Buradasınız
Saraylıların İç Burukluğu!
İstanbul/Pendik’ten bir işçi

Kuş sütü eksik bir sofra fotoğrafı. Sofrada çeşit çeşit yemekler, iştah açıcı mezeler… Yemekler gibi tabaklar da çeşit çeşit, renk renk. Sofradaki tek gariplik bazı tabakların uçlarının kırık olması ya da boyayla kırık süsü verilmiş olması. Sofrayı hazırlayan şef bu fotoğrafı sosyal medyada şu notla paylaşmış: “Hırvatistan’da hazırladığımız yemekte, bakanlar ve genelkurmay başkanının olduğu protokol masasında, ülkemizdeki yaşanan deprem felaketi sebebiyle içimizin burukluğunu bir nebze de olsa yansıtabilmek için kırık tabaklar kullandık.”
Kültür Bakanlığı, Emine Erdoğan’ın himayesinde Türk Mutfağı Haftası etkinlikleri yapıyor. Malezya’dan Hırvatistan’a pek çok ülkede işte böyle gösterişli etkinlikler düzenlenip gastronomi şehri Hatay’ın yemekleri tanıtılıyor. Kültürel ve tarihi dokusuyla yok olan Hatay’ın adeta yıkıntıları üzerinde tepiniliyor. Saraylıların ve onların etrafında bir eli yağda bir eli balda olanların duyarlılığı da işte bu kadar oluyor! İçlerinin burukluğunu simgelesin diye kuş sütü eksik protokol sofraları kurup bu sofraları kırık tabaklarla süslüyorlar!
Deprem on binlerce can aldı, yüzbinlerce insanı kol, bacak gibi uzuv kayıplarıyla, böbrek yetmezliğiyle, kayıplarının acılarıyla yaşamak zorunda bıraktı, milyonlarca insanın yaşamını perişan etti. Depremin ardından devleti ve iktidarı eleştirenler acılı depremzedelerle empati kuramamakla, kötü niyetli olmakla, vicdansız olmakla suçlandı. İnsanlar acı çekerken başka dertler taşımakla suçlandı. Peki, enkazlardan yükselen “devlet nerede” çığlıklarına kulaklarını kapatıp, felaketi yaşayanlara sırtlarını dönüp bu suçlamaları yapanların sofraları bize ne anlatıyor? Depremin tuz basılan yaraları hâlâ kanarken, yarattığı sorunlar büyüyüp iyice açığa çıkarken “kırık tabak” gösterisi ne anlama geliyor?
Bu soruların cevabı aslında bellidir ve bizi yok saydıkları ortadadır. Onların iç burukluğu dedikleri şey ucuz gösterişten başka bir şey değildir. Ekonomiyi uçurumdan aşağı yuvarlayan, toplumsal sorunları derinleştiren, deprem, sel gibi felaketlerde insanları ölüme terk eden, toplumda kin ve düşmanlığı körükleyen, bize yaşamı zehir eden, ekmeğimize kan doğrayan, kibir ve körleşme hastalığına tutulmuş muktedirlere oturdukları sofraların hesabını ödetmek için birleşmemizin zamanı geldi.
- Dayanışmamızı Yok Etmek İsteyenlere İnat, Buradayız!
- “Ah” Etmeyelim, Birbirimize Bir Söz Verelim
- Felaketlerden Dayanışmayla Kurtuluruz
- Unutma, Örgütlen, Hesap Sor!
- Depremin Yıldönümünde Yükselen Sesler: Unutmak, Affetmek Yok!
- Hesap Sormazsak Aynı Acıları Yaşamaya Mahkûmuz!
- 6 Şubat 2023’ün Ardından
- 6 Şubat Depremlerinin Birinci Yılı: Asrın Kötülüğünü Unutma, Unutturma!
- Malatyalı Kadın Tekstil İşçisi İle Deprem ve Kadın İşçiler Üzerine Söyleşi
- “Depremin Yaraları Sarılıyor” mu?
- Depremi Yaşadık, Cehennemi Yaşıyoruz!
- 6 Şubat, UİD-DER’le Tanışmam ve Sonrası
- “Bu Yaş Bu Çimeni Büyütür!”
- Gitmedik, Buradayız, Direniyoruz!
- Saraylıların İç Burukluğu!
- 1 Mayıs’ta Buluşalım Depremin Hesabını Soralım!
- Sahte Temel Atma Törenleri Neyin Acizliği?
- Kader Değil Felaket!
- Ben Hatay’dan Güneş
- Gösteriş İçin Değil Depremzedeler İçin!
Son Eklenenler
- Petrol-İş Sendikasında örgütlü grevci TPI Kompozit ve Temel Conta işçileri ile grevlerini kazanımla sonuçlandıran DYO Boya işçileri ve sendika düşmanlığına, işten atma saldırılarına karşı direnen TEKSİF üyesi Digel Tekstil işçileri, İzmir Menemen...
- Yıllar önce çalışıp ayrıldığım işyerinden bir işçi arkadaşım anlattı. Patron ekonomik krizden dolayı iflas ettiğini, işyerini kapatacağını söylemiş işçilere. Sonra patronla birlikte oturup ağlaşmışlar; “ne güzel bir işyerimiz vardı, ne güzel bir...
- Başlıkta yer alan ifadeler, Hakkı Özkan’ın “Grevden Sonra” romanındaki öncü işçi Nuri’nin eşinin sözleridir. Nuri, grevde öncüdür; mayası sağlam, kararlı bir işçidir. Yazar Hakkı Özkan matbaa işçiliği yapmıştır, yaşadıklarını romana aktarmıştır. “...
- Gebze Sendikalar Birliği, İsrail devletinin Gazze’de yürüttüğü katliamı, emperyalist savaşı lanetlemek, Filistin halkının sesi olmak, işçilerin dayanışmasını büyütmek için Filistinli sendikacılarla birlikte Gebze Kent Meydanında bir eylem düzenledi...
- Kenya’da, geçtiğimiz sene Haziran ayında, IMF’nin dayattığı kemer sıkma politikaları doğrultusunda yeni vergi yasası hazırlanmıştı. Bu yasa tasarısı, işsizlik, yoksulluk ve artan hayat pahalılığıyla boğuşan işçilerin ve emekçi gençliğin öfkesini...
- Petrol-İş Sendikası Gebze Şubesinin örgütlü olduğu, Kocaeli Dilovası ve İzmir Çiğli’de üretim yapan DYO Boya fabrikalarında, düşük zam dayatmasına karşı greve çıkan işçilerin mücadelesi 44. gününde kazanımla sonuçlandı. İlk yıl için yüzde 73...
- İşçi sınıfının tarihsel mücadele mirasını yaşatmak ve bu mirastan güç alarak işçilerin birliğini büyütmek için çalışan UİD-DER, 15-16 Haziran Büyük İşçi Direnişinin 55. yılı vesilesiyle 29 Haziranda, “Gelenekten Geleceğe: Umut Örgütlü Mücadelede!”...
- Petrol-İş Sendikasının örgütlü olduğu Kocaeli’nin Körfez ilçesinde faaliyet gösteren Gübretaş fabrikasında yüzde 30 sefalet dayatmasına karşı işçiler, 3 Temmuzda greve başladı. Devrimci Sağlık-İş Sendikasının, kamu işçilerine dayatılan sefalet...
- Geçtiğimiz hafta sonu, 15-16 Haziran Büyük İşçi Direnişinin 55, UİD-DER’in kuruluşunun 19. yılı vesilesiyle Uğur Mumcu Kültür Merkezi’nde yüzlerce işçi arkadaşımızla yan yanaydık. Grevleri devam eden Petrol-İş üyesi DYO işçileri, DİSK’in kurucusu...
- Sivas katliamının 32. yılında Türkiye’nin birçok kentinde anma etkinlikleri ve eylemler düzenlendi. Katledilen 33 aydın ve sanatçı anıldı, katliam bir kez daha lanetlendi. Sivas katliamının unutulmadığının, tüm katliamların er ya da geç hesabının...
- Bak, ufukta görünen/ Özgürlüğün bayrağını sallayanlar/ Başı dik/ Gözleri umut umut bakanlar/
- Türk-İş’e bağlı sendikalarda örgütlü kamu işçileri, 2025-2026 yılı toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde siyasi iktidarın sefalet zammı dayatmasına karşı eylemlerine devam ediyor. 1 Temmuzda Türkiye genelinde kent meydanlarında kitlesel basın...
- İzmir Buca Belediyesi işçileri, birikmiş maaş ve alacakları ödenmediği için 18 Haziran’dan bu yana iş durdurmuş durumda. 4857 sayılı İş Kanunu’nun 34. maddesi gereği yasal haklarını kullanan işçiler, belediye binası önünde maaş, gıda kartı ve diğer...