Buradasınız
“Ulusal İstihdam Stratejisi” mi? O Ne ki?
Esenyurt’tan bir işçi
Patronlar sınıfının işçilere dönük saldırılarının ardı arkası bir türlü kesilmiyor. Emeklilik yaşı yükseltildi, prim gün sayısı artırıldı, sendikalaşmanın önündeki engeller olduğu gibi duruyor, sosyal haklar elimizden alındı, işten atılınca faydalanacağımız söylenen İşsizlik Fonundan biz işçiler değil patronlar faydalandı. Şimdi de yeni saldırı paketi “Ulusal İstihdam Stratejisi” meclisin gündemine girdi.
Patronlar yeni işyeri açamıyorlarmış, istihdamı arttırmak istiyorlarmış fakat kıdem tazminatları buna engelmiş! Açıkça “kolaylıkla işten işçi atamıyoruz, istediğimiz gibi işçileri iliğine kadar sömürmek istiyoruz, fakat yasalardaki bazı durumlar bize engel” diyemiyorlar da, bunu yukarıdaki sözcüklerle ifade ediyorlar. Fiili durumda zaten yasada var olan aylık çalışma süresinden kat be kat fazla çalışmamıza rağmen, onlar çalışma süresinin az olduğundan, kriz dönemini göz önüne alarak daha fazla çalışmamız gerektiğinden, hatta tatili unutmamızdan bahsediyorlar. Genç işçileri sömürüp “seni yeterince tanıyamadım” deyip yeniden üretimin dışına atmak için deneme süresinin yetersiz oluşundan yakınıyorlar. Taşeronluk sisteminin bile daha gerisinde bir durum olan istihdam bürolarının (kölelik büroları) ne kadar önemli olduğundan dem vuruyorlar. İşin ilginç yanı bu çıkarılmak istenen yasanın içeriği gündeme gelmiyor. Sadece isminden bahsedilip işçi-emekçiler için olumlu olacağı söyleniyor. İsminden de kimse bir şey anlamıyor.
Uluslararası İşçi Dayanışması Derneği olarak hem temsilciliklerimizde hem de çeşitli işçi semtlerinde bu yasa ile ilgili çeşitli seminerler organize ettik. Esenyurt/Kıraç bölgesinde de bu konu üzerine çeşitli işyerlerinden gelen işçi kardeşlerimizle birlikte bir seminer yaptık. Çok anlamlı oldu seminer. Birçok işçi kardeşimizle birlikte bu yasayla patronların neyi hedeflediklerini hem öğrendik hem de neler yapabiliriz diye konuştuk. Yine derneğimizin başlatmış olduğu bir imza kampanyası var bu yasayla ilgili. Seminere katılan işçi arkadaşlarla birlikte bunun organizasyonunu yaptık. Fabrika önlerinde işçilerle konuşarak, işçi evlerini ziyaret ederek, çeşitli yerlerde stantlar açarak, bu yasanın bizim lehimize olmadığını anlatarak imza toplamaya başladık. Artık mahalleli biz UİD-DER’lileri kırmızı şapkalarımızdan dolayı “kırmızı başlıklılar” olarak anıyor.
İşçilerin yasayla ilgili çok fazla bilgisi olmasa da biz anlattıkça ikna olup imza attılar. Sadece kendileri değil komşularını da atmaları için yol gösterdiler. Bir teyze “ben camdan sizi seyrediyorum. Karşıki eve gitmediniz. Oraya da gidin” dedi. Ama işçilerin büyük çoğunluğu yeni çıkacak bu yasanın ne içeriğini biliyor ne de duymuş. AKP’ye oy vermiş olanlar tedirginlik yaşıyorlar. Acaba imza atmamız doğru olur mu diye. Oysa işçilerden oy alan iktidar partisi ve muhalefet partileri ya da düzenin bekçiliğini yapmış olan ya da yapmak isteyen hangi parti biz işçiler için bugüne kadar olumlu bir şey yaptı ki? Hiçbiri.
Bugün yasaları patronlar ve onların temsilcisi olanlar yapıyor. Yeni yasa da onların lehine, biz işçi-emekçilerin ise aleyhine olacak bir yasa. Biz milyonları bu tür yasalarla cendereye sokmak isteyen patronlar sınıfına ve onların yasalarına boyun eğmeyelim. Birlik olalım, örgütlenelim, örgütlü mücadele edip patronların değil işçilerin yasalarının geçerli olduğu bir dünya kuralım.
- Metal İşçileri: “İşçinin Hakkı İşçiye!”
- Kıdem Tazminatı Hakkımız Egemenlerin Ağzını Sulandırıyor
- “Olmaz Öyle Şey”
- Sendika Biziz!
- Engel Olduk, Yine Olabiliriz!
- Su Uyur Düşman Uyumaz
- Kötü Gün Dostu Kıdem
- Patronların Oyununa Kanmamak İçin UİD-DER’e
- Kıdem Tazminatı Bize Mirastır
- Sağlıklı ve Güvenli Çalışma İçin Kıdem Tazminatına Sahip Çık
- Kıdemden Elinizi Çekin!
- Kıdem Tazminatı Sınıfımızın Bize Mirasıdır
- Kıdem Tazminatımızın Patronların Cebine Girmesine İzin Vermeyeceğiz!
- Gebze Sendikalar Birliği: Kıdem Tazminatımızı Gasp Ettirmeyeceğiz!
- Kıdem Tazminatı Maliyet Değil Haktır!
- İçimiz Isınır mı?
- Dün Ayağa Kalkmışlardı, Peki Ya Bugün?
- Kıdem Tazminatını Gasp Ettirmeyelim
- Burjuva Medyanın Dezenformasyonlarına Kanmayalım!
- Kıdem Tazminatı: Yalanlar ve Gerçekler!
Son Eklenenler
- İşçi Dayanışması yayınlandığı ilk günden bu güne biz işçilere kocaman bir sınıf olduğumuzu, yaşamlarımızın, sorunlarımızın ve çözüm yollarının ne kadar yakın olduğunu anlatmaya devam ediyor. Yazıların kaleme alınmasından görsellerin hazırlanmasına,...
- İstanbul Planlama Ajansının (İPA) Ekim ayı araştırmasına göre, İstanbul’da ortalama stres seviyesi 10 üzerinden 6,9 çıktı. Aslında bu veri sadece İstanbul’u yansıtmıyor. Mersin olsun, İstanbul olsun hiç fark etmiyor: Stres seviyemiz artıyor,...
- Sevgili işçi kardeşlerim, başlıktaki sözlere gelmeden meramımın tamamını anlatmak için 6 ay geriye gitmem gerekiyor. Mayıs ayının son haftasında iki azı dişime kanal tedavisi için Dokuz Eylül Üniversitesi diş bölümüne randevu alarak gitmiştim. İki...
- “Zeytinyağlı yiyemem aman/ basma da fistan giyemem aman…” Kütahya ya da Bursa yöresine ait olduğu düşünülen bu türkü düğünlerde, keyifli eş dost toplantılarında hep bir ağızdan söylenir. Hatta eğlenceli ritmi karşılıklı oynamaya da teşvik eder....
- Hayat pahalılığı, geçim sıkıntısı korkunç boyutlara ulaştı. Emekçiler olarak temel ihtiyaçlarımız olan barınma, beslenme gibi ihtiyaçlarımızı karşılamakta zorlanıyoruz. Aldığımız maaşlarla kirayı mı ödeyelim, karnımızı mı doyuralım diye kara kara...
- Kapitalist sistemde yaşıyoruz ve bu sistemin yol açtığı büyük-küçük pek çok sorunla boğuşuyoruz. Peki sorunlarımızı çözmek için ne yapıyoruz? Örneğin pek çoğumuzun ailesinde çocuk, hasta, yaşlı ya da engelli olduğu için bakıma muhtaç yakınlarımız...
- İşçi Dayanışması çıktığında her birimiz ilk görüşte etkilendiğimiz yazıyı seçiyoruz. Neden etkilendiğimizi, yazının bizi nasıl etkilediğini, neyi düşünmemizi sağladığını anlatıyoruz birbirimize. Bu yazıyı herhangi bir arkadaşımıza nasıl ve neden...
- Mutsuzluk ve umutsuzluk gençler arasında adeta bir salgın gibi yayılıyor. Etrafımıza, arkadaşlarımıza bakıyoruz, yaşamdan tat alamadığını söyleyenlerin sayısı her geçen gün artıyor. “Her günüm bir öncekiyle aynı”, “yarından bir beklentim yok”, “bana...
- Biz işçiler haftanın her günü vardiyalı bir şekilde 24 saat çalışırız. Yeri gelir Pazar mesai yaparız. Dinlenmeye, ailemize vakit ayırmaya zaman bulamayız. Sanki biz işçiler için hayat sadece çalışmaktan ibaretmiş gibi. Fabrikada mühendis bir...
- Eskiden her sorunun beni bulduğunu, bu sorunları yaşayan tek kişinin ben olduğumu düşünüyordum. Sonra UİD-DER ile tanıştım ve İşçi Dayanışması’nı düzenli olarak okumaya başladım. Bir genç olarak, gençlik yazılarını okudukça bu sorunları yalnızca...
- Ben büyük bir tekstil fabrikasında çalışıyorum. Başta Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek olmak üzere siyasi iktidar sözcülerinin, asgari ücret zammının hedeflenen enflasyon oranına göre yapılacağını her fırsatta söylemelerine rağmen asgari ücrete...
- Son günlerde sohbet edebildiğim her insana Türkiye’deki Suriyeliler hakkında ne düşündüklerini soruyorum. Devamındaysa nerede dünyaya geldiklerini, neden göçüp büyük kentlere geldiklerini soruyorum. Son olarak aile büyüklerinin nerelerden göçerek...
- Sevgili işçi kardeşlerim, 8 yaşına kadar babasız, 8 yaşından sonraysa hem anasız hem de babasız büyümüş sayılırım. 12-13 yaşıma kadar mahallede ve çalıştığım fabrikada anası-babası yanında olan arkadaşlarıma imrenmiş, onları kıskanmışımdır. O halimi...