Buradasınız
Zehirli Dumana Aldırma, Sen Çalan Zille Elini Yıka!
Gebze’den bir lojistik işçisi

Merhaba kardeşler. Ben yaklaşık 10 yıldır çeşitli sektörlerde çalışan bir işçiyim. Uzun zamandır İşçi Dayanışması bültenini okuyorum, orada ortaklaştırdığımız deneyimlerden nasibimi alıyorum ve arkadaşlarımla bu deneyimleri paylaşıyorum. Bu mektup ile de sizlere ilk defa sesleniyorum. İstedim ki koronavirüs mevzusu her yerde konuşulurken, ben de kendi işyerimde karşılaştığım bir olayı sizlerle paylaşayım.
İşyerimiz ilk koronavirüs vakası ortaya çıktığından beri çok “sıkı önlemler” almaya çalışıyor. Mesela her yerde bolca dezenfektan bulunduruyorlar. Bizlerden sürekli ellerimizi yıkamamızı istiyorlar. Hatta bize güvenmeyip, saat başı zil çalarak el yıkama vaktinin geldiğini haber veriyorlar, sağ olsunlar. Yine alınan “önlemler” arasında, bölümler arası izolasyon, sosyal mesafeyi korumak için yemekhanemizde masa numaralandırma ve servis aracında mesafeli oturmak yer alıyor. Maske ve eldiveni söylemeye gerek bile duymuyorum. Bunlara ek olarak, iki vardiyaya böldüler bizi. Bu sayede 14 saat çalışmış oluyoruz! Ama eve iş götürmek koşuluyla, iki gün evde çalışmamıza da müsaade ediliyor. Şimdi hepten haksızlık da etmeyelim yani adamlara.
Yine böyle iş arkadaşlarımızla sosyal mesafeyi korurken mesainin dibine vurduğumuz bir gün, ağır bir plastik kokusu duymaya başladık. Maske takmış olmamıza rağmen dayanılacak gibi değildi koku. Kokunun kaynağını aramaya başladık birkaç arkadaşla. Biraz bakındıktan sonra, kokunun çalıştığımız şirketin en alt katında bulunan atölyeden geldiğini fark ettik. Hemen gidip bakmaya karar verdik. Aşağıya inip kokunun kaynağına varınca hepimiz şaşkına döndük. İçerideki koku, dışarı çıkanın on katı daha ağır ve keskindi. Maskelerimize rağmen duramıyorduk. Asıl bizi etkileyen ise, içerde çalışan işçilerin ne maske ne de herhangi bir koruyucu ekipmanının olmamasıydı. Çoğunun göçmen olduğunu gördüğümüz işçi arkadaşlara, bir şey soramadan sorumluları olduğunu düşündüğümüz bir adam tarafından dışarı çıkarıldık. Sorumlu kişi, “koku giderilecek, kompresör arıza yaptı. Fakat üretim çok acil ve şu an durduramayız” diyerek bizi başından savdı. Biz işçi arkadaşlarla işimizin başına dönerken, karşılaştığımız manzaranın etkisiyle bir süre kendimize gelemedik.
Sonra düşünmeye başladım. Bir tarafta koronavirüse karşı aldıkları sözde “önlemler”, diğer tarafta ağır plastik kokusuyla, kanserojen maddelerle hiçbir güvenlik önlemi olmadan çalışan işçiler. Bu içinde bulunduğumuz sistemin ne kadar büyük çelişkiler içerdiğini gösteriyor bize. Durmaksızın üreten işçiler ve oturdukları yerden zenginliklerine zenginlik katan patronlar. Kardeşler, bizleri koronavirüs değil, iş güvenliği önlemlerinin ihmal edilmesi öldürüyor. Bizleri patronlar sınıfının karşısındaki örgütsüzlüğümüzden kaynaklanan çaresizliğimiz öldürüyor. Bizleri egemenlerin kâr hırsıyla söyledikleri yalanlar öldürüyor. O zaman egemenlerin yalanlarına ortak olmak yerine, örgütlenerek bu yalanları boşa çıkarmaya çalışmalıyız. Çünkü başkaca bir kurtuluş yolumuz yok! İşçi sağlığı ve güvenliği önlemleri tüm işyerlerinde derhal ve eksiksiz alınsın!
Hayır mı Şer mi?
14 Kural!
- Nurtani İçin Adalet, Adalet İçin Mücadele Gerek
- Sorumluluğu İşçiye Yıkmanın Yolu: “Ya Güvenli Çalış Ya Hiç Çalışma”
- “Benim Suçumdu Abla”
- Toplu Konut Değil, Toplu Mezar!
- Örgütlenmeye İhtiyacımız Var
- Kâr Hırsı Doğayı ve İşçileri Katlediyor
- Gençlerimiz Ölmeye Devam Ediyor
- Kocaeli’de “MESEM’e ve Çocuk İşçiliğine Son”Eylemi
- Sağlıksız ve Kötü Çalışma Koşullarına Karşı Birleşelim
- Mesleki Eğitim mi Kâr Hırsı mı?
- Hayatımızı Değiştirecek Parolayı Unutmayalım!
- Gizli Açlık Tehlikesi Büyüyor
- Biz Mücadele Edersek Her Şey Düzelir!
- Hasköy Sanayi Sitesinden Sonra Şimdi Sıra Kimde?
- Ya Beni İşten Atarlarsa?
- İSG-SEN Ankara’da Siyah Baret Eylemi Yaptı
- Patronların Prestiji Yangın Riskinden Daha Önemli
- “El Cerrahisi 7/24 Yanınızda”
- Yangından Haberimiz Bile Olmadı!
- TMO Silosundan Fabrikalara Patlamalar ve Yangınlar Ne Anlatıyor?
- Gevrek “Susamlı Tavuk”
- Koronavirüs Sınıf Ayrımı Yapmıyor mu?
- Salgında İşçi Sağlığı Hiçe Sayılıyor!
- Patrondan Covid-19 Önlemleri
- Koronavirüsle Geçirdiğimiz 9 Ayın Bilançosu
- Maskeye Emanet Edilmiş İşçi Sağlığı ve İşten Atmaların Yeni Bahanesi Maske
- Patronlar Koronavirüsü Tepe Tepe Kullanırken Asıl Faturayı Biz İşçiler Ödüyoruz
- Şantiyede Sözde Korona Önlemleri
- Hayat Eve Sığar mı?
- İşçi Sınıfıdır Bizim Asıl Ailemiz
- Bakan’a mı İnanalım Yaşadıklarımıza mı?
- Adımız Koronalıya Çıktı!
- Metal İşçileri: “İşçinin Hakkı İşçiye!”
- Sözde Pandemi Önlemleri ve Küresel Açlık
- “Hijyene Dikkat Edin Ama Fazla Su, Sabun, Peçete Harcamayın”
- “Yeni Normal” Koşullarında Öğrencilerin Sınav Maratonu
- Gebzeli İşçiler Koronavirüsün İşçiler Üzerindeki Etkilerini Anlatıyor
- Gebzeli İşçiler Yeni Normali Değerlendiriyor
- Koronavirüsle Yaşamayı Öğrenmeli miyiz?
- Yağlı Ekmekleri Ballandı!
Son Eklenenler
- İşçi sınıfının Uluslararası Birlik Dayanışma ve Mücadele Günü 1 Mayıs’a sayılı günler kaldı. Tüm dünyada ekonomik yıkımın emekçileri, emekçi gençliği çıkışsız bıraktığı bir dönemde, Türkiye’de de baskıları, yasakları arttıran, korku iklimi yaratarak...
- Merhaba kardeşler. Biz İstanbul Avrupa Yakasında yaşayan kadınlarız. Kimimiz çeşitli sektörlerde çalışan işçileriz, kimimiz emekliyiz, kimimiz de ev emekçisiyiz. Ankara’dan, Gebze’den UİD-DER’li kadınların 1 Mayıs’ta haykıracakları taleplerini...
- Bizler genç işçi ve öğrencileriz. Kendimizi bildik bileli, “böyle gelmiş böyle gider” denildi bize hep. “Bu insanlardan bir şey olmaz, sen sesini çıkarırsan yalnız kalırsın”… Fakat geçtiğimiz günlerde neredeyse bütün kentlerde işçi ve emekçiler, ön...
- Bugün dünyanın pek çok ülkesinde büyük kitleler, sömürüye, baskılara, emperyalist savaşa karşı meydanlara çıkıyor, isyan ediyor, genel grevler örgütlüyor. Tarih gösteriyor ki sömürüye ve faşizme son verebilecek, kitlelerin isyanını başarıya...
- 1 Mayıs işçilerin çalışma koşullarını düzeltmek için bir araya geldiği tarihsel bir günün adıdır. Bizler de her yaştan, her meslekten işçiler olarak çalışma koşullarımızı düzeltmek için 1 Mayıs’ta bir araya gelmeli, taleplerimizi hep bir ağızdan...
- UİD-DER’li gençler 1 Mayıs’a hazırlanıyor. İstanbul Anadolu Yakasından genç kardeşlerimiz neden 1 Mayıs alanında olacaklarını anlatıyorlar.
- Zenginlerin milyonlarca dolar ödeyerek kendilerine “kıyamet sığınakları” inşa ettirdiklerini biliyor muydunuz? Sığınak deyince aklınıza öyle soğuk ve karanlık, daracık mahzenler gelmesin. Bu sığınaklarda yok yok! Yapay zekâ destekli tıbbi bakımdan...
- Sırrı Süreyya Önder, Türkiye’de önemli bir siyasi figür. Ama biz UİD-DER’li işçiler, onu, önce temsilciliklerimizde, ev buluşmalarımızda izlediğimiz Beynelmilel filmiyle tanıdık ve sevdik. Sonra “Kıdem Tazminatımızı Gasp Ettirmeyeceğiz!”...
- Mersin’de “1 Mayıs: Umut Örgütlü Mücadelede” adlı etkinliğimizin ardından biz emekçi kadınlar olarak 1 Mayıs’ta alanlarda haykıracağımız taleplerimizi dile getirdik. 1 Mayıs coşkumuzla tüm emekçi kadınları 1 Mayıs’ta birlik olmaya, dayanışmaya...
- Hizmet-İş Sendikasında örgütlü Ankara Altındağ Belediyesi işçilerinin 21 Nisanda başlayan grevi devam ediyor. İstanbul Şişli Belediyesi işçileri alacakları ödenmediği için 24 Nisanda belediye önünde eylem yaptı. 31 Mart yerel seçimleri sonrası İzmir...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs, 1886’dan günümüze inatçı bir gelenek olarak yaşamaya devam ediyor. Türkiye’de 1 Mayıs’ın sembolü haline gelen 1 Mayıs Marşı, “Günlerin bugün getirdiği baskı zulüm ve kandır...
- UİD-DER, “Umut Örgütlü Mücadelede” şiarıyla işçi sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs hazırlıklarını sürdürüyor. UİD-DER temsilciliklerinde düzenlenen “1 Mayıs: Umut Örgütlü Mücadelede” etkinliklerinde, dünya işçilerinin...
- Bizler Gebze’de yaşayan genç işçiler ve öğrencileriz. İşçi sınıfının mücadele örgütü UİD-DER ile 1 Mayıs alanında sınıfımızın saflarında yerimizi alacağız. Çoktandır başlattığımız çalışmalarımıza hız kesmeden devam ediyoruz. İşçi sınıfına yönelik...