Buradasınız
Yaşasın 1 Mayıs! Yaşasın İşçilerin Uluslararası Birlik, Dayanışma ve Mücadelesi
İşçiler, kardeşler!
Bundan 160 yıl önce Amerika ve Avrupa işçi sınıfı 8 saatlik işgünü için mücadele başlattı. İlerleyen yıllarda 8 saatlik işgününü grev, direniş ve kitlesel mitinglerle patronlara zorla kabul ettirmeyi başardı.
O günden beri 1 Mayıs işçilerin Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü olarak kutlanıyor.
1 Mayıs emeğin ve alın terinin günüdür.
Sömürüye, işsizliğe, yoksulluğa, ezilmeye ve emperyalist talan savaşına işçilerin “hayır” dediği günün adıdır 1 Mayıs!
1 Mayıs uzun iş saatlerine, düşük ücretlere ve ağır çalışma koşullarına karşı duran dünya işçilerinin tarihsel mücadele sembolüdür.
İşte bu nedenle her 1 Mayıs sabahı, dünyanın dört bir köşesinde; dilleri, renkleri ve dinleri farklı olan milyonlarca işçinin kalbi aynı duyguyla çarpar.
1 Mayıs işçi sınıfınındır. 1 Mayıs’a sahip çıkmak ve dünya işçilerinin kardeşlik bayrağını yükseltmek tüm işçilerin görevidir.
Kardeşler!
Bizden önce yaşamış işçi kuşakları kendilerini savunmak ve haklarını geliştirmek için sendikalar ve sosyalist işçi partileri kurdular. Çok büyük mücadeleler verdiler; ekonomik, sosyal, demokratik-siyasal haklar elde ettiler.
İşçiler yan yana gelmeden, örgütlenmeden ve mücadele etmeden hiçbir hak elde edemezler. İşçilerin birlikleri zayıfladığı zaman patronlar saldırıya geçer.
Ne yazık ki birliğimizi koruyamadığımız için son 35 yıldır ağır saldırılar altındayız.
Patronlar sınıfı ve onlara hizmet eden hükümetler birçok ekonomik, sosyal ve demokratik hakkımıza el koydular.
Bugün Türkiye’de işçilerin çalışma ve yaşam koşulları son derece kötü.
Çalışma yasaları değiştirilerek taşerona dayalı esnek ve güvencesiz çalışma düzeni yerleştirildi. Kadrolu işçiliğe büyük bir darbe indirildi. Ücretler baskılandı ve yıllar içinde reel ücretler (alım gücü) düşürüldü. İş saatleri uzatılırken, emeklilik yaşı yükseltildi.
Gözünü kâr hırsı bürüyen sermaye sınıfı, hiçbir düzen ve kural tanımıyor. En basit iş güvenliği önlemini bile almadıkları için her ay 150’ye yakın işçi iş cinayetlerine kurban gidiyor. 2014’te 1886, 2015’te ise 1730 işçi iş cinayetlerinde yaşamını kaybetti.
İşçiler, kardeşler!
İşçilerin canı patronların ve AKP hükümetinin zerrece umurunda değil.
Onlar işçileri kölelik koşullarına mahkûm etmek istiyorlar.
Nitekim hükümet, işçilerin köle gibi kiralanmasının önünü açacak özel istihdam büroları yasasını Meclis’e sunmuş bulunuyor. İşçileri işe alacak bu bürolar, isteyen patrona saatlik, günlük, aylık veya yıllık olarak kiralayacak. Böylece uzun süre bir işyerinde sigortalı çalışma hakkını da kaybeden işçiler, pazardaki yük hayvanı veya köle gibi muamele görecekler.
İşçilerin iş güvencesi anlamına gelen kıdem tazminatına el konulmasıyla bu kölelik düzeni daha da pekişecek. Kıdem tazminatı engelinden kurtulan patronlar, istedikleri zaman istedikleri işçileri işten atacaklar.
Yani patronlar sermayelerini büyütürken, işçilerin çalışma ve yaşam koşulları daha da çekilmez hale gelecek.
Kardeşler!
Tüm hükümetler gibi AKP hükümeti de sermaye düzenini ayakta tutmak için çalışıyor. Bu düzen paranın egemenliğine dayalı kapitalist kâr düzenidir.
Bu düzende insana, insanın mutluluğuna, barışa ve kardeşliğe değil paraya-sermayeye önem veriliyor.
Bugün tüm dünyada etkili olan ekonomik krizin, Ortadoğu’da yoğunlaşan savaşın, işçilerin sömürülmesinin nedeni kapitalist kâr düzenidir.
Ortadoğu’da milyonların canını alan, milyonları göçmen haline getiren, milyonlara acı çektiren savaş bir emperyalist talan savaşıdır. Emperyalist-kapitalist devletlerin amacı pazar ve yatırım alanlarına, enerji kaynaklarına el koymak, kendi ülkelerinin patronlarını daha da zengin etmektir.
AKP hükümeti de, Ortadoğu’daki paylaşımdan pay kapmak ve patronlara alan açmak istiyor. Bu nedenle Suriye’deki iç savaşı kışkırtmış ve doğrudan onun bir parçası olmuştur.
Kardeşler!
AKP hükümeti, Ortadoğu’da büyük güç olma hayalleri kuruyor. “Şanlı Osmanlı’dan Büyüyen Türkiye’ye” diyerek maceracı emperyalist siyasetini toplumda meşrulaştırmaya çalışıyor.
Bu maceracı siyaseti sürdürmek isteyen AKP ve Erdoğan, tepeden, devlet eliyle toplumu kontrol altına alıyor.
En küçük muhalefetin bile ezildiği; yürütme, yargı ve yasamanın tüm yetkilerinin Erdoğan’da toplandığı bir iktidar kurulmak isteniyor. Erdoğan, her türlü tartışmaların ve eleştirilerin dışına çıkarak mutlak bir lider olmak istiyor. Geçmişte Almanya’da Hitler ile özdeşleşen bu rejimin adı faşizmdir.
İşte başkanlık sistemi ve yeni anayasa tartışmaları bu hedefle topluma sunuluyor. Amaç demokratik bir anayasa yapmak değil, Erdoğan’ı mutlak güç haline getirecek başkanlık sisteminin önünü açmaktır.
Toplumu böyle bir rejime mecbur etmek için bizzat tepeden, devlet eliyle kriz ve kaos yaratılıyor; yaratılan korku ortamında kitlelerin iktidara kayıtsız koşulsuz biat etmesi amaçlanıyor.
Bu nedenle dün Kürt sorununun varlığını kabul edip “çözüm süreci” diyen AKP ve Erdoğan, bugün “sonuna kadar savaş” diyor.
“Terörle mücadele” adı altında Kürt kentlerinde akıl almaz bir savaş yürütülüyor. Milliyetçilik kışkırtılıyor, insanların dini duyguları istismar ediliyor. Toplumdaki gerilim tırmandırılırken, Türk ve Kürt halklarının arasına nifak tohumları ekiliyor. Biz işçiler savaş da istemiyoruz, düşmanlık da!
Kardeşler!
Egemenler, bir taraftan çok büyük acılara yol açan ve daha da açacak olan maceracı bir siyaset izlerken, öte taraftan da işçilerin haklarına saldırıyor ve bizleri köle gibi yaşamaya mahkûm ediyorlar.
Ama bir yerde baskı, zulüm ve sömürü varsa, orada direniş ve dünyayı değiştirme isteği de vardır. Ezilenler her daim zalim egemenlere karşı mücadele etmişlerdir.
Gelin işçilerin birliği ve halkların kardeşliği temelinde 1 Mayıs’a sahip çıkalım! Zalimlere ve sömürücülere karşı işçilerin dayanışmasını ve taleplerimiz için mücadeleyi büyütelim:
- Ücretler Yükseltilsin, İş Saatleri Kısaltılsın, Taşeron Yasaklansın!
- İş Güvenliği Önlemleri Alınsın, İş Cinayetlerine Son!
- Tüm İşsizlere İş! Herkese İş Güvencesi!
- Kıdem Tazminatımızdan Elinizi Çekin!
- Kiralık İşçi Bürolarına Hayır!
- Herkese Parasız ve Nitelikli Sağlık Hizmeti!
- Polis Devletine, Faşist Uygulamalara ve Başkanlık Rejimine Hayır!
- Ezilen Kürt Halkının Demokratik Talepleri Karşılansın!
- Emperyalist Savaşlara Hayır!
- Demokratik Hak ve Özgürlükler Üzerindeki Sınırlamalar Kaldırılsın!
- Siyasal, Sendikal Baskılara Son!
Yaşasın 1 Mayıs!
Bijî Yek Gulan!
زنده باد اوّل ماه مه
عاش الاول من ايار
Yeni Çeltek İşçileri Kazandı
En Mühim Mesele
- Metal İşçisi Kadınlar Olarak 1 Mayıs’ta UİD-DER’leyiz
- Çocuklarımızın Geleceği İçin Haydi 1 Mayıs’a
- New York’lu İşçiler: Mayıs Ayında Kira Ödemiyoruz!
- Yaşasın 1 Mayıs! Yaşasın Örgütlülüğümüz!
- Dünyada 1 Mayıs: Yasaklara, Baskılara İnat Mücadele!
- Sendikalardan 1 Mayıs Açıklamaları
- 1 Mayıs Ruhuyla Birleşelim!
- UİD-DER’li Kadınlar 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye
- Bugün 1 Mayıs Kardeş
- Birleşen İşçi Her Zaman Kazanır
- 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye
- 1 Mayıs’la Umudumuzu Yeniden Kuşandık
- Yaşasın 1 Mayıs!
- UİD-DER Kadın Komitesi: Korkuya Teslim Olmuyoruz, 1 Mayıs Ruhunu Yaşatıyoruz!
- 1 Mayıs Geliyor ve Bir Kahraman Lazım!
- 1 Mayıs Ruhuyla Mücadelemizi ve Dayanışmamızı Güçlendirelim!
- İşten Atmalara ve Ücretsiz İzinlere Hayır!
- Sendikalardan Çağrı: Güzel Günler İçin 1 Mayıs’a!
- İşçilerin Canının Hiçe Sayılmasına Birlikte Karşı Duralım!
- 7 Ekim’in Birinci Yılı: Emperyalist Savaş Büyüyerek Devam Ediyor
- Ukrayna Savaşının İkinci Yılı: Ukrayna’dan Gazze’ye Emperyalist Savaşa Hayır!
- Emekçi Kadınlarız, 8 Mart Ruhuyla Birleşiyoruz!
- 6 Şubat Depremlerinin Birinci Yılı: Asrın Kötülüğünü Unutma, Unutturma!
- Gazze’de Savaş Büyüyerek Devam Ediyor
- Filistin ve Ortadoğu’da Yangın Büyüyor
- Oylar Emek ve Özgürlük İttifakı Partilerine!
- Ülkeyi Enkaz Yığınına Çeviren Yağmacı Düzene Artık Yeter!
- İşçi Sınıfı 1 Mayıs’ta Asrın Kötülüğüne ve Yağmacı Enkaz Düzenine “Artık Yeter” Diyecek!
- Felaket Göz Göre Göre Geldi: Depremzedeler İçin Tüm Olanaklar Seferber Edilsin!
- Asgari Ücret Görüşmeleri Algı Oyunlarıyla Başladı
- UİD-DER Kadın Komitesi: Kadına Yönelik Şiddetin Kaynağı Kapitalizmdir!
- Savaş Emekçiler İçin Yıkım Demektir! Savaşa Hayır!
- Şimdi Birlik ve Mücadele Zamanı!
- UİD-DER Kadın Komitesi: 1 Mayıs’ta Birlik, Dayanışma ve Coşkumuzla UİD-DER Kortejinde Buluşalım!
- Birlik ve Dayanışma İçinde 1 Mayıs’a!
- İşçi Sınıfının Tek Güvencesi Örgütlü Gücüdür!
- UİD-DER Kadın Komitesi: Emeğin Mücadelesi Emekçi Kadınlarla Büyüyor!
- Asgari Ücret Dört Kişilik Ailenin İhtiyaçlarına Göre Hesaplansın!
Son Eklenenler
- Siyasi iktidarın sahte enflasyon verilerine dayanarak 2025 yılı için kamu emekçilerine yaptığı yüzde 11,54 oranındaki zam, kamu emekçileri tarafından ülke genelinde protesto edildi. 13 Ocakta iş durduran KESK, Birleşik Kamu-İş, Hür-Sen, ASİM-Sen...
- Aylardır uzmanların, siyasetçilerin, patronların hatta uluslararası finans kuruluşlarının yaptığı tartışma, analiz ve hesaplamaların sonunda 2025 yılı için asgari ücret 22 bin 104 lira olarak açıklandı. Bu açıklamayı, Türkiye İşveren Sendikaları...
- Günümüzde fabrikalarda, işyerlerinde “kolay yoldan para kazanma” hayaliyle şans ve bahis oyunları oynamak gitgide yaygınlaştı. Teknolojiyle birlikte kumarhane herkesin cebine girdi. Her molada, her köşede tüm başlar cep telefonlarına eğiliyor,...
- Balıkesir Gönen’de bulunan Arıtaş Kriyojenik’te 19 Aralıkta başlayan grev 10 Ocakta anlaşmayla sonuçlandı. DİSK/Emekli-Sen 11 Ocakta Türkiye genelinde İzmir’den Trabzon’a, İstanbul’dan Denizli’ye pek çok ilde “TÜİK Verileri Kirli ve Yalan; Açlık,...
- Aralık ayında Birleşik Metal-İş sendikasının örgütlü olduğu Hitachi Energy, GE Grid Solutions, Schneider Elekrik, Arıtaş Kriyojenik ve Green Transfo fabrikalarında peşi sıra grevler başladı. Çok geçmeden de sermaye sınıfının tatlı kârlarını düşünen...
- İzmir Buca’da sendikal baskıların ve işten atma saldırısının devam ettiği Telus önünde direniş başladı. Adana’da SASA Polyester’in PTA tesis şantiyesinde Gemont Endüstri ve ardından Metropol İnşaat adlı taşeron şirketler bünyesinde çalışan inşaat...
- Yeni bir yılın, 2025’in ilk günlerini yaşıyoruz. Ama işçi ve emekçilerin yüreğinde “yeni” olanın getirdiği heyecan ve umut yerine büyüyen endişeler ve kasvet var. Takvim yaprakları hariç hayatımızda değişen tek şey yaratılan ekonomik yıkımın...
- Her Aralık ayında izlediğimiz asgari ücret tiyatrosu bu yıl çok daha trajik bir şekilde sonuçlandı. Resmi enflasyonun, TÜİK’in uydurma rakamlarıyla bile yüzde 47 olduğu, ENAG’a göre yüzde 87 olduğu bir süreçte asgari ücrete sadece yüzde 30 zam...
- DİSK’e bağlı Birleşik Metal-İş Sendikası ile Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası (MESS) arasında 2024-2026 dönemi için yürütülen TİS görüşmelerinde MESS’in yüzde 40 oranında zam dayatması üzerine Schneider Elektrik’in Manisa ve Kocaeli...
- İzmir Büyükşehir Belediyesi bünyesinde, İZENERJİ, İZELMAN, Ege Şehir Planlama, İZFAŞ şirketlerinde çalışan DİSK/Genel-İş Sendikasında örgütlü işçiler maaş, yılsonu ikramiye ve eğitim alacakları ödemelerinin geç ve eksik yapılmasını protesto etmek...
- UİD-DER’li emekçi kadınlar olarak, bir grup Polonez direnişçisi kadın kardeşimizle güzel bir sohbet gerçekleştirdik. Direnişçi bir ablamız “bize hep ‘aman kurulu düzenimiz bozulmasın’ düşüncesini bellettiler” dedi. Bu söz üzerine uzunca sohbet ettik...
- Polonez işçileri 173 gün süren mücadelelerinin kazanımla sonuçlanmasının ardından fabrika önünde kurdukları direniş çadırını halaylarla, sloganlarla kaldırdılar. 7 Ocakta direniş alanında zaferlerini kutlayan işçiler, davul zurna eşliğinde halaylar...
- İktidar ve sermaye sınıfının saldırıları böylesine ağırken işçilerin birlik olamayacağını düşünmek kime yarar sağlar? Bu düşünce doğru bir akıl yürütme yöntemi olabilir mi? Karşımızdaki yıkım tablosu, işçilerin birleşmek dışında bir çıkış yolu...