Buradasınız
UİD-DER’li Kadınlardan Film Etkinliği
UİD-DER’li bir grup kadın işçi
UİD-DER Kadın Komitesi’nin “Emekçi Kadınlar Mücadeleye!” şiarıyla yürüttüğü çalışmalar devam ediyor. Sefaköy ve Esenyurt’taki UİD-DER’li kadınlar olarak sorunlarımızı konuşmak ve mücadele etmenin önemini bir kez daha vurgulamak için 15 Mayıs Pazar günü bir film etkinliği örgütledik. Sefaköy’de bir araya geldiğimiz işçi ve öğrenci kadınlarla Diren filmini izledik.
Film 1900’lü yıllarda İngiltere’deki işçi kadınların oy hakkını elde etmek için verdikleri mücadeleyi anlatıyor. O yıllarda İngiltere’de kadınların siyasi olayları muhakeme edebilecek yeteneğe sahip olmadığı, ailesindeki erkekler tarafından yeterince temsil edildiği gibi söylemler toplumun büyük bir bölümü tarafından sahipleniliyordu. Kadınlar kendi çocukları üzerinde bile hiçbir hakka sahip değildi. Bu yaşananlar günümüzde “demokrasinin beşiği” denilen bir ülkede yaşandı. Hem işyerlerinde hem de yaşamda değersiz görülen kadınlar, hükümetin bütün baskı ve zorbalıklarına karşı kararlı bir mücadeleyle oy hakkını ve çocukları üzerinde haklar elde ettiler. Verilen bu mücadele toplumsal yaşamda ve işyerlerinde emekçi kadınların başını çektiği bir eşitlik savaşıydı.
Biz UİD-DER’li mücadeleci işçi kadınlar, emekçi kadınlar hem işyerlerinde, hem sokakta, hem de evlerinde daha çok çalışıp, daha çok eziliyorsa mücadelede de en önde olmalı diye düşünüyoruz. Yükselttiğimiz “Kadına Şiddete Hayır”, “Her İşyerine Kreş”, “Gece Vardiyası Yasaklansın”, “Doğum ve Emzirme İzinleri Uzatılsın!” talepleri bugün bütün emekçi kadınların isteğidir. Özellikle daha bir ayyuka çıkan kadın cinayetleri ve tecavüz olaylarının yaşandığı bu kirli dönemde, işçi kadınların mücadele etmek için birçok sebebi var. İşçi sınıfı kadınıyla erkeğiyle bugün sahip olduğu hakların hepsini mücadele vererek kazanmıştır. Geçmiş dönemlerde verilen kavgalardan ilham almalı ve bugünün işçi kadınları olarak, tacize, tecavüze, eşitsizliğe karşı UİD-DER Kadın Komitesi’nin çağrısına kulak verip, mücadeleyi büyütmeliyiz.
ATEŞ
1 Mayıs’ı Hiç Unutmayacağım
- “Yüzücüler” Filmi: İnsanlığın Göç Yollarındaki Yaşam Mücadelesi
- Üzgünüz Size Ulaşamadık!
- Umutsuzluk içinde “Umut”
- Sahte umudun umutsuzluğu
- Umutla gerçek arasındaki fark
- Cabbar’ın ümitsiz umudu
- “Umut fakirin ekmeğidir” derler
- Yılmaz Güney’in UMUT filminden
- Dövüşenler ölenlerin tutmaz yasını!
- “Gazap Üzümleri” Film Gösterimi
Son Eklenenler
- 17 Nisan Sağlıkta Şiddete Karşı Mücadele Günü kapsamında Türkiye’nin pek çok kentinde sağlık emekçileri basın açıklamaları gerçekleştirdi. 12 yıl önce Gaziantep’te görev sırasında katledilen Dr. Ersin Arslan ve sağlıkta şiddet sonucu yaşamını...
- Bursa’da faaliyet gösteren Durak Tekstil’de 6 işçi Öz İplik-İş Sendikasına üye oldukları için işten atılmış ve fabrika önünde direnişe geçmişlerdi. 6 Şubattan itibaren direnişlerine kararlı bir şekilde devam eden Durak Tekstil işçileriyle dayanışma...
- Sermaye sınıfı ve iktidar bizi bir birey, bir insan olarak değil sadece ucuz işgücü kaynağı olarak görüyor. Çok çocuk doğurmamızı, gelecek işçi kuşaklarını yetiştirmemizi beklerken, kadın istihdamını teşvik ettiklerini söylerken, doğum ve emzirme...
- Adıyaman’ın Besni ilçesinde bulunan Mega Polietilen fabrikasında 2 aylık ücretleri gasp edilen işçiler 8 Nisanda iş bırakarak direnişe başladı. 15 Nisanda BİRTEK-SEN’in çağrısıyla fabrika önünde bir dayanışma eylemi yapıldı. 5 Nisandan bu yana...
- İşçi sınıfının 8 saatlik işgünü için mücadelesinden doğan 1 Mayıs’ın 138 yıllık bir tarihi var. Kuşaklar boyunca kadın ve erkek işçiler işgününü 8 saate indirmek için mücadele ettiler ama bu mücadele işgününün kısaltılması talebiyle sınırlı kalmadı...
- Hepimiz artan hayat pahalılığından şikâyet ediyoruz. Geçimimizi sağlamakta, ay sonunu getirmekte zorlanıyoruz. Çarşı-pazarda, marketlerde hep aynı sohbeti yapıyor, aynı dertten yakınıyoruz: Hayat çok pahalı! Çoğumuz için tatil yapmak, hafta sonu...
- İsrail’in Gazze’ye saldırıları altıncı ayını geride bırakırken altı aydır meydanları dolduran İngiltereli işçi ve emekçiler “acil ve kalıcı ateşkes” ve “İsrail’e silah satışının sonlandırılması” talepleriyle bir kez daha meydanlara çıktı. 13 Nisanda...
- Otuz yıl boyunca kesintisiz çalışmış, ücreti daha cebine girmeden SGK primleri ve vergileri kesilmiş, EYT’li emekli bir işçiyim. 2024 yılı Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından emekliler yılı ilan edildi ama emekliler sefalet içinde yaşamaya mahkûm...
- Ezilenlerin safında mücadele eden, şiirlerini ve oyunlarını işçi sınıfına adayan Bertolt Brecht, “Yarının Büyüklerine Şiirler” kitabında, beşiğinin başucunda oğluna seslenen bir ananın ninnisine yer verir. Geçmişten bugüne ninniler, çocukların...
- Sevgili işçi kardeşlerim, hepinize merhaba. Bu mektubumda sizlerle sözü eğip bükmeden konuşmak ve gerçekler üzerine hasbihal etmek istiyorum. Yani gerçekleri olduğu gibi konuşalım. Biliyorum ki kursağınıza giren her lokmayı alın teriniz, elinizin...
- Adnan Yücel, Yeryüzü Aşkın Yüzü Oluncaya Dek şiirinde “saraylar, saltanatlar çöker, kan susar bir gün, zulüm biter” der. Yeryüzünde “aşkın” yani özgürlüğün, barışın, mutluluğun hâkim olacağı günler için ve o günlere kadar mücadelenin devam edeceğini...
- Bugün dünyanın pek çok yerinde savaş naraları yankılanıyor. Filistin, Ukrayna, Suriye, Lübnan, Yemen ve daha birçok ülkede emperyalist savaşların getirdiği yıkımlara, acılara, ölümlere tanık oluyoruz. Şimdilik televizyon ekranlarında, gazetelerde...
- Portekizli yazar Jose Saramago “Körlük” romanında toplumsal körlüğü, bu kitabın devamı olan “Görmek” romanında ise ezilenler gerçekleri görmeye başladıklarında neler olduğunu anlatır. “Körlük” romanı 1933-1974 yılları arasında Portekiz’de hüküm...