerekse de özel sektörde çalışan, farklı sendikalara üye doktor, hemşire, tıbbi sekreter, temizlik işçisi, paramedik, ATT gibi sağlık emekçileri olarak bir araya geldik. UİD-DER’de daha önce...
- DİSK’e bağlı Birleşik Metal-İş Sendikası ile Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası (MESS) arasında yürütülen TİS görüşmelerinde MESS’in yüzde 40 oranında zam dayatması üzerine 4 Aralıkta Hitachi Energy’nin 4 fabrikasında, 13 Aralıkta GE Grid...
- 17 Temmuzdan bu yana direnişte olan Polonez işçileri, taleplerinin karşılanmaması üzerine Ankara’ya yürüme kararı aldılar. 7 Aralıkta “Anayasal Hak Yürüyüşü” başlattılar. İstanbul’da Çatalca ve Kartal’da, Kocaeli’de Gebze’de önlerine dikilen polis...
- Sendikalı oldukları için işten atılan ve 5 aydır işlerine sendikalı olarak dönmek için mücadele eden Polonez işçileri, tüm yasaklara, baskılara, karalamalara rağmen mücadeleden vazgeçmiyor. İşçiler direnişlerinin 146. gününde Çatalca’dan Ankara’ya “...
- Sermaye sınıfının tatlı kârları uğruna işçileri sefalete, kölelik koşullarına mahkûm etmek isteyen siyasi iktidarsa MESS’e bağlı fabrikalarda bir kez daha “erteleme” adı altında grev yasağı ilan etti.
- Bartın’ın Amasra ilçesinde Türkiye Taşkömürü Kurumu’na (TTK) bağlı maden işletmesinde 14 Ekim 2022’de patlama meydana gelmiş, 43 maden işçisi yaşamını yitirmiş, 9 işçi de yaralanmıştı. Patlamaya ilişkin 4’ü tutuklu 23 sanığın yargılandığı davanın 10...