Buradasınız
Sahte Temel Atma Törenleri Neyin Acizliği?
Ankara’dan bir sağlık emekçisi

Maraş merkezli depremlerin üzerinden iki ay geçti. Depremin böylesi bir felakete dönüşmesinin sorumlusu olan siyasi iktidar, bu süre zarfında deprem bölgelerinin en temel ihtiyaçlarını bile karşılayamadığı gibi dayanışma örgütleyip yaraları saranlara tehditler savurdu, savuruyor. Asbestli molozları yaşam alanlarına, dere yataklarına, tarım arazilerine döküyor. Algı operasyonlarına, yalanlarına devam ediyor. Geleceği bangır bangır duyurulan depremlere karşı 20 yıldır hiçbir önlem almayan bu iktidar, “bugüne kadar yapmadık ama şimdi yapacağız, bize inanın” diyor. Bizi inandırmak için de daha şehir merkezlerinde molozlar ortada dururken ve sevdiklerinin cenazelerine bile kavuşamayan insanlar varken sahte temel atma törenleri yapıyor.
24 Martta Hatay’da Erdoğan’ın canlı bağlantıyla katıldığı yeni devlet hastaneleri ve konutlar için temel atma töreni yapıldı. Törende, 10 Mayısta Defne, İskenderun ve Antakya’da toplam 1500 yataklı üç devlet hastanesinin açılacağı ve hastanelerin çelik yapı olacağı iddia edildi. Ancak sonradan çekilen görüntülerde birkaç metrekarelik bir alana demir platform koyulduğu, üzerine de beton döküldüğü anlaşıldı. İktidar sözcüleri ve proje yetkilileri bunu “temsili tören” diye aklamaya çalışıyorlar. Bu manzara tek adam rejiminin nasıl çürüdüğünün çarpıcı bir örneğidir. “İşe koyulduk, çalışıyoruz, bizden başkası bu şehirleri yeniden kuramaz” algısı yaratmaya çalışan rejimin sahte temel atma törenlerinden medet umacak kadar acze düştüğünün göstergesidir.
Tek adam rejimi 3 gün boyunca deprem bölgesine bile gidemedi. Daha o bölgedeki insanların barınma ve tuvalet sorunları bile çözülmedi. Depremden sonra sel de felakete dönüştü. AFAD’ın kurduğu çadır kentleri sürekli su basıyor. Bütün bunlar öfkemizi daha da büyütüyor. Tek düşündükleri iktidarları ve kasaları olanlar toplumun bağrında biriken ve 6 Şubat depremleriyle taşan öfke selinin altından kalkamayacaklar. Türkiyeli emekçiler yaşanan felaketin ve sonrasındaki utanmazlığın, “asrın kötülüğü”nün hesabını mutlaka soracaklar! Bu büyük felaketin sorumlularından hesap sormak için 1 Mayıs’ta alanlarda olmalı, 14 Mayıs seçimlerinde ise kesin bir şekilde “tek adam rejimine hayır” demeliyiz.
Zamanın Yeleleri Kimin Elinde?
- Asıl Suçluyu Görebilmek…
- “Bedava Doğalgaz”ın Kaynağı Açıklandı!
- Elimizi Kim Yönetiyor?
- Belediye İşçileri Neden Öldü?
- Soğanı Bile Lüks Hale Getiren Bu Rejim Gitmeli!
- Biz Çocukların da Değişmesini İstediği Şeyler Var!
- Sağlıklı Bir Yaşam İçin 1 Mayıs’a!
- 28 Nisan Dünya İş Sağlığı ve Güvenliği Gününden 1 Mayıs’a
- Sahte Temel Atma Törenleri Neyin Acizliği?
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
- Asgari Ücret Yükselirse Enflasyon Yükselir Mavalı
- İşyerinde Oyun İçinde Oyun
- Çıraklık Okulları ve Örgütlenme İhtiyacı
- Hak Verilmez Alınır!
- “Geçmiş Olsun” Yerine “Rapor Almayın”
- Amasra’nın Anlattığı: Her Şeyin Başı Örgütlülük!
- Çalışma Bakanı 10 Yıldır Yürürlükte Olan Yasanın Faydasız Olduğunu Yeni Fark Etmiş!
- Son Gülen İyi Güler!
- Saraylıların İç Burukluğu!
- 1 Mayıs’ta Buluşalım Depremin Hesabını Soralım!
- Sahte Temel Atma Törenleri Neyin Acizliği?
- Kader Değil Felaket!
- Ben Hatay’dan Güneş
- Gösteriş İçin Değil Depremzedeler İçin!
- Dayanışma Ruhumuzu Boğamazsınız!
- “Kader Planı” mı?
- Sanki Savaş Bölgesine Giriş Yapmış Gibiydik!
- Boşaltılan Yurtlar ve Büyüyen Sorunlar!
- Depremin 40. Gününde İstanbul Emek Barış Demokrasi Güçlerinden Anma Eylemi
- Dimdik Durun ki İyileşelim!
- Dayanışma, Yarına Dair Umudumuzu Büyüttü
- O Bebeğin Keskin Kılıç Gözleri…
- Samandağ Dayanışması Su Sorununa ve Salgın Riskine Dikkat Çekti
- İktidarın Üniversite Korkusu!
- UİD-DER Varsa Umut da Var!
- Samandağ Dayanışma Koordinasyonu: Dayanışma Yaşatır!
- Ayağa Kalkacağım!
- Bir Fotoğraf Karesinin Düşündürdükleri
Son Eklenenler
- Türkiye’nin çeşitli illerinde üretim yapan Şirikçioğlu Tekstil’de işçiler 2017 yılından bu yana sendikal mücadele yürütüyor. İşçiler çalışma koşullarının düzeltilmesi, ücretlerinin yükseltilmesi ve iş güvenliği önlemlerinin alınması talebiyle HAK-İŞ...
- İşçi sınıfımızın üç yürek işçisini Haziran ayında kaybettik. 3 Haziran 1963’te Nâzım Hikmet, 2 Haziran 1970’te Orhan Kemal, 2 Haziran 1991’de ise Ahmed Arif’in güzel yüreği artık atmaz oldu, söylenecek sözleri yarım kaldı. Fakat kalemlerini...
- Ben metal sektöründe çalışan bir işçiydim. İşçiydim diyorum çünkü hakkımızı aradığımız için işten çıkarıldık. İşveren biz işçilerin ve temsilcilerimizin taleplerini karşılamamak için her yola başvuruyordu. Sorunları çözmek bir yana daha fazla baskı...
- Seçimlerden önce siyasi iktidar türlü vaatler sıralamış, 24 Nisan-31 Mayıs tarihleri arasında kullanılan doğalgazın tamamının ve gelecek yıl Mayıs ayına kadar kullanılacak gazın ise ay bazında 25 metreküplük kısmının ücretsiz olacağını duyurmuştu. “...
- İşçi ve emekçileri ilgilendiren tüm alanlarda devasa bir sorunlar yumağı her geçen gün büyüyor. Ama bunlar seçim meydanlarında gündem olmadı. Sorunların üstü milliyetçilikle, hamasetle örtülmeye çalışıldı.
- Yunanistan'da Pire Emek Merkezi’nin çağrısıyla düzenlenen ve binlerce emekçinin, çeşitli sendikalardan temsilcilerin ve işçilerin katıldığı yürüyüşte “iş cinayetleri durdurulsun” denildi.
- Fransa’da Disneyland Paris işçileri artan hayat pahalılığına ve düşük ücretlere karşı ücret artışı ve çalışma koşullarının düzeltilmesi talebiyle 30 Mayısta iş durdurdu.
- İşçi ve emekçilerin ezici çoğunluğu gidişattan endişeli, hoşnutsuz, sorunların çözülmesini, ekonominin düzelmesini istiyor. Ama öte yandan çok sayıda işçi ve emekçi sorunlarımızın kaynağında olan, hoşnutsuzluğumuzun nedeni olan mevcut iktidara oy...
- İstanbul Büyükşehir Belediyesine bağlı bir şirkette çöp işinde çalışan bir işçiyim. Dışarıdan bakıldığında, belediyede çalıştığımız için, insanların gözünde güzel bir işimiz var gibi algılanıyor ve sohbetlerde de dile getiriliyor. Ama işin iç yüzü...
- Bağımsız Maden İş Sendikası Genel Başkanı Gökay Çakır ve sendika yöneticileri Soma Yeni Anadolu Madencilik’te üyelerine yönelik baskı, mobbing ve EYT kapsamındaki ayrımcılığa karşı maden önünde açıklama yapmak istediler. Ancak jandarma tarafından...
- Zorlu bir seçim sürecini geride bıraktık. Seçim sonuçlarının olumsuz etkilerini asıl olarak önümüzdeki dönemde yaşayacağız. Ancak şimdiden toplumun çoğunluğunda giderek baskın hale gelen bir duygunun açığa çıktığını görüyoruz: Umutsuzluk. Tek adam...
- Toplum örgütsüz olsa bile kendisi örgütlü olan bir işçi umutsuzluğa düşmez. Umutsuzluğun panzehirinin örgütlülük olduğunu, sadece istemekle baskı ve zorbalığın son bulmayacağını, bunun için sorumluluk almak ve mücadele etmek gerektiğini bilir....
- İnsanların, toplumların bir tarihi vardır, sınıfların da öyle. Ve bu tarih geleceğe yürürken o sınıflara yol gösterir. Dünya işçi sınıfının bir parçası olan Türkiye işçi sınıfımızın tarihi de bugüne ve geleceğe ışık tutan, unutulmaması gereken...