Buradasınız
İşçilerin Ana Gündemi Futbol mu Olmalı?
Sefaköy’den bir kadın işçi
Şöyle bir uzaktan dünyanın tablosuna baksak üzerinde yaşayan insanların çok büyük bir kısmı dehşete kapılır herhalde. Dünyanın dört bir yanını savaş, açlık, çürümüşlük sarmış. Bu durum o kadar derinleşmiş ki aslında çok uzaklara gidip de, dünyanın ne halde olduğuna bakmaya lüzum yok. İşçi ve emekçilerin hayatı bu sorunlarla zaten yeterince cehenneme dönmüş durumda. Peki, o halde bunları yaşamak zorunda bırakılan insanlar, memnun olmadıkları bu dünyanın değişmesi için neden bir adım atmıyorlar? Bunun nedenlerinden biri muhakkak, egemenlerin bu sorunlara karşı kitlelerin isyan etmesinden korkması ve bunu engellemek için elinden ne geliyorsa yapmasıdır. Bütün bunlar olup biterken her şey güllük gülistanlıkmış gibi “hayat devam ediyor” algısı yaratılmaya çalışılıyor ve tabi ki sorunların kaynağı çarptırılıyor.
Bu duruma verilebilecek örneklerden biri Fransa’da bir tarafta yaşanan büyük grevler ve diğer tarafta “Euro 2016” örneğidir. Yeni bir tasarıyla işçilerin birçok hakkına göz dikilen Fransa’da, işçiler büyük bir karşı koyuş sergiliyorlar. Mart ayından bu yana büyük gösteriler ve grevler gerçekleştiriliyor. İşçi ve emekçileri çok yakından ilgilendiren bu durumun yerine, tüm dünyada Fransa, Euro 2016 ile gündeme getiriliyor. Ülke takımlarının karşılaştığı Avrupa Futbol Şampiyonası olan Euro 2016, hem büyük paraların döndüğü bir arena, hem de milliyetçilik duygularının coşturulması için bir araç olarak kullanılıyor. Geçtiğimiz günlerde kiralık işçilik yasasını yasalaştıran Türkiyeli egemenlerin, olaylara Türkiye basınında hiç yer vermemesi işçilerin bu direncinin buraya da sıçrayabileceği korkusunu yaşadıklarının bir göstergesidir.
Maç sırasında rakip olan ve hem ulusal hem uluslararası alanda milliyetçi duygularla işçileri birbirine düşman etmeye çalışan patronlar ve hükümetleri, kendi çıkarları söz konusu olduğunda “güzel bir dayanışma” örneği gösteriyorlar. Fransalı işçi kardeşlerinden ilham alıp, elinden alınan hakları için mücadele etmesi gereken Türkiyeli işçiler, maçların oynandığı esnada sanki hiç sorunları yokmuş gibi kendilerini o sanal dünyanın içine sürüklüyorlar. Özellikle Türkiyeli egemenler açısından bu turnuvalar, içerde yaşanan savaştan dolayı zaten milliyetçilikle zehirlenen kitleleri bu sayede istedikleri “kıvamda” tutmaya yarıyor. Öyle ki sık sık patlayan bombaların tesiri bile bir anda unutuluveriyor.
Patlayan bombalar, denizlerde boğulan yoksul insanlar, taciz ve tecavüzler, istismarlar, açlık, yoksulluk artarak devam ediyor. Tüm bunların sorumlusu sömürü düzeninin egemenleri ise, kitleleri uyutmak için ellerindeki araçları son kırıntısına kadar kullanıyorlar. Hem kardeş halkları birbirine düşman ederek amaçlarını gerçekleştiriyorlar, hem de işçilerin mücadele ruhu birbirine sıçramasın diye kendi aralarında örgütlü davranıyorlar. Bazen çıkarları ters düşse de söz konusu işçi sınıfının mücadelesi olunca bütün anlaşmazlıklar bir anda unutulup, işçi ve emekçilere karşı ortak tavır alıyorlar. Çünkü onlar patronlar sınıfı. Ve biliyorlar ki çürümüş düzenlerini başlarına yıkacak güce sahip olan işçi sınıfı. Yeter ki işçiler bu durumun farkına varmasın. İşte patronların bütün dertleri bu! Örgütlü işçiler de patronların korkusunu gerçekleştirmek için onların bütün olanaklarına karşı, işçi sınıfına gücünü hatırlatmak için uğraşacaktır.
Uykuya Dalıyorum Ayakta Dururken
Grevci Nestle İşçileri Kazandı
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
- “Geçmiş Olsun” Yerine “Rapor Almayın”
Son Eklenenler
- Her geçen gün yoksullaşan, hayat pahalılığıyla beli bükülen işçiler olarak vergi rekortmeni olmamız pek mümkün görünmeyebilir. Ancak gerçek bu. Milyarlarca dolarlık servetlere sahip patronlar servetleriyle kıyaslayınca tabiri yerindeyse bir kuruş...
- Bizler, Avcılar’dan genç işçi ve öğrencileriz. Kimimiz fabrikalarda saatlerce çalışıyor, kimimiz ise okul sıralarında dirsek çürütüyor. Hepimiz işçi çocuklarıyız ve bizi birleştiren, bir araya getiren ortak sorunlara sahibiz. Çünkü içinde...
- 1 Mayıs’a sayılı günler kaldı ve biz emekçi kadınlar böylesine anlamlı bir güne hep birlikte hazırlanmak üzere yan yana geldik. Sınıfımızın birlik, dayanışma ve mücadele günü için UİD-DER’de birleştik. Hep birlikte coşkulandık, umutla dolduk. 1...
- Bir haykırış duyuldu derinden/ Sanırsın dağlar kalktı yerinden/ Mahalleden, fabrika köşelerinden/ Ayağa kalktı yürüyor işçi/ Yürüyor işçi, yürüyor işçi!
- Her işçinin hayalidir bir gün emekli olmak, hayatının kalan kısmında çalışmadan mutlu mesut yaşamak ve kendini güvende hissetmek… Bunun için sigortalı bir işte çalışmaya, SGK primlerimizin gerçek ücretimiz üzerinden ödenmesine dikkat ederiz. İşe ilk...
- Geçenlerde manava yolum düştü, eve bir iki parça şey alayım diye uğradım. Alışveriş bitti, tam para ödeme esnasında 17 yaşlarında bir genç gelerek kasadaki kişinin kulağına bir şeyler fısıldadı. O ise kafasını sallayarak “tamam tamam al” dedi. Genç...
- Ramazan bayramı boyunca, insanlar birbirlerine temenni mesajları attı. Sevdiklerine onların mutluluklarını içeren dilekler ilettiler. Sevdikleri kişilerin kötü günler görmemesini, her türlü beladan ve kazadan uzak olmasını, açlık ve yoksulluk...
- Merhaba arkadaşlar, işçi sınıfının uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma günü 1 Mayıs yaklaşıyor. Bu sömürü düzeni kapitalizm dünya işçi sınıfının hayatını alt üst edip zindana çeviriyor. Dolayısıyla her 1 Mayıs’ın biz emekçiler için ayrı bir...
- Siyasi iktidarın ve sermaye sınıfının saldırıları arttıkça işçi ve emekçilerin çalışma ve yaşam koşulları kötüleşiyor, iş cinayetleri sürüyor. Bu koşullarda düşük ücretlere, sendikal baskılara, ağırlaşan çalışma koşullarına karşı pek çok sektörde...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşırken UİD-DER temsilciliklerinde “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Karşı 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye!” başlıklı etkinlikler gerçekleştirildi. 20-21 Nisanda...
- Son yıllarda mülteci, göçmen, sığınmacı ve yabancı sözlerini çok duyduk, duymaya da devam edeceğiz. Nedeni dünya üzerindeki 8 milyar insanın neredeyse 300 milyonunun, doğup büyüdükleri, yaşadıkları topraklardan kaçmak zorunda kalmalarıdır. Ve...
- Yunanistan’da en büyük işçi sendikası olan Yunanistan İşçi Sendikaları Konfederasyonu’nun (GSEE) çağrısıyla artan hayat pahalılığını protesto etmek amacıyla bir günlük genel grev gerçekleştirildi. 16 Nisan’da yüzbinlerce işçi ve emekçi başta Atina...
- Ben Mersin’den, sendikasız bir fabrikada çalışan metal işçisiyim. Yaşamımı devam ettirebilmek için ben de sizler gibi çalışmak zorundayım. Çalıştığım fabrikada birçok sorunla karşı karşıyayız. Bu sorunlar Türkiye’de işçilerin genelinin yaşadığı...