Buradasınız
Yazın Çalışmak Ayrı Eziyet
Esenyurt’tan bir tekstil işçisi

Yazın gelmesi zenginler için tatil anlamına gelirken, biz işçiler için de çoğunlukla eziyet anlamına geliyor. İşyerimiz Türkiye’nin gündemi kadar sıcak ve yakıcı. Özellikle sıcakların bastırmasıyla beraber katlanılmaz hale gelmiş durumda.
“Nasılsın”ın yerini “çok sıcak”, “yanıyorum”, “dayanamıyorum”, “üstüm ter içinde kaldı” gibi söylemler almış durumda. Bir taraftan bir elimizle sürekli terimizi silerken, diğer taraftan da seri bir şekilde iş yetiştiriyoruz. Havalandırmalarımız var olmasına var, fakat 300 işçi aynı alanda çalışıyoruz; bir de makinelerin ısısı eklenince, havalandırma ancak kendi kendisini soğutuyor. Sadece üretim alanı da değil, yemekhane resmen yanıyor. Yemeğe mi gidiyoruz hamama mı belli değil. Yemek eziyete dönüşüyor. Varın gerisini siz düşünün.
Yazın bir diğer önemli konusu ise senelik izinler. Her işyerinde sorun olarak görünen izinler, bizde de yılan hikâyesine dönmüş durumda. İzin istemeye giden arkadaşlar bölüm sorumlusu tarafından geri çevrildiler. Haftalarca beklemelerin sonucunda izin listeleri geldi ve hafta sonu toplu hâlde izne çıkılacağını öğrendik. Farklı zamanda izne çıkmak isteyenlere ise “kesin karardır bu şekilde uygulanacak, izinlerden zarar ediyormuş firma” denildi. Buruk bir sevinçle beraber planlar yapılmaya başlandı. Memlekete gidecek olan bazı arkadaşlarımız biletlerini aldılar. Son dakika gelişmesi olarak, izinlerin bir hafta ertelendiği bilgisi hızlı bir şekilde yayıldı. Yapılan kısacık açıklamada “paralar ayarlanamadığı için ertelenmiştir” denildi. Tabii plan yapan bilet alan arkadaşların hiçbir şekilde telafisi olmadı. Yasalar karşısında hak ettiğimiz iznimizi kullandırmak istemiyorlar. İzin kurulu olması gerekirken yok!
Haklarımız patronların keyfine kalmış durumda. Bunun üzerinden maliyet hesabı yapıyorlar. Kârlarından hiç bahsetmezken sürekli “zarar var” deyip bizleri tehdit ediyorlar. İzinler konusunun da, havalandırma konusunun da, diğer tüm sorunlarımızın da sebebi örgütsüz oluşumuzdur. Biz ne zaman örgütlü bir şekilde işverenin karşısına çıkarsak, ancak o zaman onların dedikleri değil bizlerin istediği olur.
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
Son Eklenenler
- Bugün dünyanın pek çok ülkesinde büyük kitleler, sömürüye, baskılara, emperyalist savaşa karşı meydanlara çıkıyor, isyan ediyor, genel grevler örgütlüyor. Tarih gösteriyor ki sömürüye ve faşizme son verebilecek, kitlelerin isyanını başarıya...
- 1 Mayıs işçilerin çalışma koşullarını düzeltmek için bir araya geldiği tarihsel bir günün adıdır. Bizler de her yaştan, her meslekten işçiler olarak çalışma koşullarımızı düzeltmek için 1 Mayıs’ta bir araya gelmeli, taleplerimizi hep bir ağızdan...
- UİD-DER’li gençler 1 Mayıs’a hazırlanıyor. İstanbul Anadolu Yakasından genç kardeşlerimiz neden 1 Mayıs alanında olacaklarını anlatıyorlar.
- Zenginlerin milyonlarca dolar ödeyerek kendilerine “kıyamet sığınakları” inşa ettirdiklerini biliyor muydunuz? Sığınak deyince aklınıza öyle soğuk ve karanlık, daracık mahzenler gelmesin. Bu sığınaklarda yok yok! Yapay zekâ destekli tıbbi bakımdan...
- Sırrı Süreyya Önder, Türkiye’de önemli bir siyasi figür. Ama biz UİD-DER’li işçiler, onu, önce temsilciliklerimizde, ev buluşmalarımızda izlediğimiz Beynelmilel filmiyle tanıdık ve sevdik. Sonra “Kıdem Tazminatımızı Gasp Ettirmeyeceğiz!”...
- Mersin’de “1 Mayıs: Umut Örgütlü Mücadelede” adlı etkinliğimizin ardından biz emekçi kadınlar olarak 1 Mayıs’ta alanlarda haykıracağımız taleplerimizi dile getirdik. 1 Mayıs coşkumuzla tüm emekçi kadınları 1 Mayıs’ta birlik olmaya, dayanışmaya...
- Hizmet-İş Sendikasında örgütlü Ankara Altındağ Belediyesi işçilerinin 21 Nisanda başlayan grevi devam ediyor. İstanbul Şişli Belediyesi işçileri alacakları ödenmediği için 24 Nisanda belediye önünde eylem yaptı. 31 Mart yerel seçimleri sonrası İzmir...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs, 1886’dan günümüze inatçı bir gelenek olarak yaşamaya devam ediyor. Türkiye’de 1 Mayıs’ın sembolü haline gelen 1 Mayıs Marşı, “Günlerin bugün getirdiği baskı zulüm ve kandır...
- UİD-DER, “Umut Örgütlü Mücadelede” şiarıyla işçi sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs hazırlıklarını sürdürüyor. UİD-DER temsilciliklerinde düzenlenen “1 Mayıs: Umut Örgütlü Mücadelede” etkinliklerinde, dünya işçilerinin...
- Bizler Gebze’de yaşayan genç işçiler ve öğrencileriz. İşçi sınıfının mücadele örgütü UİD-DER ile 1 Mayıs alanında sınıfımızın saflarında yerimizi alacağız. Çoktandır başlattığımız çalışmalarımıza hız kesmeden devam ediyoruz. İşçi sınıfına yönelik...
- Dev-Sağlık İş Sendikası üyesi sağlık çalışanları ve Petrol-İş Sendikası üyesi petrokimya işçileri düşük ücret dayatmasına karşı mücadelelerini sürdürüyor.
- Lüks arabalara, gökdelenlere, plazalara, internette gördüğü şatafatlı yaşamlara bakıp “insanlar bu kadar çok parayı nereden buluyorlar?” diye soranımız olmuştur. Öyle ya, gece gündüz çalışarak çok para kazanılmadığını, değil lüks bir hayat sürmek en...
- “Bu devirde babana bile güvenmeyeceksin.” Bu sözü iş arkadaşlarımızdan, akrabalarımızdan, çevremizden sıkça duyuyoruz. Hâlbuki günlük hayatımızdaki birçok uğraşımız güven ilişkisine dayanıyor. Mesela hastanedeki doktordan bindiğimiz otobüsün...