Buradasınız
Uyanmak İstiyoruz Güzel Bir Sabaha
Avcılar’dan bir grup genç
Bir sabaha uyanmak istiyoruz
Çocukların çocuk olabildiği
Bomba ve silah seslerinin duyulmadığı
Yıkımların olmadığı
Bir sabaha…
Bir sabaha uyanmak istiyoruz
Tüm kötülüklere rağmen iyiliği,
Tüm umutsuzluklara rağmen umudu büyüttüğümüz
Acıların yeryüzünden silindiği
Bir sabaha...
2023 yılı gibi felaketlerle dolu olan, bu kokuşmuş kapitalist sistemin getirdiği zorlu ve karanlık bir yılı geride bıraktık. 6 Şubat depremleriyle birlikte bizim gibi nice genç arkadaşımız, kardeşimiz hayatını kaybederken, bir o kadarı da evsiz ve ailesiz kaldı. Yıllardır uzmanların uyarılarına aldırış etmeyip önlem alınmaması yüzünden insanların yaşamı ellerinden alındı. Bu kara ve acı günler ardında bir yılı geride bırakırken mücadeleci ve emekçi gençler olarak nasıl bir sabaha uyanmak istediğimizi sizlere anlatalım istedik.
Öyle bir sabah olsun ki bu sabah, umudu karanlığa boğmak isteyen bir avuç asalağa inat, dikelim aydınlığı gökyüzüne. Öyle bir sabah olsun ki bu sabah, ölmesin kimseler açlıktan ve yoksulluktan. Öyle bir sabah olsun ki bu sabah son bulsun tüm zulüm ve haksızlıklar, bitsin insanın insana kulluğu. Öyle bir sabah olsun ki bu sabah ne varsa yer ve gök kubbenin altında biz işçi sınıfının olsun. Biz istiyoruz ki uyanalım yepyeni bir dünyada yeni bir sabaha…
İşçi sınıfının emekçi gençliği olarak böyle bir sabaha uyanmayı düşlemek, bunu umut etmek tabii ki çok güzel. Fakat her gün gözlerimizi açtığımız gerçeklik, hayal edilen bu güzel sabahların öyle kendiliğinden gelmeyeceğini, bir mucize şeklinde gerçekleşmeyeceğini bize çok açık bir şekilde gösteriyor. Genç kuşakları gün geçtikçe kara bir batak gibi içine çeken, onların neşesini, umudunu, üretkenliğini ve hatta yaşama isteğini sömüren, çürümüş sistemin hüküm sürdüğü günlere açıyoruz gözümüzü her sabah.
İşte tam da bu gerçeklik nedeniyle biliyoruz ki bu sabahlara ulaşmanın tek yolu işçi sınıfının örgütlü mücadelesinden, birlik ve beraberliğinden geçiyor. Biz işçi sınıfının saflarında bir araya gelmiş gençler olarak, hayattaki her şey gibi bu güzel sabahlara da hep birlikte mücadele edip, emek vererek ulaşabileceğimizi biliyoruz. Ve diyoruz ki; yarınlarımızın dünden ve bugünden bir farkı olmasını istiyorsak, güzel sabahlara uyandığımız yepyeni bir dünya kurmak istiyorsak el ele, yürek yüreğe verelim. Gençliğimizi karartmaya çalışan bu sisteme karşı birliğimizi güçlendirelim.
Umut Hep Vardır
- Özgür Olmak Demek…
- Asıl Sorumlular Kim? Emekliler mi? Egemenler mi?
- Yaşadım Diyebilmek İçin!
- Milletvekili Maaşları Seni de Kızdırıyor mu?
- Biz Yeni Bir Dünya Kuracağız!
- “İşçiye Verilen Değer” Bu mu Olmalı?
- Cep Telefonu, Okul Gezisi ve Hayatın Gerçekleri
- İyi ki UİD-DER’liyim…
- Zulme Karşı Çıkmanın Mutlaka Bir Yolu Vardır
- Bizi “Biz” Yapan Şarkılarımız…
- Nasırlı Ellerin Yumruğu Bugün!
- Kariyer Gelişim Masallarıyla Geleceği Çalınan Gençler
- Bir Şarkının İzinden: Bir Yere Gitmiyoruz!
- “Neyin Yoksa Ondan Sakın Vazgeçme Oğlum”
- Yarına Gidenler, Yarınlar İçin Mücadele Edenler
- “Yarın Ölmek Dün Ölmekten Daha Saçma”
- Okuyan Bir İşçi Soruyor
- Uyanmak İstiyoruz Güzel Bir Sabaha
- Koca Yusuf’tan Köroğlu’na, Onlardan Bize Kalan
- Mesleki Eğitim mi Kâr Hırsı mı?
Son Eklenenler
- Sendikaya üye olan işçilerin önüne çok çeşitli engeller çıkartılıyor. Sendikanın örgütlendiği işyerinde toplu sözleşme yapma yetkisi alması için hem işkolu hem de işletme barajlarını aşması ve Çalışma Bakanlığından çoğunluğu sağladığına dair yetki...
- Tarkett işçileri 18 Eylülden bu yana grevlerini sürdürüyorlar. Taleplerini, mücadelelerinin nasıl başladığını, grevlerini şöyle anlatıyorlar:
- Ücretlerini arttırmak, sendikalaşmak, ücret gaspına dur demek için çeşitli sektörlerden işçiler grev ve direnişlerini sürdürürken her geçen gün bunlara yenileri ekleniyor. Kartal Belediyesi işçileri Toplu İş Sözleşmesi (TİS) masasında anlaşma...
- Dünya İşçi Sınıfının Yoksulluğa, Hak Gasplarına ve Emperyalist Savaşa Karşı Mücadelesi Devam Ediyor!Dünyanın dört bir yanında farklı sektörlerden on binlerce işçi ve emekçi artan yoksullaşmaya, hak gasplarına ve emperyalist savaşlara karşı mücadeleyi büyütmeye devam ediyor. Baskı ve tehditlere boyun eğmeyen işçiler, grevlerle, kitlesel eylemlerle...
- İşçi Dayanışması’nda her vesileyle vurguladığımız gibi kapitalizmde iki temel sınıf var. Yaşam biçimi, düşünme tarzı, çıkarları, hayattan beklentileri farklı olan iki sınıf: İşçi sınıfı ve sermaye sınıfı. Bu nedenle her kavram hangi sınıftan...
- 28 Ekim 2014’te Ermenek’te 18 madenci katledildi. Ermenek katliamı, ekmek kavgası uğruna yerin yüzlerce metre altına inen sarı baretlilerin yaşamdan koparıldığı ne ilk katliamdı ne de son olacaktı. Aynı yıl 13 Mayısta Türkiye tarihinin en büyük...
- Son günlerde de Polonez işçisi kadınların direnişlerini hayranlıkla ve umutla takip ediyorum. Uzun zamandır “grevlerde kadınlar nasıl tepki veriyor” diye kadın ağırlıklı grevleri dikkatle izliyorum. Sizlere de bu merakımdan dolayı karşıma tesadüfen...
- Bu sistemde kâğıt üzerinde herkesin özgür olduğu söylenir, herkesin eşit özgürlükleri varmış gibi sunulur. Ancak gerçeklik başkadır. Gerçeği algılamak için uyanık ve sınıf bilinçli olmak, “hangi sınıfın özgürlüğü?”, “ne çeşit bir özgürlük?” gibi...
- Adana’da SASA-PTA Üretim Tesisi Şantiyesinde çalışan işçilerin Yapı Yol-İş Sendikasıyla birlikte ücret gaspına karşı başlattıkları direniş kazanımla sonuçlandı. Karşıyaka Belediyesi Kent AŞ işçileri, belediye önünde eylem yaparak ücretlerinin...
- Her gün yeni bir vahşet, felaket, savaş haberi alıyoruz. Çünkü içinde yaşadığımız ekonomik ve toplumsal düzen vahşet, felaket, savaş üretiyor. Her gün bir önceki güne göre daha kötü bir dünya ve yaşama açıyoruz gözlerimizi. Beraber çalıştığım bir...
- Çoğu işçi kardeşimiz birlikte hareket etmenin, hak mücadelesi vermenin zor olduğuna inanıyor. Gerçekten de hak mücadelesinde kolay bir yol yok. Peki ama kölelik koşullarında çalışmak, sefalete boyun eğmek kolay mı? Bireysel çabalarla hayat...
- Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) üyesi sağlık emekçileri 24 Ekimde pek çok ilde basın açıklamaları gerçekleştirerek devletin sağlık politikalarını, sağlık emekçilerinin maruz kaldığı sömürüyü ve tüm bunların bir sonucu olan bebek...
- Çalışma koşularımızın kötülüğünden, ücretlerimizin düşük olmasından ve genel sorunlarımızdan bahsederken “peki, bu durumda ne yapmalıyız” diye sorduğumuzda arkadaşlarımız kimi zaman “bu işyerinden bir şey olmaz” diyor.