Buradasınız
Yoksulluk Utanılacak Bir Şey Değil!
Kocaeli’nden bir gıda işçisi

Eş, dost, akraba, komşu içinde yoksul, fakir olduğunu itiraf etmek, acze düşmek hepimizi utandırır. Bunu kendi suçumuz ya da kabahatimiz olarak görürüz. Çalışmasak, evin sorumluluğunu almasak veya har vurup harman savursak utanç duymamız gerekir elbette. Fakat durum bu değil, çalıştığımız, hem de çok çalıştığımız halde yoksuluz.
Bir kişi, yüz kişi, bin kişi değiliz… Yoksulların sayısı on milyonları buluyor. Birlikte çalıştığım Köksal Abi birkaç zamandır suskun. İşyerinde molalarda sigara üstüne sigara içiyor. Onu hep eli açık biliriz. Birine biraz borç para lazım olsa hemen elini cebine atardı. Molada halini sorduğumuzda hesabın birkaç aydır içerde olduğundan, maaşının yetmediğinden yakındı. Orada olan tüm işçiler “biz sanki farklı mıyız abi?” dediler, onu teselli etmeye çalıştılar. Fakat aslında onca mesaiye, onca üretime, ara ara yaptığımız ikinci işe rağmen nasıl oldu da bu hale düştüğümüzü sorgulamamız gerekir.
Artık fabrikada güne katılmak, evlenen bir işçiye gönül rahatlığıyla yardımda bulunmak, ayağımızı yerden kesecek bir araba almak iyice zorlaştı. Herkesin bedeninde hastalıklar çıkmaya, dişleri dökülmeye, ifadeleri bir acayipleşmeye başladı. Geçim derdi, ağır çalışma koşulları, çaresizlik duygusu… İnsanı hem ruhen hem de bedenen yoruyor. Demek ki ayıp saydığımız, kendisinden kaçtığımız bu yoksulluk belası yaşadığımız dönemin gerçeği olmuş. Çalışmamızın yetmediği, ücretimizin yetmediği ve bu duruma karşı harekete geçmek zorunda olduğumuz bir dönemdeyiz. Ama pek çoğumuz bir çıkış göremediğini söylüyor, kendini çaresiz hissediyor, bir kurtarıcı bekliyor. Sanki yarın her şey aniden değişecek, imdadımıza yetişen bir piyango bizi yoksulluk çukurundan çıkartıp alacakmış gibi dişini sıkıyor. Ülkeyi yönetenler ülkemizin büyüdüğünü söylüyor. Cami hocaları sabredin, sınavda olduğunuzu unutmayın diyor, sokaktaki polis grev yasak diyor, işyerindeki amir “beğenmeyen varsa kapı orada” diyor. Yani onlar derdimizle yaşamamızı istiyorlar. Demek ki çare dişini sıkıp beklemekle, başkalarından medet ummakla gelmeyecek. Çaremizi kendimiz arayıp bulacağız.
- Onlar Zevk-ü Sefa İçinde, İşçiye Gelince?
- “İstanbul’da Mezar Yeri Alamayız”
- Battaniyelere Değil Sınıfımıza Sarılalım
- Sağlıksız Gıdalara Mahkûm muyuz?
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- Hani Bu Topluma Güven Olmazdı!
- Sabancı’nın Mutlu Yaşam Sırları
- Rahat Yaşamın Sırrı
- Kent Ekmek Kuyruğu: “Ben Öyle İstediğim İçin”
- Sistem Ne Ölümüze, Ne de Dirimize Saygı Duyuyor!
- “7 Kitap, 7 Defter, 1 Litre Su, Yarım Ekmek”
- Siz Kimi Taşıyorsunuz Sırtınızda?
- Yalanlara Değil Birleşmeye İhtiyacımız Var
- Kupona ve Kuraya Bağlanan Umutlarımız
- “Artık Kiracı Kalmaz”, TOKİ’ye Hücum!
- Yoksulluk Utanılacak Bir Şey Değil!
- İşçi Aileleri ve Kreş Çilesi
- Yaz Tatilinde Kriz Var!
- “Yok mu Arttıran?”
- Bakan Nebati’den “Işıl Işıl” Yorumlar ve Uçurumlar
Son Eklenenler
- ABD’nin her yıl “özgürlük ve bağımsızlık günü” olarak kutladığı 4 Temmuz, bu yıl resmi törenlerin ve barbekü partilerinin ötesine geçerek işçi ve emekçilerin öfkesine sahne oldu. “Amerika’ya Özgürlük” sloganıyla onlarca şehirde gerçekleşen...
- Şüphesiz ki koşullar insanın ruh halini belirlemede çok etkili olur. Aynı şekilde tersine, bilinçlenen, ruh halleri değişen insanlar koşulları belirlemekte ve değiştirmekte çok etkili olur. Örneğin yoğun bir kış mevsimin yarattığı ruh hali, öyle bir...
- “Kamu imkânlarını amacı dışında kullanmak, kamuya ait işleri yavaşlatmak ya da aksatmak, verilen görevleri layıkıyla yerine getirmemek hem vebal hem de günahtır. Kamu hizmetlerini sunarken insanlar arasında ayrım yapmak, tanıdığı kişilere öncelik...
- Petrol-İş Sendikasında örgütlü grevci TPI Kompozit ve Temel Conta işçileri ile grevlerini kazanımla sonuçlandıran DYO Boya işçileri ve sendika düşmanlığına, işten atma saldırılarına karşı direnen TEKSİF üyesi Digel Tekstil işçileri, İzmir Menemen...
- Yıllar önce çalışıp ayrıldığım işyerinden bir işçi arkadaşım anlattı. Patron ekonomik krizden dolayı iflas ettiğini, işyerini kapatacağını söylemiş işçilere. Sonra patronla birlikte oturup ağlaşmışlar; “ne güzel bir işyerimiz vardı, ne güzel bir...
- Başlıkta yer alan ifadeler, Hakkı Özkan’ın “Grevden Sonra” romanındaki öncü işçi Nuri’nin eşinin sözleridir. Nuri, grevde öncüdür; mayası sağlam, kararlı bir işçidir. Yazar Hakkı Özkan matbaa işçiliği yapmıştır, yaşadıklarını romana aktarmıştır. “...
- Gebze Sendikalar Birliği, İsrail devletinin Gazze’de yürüttüğü katliamı, emperyalist savaşı lanetlemek, Filistin halkının sesi olmak, işçilerin dayanışmasını büyütmek için Filistinli sendikacılarla birlikte Gebze Kent Meydanında bir eylem düzenledi...
- Kenya’da, geçtiğimiz sene Haziran ayında, IMF’nin dayattığı kemer sıkma politikaları doğrultusunda yeni vergi yasası hazırlanmıştı. Bu yasa tasarısı, işsizlik, yoksulluk ve artan hayat pahalılığıyla boğuşan işçilerin ve emekçi gençliğin öfkesini...
- Petrol-İş Sendikası Gebze Şubesinin örgütlü olduğu, Kocaeli Dilovası ve İzmir Çiğli’de üretim yapan DYO Boya fabrikalarında, düşük zam dayatmasına karşı greve çıkan işçilerin mücadelesi 44. gününde kazanımla sonuçlandı. İlk yıl için yüzde 73...
- İşçi sınıfının tarihsel mücadele mirasını yaşatmak ve bu mirastan güç alarak işçilerin birliğini büyütmek için çalışan UİD-DER, 15-16 Haziran Büyük İşçi Direnişinin 55. yılı vesilesiyle 29 Haziranda, “Gelenekten Geleceğe: Umut Örgütlü Mücadelede!”...
- Petrol-İş Sendikasının örgütlü olduğu Kocaeli’nin Körfez ilçesinde faaliyet gösteren Gübretaş fabrikasında yüzde 30 sefalet dayatmasına karşı işçiler, 3 Temmuzda greve başladı. Devrimci Sağlık-İş Sendikasının, kamu işçilerine dayatılan sefalet...
- Geçtiğimiz hafta sonu, 15-16 Haziran Büyük İşçi Direnişinin 55, UİD-DER’in kuruluşunun 19. yılı vesilesiyle Uğur Mumcu Kültür Merkezi’nde yüzlerce işçi arkadaşımızla yan yanaydık. Grevleri devam eden Petrol-İş üyesi DYO işçileri, DİSK’in kurucusu...
- Sivas katliamının 32. yılında Türkiye’nin birçok kentinde anma etkinlikleri ve eylemler düzenlendi. Katledilen 33 aydın ve sanatçı anıldı, katliam bir kez daha lanetlendi. Sivas katliamının unutulmadığının, tüm katliamların er ya da geç hesabının...