Buradasınız
Yaşamak İçin Borçlananlar, Ölüm İçin de Borçlanır
Sefaköy’den bir sağlık işçisi
İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından belirlenen mezar yeri fiyatları belli oldu. İstanbul’daki bütün mezarlıklarda mezar yeri tahsisi için ücret alınıyor. Dört gruba ayrılan 564 mezarlığın fiyatları günün şartları, ekonomik göstergeler, mezar yerlerinin coğrafi ve fiziki özellikleri dikkate alınarak belirleniyor. Gömüleceğiniz yeri seçmek istiyorsanız bu haberi iyi okuyun. Sonuçta ölüm bize uğramak için her an hazırda bekliyor. İş cinayetleri, kadın cinayetleri, savaşlar…
Biliyorsunuz ki bu haber zenginler için yapılmıyor. Çünkü zaten hepsinin en iyi yerlerde aile mezarlıkları var. Dolayısıyla işçi kardeşlerim, bu reklam niteliğindeki haber hepimize gelsin.
Yıllarca güneş görmeyen evlerde yaşamış, yeşillikten mahrum kalanlar, ölünce nasıl bir yere gömülmek istersiniz? Deniz ve orman manzaralı diyorsanız birinci gruptan mezarlık alabilirsiniz. Bunun için yaklaşık 25 bin liranız olması yeterli. “Zaten asgari ücret alıyorum, o kadar param yok” diyorsanız tüm bankalarda yüksek faizli krediler emrinize amade. Unutmayın Karacaahmet Mezarlığı gibi birinci gruba giren bu mezarlıklarda güvenlik üst mertebede. Her gün mezarlar düzenli olarak sulanır ve çıkan yabani otlar itina ile temizlenir. Biliyorsunuz ki işyerlerimizde bile iş güvenliği yokken bu fırsat kaçmaz! Uygun fırsatlar arayanlar için ölüm sonrası masraf 6 bin liraya iniyor. Ulaşımı rahat ve merkezi. Ama metrobüse biraz uzak düşebilir.
Ev için aldığım kredi zorluyor diyorsanız ikinci grup mezarlıklar daha uygun. Eyüp Mezarlığı gibi ferah, bol yeşillikli bir yer istiyorsanız sıfır mezarlar 10 bin lira. Mezarlığın girişinden yukarılara çıktıkça masmavi Haliç’i görmek mümkün. İşçilik hayatınızda görmediğiniz ama ismini duyduğunuz önemli şahıslarla aynı yerde gömülmüş olmanın huzurunu yaşabilirsiniz. Bu arada ölümden sonraki mezar fiyatları 5 bin liraya iniyor duymadık demeyin. “Şuan kredi çekecek durumda değilim, fazla mesailere kalıp para biriktireceğim” diyorsanız boşuna uğraşmayın. Mesailere kalarak kazandığınız üç kuruş, mezar taşına dahi yetmez. Siz iyisi mi yastık altında kalan dolarlarınızı (!) bozdurun. Size uygun gelecek üçüncü ya da dördüncü guruptan mezar bakın. Çünkü üçüncü grupta mezarlar 4 bin, dördüncü grupta ise 2 bin liraya mal oluyor. Şehrin gürültüsünden uzak, doğayla iç içe, içinizi açacak!
Durun bir dakika, bir son dakika haberi… Aşiyan, Karacaahmet, Edirnekapı ve Zincirlikuyu yüzde yüz dolmuş durumda. O mezarlıklara sadece aile mezarlığı olanlar gömülebiliyor!
Şu yazdıklarım şaka gibi. Ama ne yazık ki gerçek. Yaşarken biz Esenyurt’ta, Esenler’de, Bağcılar’da, patronlar ise Etiler’de, Tarabya’da, Beşiktaş’ta yaşıyor. Biz güneş görmeyen, yoksul evlerde yaşarken, onlar denize nazır, yeşilliğin bol olduğu villalarda yaşıyor. Ölürken de onlarla boy ölçüşecek halimiz yok, bu örgütsüz halimizle. Dünyada yaşanılacak en güzel şeyleri gasp eden patronlar, ölülerimize bile rahat vermezler. Yaşarken onca acı yaşayan bizler öldükten sonra rahat etmesek de olur. Zaten boşuna “ölümün adil olması için, hayatın adil olması gerek” dememişler. Kendi yaşamlarımıza sahip çıkmazsak, ölümümüzle böyle dalga geçmelerine izin vermiş oluruz.
Bellum Omnium…
İşçiler Yalnız Olabilir mi?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
- “Geçmiş Olsun” Yerine “Rapor Almayın”
- Son Gülen İyi Güler!
Son Eklenenler
- Siyasi iktidar ve sermaye sınıfı yasa kural tanımadan işçilerin haklarını gasp ediyor. Bu saldırılara işçilerin cevabı ise mücadele etmek, boyun eğmemek oluyor. 7 Martta greve çıkan Lezita işçileri, 17 Martta Manisa Turgutlu’da yürüyüş ve basın...
- İşçilerin mücadele örgütü UİD-DER’in, “Geçmişten Geleceğe Yaşasın 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü” şiarıyla düzenlediği etkinlikler dizisi İstanbul Avrupa Yakası ve Mersin’deki etkinliklerle son buldu.
- Kocaeli İSİG Meclisi ve Eğitim-Sen 1 No’lu Şube, MESEM aracılığıyla öğrencilerin sermaye için çocuk işçi yapılmasına karşı 16 Martta basın açıklaması düzenledi.
- Patronlar iş barışını “patronla işçi arasında uyum, saygı ve güven ortamı” olarak tanımlıyorlar. Peki, patronun işçiyi sömürmesi üzerine kurulu bir sistemde saygıdan, barıştan söz edebilir miyiz? İş barışı söylemini dillerinden düşürmeyen patronlar...
- Malum, Şubat ayını geride bırakıp baharın gelişini müjdeleyen Mart ayına girdik. Fakat içimiz bahar sevinciyle dolmak bir yana daha da kararıyor. Ama bunun tek nedeni hava değil. Atalarımız “Mart kapıdan baktırır, kazma kürek yaktırır” demişler....
- Ücretlerimizin yükseltilmesini talep ettiğimiz her dönemde, biz işçilere “açgözlü”, “nankör” yaftası yapıştırılır. İktidar sahiplerinden tutun da, daha fazla kâr etmek için hayatlarımızı cehenneme çeviren patronlara kadar sermaye sınıfının zihniyeti...
- İşçilerin pek çok sektörde hak gasplarına karşı verdikleri mücadeleler sürüyor. Antep’te bulunan Sayın Tekstil fabrikasında 200’ü aşkın işçinin ek zam talebiyle 9 Martta başlattığı iş bırakma eylemi devam ediyor. 14 Martta sendikaları BİRTEK-SEN’le...
- Toplumun ezenler ve ezilenler olarak ikiye bölündüğü bir sistemde gerçek adalet ve barış olamaz. Ama gerçek adaleti ve barışı isteyenler olur ve onlar ezilen sınıflardır, kadın erkek işçiler ve emekçilerdir. Dünden bugüne Fransa’dan Türkiye’ye...
- Hepimizin bildiği üzere kısa bir süre önce 2023-2025 MESS Grup Toplu İş Sözleşmesi grev aşamasında son buldu. Birden çok fabrikada MESS’e bağlı olsun veya olmasın hareketli süreçler yaşandı. Çünkü alınacak ücret başka fabrikadaki işçilerin alacağı...
- Pek çok işçi kardeşimiz grev ve direnişlerde “biz ekmeğimizin peşindeyiz” derler. Bununla ekmeklerini korumak dışında bir amaçları olmadığını anlatmaya çalışırlar. Fakat kısa zamanda ekmeklerini koruyabilmek için sendikaya üye olma, grev, gösteri,...
- TÜİK’e göre Türkiye’de göreli yoksullaşma da azalıyormuş! Ülkedeki ortalama gelirin yüzde 50’si yoksulluk sınırı olarak kabul edildiğinde 2013 yılında göreli yoksulluk oranı yüzde 15 iken 2023 yılında yüzde 13,9’a düşmüş. Pek çok uzman Cumhuriyet...
- Erzincan İliç’te bulunan siyanürlü altın madeninde meydana gelen faciada 9 madenci kardeşimiz hâlâ göçük altında. Siyanürlü liç yığınının çökmesinin ardından siyanürün yanı sıra çeşitli ağır metaller de suya ve toprağa karıştı. Madenin sahibi yerli-...
- Çalıştığım işyerinde Tuncay isimli bir arkadaşımız var. Tuncay eşinden ayrılmış, çok şeker bir oğlu var, hayatta belki de tek tutunacağı dal o kalmış. Gözlerinde “şişe dibi” diye tabir edilen bir gözlük, ayağının biri topal, iki kulağında da işitme...