Buradasınız
Üstümüzdeki Çadırımızı Çalmışlar!
Kartal’dan bir işçi
İki dağcı genç çadırlarını alır dağa çıkarlar. Çadırlarını kurar ve gece içinde uyurlar. Gençlerden biri gece uyanır. Panik halde arkadaşını uyandırır. Ne olduğunu, niye uyandırıldığını anlayamayan şaşkın arkadaşına sorar:
-Hey, yukarıya bak bakalım ne görüyorsun?
-Ayı, yıldızları görüyorum.
-Başka ne görüyorsun?
-Büyükayı, küçükayı kümesini görüyorum.
-Daha başka ne görüyorsun?
-Venüs’ü, Mars’ı
Bunun üzerine arkadaşı diğerine sorar:
-Ya sen ne görüyorsun?
-Üzerimizdeki çadırımızı çalmışlar arkadaş! Çadır olsaydı üzerinde, bunları görebilir miydin?
Bugünlerde televizyonlarda politikacılar vatanseverlik nutukları atarken, aslında hiç boş durmuyorlar. Tıpkı 1999’da yaşanan büyük İzmit depreminde olduğu gibi… O günlerde insanlar can derdindeyken yangından mal kaçırır gibi emeklilik yasasını bir gecede Meclisten geçirmişlerdi. Şu aralar da pek çok benzer gelişme yaşanıyor. İşçi ve emekçileri milliyetçi propagandalarla uyuşturup tepesindeki çadırı çalmakta pek mahirler. Her şeye zam yaptılar. Yiyecek, içecek ateş pahası. Asgari ücret 2020 lira, bir kışlık çocuk montu 400 lira! Önümüz kış doğal gaz faturaları dudak uçuklatacak. Elektrik zaten çoktan bu halde idi. Bu arada bütçe açığına işçiye, memur ve emekliye verdikleri zammın neden olduğuna karar vermişler. Ekonomiyi bu hale getiren iktidar sahipleri değilmiş de işçi, memur ve emeklilermiş! İşte bu yüzden verilen zamların bir şekilde geri alınması gerektiğine karar vermişler. Bunun da yolunu bulmuşlar. Gelir vergisi oranlarını arttırıvermek. Vergi dilimlerini daha da arttırarak, tabandakileri daha fazla ezerek tavandaki ensesi kalınların omuzlarındaki yükü azaltacaklarmış. İşçiye, memura, emekliye maaş zammı yapmadan önce enflasyon rakamlarını düşük göstermek için türlü numaralar çevirenler, iş kendilerine gelince nasıl da hassaslar.
Her şeye zam yapıp sırtımızdaki vergi yükünü arttırırken, devleti yönetenler kendilerine yüksek zam yapıyor, yüksek maaşlar alıyorlar. Onlar en lüks araçlara biniyor, lüks konutlarda ve Saraylarda yaşıyorlar. Ne de olsa itibardan tasarruf olmaz! Ama sıra bize gelince “ülkenin ekonomik şartları” deyip sırtımıza daha fazla yük bindiriyorlar. İşsiz sayımız 7 milyon 364 bin olmuş. İşsizlik fonunu da işsizlere değil patronlara veriyorlar. Patronlara teşvik adı altında peşkeş çekiyorlar. Kamu bankalarına aktarıyorlar!
Yoksulluğumuzu büyütürken, işçilerin mücadele etmesinin de önüne engel üzerine engel dikiyorlar. Valiler ve kaymakamlar il ve ilçelerdeki miting ve eylemleri “kamu düzenini bozuyor” diyerek yasaklıyorlar. Polis, haklarını alamadığından dolayı Ankara’ya yürüyen metal işçilerine gazla, copla saldırıp yaka paça gözaltına almakta, soma madencilerinin eylemlerine engel olmaktadır. Ekoloji eylemlerini bile “kamu düzeni” gerekçesiyle yasakladılar. Kimsenin kafasını kaldırmaya cesaret etmesini istemiyorlar. İşçilerin, emekçilerin eylemlerini baskı altında tutmaya, onların birbirinden haberdar olmasını engellemeye çalışıyorlar. O yüzden televizyonlarda “abidik gubidik” binlerce program ve haberle dikkat dağıtmaya, kafa doldurmaya, işçileri meşgul etmeye uğraşıyorlar.
Lakin şu koca yaşlı dünya üzerinde, egemenlerin lale devirleri hiçbir zaman sonsuza dek sürmedi. Bugün pek çok ülkede emekçiler ayağa kalkıyor; işsizliğe, yoksulluğa, sömürüye, baskıya hayır diyor. Dün Sudan’dan, Cezayir’den yükselen sese bugün Şili’den, Lübnan’dan, Ekvador’dan yükselen sesler “yeter artık” diyerek katılıyorlar.
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
- “Geçmiş Olsun” Yerine “Rapor Almayın”
Son Eklenenler
- Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze 1 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Mersen’de işçiler, sendika ve toplu sözleşme hakları için 19 Nisanda greve çıktı. Sendikadan yapılan açıklamada şu sözlere yer verildi: “Fransa sermayeli Mersen’in merkez yöneticileri...
- İşçi Dayanışması’yla tanışmış işçi kardeşlerimiz, gazetemizin kendilerinde yarattığı değişimi çok iyi bilir. UİD-DER ile yolları kesişen her işçi kardeşimizin zihni açılır, doğru bir ifadeyle dünyaya ve her şeye sanki üç boyutlu bir gözlükle bakar...
- Bu dünyaya sadece çalışmak için gelmiş gibiyiz. İşyerinde arkadaşlarımın ağzından sürekli şu sözler dökülüyor: “Ya biz bu dünyaya çalışmak için mi geldik? Evde iş, fabrikada iş… Sürekli bir döngünün içinde dönüp duruyoruz. Neden bu kadar çok...
- Türkiye’de seçimler öncesinde çok sayıda emekli eylemi gerçekleşti. Emeklilerin yaşadığı sorunların sandığa yansıyarak yerel seçimleri etkilediği herkesin malumu… Sorunlarımız bitmedi ve seçim sonrasında da emekliler olarak taleplerimizi haykırmaya...
- Merhaba dostlar; bizler İstanbul’dan bir grup öğretmeniz. 1 Mayıs’a yaklaşırken duygularımızı siz işçi kardeşlerimizle paylaşmak istedik. Öncelikle her sene olduğu gibi bu sene de 1 Mayıs coşkusunu haftalar, aylar öncesinden hissetmeye başladık. O...
- Öz Gıda-İş Sendikasında örgütlü işçilerin 7 Marttan beri grevde olduğu Abalıoğlu Lezita fabrikasında 16 Nisanda jandarma işçileri ve sendikacıları darp etti ve ters kelepçeyle gözaltına aldı. Yaralanan 8 işçi hastaneye kaldırıldı. İzmir Kemalpaşa’da...
- 17 Nisan Sağlıkta Şiddete Karşı Mücadele Günü kapsamında Türkiye’nin pek çok kentinde sağlık emekçileri basın açıklamaları gerçekleştirdi. 12 yıl önce Gaziantep’te görev sırasında katledilen Dr. Ersin Arslan ve sağlıkta şiddet sonucu yaşamını...
- Bursa’da faaliyet gösteren Durak Tekstil’de 6 işçi Öz İplik-İş Sendikasına üye oldukları için işten atılmış ve fabrika önünde direnişe geçmişlerdi. 6 Şubattan itibaren direnişlerine kararlı bir şekilde devam eden Durak Tekstil işçileriyle dayanışma...
- Sermaye sınıfı ve iktidar bizi bir birey, bir insan olarak değil sadece ucuz işgücü kaynağı olarak görüyor. Çok çocuk doğurmamızı, gelecek işçi kuşaklarını yetiştirmemizi beklerken, kadın istihdamını teşvik ettiklerini söylerken, doğum ve emzirme...
- Adıyaman’ın Besni ilçesinde bulunan Mega Polietilen fabrikasında 2 aylık ücretleri gasp edilen işçiler 8 Nisanda iş bırakarak direnişe başladı. 15 Nisanda BİRTEK-SEN’in çağrısıyla fabrika önünde bir dayanışma eylemi yapıldı. 5 Nisandan bu yana...
- İşçi sınıfının 8 saatlik işgünü için mücadelesinden doğan 1 Mayıs’ın 138 yıllık bir tarihi var. Kuşaklar boyunca kadın ve erkek işçiler işgününü 8 saate indirmek için mücadele ettiler ama bu mücadele işgününün kısaltılması talebiyle sınırlı kalmadı...
- Hepimiz artan hayat pahalılığından şikâyet ediyoruz. Geçimimizi sağlamakta, ay sonunu getirmekte zorlanıyoruz. Çarşı-pazarda, marketlerde hep aynı sohbeti yapıyor, aynı dertten yakınıyoruz: Hayat çok pahalı! Çoğumuz için tatil yapmak, hafta sonu...
- İsrail’in Gazze’ye saldırıları altıncı ayını geride bırakırken altı aydır meydanları dolduran İngiltereli işçi ve emekçiler “acil ve kalıcı ateşkes” ve “İsrail’e silah satışının sonlandırılması” talepleriyle bir kez daha meydanlara çıktı. 13 Nisanda...