Buradasınız
“Ah” Etmeyelim, Birbirimize Bir Söz Verelim
İstanbul Avcılar’dan bir grup genç

6 Şubat depremlerinin ilk yılı geride kalmışken, böylesine büyük bir felakete, gerçek bir kriz anına ilk kez bu kadar yakından şahitlik eden gençler olarak duygularımızı paylaşmak istedik. Bizler için büyük bir ders niteliğinde olan bu acı olaylar hem sermaye sınıfının ve siyasal iktidarın tutumunu hem de birlik ve dayanışmanın önemini çok net bir şekilde gösterdi.
Depremin üzerinden bir yıl geçmiş olmasına rağmen depremin etkili olduğu bölgelerde yaralar hâlâ ilk günkü gibi taze. İktidarın kaderine terk ettiği, rant ve oy hesapları derdine düştüğü deprem bölgesinde geçtiğimiz yıl olduğu gibi bugün de gönüllü emekçiler, sendikalar ve sosyalist kitle örgütleri var. Hiç şüphesiz mücadele örgütümüz UİD-DER de bunlardan biri. Deprem olduğu haberi alınır alınmaz biz emekçi gençlik olarak UİD-DER’in çağrısıyla hemen dayanışma kampanyamıza ve çalışmalara başlamıştık. Her hafta aramızdan bazı arkadaşlarımız ekipler halinde deprem bölgesine gitti. Diğerlerimizse bulunduğumuz her yerde dayanışmaya güç vermeye çalıştık. Depremzede kardeşlerimizi yanımızda hissederek ihtiyaçlarını anlamaya, her şeyi onlar için daha kullanışlı, işlevli hale getirebilmek için uğraştık. Nakdi ve ayni desteklerin toplanması, düzenlenmesi, kolilenmesi gibi işlerde görev aldık. Kısacası deprem bölgesinde ve dayanışma çadırımızda görev alan arkadaşlarımıza, sağlık ekibimize o dayanışma ağının genişletilebilmesi için bulunduğumuz bölgelerden destek verdik.
UİD-DER’li gençler olarak şunun dün de bilincindeydik bugün de bilincindeyiz. Depremden beş ay sonrası ya da bir yıl sonrası daha önemli olacaktı. İlk günlerde dahi orada olmayan devlet iyice elini eteğini çekecek ve 99 depreminde olduğu gibi insanlarımız mağdur edilecekti. Nitekim de öyle oldu. Dahası deprem yeni rant fırsatı olarak görüldü. Bu nedenle dayanışmayı büyütmek sadece acil bir görev değil sürekli bir görevdi bizim için. Depremi yaşayan sınıf kardeşlerimiz 1 Mayıs’ta kortejimizin en önünde yürüdüğünde ve “Gitmedik, buradayız” dediğinde dayanışmanın yaşayan bir şey olduğunu birlikte gördük.
Bugün sitemizde yayınlanan yazılar, deprem bölgesinden kardeşlerimizin yazdığı mektuplar, bölgedeki hiçbir sorunun çözülmediğini, hâlâ pek çok temel ihtiyacın eksik olduğunu gösteriyor. Bu nedenle biz ses olmaya devam etmek, sorumlulardan hesap sorulması için yan yana, omuz omuza durmak zorundayız. İşçi sınıfının şairi Nâzım Hikmet bir şiirinde “Ne ah edin dostlar ne ağlayın, dünü bugüne bugünü yarına bağlayın” diyor. Acımız büyük, yaramız derin ama yaşadığımız acıların bitmesini istiyorsak bugünün gençleri olarak ahlanmak, oflayıp puflamak, şikâyet etmek yerine yarınlarımız için kendimize ve birbirimize bir söz verelim. Sınıfımızın yaşadığı, emekçi gençliğin, çocukların yaşadığı acıların hesabını bu düzeni yıkarak sormak için harekete geçelim, çoğalalım.
- Dayanışmamızı Yok Etmek İsteyenlere İnat, Buradayız!
- “Ah” Etmeyelim, Birbirimize Bir Söz Verelim
- Felaketlerden Dayanışmayla Kurtuluruz
- Unutma, Örgütlen, Hesap Sor!
- Depremin Yıldönümünde Yükselen Sesler: Unutmak, Affetmek Yok!
- Hesap Sormazsak Aynı Acıları Yaşamaya Mahkûmuz!
- 6 Şubat 2023’ün Ardından
- 6 Şubat Depremlerinin Birinci Yılı: Asrın Kötülüğünü Unutma, Unutturma!
- Malatyalı Kadın Tekstil İşçisi İle Deprem ve Kadın İşçiler Üzerine Söyleşi
- “Depremin Yaraları Sarılıyor” mu?
- Depremi Yaşadık, Cehennemi Yaşıyoruz!
- 6 Şubat, UİD-DER’le Tanışmam ve Sonrası
- “Bu Yaş Bu Çimeni Büyütür!”
- Gitmedik, Buradayız, Direniyoruz!
- Saraylıların İç Burukluğu!
- 1 Mayıs’ta Buluşalım Depremin Hesabını Soralım!
- Sahte Temel Atma Törenleri Neyin Acizliği?
- Kader Değil Felaket!
- Ben Hatay’dan Güneş
- Gösteriş İçin Değil Depremzedeler İçin!
Son Eklenenler
- DİSK Emekli-Sen, 13 Temmuzda Çankaya Zübeyde Hanım Sosyal Tesisleri’nde “Emekli Buluşması” düzenledi. DİSK-AR tarafından hazırlanılan 2025 Emekli Raporu’nun kamuoyuyla paylaşıldığı etkinliğe DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, DİSK Emekli-Sen Genel...
- Haydarpaşa Dayanışması, son banliyö seferlerinin durdurulduğu 2013’ten bu yana Haydarpaşa Garında her Pazar günü “Ne Otel Ne Müze, Haydarpaşa Gardır Gar Kalacak!” pankartıyla basın açıklamaları gerçekleştiriyor. 13 Temmuz Pazar günü gerçekleştirilen...
- Modern tıbbın temel kurallarından biri elleri çok iyi yıkamak, el hijyenine dikkat etmektir. Peki, el yıkamanın bile geçmişte mücadele konusu olduğunu biliyor muydunuz? Ignaz Semmelweis, 1840’lı yılların sonunda, Viyana’daki bir kadın doğum...
- Hayat pahalılığı ve yüksek enflasyon karşısında işçi ücretleri erimeye devam ederken kamudan özel sektöre işçiler, düşük ücretlere karşı mücadele ediyor. Harb-İş Sendikası, 11 Temmuzda Ankara’da basın açıklaması yaparak sefalet zammı dayatmasına...
- Kamu çerçeve protokol süreci uzadıkça uzuyor. Savunma sanayi sözleşmesi hakem heyetine gönderildi. Diğer işkolları ise 3. teklifi bekliyor. Kamu çerçeve protokolü kamu işçilerinin asgari ücretini belirleyen bir protokoldür. Nisan 2024’te Anayasa...
- İspanya’nın Cadiz kentinde 23 Hazirandan bu yana süresiz grevde olan metal işçileri, 8 Temmuzda eylemlerini sonlandırdılar. Yetkili sendika UGT sendikasının işverenle imzaladığı ön anlaşmayı kabul etmeyen yaklaşık 30 bin metal işçisi, 18-19...
- 600 binden fazla kamu işçisini ilgilendiren Kamu Çerçeve Protokolü (KÇP) görüşmelerinde siyasi iktidarın dayattığı düşük zam oranları sağlık işçileri tarafından “sefalet dayatması” olarak değerlendiriliyor. Yüksek enflasyon ve ağır vergi yükü...
- Gebze Sendikalar Birliği, geçtiğimiz hafta İsrail’in Filistin’deki zulüm ve katliamını protesto etmek için bir eylem organize etti. Biz de UİD-DER’li işçiler olarak, zulme uğrayan Filistinli işçi ve emekçilerin haklı mücadelesine destek olmak için...
- 9 Temmuzda Hindistan genelinde milyonlarca işçi, emekçi, çiftçi ve genç, Modi hükümetinin işçi düşmanı politikalarına karşı ülke çapında greve çıktı. Kentlerden köylere, fabrikalardan tarlalara kadar yaşamı durduran dev grev, Hindistan’daki tüm...
- Annem, ablamla birlikte dördüncü katta oturur. Sokağa inmez ama mahallede, köyde, Almanya’daki akrabalarda ne olup bittiğini mutlaka bilir. Evden her çıktığımda balkonundadır. Selamlaşır, iki laf ederiz. Başımda bazen UİD-DER yazılı kırmızı şapkam,...
- Karanlık ve aydınlık… Ölüm ve yaşam… Emek ve sermaye… Sonsuz evrenimizde her şey karşıtıyla birlikte var. Sömürü ve zulüm varsa isyan da var. Sınır, din dil, ırk farkı tanımadan dünya meydanlarında tek ses tek yürek olan işçiler, işçi sınıfımız var...
- Emperyalist savaşın alevlerini büyüten, milyonlarca masum insanı, doğayı katleden, kentleri yok eden egemenler ne yaparlarsa yapsınlar emekçilerin birbirleriyle dayanışmasının önüne geçemiyorlar. İşçi ve emekçiler fabrikalardan limanlara,...
- İzmir Büyükşehir Belediyesi grevinde yaşananlar hakkında Marksist Tutum’da bir makale okudum. Tam da içimden geçenleri, cümlelere dökemediklerimi noktasına virgülüne kadar yansıtan bir yazıydı. Konuyu derinlemesine ele alan bu yazı her mücadelede...