Buradasınız
2024’e Girerken: Her Şeye Rağmen Mücadele

İşçi ve emekçiler için zorlu geçen 2023 yılını geride bıraktık. Hayat pahalılığı ve reel ücretlerin düşmesiyle derinleşen yoksulluk karşısında işçi ve emekçilerde hoşnutsuzluğun büyüdüğü bir ortamda girmiştik 2023 yılına. 6 Şubat depremleri ise silinmesi mümkün olmayan derin acılar bıraktı. Enkaz altından yükselen yardım çığlıklarıyla depremden sağ kurtulanların sevdiklerini kurtarmak için haykırışları birbirine karıştı. Başta AFAD olmak üzere tüm devlet kurumlarının içinin boşaltıldığını, ölümlere göz göre göre davetiye çıkarıldığını gördük. Depremin ardından ilk 3 gün kılını kıpırdatmayan devletin aylarca en basit su ihtiyacını bile karşılamadığına, Kızılay’ın kan sattığına tanık olduk. 50 binden fazla insanımızı kaybettiğimiz depremlerde gerçek dayanışmanın işçi ve emekçilerin dayanışması olduğuna da tanık olduk, siyasi iktidarın bu dayanışmayı kırma çabalarına da… Tehditlere, hakaretlere, yalan haberlere, algı operasyonlarına iktidarın ve sermayenin rant hesapları eşlik etti. Rant hesabının ne kadar büyük olduğunu ilerleyen aylarda alınan ihalelerle, çıkarılan rezerv alanı yasasıyla daha net gördük.
Depremin yaraları daha sarılamamışken girdiğimiz seçim sürecinde iktidarın algı oyunlarına, manipülasyonlarına, milliyetçiliği körükleyen ve yapay kutuplaştırmayı derinleştiren söylemlerine, uygulamalarına şahit olduk. Seçim meydanlarında hiç dillendirilmeyenler ise işçilerin, emekçilerin, gençlerin, emekçi kadınların, işçi çocuklarının gerçek gündemi ve sorunlarıydı. Siyasal ve sendikal baskılar, düşük ücretler, iş cinayetleri, çalışma koşullarının kötüleşmesi, yoksulluk, hayat pahalılığı… Bütün bu sorunlar milyonlarca emekçinin hoşnutsuzluğunu ve değişim isteğini büyütmüştü. Ne var ki devletin tüm olanaklarını, medya gücünü elinde tutan iktidar, emekçilerin algısını yöneterek kendisinden başka seçenek olmadığına ikna etmeyi, ikna edemediklerinin sesini boğmayı başardı.
14-28 Mayıs seçimlerinin ardından iktidarın gitmesini isteyen emekçilerin yaşadığı hayal kırıklığı yerini umutsuzluğa ve iktidara oy verenlere karşı öfkeye bıraktı. Tam da o günlerde İşçi Dayanışması’nda bu durumun biz emekçilere zarar vereceğini, yapay kutuplaşmayı derinleştirmek isteyen iktidarın işine geleceğini yazmış, “şimdi birlik ve mücadele zamanı” demiştik. Zira çok iyi biliyorduk ki seçim badiresini atlatan rejim, ekonomik yıkımın faturasını işçi ve emekçilere kesmek için harekete geçecekti. Ekonomik ve demokratik haklara yönelik saldırılar artacaktı. Nitekim öyle de oldu. Temmuz ayında “rasyonel politikalara dönüş” adı altında zam sağanağı başladı, vergi oranları arttırıldı, emekçilerin kredi borçlanmasını kısıtlamak için faizler arttırıldı.
2023 yılı ek zam talebiyle eylemlerin yapıldığı, Antep’ten Kocaeli’ye, Urfa’dan İzmir’e Türkiye’nin dört bir yanında sendikalaşmak isteyen işçilerin hakları için direnişe geçtiği bir yıl oldu aynı zamanda. Polis, jandarma, kaymakam, vali, mahkemeler hatta müftüler patronlardan yana tutum alarak işçilerin haklı mücadelesini suç olarak göstermeye girişti. Tüm bu saldırılara karşın işçi mücadeleleri metalden tekstile, gıdadan tarıma, taşımacılıktan sağlığa çok çeşitli sektörlere yayılarak artmaya devam etti. Ekim ayında üniversitelerde artan yemek ücretlerini protesto eden öğrencilerin eylemleri de şiddetle bastırılmak istendi. 25 Ekimde bir kız öğrencinin KYK yurdunda düşen asansör yüzünden hayatını kaybetmesinin ardından öğrenci yurtlarında bakımı yapılmayan asansörler, bozuk yemekler, güvenlik ve ulaşım sorunları Türkiye’nin dört bir yanında öğrencileri sokağa döktü.
2023’e dönüp baktığımızda gördüğümüz tablo örgütsüz olmamızın bedelini depremlerde ölerek, hak gasplarıyla, büyüyen yoksulluğumuzla, artan iş cinayetleriyle ödediğimizdir. Ancak aynı tabloda her şeye rağmen karanlığa ve umutsuzluğa teslim olmayarak mücadeleyi sürdüren işçiler, emekçiler, gençler de bulunuyor. O halde 2024’e girdiğimiz şu günlerde 2023’ten çıkarılacak en önemli ders, her şeye rağmen birliği ve dayanışmayı büyütmek olmalıdır. İşçi sınıfının birliğini, dayanışmasını ve örgütlülüğünü büyütmek üzere mücadeleye daha sıkı sarılmak olmalıdır.
2023’ün Ocak ayında İşçi Dayanışması’nın başyazısında söylediğimiz sözler bugün de geçerlidir: “Gerçek değişimi yaratabilecek olan işçi ve emekçilerdir. Bir mitinge veya UİD-DER gibi işçi örgütlerinin etkinliklerine katılmak, toplumsal çıkarları ifade eden düşüncelerin bir parçası olmak, yan yana gelip örgütlenmemiz gerektiğini etrafımıza anlatmak ve toplumda bu düşünceleri hâkim kılmak… İşte bunlar mücadelenin ta kendisidir. Öyleyse bu doğrultuda tüm sınıf bilinçli ve öncü işçiler daha cesur olmalı ve daha aktif şekilde hareket etmelidir!”
- Fitre Asgari Ücretliye, Emekliye Veriliyorsa…
- Fiyonklu Kazıklar Çoğalırken
- Özlemini Çektiğimiz Güzel Günler İçin Birleşelim!
- İşçi Dayanışması 203. Sayı Çıktı!
- Uyanmak İçin Sabırsızlanacağımız Günler İçin
- “Hey Kızlar Siz de Katılın Bize!”
- Hak Verilmez, Alınır!
- Hüsrevlerin Değil Ferhatların Destanıdır Hatırlanan
- Büyük Resmi Görelim, Birliğimizi Örelim!
- Sendikalaşmak Türkiye’de Neden Zor?
- “Aile Yılı” İlan Edenler Neyin Peşinde?
- Katliamların Sorumlusu Kim?
- Patronlar Çok Para Kazanırken…
- Örgütlüysek Her Şeyiz, Örgütsüzsek Hiçbir Şey!
- İşçi Dayanışması 202. Sayı Çıktı!
- Onlar “Kazanalım” Dedikçe Biz Kaybediyoruz
- Ekranlar ve Çocuklarımız
- Suriyeliler Geri Dönecek mi?
- Asgari Ücret Nasıl Yükseltilir?
- Kumarla Köşeyi Dönenler Neye Dönüyor?
- Özlemini Çektiğimiz Güzel Günler İçin Birleşelim!
- “Hey Kızlar Siz de Katılın Bize!”
- Hak Verilmez, Alınır!
- Hüsrevlerin Değil Ferhatların Destanıdır Hatırlanan
- Büyük Resmi Görelim, Birliğimizi Örelim!
- Patronlar Çok Para Kazanırken…
- Örgütlüysek Her Şeyiz, Örgütsüzsek Hiçbir Şey!
- Onlar “Kazanalım” Dedikçe Biz Kaybediyoruz
- Asgari Ücret Nasıl Yükseltilir?
- Kumarla Köşeyi Dönenler Neye Dönüyor?
- Umudumuzu ve Direncimizi Güçlendirelim, Mücadelemizi Büyütelim!
- Zeytinyağı, Margarin, Süt Tozu
- Toplumsal Sorunların Bireysel Çözümü Mümkün mü?
- Her Şeyi Paraya Bağlayanlar Kim?
- Devlet Bütçesi Kimin Bütçesi?
- İşçilerin Tek Çıkış Yolu Birlik, Dayanışma ve Mücadeledir!
- Muhammed Ali’nin Haykırışı ve Gerçek Düşmanlar
- Kapatılan Ocakların Susmayan Bandosu
- Umut Sende Bende Bizde...
- “Ne Olacak Bu Memleketin Hali?”
Son Eklenenler
- BİRTEK-SEN Genel Başkanı Mehmet Türkmen’in 17 Şubatta tutuklanması ve Antep’teki tekstil işçilerinin hak arama mücadelesine yönelik baskılar, 20 Şubatta İstanbul Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğü önünde çeşitli sendikalar tarafından protesto edildi.
- Rejimin toplumsal muhalefeti sindirmeye, tamamen ezmeye yönelik saldırıları artarak sürüyor. Bir süredir “Kent Uzlaşısı” ile kazanılmış CHP’li ilçe belediyelerine operasyonlar düzenleyen, seçilmiş belediye başkanlarını hapse atarak yerlerine...
- Şubat ayında greve çıkan Tekgıda-İş Sendikasında örgütlü Sunel Tütün, Oryantal Tütün ve TTL Tütün işçileri, İzmir’de aileleriyle birlikte basın açıklaması yaptı. Üç aydır ücretleri ödenmeyen Doruk Madencilik işçileri, şirketin Ankara’da bulunan...
- Diyanet İşleri Başkanlığı, bir yoksulun günlük gıda ihtiyacını göz önüne alarak belirlenen Ramazan fitresinin asgari ücret veya emekli aylığı alanlara da verilebileceğini açıkladı. Bu sözler Türkiye’de işçi ve emekçilerin nasıl bir yoksulluğa mahkûm...
- Sırbistan’da 2024’te Novi Sad şehrinin bir tren istasyonunda 15 kişinin yaşamını yitirmesi üzerine gerçekleşen kitlesel protestolar sonucunda Bakanlar ve Başbakan istifa etmek zorunda kaldı. Ancak bunlarla yetinmeyen, yolsuzlukların son bulmasını ve...
- İngiltere’de emperyalistlerin savaşına karşı emekçilerin barış sesi yükselmeye devam ediyor. 25. Ulusal Eylem Gününde çeşitli şehirlerden başkent Londra’ya akan on binler, İsrail saldırısı altındaki Filistin halkıyla dayanışma içinde olduğunu...
- İşçi sınıfının kapitalist sömürüye karşı mücadelesini, dayanışmasını güçlendirmek için çalışan UİD-DER’in, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü vesilesiyle gerçekleştirdiği etkinlikler 16 Martta devam etti. UİD-DER’in İstanbul Avrupa ve Anadolu...
- Dünyanın pek çok ülkesinde işçi ve emekçiler, gençler eşitlik ve özgürlük talepleriyle, daha iyi bir yaşam özlemiyle bir araya geliyor, meydanlara çıkıyor. Almanya’da yapılan görkemli eylemlere katılan insanlar bu eylemlerine “iyi insanların isyanı...
- Geçtiğimiz günlerde, sigorta girişleri 1 Ekim 2008’den sonra olanların, emekli olduktan sonra çalıştıkları takdirde emekli maaşlarının kesileceği gündeme geldi. Üç kuruşluk emekli maaşıyla değil geçinmek, zorunlu gıda harcamasını bile karşılamak...
- Gece vardiyasında çalıştığımız bir gün elektrik kesildi. Biz de karanlıkta ayrı ayrı beklemek yerine üretimdeki arkadaşlarla yan yana geldik. Haliyle sohbet etme şansımız oldu. Bir ablamız iş kazası geçirmiş ve işvereni dava etmiş. İş güvenliği...
- Kapitalizm altında sağlık sistemi bolca kâr elde edilen büyük bir rant kapısı haline getirildi. Sağlık sektörü patronları için durum böyleyken sağlık çalışanları açısından tablo uzun çalışma saatleri, can güvenliğinin olmadığı iş ortamı, ağır...
- Ben Tahran Üniversitesinde öğrenciyim. Üniversiteye bağlı bir yurtta kalıyorum. Örgütlü bir şekilde hareket etmediğimiz için her gün yeni bir felaket haberiyle uyanıyoruz. Geçtiğimiz ay 14 Şubat akşamı bir arkadaşımızı kaybettik. Hem yurt hem de...
- Sağlık çalışanları 14 Mart Tıp Bayramında Türkiye genelinde iş bıraktı, hastaneler ve İl Sağlık Müdürlükleri önlerinde, kent meydanlarında basın açıklamaları yaptı.