Buradasınız
Yargıtay’dan İşçi Lehine Emsal Karar
İşçiler, çalıştıkları işyerlerinde uğradıkları haksızlıklara karşı yasal haklarını bilmedikleri ve mücadele etmedikleri için çoğu zaman hak kaybına uğruyorlar. Patronlar, işçilerin ücretlerini düşürebiliyor, işten çıkarırken işçiye bütün haklarını aldığına dair bir kâğıt imzalatıp tazminatını vermeyebiliyor, işçiye vereceği ücreti bordroda asgari ücret olarak gösterip, fazlasını elden verebiliyor, metal direnişleri sürecinde de gördüğümüz gibi sendika seçme özgürlüklerini kullanmak isteyen işçileri yasadışı iş yapıyormuş gibi gösterebiliyor. Oysa işçilerin tarihsel mücadelesinin bir sonucu olarak yasalara geçmiş işçi hakları var ve bu hakları kullanan işçiler, kimi zaman olumlu sonuçlar da alabiliyorlar.
Geçtiğimiz günlerde Yargıtay, çalıştığı işyerinde işçinin ücretinin düşürülmesine ve iş koşullarının ağırlaştırılmasına o sırada ses çıkartmamasının hak kaybı anlamına gelmeyeceğini belirten bir karar aldı. Söz konusu davada, Kocaeli’de bir işyerinde çalışan işçi, ücretinin düşürülmesine 2 yıl boyunca ses çıkarmadı. İşten ayrıldıktan sonra Kocaeli 4. İş Mahkemesi’ne bütün alacaklarının ödenmesi talebiyle başvurdu. İşçi, fazla mesai, hafta tatili, genel tatil, yıllık izin ücretleri, ikramiye ve ücret alacaklarının ödenmesini talep etti. Patronun avukatı, işçinin bütün alacaklarının ödendiğini söyleyerek davanın reddini istedi. Mahkeme, bilirkişi raporuna ve kanıtlara dayanarak davanın reddine hükmetti. Davayı reddeden mahkeme, ret kararını, davacı işçiye talep ettiği bütün alacaklarının bordrolara işlenerek ödendiğini, 2 yıl boyunca davacının bordroları hiçbir itirazda bulunmadan imzaladığı gerekçesine dayandırdı.
Buna karşın geri adım atmayan işçi, avukatı aracılığıyla kararı temyiz ettirerek Yargıtay’a taşıdı. Dava dosyasını inceleyen Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, işçinin ücretinin düşürülmesinin iş şartlarında esaslı bir değişiklik olduğunu ve işçinin yazılı ve açık kabulüne bağlı olduğunu belirtti. Yargıtay, işçinin ücretinin düşürülmesine karşı suskun kalmasının bunu kabul ettiği anlamına gelmediğini ifade ederek mahkemenin ret kararının bozulmasına karar verdi. Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin gerekçesi şöyle:
“
4857 Sayılı İş Kanununun 22. Maddesi uyarınca iş şartlarında esaslı değişiklikler işçinin yazılı ve açık kabulüne bağlıdır. İşçinin ücretinin düşürülmesi iş şartlarında esaslı değişiklik olup işverence tek yanlı olarak ücret miktarında işçinin aleyhine değişiklik yapılamaz. İşçinin yapılan değişikliğe karşı çıkmamış olması ve suskun kalması yasanın açık düzenlemesi karşısında bu değişikliği kabul ettiği anlamına gelmez. Bordroların ihtirazi kayıtsız imzalanması ya da ücret düşürülmesi gerekçesi ile fesih yoluna gidilmemesi işçi aleyhine yorumlanamaz. Dava konusu dönemde bu alacakların talep edilmemesinin iyiniyet kurallarıyla bağdaştırılması mümkün değildir.
Somut uyuşmazlıkta; dosyada mevcut sözleşmeye göre davacının aylık brüt ücreti 1.250,00 TL olup ücret ve benzeri alacak unsurlarının bu ücret seviyesine göre ödenmesi işverenin yükümlülüğündedir. Mahkemece hatalı değerlendirme ile davanın reddi yerinde değildir. Alacak talepleri ve bilirkişi raporu dosyadaki delillerle birlikte değerlendirmeye tabi tutulup elde edilecek sonuca göre karar verilmesi gerektiği gözetilmeden hatalı değerlendirme ile davanın reddine karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.”
Yargıtay’ın işçi lehine verdiği bozma kararına konu olan dava, bir kez daha göstermiştir ki, patronlar işçilerin örgütsüzlüğünden ve bilinçsizliğinden cesaret alarak haklarını gasp ediyorlar. İşçiler mücadele ettiklerinde ise patronların oyunlarını bozuyorlar. Bu mücadeleye yasaların kullanılması da dâhildir. Bu nedenle işçiler bir taraftan örgütlenip hakları için mücadele ederken, öte taraftan yasal haklarını da kullanmayı ihmal etmemeliler.
Kaza Değil, Kader Değil: KATLİAM!
- Avukatlar Anlatıyor: Yasalar Yetmez, İşçi Sınıfını Örgütlülük Kurtarır
- İşsizlik Fonu Yine Patronların Hizmetinde
- Asgari Ücretin Vergi Dışı Bırakılması ve Asgari Geçim İndirimi (AGİ)
- Buzdağının Görünmeyen Kısmı: Meslek Hastalıkları Gerçeği
- Grev Kırıcılığı ve Grev Hakkı
- Kazı Bağırtmadan Yolma Meselesi: Vergi
- Patronun Keyfi Kısa Çalışma Uygulamasına Karşı Dava Açan İşçi Kazandı
- Şimdi de İstirahat Parasına Göz Diktiler!
- Kod 29 ve SGK’nın Algı Oyunları
- Kod 29 Mağduriyeti Ortadan Kalkıyor mu?
- Kölelik Düzeninin “Yeni Normali”: Uzaktan Çalışma
- Yasal Olan Meşru mudur?
- Tazminatsız İşten Atma Saldırısı: Kod 29
- Patronların Pandemi Saldırısı: Kod 29!
- Çalışma Yaşamında Orman Kanunları
- Sigorta Hakkımız Gasp Ediliyor
- Sermayenin Elindeki Kamçı: Pandemi
- Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi, Kıdem Tazminatımızın Elimizden Alınmasıdır
- Sokağa Çıkma Yasaklarıyla Birlikte Telafi Çalışması Yaygınlaşıyor
- Kısa Çalışma Ödeneği ve Ücretsiz İzin Uygulaması
Son Eklenenler
- Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) 30 Kasımda Ankara Tandoğan Meydanında “Geçinemiyoruz! Yoksulluğa Karşı Mücadelede Birleşiyoruz” şiarıyla miting düzenledi. Mitinge Türkiye’nin onlarca kentinden KESK’e bağlı sendikalara üye emekçiler...
- Lübnan Ulusal İşçi ve Çalışan Sendikaları Federasyonu (FENASOL), İsrail’in Lübnan’a yönelik saldırılarının yoğunlaşmasının ardından uluslararası dayanışma çağrısı yükseltmişti. UİD-DER, FENASOL’un dayanışma çağrısının ardından Lübnanlı emekçilerin...
- Filistin halkıyla dayanışma eylemlerini aralıksız sürdüren İngiltere işçi sınıfı emperyalist savaş karşıtı mücadelesine devam ediyor. 28 Kasım gününü “Filistin için İşyeri Eylem Günü” ilan eden işçi, emekçi ve öğrenciler ülke çapında kitlesel...
- 30 Kasımda KESK tarafından Ankara’da düzenlenecek miting öncesi 2021 Tüm Emekliler Sendikası çeşitli kentlerde “Emekliler Ankara’ya Yürüyor” başlıklı basın açıklamaları gerçekleştirdi. Tekirdağ’da Hasan Ali Yücel Meydanı’nda gerçekleştirilen...
- Çayırhan Termik Santrali ve maden sahalarının özelleştirilmesine karşı yeraltında ve yer üstünde eylemler yapan Türkiye Maden İşçileri Sendikası ve Tes-İş Sendikası üyesi işçiler, Enerji Bakanlığıyla yapılan görüşmelerden olumlu sonuç alınamaması...
- Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri’nin çağrısıyla, başta İstanbul olmak üzere pek çok kentte, sendika yöneticilerinin, siyasi parti ve demokratik kitle örgütü üyelerinin, gazeteci ve yazarların aralarında olduğu 200’den fazla kişinin gece yarısı...
- Türkiye’nin dört bir yanında, ücretlerini yükseltmek, sendikalaşmak istedikleri için mücadele eden işçiler çeşitli engellerle karşılaşıyor, işten atılıyor, baskıyla sindirilmek isteniyor. Siyasi iktidarın desteğini arkasına alan patronlar işçilerin...
- İspanya’nın Barcelona kentinde on binlerce emekçinin katılımıyla 23 Kasımda yüksek kira fiyatlarına karşı bir protesto gösterisi düzenlendi. Konut kiralarının düşürülmesi ve daha iyi yaşam koşulları talepleriyle bir araya gelen işçi ve emekçiler,...
- 25 Kasım Kadına Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü kapsamında 23 ve 25 Kasımda dünyanın dört bir yanında emekçi kadınlar meydanlara çıkarak öfkelerini haykırdı. Kapitalizm altında çifte ezilmişliğe maruz kalan emekçi kadınlar, kadına şiddetin...
- Bizim mahallenin gençlerinin her birine okuyacakları kitaplar almak için Konak’tan Kemeraltı’na girdim. Kitabın adı Küçük Kara Balık, yazarı Samed Behrengi. Kitap her yaştan işçilere ve işçi çocuklarına dereden çaya, çaydan ırmağa, ırmaklardan...
- Yıllar önce çok sevdiğim, dertlerimizi, sevinçlerimizi paylaştığımız ama hayata dair fikirlerimiz ayrı olan bir arkadaşımla aynı dönemde hamile kaldık. Onu hamile olduğu için işten çıkardılar ve buna karşı çok fazla direnemedi. Patron bana da,...
- DİSK Genel Başkan Yardımcısı ve Genel-İş Sendikası Genel Başkanı Remzi Çalışkan ile Genel-İş Sendikası Mersin Şube Başkanı ve DİSK Çukurova Bölge Temsilcisi Kemal Göksoy’un 26 Kasımda sabaha karşı bir ev baskınıyla gözaltına alınmaları üzerine DİSK...
- Türkiye’deki grev ve direnişlere her geçen gün yenileri eklenirken işçilerin mücadelesi dayanışmayla büyüyor. Çayırhan Termik Santrali ve Linyit İşletmelerinin özelleştirilmesine karşı işçilerin başlattığı direniş devam ediyor. Genel Maden İşçileri...